@okyanus
|
Gelin eve kuaförden çıkıp gelirken damadın gelmesi bekleniyordu Bu sefer düğün öncesinde Ahu ile konuşmayacaktım bile Bir daha beni küçümseyen bakışlarına boyun eğmeyecektim Camdan dışarıya baktığımda damadın geldiğini gördüm Damatlığının içinde öyle yakışıklıydı ki Damat tıraşı olmak yerine kirli sakalına dokundurtmamıştı Bu beni gülümsetirken sırf yakışıyor dediğim için özen göstermesi aklıma geldi Sanki beni fark etmiş gibi kafasını kaldırıp odama doğru baktı Göz göze geldiğimizde odanın bana ait olması ve üzerimde gelinlik olmadığı için Ahu olmadığımı anlasa da bakışlarını çekmedi Gözlerinde çok farklı bir şey vardı Beni seven Ateş Mirza gibi bakıyordu Gerçekten Ahu' yu sevmiş miydi Gidip ona bunu sorsam tanışmamızı anlatsam her şey başka olur muydu Peki yine de Ahu' yu seçerse o zaman ne yapardım Belki de onunla olduğum zamanlar gerçekten de rüyaydı Belki çok mutlu olacaklardı Ateş Mirza'nın yanına uçuşan gelinliği ile Ahu giderken Ateş Mirza' nın eline uzanarak tuttu Bana arkalarını dönerek yürümeye başladıklarında hayır dedim Hayır bir daha olmaz Camı açıp Mirza diye avaz avaz bağırmaya başladım Lütfen Mirza Mirza Mirzaaa Ateş Mirza Bir anda sıçrarken kendimi Ateş Mirza'nın kollarında bulmuştum Sayısız "Mirza" derken sıkıca sarılıyordum Sanki bırakırsam kaçıp gidecekmiş gibi "Beni bırakma" dedim "Ne olur beni bırakma" Ateş Mirza saçlarımı okşarken "buradayım güzelim Buradayım tabi ki Sen olmadan, kalbim olmadan nereye gidebilirim ki" Uzun süre öylece kalırken ağlamamın bitmesini bekledik Gözlerimi açabildiğimde karşımda Aslan' ı gördüm Kapıya yaslanmış bana bakıyordu Yüzünde acı dolu bir ifade vardı Etrafıma baktığımda Ateş Mirza'nın evinde olduğumu anladım Gördüklerim rüyaydı Derin bir nefes alırken Ateş Mirza'nın kollarından çıktım Ateş Mirza yanaklarımdan tutarak ona bakmamı sağlarken, gözyaşı izlerimi sildi "İyi misin" sorusuna başımı sallayarak cevap verdim "Sen şimdi arkana yaslanıp dinlen Deniz abla çorba yapmış Onu alıp geleceğim" ben yine başımı sallarken geriye giderek sırtımı başlığa yasladım Ateş Mirza ve Aslan odadan çıkarken sadece onlar değil bende delirdiğimi düşünüyordum İki dünya arasında sıkışmış, artık hangisi gerçek hangisi rüya ayıramaz olmuştum Ben gerçekten Ahu muydum Esila mı Artık kim olduğumu bile bilemeyecek duruma geliyordum Ateş Mirza çorba ve bir dilim ekmeğin olduğu tepsi ile gelirken kenara konmuş beyaz gül dikkatimi çekti Ateş Mirza tepsiyi kucağıma koyarken ellerim istemsizce beyaz güle gitti Yapraklarının arasında elimi dolaştırırken artık çiçek bahçemin olmadığını gerçeği tekrar canımı yaktı Ateş Mirza elimi tutarken "halledeceğiz güzelim Tüm kırıkları birleştirip yepyeni bir hediye çıkaracağız ortaya" başımı hayır anlamında sallarken "orayı istemiyorum Eğer Doğa isterse onun olmasını sağlayacağım Zaten bana bir şey olursa ona kalacaktı" son söylediğim cümleyi sesli söylediğimi fark ederken Ateş Mirza'ya baktığımda kaşlarının çatıldığını fark ettim "Ne demek sana bir şey olursa" sorusu ile gözlerimi kaçırdım Elimi daha sıkı tutarken "ne demek dedim Ahu" onu cevapsız bırakmam öfkelendiriyordu "Seninle evlendiğim zaman hala hatırlayamadığım çok hata yaptığımı düşünüyorum Bir gün elbet onların bedelini ödemem gerekecek Ayrıca hangimizin hayatının garantisi var ki Doğa' nın benden başka kimsesi yok Hediyem sensin ona verebileceğim tek şey" Hızlıca yataktan kalkarken elinde iki kutuyla döndü Bunlar kızlara hazırladığım kutulardı "Bu kutuları da o yüzden mi hazırladın Benden sakladığın ne var Ahu bizi terk mi edeceksin Hasta mısın Tüm bu saçmalıklar da ne demek oluyor" Kucağımdaki tepsiyi kenara koyarken yataktan kalkarak Ateş Mirza'nın karşısına geçtim "Sizi, bu evi, Atlas'ı terk etmek son düşüneceğim şey bile değil Mirza Sadece kızlar bana çok bağlandı ve hiç birimizin hayatının garantisi yok Eğer elimde olmadan ayrılmam gerekirse yanında olduğumu bilmelerini istedim Burada bir izimin kalmasını" Ateş Mirza uzanıp elimi tutarken "benimde var mı" sorusu ile başımı eğdim Ateş Mirza sinirli bir gülüş sunarken "gerçekten inanılmazsın Ahu" beni kendine çekerek sarılırken "eğer seni yaşatamıyorsam bende yaşayamam Ahu Artık sensiz olmaz" kollarımla belini sararken başımı göğsüne gömdüm Bende yaşayamam Mirza Artık gerçekten sensiz olmaz Üç gün, üç gün boyunca odamdan bir adım bile dışarıya atmadım Ateş Mirza zorlamasa konuşmadım Doğa ağlayarak geldiğinde ona kocaman sarılarak teselli etmeye çalıştım Hediyem sensini ona bırakmak istediğimi, zaten bir gün bunun olma ihtimalini söylediğimde "eğer buradaysan unutma bahçemize arkanı dönmeni kabul etmeyeceğim Sen yoksan bende yokum" dediğinde uzanıp elini tutarak "benim yüzünden işinden çıktın Hem bu olanlar Ateş Mirza'nın canını yakmak için oldu" Doğa acı gülümsemelerinden birini sunarken "Aslan ile beraberiz artık Bunu güzel bir zamanda, neşe içinde söylemek isterdim ama olanlar ortada O yüzden hediyem sensinin bu hali senin olduğu kadar beni de bağlıyor Sonuçta Ateş Mirza abi ile ortak çalışıyorlar" bulduğu bahaneye gülümserken "ayrıca ben istediğim her yerde işe girebilirim ama patronum sen ol istiyorum Böyle ilk darbede korkup saklanacak mıyız Bu kadar kolay mı vazgeçeceğiz" Söyledikleri başımı eğmeme sebep olurken bir cevap vermedim Doğa odadan çıkacakken "Aslan ile durumunuzu kendimi toparladığımda didikleyeceğim Ayrıca büyük bir kutlama düzenleyeceğim kendini hazırla" diyerek camdan bakmak için arkamı döndüm Doğa gülerek çıkarken ben ne yapacağımı bilmiyordum Burada bana hayat var mıydı Hangi gün hangi tarihte olduğumuzu bilmeden koltukta oturup denizi izlerken Ateş Mirza odaya girdi Kucağıma o gün gördüğüm fotoğrafı koyarken, beni yakıyormuş gibi hızlıca üzerimden masaya attım "Son zamanlardaki sıkıntın buydu değil mi Benden kaçma sebebin buydu" başımı eğerken ne diyeceğimi bilemedim Ona inanıp, güvenmediğim için beni suçlasa kırılsa haklıydı Ateş Mirza sandalyeyi çekerek karşıma oturdu Bacaklarını, bacaklarımın iki yanına koyarak yaklaştı Başını eğerek benimle göz göze geldi "Fotoğrafı gördüğünde bu adam bana ne anlattı, fotoğraftaki görüntüye bak dedin değil mi" başımı hızlıca kaldırırken "seni tanıyorum artık Ahu" fotoğrafı eline alıp bana gösterirken "ikizlerin bizimle fotoğrafı yoktu Deniz abla ve Asya onların sayısız fotoğrafını çekmişlerdi ama ailecek bir resmimiz yoktu Bu sürekli kötü düşüncelerin aklımdan geçmesine sebep olurken ikizlerin ileride kavgalarımıza şahit olacaklarını biliyordum En azından ellerinde böyle bir fotoğraf kalsın istedim Bunun gibi bir kaç tane daha var Ama gözlerine dikkatli bakarsan bu kadar gülmenin sebebinin sarhoş olman olduğunu anlarsın Gözlerindeki bayık bakışları anca dikkatli olursan fark edersin" Ateş Mirza'nın söylediği gibi baktığımda gerçekten sarhoş olduğu belliydi Ateş Mirza fotoğrafı kenara koyarken "canını yakan ben iken canımı yakmak yerine benim sarmamı istedin Benden şüphelensen bile benim yanımda olmak istedin Bir kere bile beni ya da kızları terk etmeyi düşünmedin Sen yapmasan bile benim canımı yakan en büyük şey benden uzak olman Ben artık ne ellerini tutmadan ne kollarımla sarmadan ne de uyurken sen yanımda olmadan yaşayabilirim Seni seviyorum Ahu Bizi bir puzzle gibi görürken, her gün tamamlandığımızı hissederek seviyorum" Ateş Mirza yaklaşıp dudaklarımı esir alırken yine kalplerimiz birleşti bir kez daha |
0% |