@okyanus
|
Helin' in beni aradığını gördüğümde ilk baş açmak istemesem de ne diyeceğini merak ederek açtım Balım'ın nişan kutlamasına beni çağırarak kapattı Elimde ki telefona bakarak Balım ne yapmış, ne yapmış demeden edemedim Hemen hızlıca yataktan kalkarken elime gelen ilk elbiseyi giydim Saçımı ve makyajımı yaptıktan sonra tam hışımla kapıdan çıkacakken Ilgaz ile karşılaştım "Ne bu hiddet" sorusuna "Balım'ı öldürmeye gidiyorum Avukata ihtiyacım olabilir telefonun açık olsun" dediğimde Ilgaz bana gülerek inanmasa da karakolda gördüğünde elbet inanacaktı Koştur koştur pastaneye giderken topuklulara alışık olmadığım için bir kaç kez ayağımı burktuğumda söylenmiştim Sanki nişanlanan bendim Spor bir şey giy çık işte dimi Pastaneye vardığımda gerçekten bir kutlama vardı ve bende anca sonunda yetişebilmiştim Helin haber vermese Balım kesin saklayacaktı Şimdilik hesap sormak yerine uzaktan izledim Dans zamanı geldiğinde Balım'ın Sedat ile dans etmesi Selim'i değil, beni bile sinirlenmişti Onun halini düşünemiyordum Sonunda gece biterken herkesin gitmesini bekledim Çünkü bağırışlarımla pastaneyi yerle bir edebilirdim Tam içeriye geçmeye karar verdiğimde Selim'in geri döndüğünü gördüm Gözükmeden onları dinleyebileceğim bir yere geçtim Selim Balım' ın karşısında yıkık döküktü "Bizi kutladın öyle mi O Sedat ile dans ederek bizi kutladın Helin ile beni Senin peşinde yıllardır koşarken her hareketim senin izlerini taşırken sen hiç sorgulamadan Helin ile beni kabul ettin öyle mi" Selim'i ittirirken "Öylece kabul etmişim öyle mi Yıllardır seni beklerken nasıl böyle kolay olmuş öyle mi" Selim'i bir kez daha ittirirken "sen benim ne çektiğimi nereden bileceksin be Benim kalbim her an her saniye yerinden sökülüp kızgın demir ile yakılıp geri takılıyor Sen karşıma geçmiş Helin ile evleneceğim derken, ne dememi bekliyorsun Verilmiş hiç bir söz yok Beni seviyor musun o bile belli değilken Kardeşimi ezip geçeceğim öyle mi Sen beni hiç tanıyamamışsın" derken ittirip içeriye gitti Selim çıkıp gittiğinde hesap sormayı sonraya ekleyerek peşinden gittim Onu durdurup karşısına geçtiğimde "ne düşüneceğimi ne yapacağımı şaşırdım Ada" dedi "Balım'ı korumak istiyorum Onu kaybederim diye deli gibi kokuyorum Ama o benden günden güne vazgeçiyor Helin ile olduğuma nasıl inanabiliyor bilmiyorum bile Ama o benden vazgeçerse kalbinden silinip gidersem nasıl yaşarım Ada" Gözünden bir yaş düşerken ona sarıldım Elimden başka bir şey gelmiyordu Omzumda konuşmaya devam ederken "etrafındaki herkesi araştırıyorum Gelen teslimatçılar, müşteriler hatta kargocuları bile Yok yok yok Tek bir şüpheli bile yok Nefes alamıyorum Çünkü yanında nefes alabileceğim tek kişi artık yok" Selimden uzaklaşarak onu biraz sarstım "Senin böyle dağılmaya hakkın yok tamam mı Balım gözünü açtı seni gördü Öyle kolay mı iki günde senden vazgeçmesi Tüm söylediği sözler bile canının yandığının ve senin hala canı olduğunun göstergesi Senin için zor olsa da her gün yere yapışsan da aşkın için ayakta durmak zorundasın Onu korumak zorundasın Bu aynı zaman da sizin için sınav Bunu atlattıktan sonra her şey güzel olacak inan bana" Selim bana inandı mı bilemem ama en azından duruşu biraz dikleşti Başını sallayarak sessizce çekip gitti Selim için ertesi gün yeni bir başlangıç gibiydi Ada haklıydı O gözünü açar açmaz Balım'ı görmüştü Bu kadar kolay dağılamazdı Balım'ı ne olursa olsun yanında tutmalıydı İşe geçtiğinde bugün Balım'ın yapacağı iş görüşmesi aklına geldi Adayların bilgilerini gizlice alırken erkek olanları direk elemenin yollarını alıyordu Balım ise bir iki kişiyle görüştü bile Ayça'yı yakın zamanda yanına yardımcı olarak alacağı için sadece servis için birilerine ihtiyacım vardı Böylece rahatça pastalarımla ilgilenebilirdim Erkek adaylarla da telefonda konuşsam bile hiç birinin gelmemesi dikkatimi çekerken aralarındaki en güçlü adayla konuştum Selim'in odasına üstümdeki unları dağıtarak dalarken camlarına baktığımda tüm camlarından tabelam gözüküyordu Delirmiş olmalı diye içimden geçirirken eğer işler başka türlü gelişseydi bu nasıl da hoşuma giderdi diye düşündüm Gözlerimdeki bulutları dağıtırken Selim'e odaklandım "Görüşmeye gelen erkek adaylara engel oluyormuşsun Bu ne demek oluyor" Selim koltuğunda yaslanırken "tüm gün bir erkekle çalışabileceğini düşündüren nedir" konuşma karşılıklı savaşa dönerken "senin karışabileceğini düşündüren nedir" bu nedirler uzayıp giderken "sana tüm başvuran erkek adayları alacağım" diyerek son buldu Onu delirttiğimi bilerek odadan çıkıp gitmiştim İki uygun adayı aldıktan sonra rahatlamıştım Ada ise stajını tamamlayabildiği için mutluydu Beklediği gibi Deniz üstüne gelmemiş en azından firmadakilere rezil olmamıştı Bu rahatlatıcıydı Bugün okulun ilk günüydü Sözde tatil nasıl geçti anlamazken son dönemim olduğu yüzüme çarpmıştı Dikey geçiş sınavına girecek olsam da sonuçta bu bölümden mezun oluyordum Artık vize ve finaller haricinde sınava da çalışmalıydım Bu daha fazla ders çalışma anlamına geliyordu Of of Kısa sürede hazırlandıktan sonra okula geçtim Okulda beni Deniz' in gurubu karşılarken ilk baş görünmeden kaçmak istesem de Tuğba tarafından yakalamıştım Yanlarında Deniz' in olmaması beni rahatlatırken geçip oturdum Onlara arkamı dönmek istemiyordum Final zamanında çok yakınlaşmıştık Hatta staj dönemimde bir kaç kez cafeye bile gelip benimle sohbet etmişlerdi En çok Enes ve Tuğba ile yakınlaşırken aralarındaki elektiriği de fark etmiştim Onlar da açılamayan kulüptelerdi Tuğba bir kız arkadaşından aldığı akıl ile hoşlandığı bir kişi olduğu fikrini yaymıştı Bu Enes'in kulağına giderken Tuğba'ya sorsa da bir cevap alamamıştı Başta karşı çıksam da Enes'in buna takması ile Tuğba'ya göz kırpıp gülümsedim Bu iş tamamdı Deniz'in gelmesi ile gülümsemem yüzümde donarken arkadaşları aramızdaki gerilimi fark etseler de tek kelime etmediler Deniz'in yaptığını anlatmasına imkan yoktu ama tadım çoktan kaçmıştı Telefonumu elime alıp mesaj gelmiş gibi davranırken bir arkadaşım beni çağırıyor sonra görüşürüz diyerek uzaklaştım Tam bahçenin öbür ucuna gelmiştim ki Deniz'in bana seslenmesiyle mecburen durdum Önüme geçerken "Neden bana böyle davranıyorsun Ben sadece ikimizden istiyoruz diye düşündüm Sanki sana zorla sahip olmuşum gibi davranıyorsun" bıkkınlıkla nefesimi bırakırken "ben herhangi bir davranışta bulunmuyorum Deniz Ben seni iki senedir seviyordum ve senin de beni seveceğini söyleyeceğini düşünmüştüm Erkeklik gururunu okşayan kişi olacağımı değil" diyerek yanından geçip gitmeye çalışırken durdurdu "Seviyordun ve sevdiğin adam düşündüğün gibi çıkmadı değil mi Ne kadar inkar etsen de sen de ilk baş görünüşüme aşık olurken içimi görünce büyük aşkın bitti değil mi Oradan benimle değil son zamanlarda yanında gördüğüm o adamla dönmüşsün Nasıl bir arkadaşsa artık Arar aramaz geldi" öfkeden gözüm dönerken "sen bana ne demek istiyorsun Evet seninle olabileceğimizi düşündüm Sen benim için okulun popüler, ulaşılmaz çocuğuydun Seninle hiç kendim gibi olamadım Sen ne istersen nasıl istersen öyle olmaya hazırdım Sana tek tutunacak dalım gibi davransam da bu gerçek sevgi değildi Yıllarca sevgili olanlar bile anlaşamazken seninle ilk başta aynı yerden bakmadığımızı gördüm Bu demek olmuyor ki senin üstünden kolayca basıp geçebildim" Ayrıca evet Ilgaz ben zor bir durumdayken yanımda oldu Biz iyi birer arkadaşıyız Birbirimize öyle arkamızı dönüp gitmemiz mümkün değil Aynı durumda o kalsa bende koşarım Bu demek olmuyor ki O adamdan bu adama atlıyorum Seni sevmiş olmam benim hakkımda istediğini söyleme hakkını vermiyor En önemlisi ben sana bu hakkı vermiyorum" diyerek adeta ezip geçmiştim Çünkü bıktım artık Hiç alakası olmayan insanların hakkımda yorum yapmasından, beni savurmasından, istemediğim izin vermediklerimin yapılmasından bıktım Okula bir hışımla girerken dersin başlamasına az bir zaman varken nefes almak için terasa çıktım O kadar öfkeliydim ki kendimi dizginleyemiyordum Bir ara meditasyona başlamalıydım Sonunda kafamda tüten dumanlar hafifleyince dersliğe geçtim Allahtan bir dersim vardı İşe geçtiğimde Batu beni kenara çekerken hemen kahveleri alıp gelmişti Göl kenarında olanları anlattığım an vay şerefsiz diye sinir olurken bugün olanları anlattığımda öfkeden deliye dönmüştü Eli yumruğa dönerken onu dövmeye bile gidebilirdi "Nasıl sana böyle bir şey söyler bu adam ya Bu kendini ne sanıyor Hep reddettiğin için bunlar oluyor Kabul etsen senden iyisi yoktu tabi Direkten dönmüşsün sen kızım Allah kısa yoldan yüzünü göstermiş" diye söylenirken "kısa yol dediğin iki yıl Batucum" dememe engel olamadım Batu kahvesinden bir yudum alırken "olsun kızım Zararın neresinden dönersen kardır İki yıldır bir şekilde seni ayakta tutmadı mı bu adam Bunu gör sadece yoluna devam et" demesiyle Batu'ya hak verdim Sadece görmek istediğimi görecektim Gıybetimiz bittikten sonra kendimizi işe vermiştik Özellikle ben düşünmemek için nefes almadan çalışmıştım Gecenin ilerleyen saatlerinde Deniz'in gelmesi beni huzursuz etse de aldırmadım Onun masasına başkasının servis yapmasını sağlarken Batu'nun çıkmış olmasına şükür ettim Olacakları tahmin bile edemezdim Mesaimin bitmesine dakikalar kalırken Ilgaz geldi Deniz'i görmesiyle o da gerilse de araya girerek bir masaya yönlendirip kahvesini getirdim "Kahve içmeye mi geldin Bu saate kadar çalışmış olamazsın değil mi" diye sorduğumda "ofiste biraz çalıştım Gideceğin parti geç bir saatte olduğu için belki eşlik etmemi istersin diye geldim Hayır dersen kahvemi içip seni bırakıp eve giderim" Bu ince düşüncesine gülümsemeden edemedim Ben partiyi çoktan unutmuştum bile Bugün işe geçmeden önce Balım ile yapmadığım hesaplaşmayı yapmayı gittim "Balım hanım benden habersiz Selim ve Helin'in nişanını kutlamaya karar vermiş" diye söze başlarken sonrasında ne söylediğimi hatırlamıyorum Saydım sövdüm belki dövmüş bile olabilirim Tüm bu olanlara rağmen Balım yavru kedi gibi parti de yanında olmamı isteyince kıramamıştım Ah bu ben İşe gitmeden koştur koştur eve gitmiş, elbise ve makyaj malzemelerini alarak çıkmıştım Gülümserken "iyi yapmışsın bugün biraz yoruldum" Saatime bakarken "mesaimde bitmiş zaten Ben bir içeride hazırlanayım kahveni içersin kalkarız olur mu" diye sordum Özellikle vurguladım ki bir olay çıkmasın Ben hazırlanıp çıktığımda Ilgaz ayaklanarak yanıma geldi Deniz ikimize de öfke dolu bakarken hazırlığımdan dolayı bir randevu olduğunu düşündüğünü anlamak zor değildi Deniz yanımızdan geçip çıkıp giderken arkasından inanamayan ve anlayamayan gözlerle bakakaldım Sanki onu aldatırken yakalanmışım gibi davranması ise saçmalıktı Ilgaz ile arabaya geçtiğimizde "iyi misin Bugün iyi geçmiş gibi gözükmedi bana Sana zarar vermiyor değil mi Gerekirse uzaklaştırma kararı alabiliriz" Gülümserken "bir avukatın kafası böyle çalışıyor demek ki" diyerek devam ettim "Evet zor bir gündü Ama başa çıkamayacağım anlamına gelmiyor Kendimi pek iyi hissetmiyorum ama elbet toparlayacağım" diyerek dışarıyı izlemeye başladım Parti mekanına gittiğimizde hınca hınç doluydu Sonunda Balım'ı görebildiğimde yanına doğru yürümeye başladım Balım'ı Ilgaz ile tanıştırdıktan sonra düşüncelere daldım Bu parti çok önceden belliydi ve Balım Selim ile el ele geleceğini düşünüyordu Beni görünce gülümsemeye çalışsa da aklından geçenleri tabi ki de biliyordum Ayça sürpriz bir şekilde partiye Batu ile katılırken bunu ben neden bilmiyorum diye öfkelenmiştim Balım'ın Ayça'yı da çağıracağını tabi ki biliyordum Ayça bizim yanımızdan ayrılarak onun yanında çalışmaya başlayacaktı Bu da bana borçlu hisseden Ayça'nın sürekli kahve getirdiği dönemin son bulacağını ifade ediyordu Ama belki pasta getirmesi daha bir fikir olabilirdi :) Balım ile araları çok iyiydi Sürekli görüştüklerini biliyordum Ama hain Batu bana bugün hiç bir şey söylememişti Göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırması ise son noktaydı Ben ona sorardım Dikkatim Selim ile Helin geldiğinde dağıldı Helin'in bu mutlu halinden ben bile gerilmiştim Sedat'ı görmem ise son noktaydı Doğru düzgün muhabbetim olmasa da onda beni her zaman sinir eden bir şeyler vardı Selim Balım'ı baştan aşağıya süzdüğünde üstündeki mini elbiseyi ona inat giydiğini biliyordu Gözlerinden ateş çıksa da bir şey diyemeyeceğini de Gece sessiz ilerlerken Selim Helin'in zoru ve etraflarındaki bakışlar sebebiyle dansa kalkmıştı Balım ise inat olsun diye yine Sedat ile dansa kalkmıştı Ben ise masum masum onları izlerken Ilgaz'ın elini uzatması ile şok olmuştum Ilgaz benim için her zaman bir beton iken ondan böyle bir adım beklemiyordum Sonunda yavaşça elini tutup beni yönlendirmesine izin verdim Balımların yanına geçerek beni kollarına aldı Gözlerine bakmaya cesaretim olmayı için yaklaşarak başımı omzuna doğru çevirdim Başta devamlı müşteri ve çalışan olan ilişkimiz ev sahibi ve kiracıya dönüşmüştü Birbirimiz ile didişmiş, nefret etmiş, birbirimizi anlamıştık Kaç kere yaramı sarmış, kabuslarımdan kurtarmış, yanımda olmuştu Biz her şeyden önce birbirine güvenen, birbirini anlayan ve tüm açıklığı ile her şeyi birbirine anlatan ev arkadaşı olmuştuk Düşüncelerimin içinde kayıp olurken Balım'ın Sedattan ayrılarak uzaklaştığını gördüm Ilgaz beni benden önce anlayarak çıkışa yönlendirdi Dans eden Batu ve Ayça'ya dik dik bakarak çıktım Balım'ın peşinden giderken Selim'in onu kenara çektiğini gördüm Yavaşça duvara yaslanırken Ilgaz'a ses çıkarmaması için işaret verdim Beni onaylamasa da ses etmedi Balım "bu sende alışkanlık oldu galiba" dedi Selim "böyle bir elbise ile Sedat' ın kollarında ne işin olduğunu sorabilir miyim" "senin böyle bir soru sorma hakkını nereden bulduğunu sorabilir miyim Yoksa eniştem olarak mı Ama o zaman bile bu kadar karışamazsın" "Bilmediğin ve olan o kadar çok şey var ki Balım Beni o kadar çok zorluyorsun, beni o kadar çok korkutup, yoruyorsun ki Seni korumak istiyorum Her şeyi çözüp bu saçmalığı bitirmek istiyorum Ama her geçen gün beni meşgul edecek farklı bir şey yapıyorsun Lütfen Balım bana yardım et Sana gelebilmem için bana yardım et" Selim Balım'ın şok olmasından faydalanarak onu kaptığı gibi arabaya bindirdi Ben arkalarından bakarken "aşık kavgaları en sevdiğim" dediğimde Ilgaz bana inanmayan gözlerle bakıyordu Ne yapayım yani Bana aşk uğramıyor diye oturup ağlayayım mı Eve geldiğimizde peş peşe içeriye girdik Bugün maaş almıştım ve artık konuşulmayan kirayı ödemem gerekiyordu İlk ödemeye kalktığımda daha bir ay olmadı demişti Şimdi ise çoktan geçiyordu ve isteyen yoktu Aklımdaki tutarı zarfa koyduktan sonra çalışma odasına geçip kapıyı çaldım Gir demesiyle girerken zarfı vererek oturdum "Kirayı hiç konuşmadık ama en çok verebileceğim tutarı koydum Ama daha fazlası gerekiyorsa toparlayabilirim" diyerek beklemeye başladım Beton zarfa bakıp bana dönerken "bu konuda neden acele ediyorsun ki" dedi "Burada kiracı olduğumu unuttun sanırım Daha önce kiracı olmamasından dolayı olabilir Ama belirlenen günde kira ödemesi yapılır Ben taşınalı bir ayı çoktan geçti" Ilgaz anlamamazlığa vururken "bu tutar fazla" derken inanmayan gözlerle baktım "oda kiralarının çoğu bundan fazla" bende neden böyle diyorsam piyasayı bilmiyor işte tamam de otur Ilgaz "hayır fazla diyerek bir kısmını verdi Aradaki farkı dosyalarla ilgilenerek ödeyebilirsin Bu konuda iyisin ve çoğu zaman bunu yapacak zamanı bulamıyorum" derken verdiği miktara baktığımda tam da ihtiyacım olan miktardı Ek kitaplar alacaktım "Tabi ki olur" diyerek odadan rahatlamış bir şekilde çıkmıştım Hem kira işi çözülmüş Hem de ek iş için kendimi paralamama gerek kalmamıştı Odamda geçerken kendime verdiğim sözü tutarak odadaki tüm zula abur cuburlarımı ağlayarak çıkarmıştım Tuğba'nın önerdiği diyetisyenle görüşmüş, okuldan fırsat kalan zamanları kampüsün spor salonunda geçirmeye karar vermiştim Belki betonla koşacak kadar ilerleyebilirdim bile Tüm planları yapmış rahatlamış bir şekilde uykuya dalarken gündeme bomba gibi düşecek bir haberle uyanacaktım |
0% |