Yeni Üyelik
30.
Bölüm

Yılbaşi

@okyanus

Sonunda yılbaşı gelip çattığında kızlar ile hazırlanıyorduk Onlar saçlarını yaparken, ben de makyajımı yapıyordum "E kızlar Karan ve Doruk hediyelerinizi beğendi mi" Asel "beğenmek ne kelime bayıldı" derken Lilya' nın tadı yoktu

Onu dürtüp göz kırparken "kurada çıkan Eliz' in hediyesini daha çok beğendi Oysa ki bana istediği oyuncağı daha önce söylemişti" ona doğru eğilirken "yanlış anlamış olma Belki beğenmemiş de şaşırmıştır" Lilya yanımdan gidip yatağa otururken gözleri dolu doluydu Hadi ama aşk acısı için daha çok erkendi

Yanına gidip önüne otururken "sorun ne bir tanem" soruma "aramız çok iyiydi Ama artık Eliz ile daha çok zaman geçiriyor" Lilya' nın haline gülümserken saçlarını okşadım "Bebeğim Eliz ile zaman geçirmesi onu daha çok sevdiği anlamına gelmez Bütün arkadaşları ile vakit geçirmek istediğini gösterir Bu arada sende diğer arkadaşlarına zaman geçirebilirsin Onun sadece seninle arkadaş olmasını bekleyemezsin" Lilya bir şey demezken "söylediklerimi bir düşün olur mu Doruk'u da zorlama Bu onu uzaklaştırır" bir anne olarak kızıma ilk aşk acısı için tesellimi verdiğime inanamıyordum

Ateş Mirza'yı işten almak için yola çıkarken Lilya yerine acıklı aşk şarkıları dinledim Sonunda şirkete vardığımda Bahar beni karşıladı Ateş Mirza' nın yanına gittiğimde toplantıda olduğunu görerek aşağıya inecekken eli ile beni çağırdı Karşısında eteği nerede parçalayıp yok ettiği belli olmayan bir kadın oturuyordu Ayak üstü bizi tanıştırırken Sipahi olmama rağmen bana pek aldırmadı Sinirle Aslan'ın yanına otururken ağzını yaya yaya konuşmasını dinledim

Aslan kulağıma yaklaşıp "senin bu bakışınla yok olmadıysa bir daha olmaz" yorumuna sertçe dönerek ona baktım Ellerini kaldırıp teslim olurken "Ateş Mirza abi için doktor, ambulans, polis hangisi lazım olur" sorusuna dişlerimin arasından "sen direk cenaze aracını iste" dedim Aslan benden uzaklaşırken Dağhan çoktan kenara çekilmişti Özden ile göz göze geldiğimde beni savunacağını anlamıştım

Sonunda kadın kalkarken hızla yerimden kalkarak Ateş Mirza' nın önüne geçtim Bir de dokunursa dayanamazdım Ateş Mirza'nın tutacağı eli tutarken İzmir marşı ile uğurladım Aslan ve Dağhan gülmemek için kendilerini zor tutarken Ateş Mirza'ya dönüp kollarından tutarken "Ama Ateş bey bana bir şey yapacaklar diye çok korkuyorum Lütfen başımda bekleyip saçlarımı okşayın" o kadın gibi ağzımı yaya yaya söyledikten sonra kollarından çıkarak öldürücü bakışlarımdan birini yollayarak çıkıp gittim

Aslan ve Dağhan'ın arkamdan gülmesine Özden'in onu öldürmem sonucunda savunmasını aktarmasına aldırmadan merdivenlerden indim Sözde Lilya' ya akıl veren bendim değil mi Resmen tüm söylediklerim puf yok olmuştu Ama Ateş Mirza benim kocamdı Arada fark olması gerekirdi değil mi

Tam arabaya binecekken bir el tarafından durduruldum Arkamı döndüğümde Ateş Mirza'dan başkası değildi Kolumu kurtarmaya çalışsam da etkili olamadım Kaşlarımı çatarak ona bakarken "benim senden başkasını gözümün görmeyeceğini bilirsin Seni çağırdım çünkü onu görüp de yanlış anlamanı istemedim Sınırımı hep korudum Onunla ben ilgilenmeyeceğim zaten Sadece bir operasyon olduğu için sarsılmıştı"

Başımı eğerek söylediklerini süzgeçten geçirirken çeneme dokunup başımı kaldırdı "Yapma Ahu" bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapatırken "bendeki yerini biliyorsun" beni kendine çekerek sarıldı Kokumu içine çektiğinde titredim Gülümserken "ah senin şu titremelerin" sözü beni de gülümsetmişti "Hadi kızların yanına gidelim" arabaya geçerek hızlıca evimize doğru yola çıktık

Eve geldiğimizde sofranın hazır olduğunu gördüm Kızlar koşarak bize doğru gelirken Ateş Mirza zorlanmadan ikisini de kucağına aldı Konuşarak içeriye geçerken Asya ile göz göz geldim Ateş Mirza'ya çaktırmadan mutfağa geçerken Asya'yı sıkıştırdım "Seni son zamanlarda çok boş bıraktım değil mi Neler oluyor anlat bakıyım" Asya ilk baş kaçmaya çalışsa da bana yaptıkları sorguları hatırlatarak engel oldum Sonunda dökülürken markette tanıştığı gizemli beyden bahsetti Bir yandan dinleyip öbür yandan kızarmış patates tırtıklarken Deniz ablanın elime vurması ile kötü bakışlarımdan birini attım

Gerekli bilgileri almamın ardından rahatlayarak salona geçecekken belimi saran kollar ile duraksarken duyduğum koku ile arkama yaslandım "Yine kimler çift olsun diye çaba harcıyorsun" sorusuna "hiç yakıştıramadım Ateş Mirza Ben burada ailemizin terapisti görevi görürken" kollarından çıkıp gidecekken daha fazla sardı Boynumdan saçlarımı çekip öpücük bırakırken "ben senin böyle önemli bir görevin olduğunu bilememişim Ahum" sözleri ile kıkırdarken beni kendisine doğru döndürdü İkimizin de yüzünde gülümseme varken tam dudaklarımızın birleşeceği anda kapı çaldı

Gelenler Doğa ve Aslan idi Aslan' ı içeriye almazken biraz önce olanları bahane ederek Doğa'yı içeriye yolladım Aslan "barışmıştınız sanki en son sarılıyordunuz" kollarımı birbirine bağlarken "o işler öyle kolay değil Kaç kere gözümde bıçaklayıp, kaç cenaze aracı getirdim bilemezsin Neyse konumuzda bu değil Doğa ile ne yapmayı düşünüyorsun" Aslan gerilirken "nasıl yani" sorusuna "bak Aslan ben lafı dolaştırmayı sevmem Doğa'nın bendeki değerini anlamışsındır Kızı seviyor musun sevmiyor musun Dürüst bir cevap istiyorum Hislerine isim vermediysen ne hissettiğini anlat"

Aslan derin bir nefes alırken "gerçekten bilmiyorum Ahu Ona doğru çekiliyorum bu bir gerçek ama ya o Kalbi zaten karışıkken yaklaşmam ne kadar doğru" Aslan'a hak versem de Doğa dan bir adım beklerse hiç gelmeyeceğini biliyordum

"Doğa'nın belki yaraları olabilir ama karışık değil Hikayesini onun anlatmasını isterim tabi ama ona doğru yaklaşman için bilmen gerek Doğa bir aldatmanın karşısında aşkına rağmen kendinin daha değerli olduğunu düşünerek yepyeni bir hayat kurmayı göze almış biri Her şey daha çok yeni Belki bu yüzden sana yaklaşması zor olabilir ama gerçekten seviyorsan ona nasıl yaklaşman gerektiğini sen bul O çok güçlü ve cesur olsa da sana gelmeye korkabilir bunu bir düşün olur mu" cümlem biterken omzuma konan mont ile arkama baktığımda Ateş Mirza'dan başkası değildi

"Bu soğukta üstünde sadece bir kazakla ne yapıyorsun burada" gözleri ben Aslan arasında gidip gelirken "etrafım ikizlerden daha zor çocuklarla kaplı sevgilim Hadi içeriye geçelim Böyle soğukta dondum ya" Ateş Mirza' yı çekiştirerek içeriye girerken bir anda durup "ne dedin sen" sorusuna "o kadar çok şey dedim ki hangisi" Ateş Mirza gülümserken "hani şu sev ile başlayan" düşününce ben de gülümsedim Yanaklarına ellerimi koyarken "sevgiliden mi bahsediyorsun sevgilim" dudaklarından hızlı bir öpücük kapıp kaçarken arkamdan güldüğünü duyabiliyordum

Yılbaşına özel herkesi bizde toplamıştım Hatta özel planları varsa saatinden önce yemek yiyebileceğimizi belirterek hatta ağlayarak ikna ettim

Her zamanki ekip bizde toplaşırken tam masaya geçecekken asıl misafirler geldi Ateş Mirza merakla kapıya bakarken "annecim, babacım" sarılmam ile hemen yanımıza geldi Ateş Mirza ve ikizler hasret giderdikten sonra masaya geçtik

Ben Ateş Mirza ile yan yana otururken Ateş Mirza elini belime atarken "bu senin işin değil mi" sorusuna "kim bilir" cevabını verdiğimde "annem ve babamla da yakınlaşmışsın Ne ara oldu bu" Ateş Mirza'ya dönüp kınayan bakışlar atarken "biz neredeyse her gün telefonda konuşuyoruz lütfen" Ateş Mirza bana büyülenmiş gibi bakarken "teşekkür ederim güzelim" sözüne "eşler arasında teşekkür olmaz" karşılığını verdim

Birinin bizi çektiğini fark ederken kafamı çevirdiğimde Asel ile göz göze geldim Ona göz kırparken gülümsedi Toplu bir kaç fotoğraftan sonra dağılmadan hediyeleri verdim Sonrasında bir dans müziği açtım Dansı biz açarken Dağhan ve Özden bize katıldı Aslan' a kaş göz yaparken Doğa' yı dansa kaldırması ile asıl amacıma ulaşmıştım

Şarkı bittikten sonra herkes hediye ve yemek için teşekkür ederek gittiler Bizde ailecek kalarak bol bol sohbet ettik Çocuklar hediye oyuncakları ile oynadılar Gece on bir elli dokuz olduğunda hep beraber geri sayarak yeni yıla girdik

Kısa bir süre herkes yatarken Ateş Mirza'ya dönerek "ben sana hediyeni vermedim" ayağa kalkıp paketi alarak ona uzattım Beklemediği belli olsa da yavaşça paketi açtı İçinde iki çerçeve vardı Birinde bu gece çekindiğimiz toplu resim diğerinde küçük küçük bizim resimlerimiz vardı Birleşince ikizler ve biz bir arada oluyorduk "Masanda resmimizin olmadığını gördüm" İlk bu akşam ki resmi gösterirken "biz kocaman bir aile olsak da" bizimkini gösterirken "kendi içimizde de kocaman sıcacık bir aileyiz" Ateş Mirza bana sarılırken "senin sayende Hepsi senin sayende"

Ateş Mirza bir anda benden ayrılırken elimi tutarak "gel benimle" dedi Hızlı adımlarla ilerlerken montumu alarak giydirdi Önümü kapattı Sonra kendi montunu giydi Bir yere gideceğimizi düşünürken evin arka tarafına doğru yürüyorduk Merak etsem de sesimi çıkarmadım

Karşıma baktığımda yeni yaptırılmış kış bahçesini gördüm Ben bahçede zaman geçirmeyi sevdiğim ve üşümeyeyim diye yaptırmıştı büyük ihtimal İçine girdiğimizde ışığı açmak yerine bana dönerek "işte sen yokken benim dünyam böyleydi" Bir anda etraf ledler ile ışıl ışıl olurken aramızdaki mesafeyi kapatarak elleri ile yanaklarımı kavradı "Şimdi senin sayende böyle Seni seviyorum" Fonda dans müziği çalarken Ateş Mirza belimi kavrayarak beni kendine doğru çekti Zorluklar ellerim ile omuzlarını sararken dans etmeye başladık

Yeni yıla Ateş Mirza ile beraber girmiştik Yeni yıla nasıl girersen bir yıl öyle geçer derler İnşallah böylece en azında bir yılı garantilemişimdir


🎶 "Hızı senin belirlemene izin vereceğim


Çünkü düzgünce düşünemiyorum

Başım dönüyor, artık net göremiyorum

Hala neyi bekliyorsun

Hep sevdiğin gibi, sev beni"

Ellie Goulding -Love Me Like You Do


Loading...
0%