@okyanus
|
Ilgaz Ada'yı taşırken senden nasıl nefret edebilirim ki dediği duyuldu Ilgaz Ada'nın ağırlığından rahatsızlık duymazken bu yakınlık ona iyi bile gelmişti Eve geldiklerinde Ada'nın odasına geçerek Ada'yı yavaşça yatırdı Elbiseden rahatsız olduğunu, çıkarmaya çalıştığını gördüğünde, çekmecelerini karıştırmak istemediği için tşörtlerinden birini getirdi Bakmamaya çalışarak üstünü değiştirip yatırdı Ada'nın huzursuz ifadesini gördüğünde saçlarını okşayarak biraz başında bekledi Bu küçük baş belası ne zaman bu kadar önemli olmuştu Ne zaman hayatını bu kadar kaplar, anlamlı hale getirir olmuştu Yıllar önce kapattığı duyguları bir bir nasıl da çıkarmıştı Telefonda kaçırıldığını öğrendiğimde aklımı kaçırıyorum zannetmiştim Ama asıl kayıp olan kalbimdi Ben sertliğinden, soğukluğundan, sakinliğinden ödün vermeyen ben Ada'nın onlarda olduğunu öğrendiğimde hepsini bir anda kayıp etmiştim Sadece bağırarak tehditler, küfürler edebildim O kadar güçsüz ve çaresizdim ki o an Ama Ada o anda beni sevdiğini söylemek istemişti Belki korkudan, belki onun için gösterdiğim çabadan, belki yalnızlığından belki de son anı olacağını düşünmesinden O an donup kalmıştım Kalbim sarsılarak yok olmuştu ve cevap vermediğim için her an pişmanlık duyacaktım Telefon kapandıktan sonra deliler gibi onu aramıştım Sonradan telefonuna kurduğum takip programı aklıma gelirken hızlıca çıkıp arabama bindim Telefonunu almamaları ya dikkatsizliklerini ya da sadece korkutma amaçlı yaptıklarının göstergesiydi İki saat tüm şehri turladık Takip cihazı sabit kalırken korkum alevlendi Ada'nın aradığını gördüğümde ölüyorum sandım Ama onu bıraktıklarını ve iyi olduğunu bilmek dünyaya bedeldi Her ihtimale karşın konumunu istedim Telefonun kapanması beni delirtse de yoluma daha hızlı devam ettim Sonunda yanına gidip onu sarmaladığımda nefes alabildim Onsuz nefesimi kayıp etmiştim Ama Ada hep aynı Adaydı Sanki kaçırılan o değilmiş gibi gemiler, uçaklar yapmıştı Bende bu durumu kolayca atlatsın, bir de bunun kabuslarını görmesin diye olamamış gibi davrandım Onunla uğraşmaya devam ettim Arabada uyuya kaldığında ne öfkemi ne de direksiyonu sıkı tutmaktan beyazlayan ellerimi görmedi O beni taştan kalp olarak bilsin Benim hislerim bana yeter Şimdi ise ondan nefret ettiğimi düşünmeye başlamıştı Baş belasıyla ne yapacaktım Öğlene doğru uyandığımda başım çatlıyordu Hafif doğrulduğumda baş ucuma bırakılmış su ve ilacı gördüm Ya Ilgaz diyerek ilacı içerken üstüme baktığımda içtiğim suyu püskürterek üstümdeki örtüyü attım Ilgaz'ın tişörtüyle göz göze gelirken neler olduğunu hatırlamaya çalıştım Resmen adamı yoldan çıkarmıştım Ama Ilgaz ile aramda bir şey olsa onun yatağında olurdum en azından dimi Tşörtün içine baktım hemen İç çamaşırlarımda üzerimde olduğuna göre bu işte başka iş vardı Hayır yani insanın kafası uyanır uyanmaz da bu kadar zorlanmaz ki Sonunda cesaretimi toplayarak odadan çıktığımda Ilgaz çalışma odasındaydı Utancımdan karşısına çıkamayacağım için kendime hızlıca atıştıracak bir şeyler hazırlayıp kahve yaparak balkona çıktım Hatta bir aylık yiyeceğimi yanıma almalı mıydım Ilgaz'ın yanında yaşamaya başladığımdan beri hayatım yolunda gidiyordu Deniz ile platonik aşkımı sonlandırdım Korkularımda artık odama kapanıp yalnız kalmak zorunda olmadım Projelerin sonu gelmezken eskiye göre çok daha çok rahat ediyordum Ayrıca Ilgaz bana kol kanatta germişti Deniz'in yaklaşma ihtimalinde bile deliren biri amcamın yaptıklarını görse onu parça parça ederdi eminim Kapının çalınmasıyla düşüncelerimden sıyrılırken kapıya doğru gittim Benim saklanmam da buraya kadardı işte Acaba uyuyor numarası mı yapsam derken kapı aniden açılınca geriye doğru gittim Ilgaz "ah pardon bir şey mi oldu diye açtım" kafamı kaldıramazken "yeni uyandım sayılır ağrı kesici için teşekkürler" yalana bak yeni uyandımmış Saatler oldu Ilgaz bana doğru yaklaşırken "e ne oldu küs müyüz Dün gece sırtıma atlarken hiç öyle değildin ama" Ilgaz'ın söylediğiyle kafam aniden kalkarken "sırtına mı atladım" diye sordum Ilgaz gülümserken "bu en masum olanı kendimi korumak da zorlandım" demesiyle kafam yere değil Yerin dibine geçti Ilgaz kahkaha atarken öylece bakakaldım "Şaka yapıyorum Ada Yürüyemeyeceğin için yardımcı oldum sadece" demesiyle rahatlarken "sana yük olmamaya çalışıyorum Öyle ya da böyle seni huzursuz ediyorum dimi" diye sordum Ilgaz derin bir nefes alırken "dün gece de buna benzer bir şey söyledin Bu da demek oluyor ki içine dert olmuş Sen ne düşünüyorsun bilmiyorum ama daha önce de dediğim gibi ben halimden memnunum Senden nefret ettiğim falan yok Biz öyle ya da böyle yol arkadaşı olduk Ben dediğimin arkasında duramayacak bir adam değilim O veya bu şekilde elini tuttum bir kere" Ilgaz'ın dedikleri rahatlamamı sağlarken benden yardım istediği bir konu bile vardı Sonunda bende ona yardım edebilecektim Bugün Ahmet beylerin evlilik yıldönümüymüş Özellikle seni davet ettiler Senin için sorun olur mu" Yarın sınavlarım başlayacaktı ama Ilgaz ilk defa benden bir şey istiyordu Artık sabahlamaktan başka çarem yoktu "Olur ama fazla kalmasak olur mu Vize haftam başlıyor" Ilgaz başını sallarken "merak etme bir görünmemiz yeterli Hem geldiğinde beraber çalışıp daha çabuk bitiririz" Ilgaz şöyle bir üstüme bakıp giderken hala onun tşörtünü giydiğimi fark ettim Yanlış görmediysem yarım bir gülümseme belirmişti yüzünde Akşam için gardolabın başına geçerken ne giyebileceğimi düşünüyordum Ilgaz'ın Balım'ın kutlamasında yaptığı şaka aklıma geldiğinde yüzümden hain bir gülümseme oluştu Dolabı karıştırdığımda Helin'in bende kalan elbisesini bulduğumda işte bu dedim Hemen üzerime giyip ayna karşısında geçerken kendimi süzdüm Verdiğim kilolar için kendimi tebrik ederken saçımı ve makyajımı yaptım Bir yandan da gece için hazırlanmış oluyordum Yakınımdaki topuklu ayakkabımı giyerken kendimi tekrar süzdüm Üzerimde oldukça mini sırtı açık bir elbise vardı Saçım ve makyajım sade olsa da elbise tek başına yeterliydi Topuk seslerim ile Ilgaz'ın yanına gittiğimde salonda çay içtiğini gördüm Topuk sesleri dikkatini çekerken başını kaldırması ile göz göze geldik Beni süzdükten sonra içtiği çayı püskürtmesi bir oldu Yüzümde gülümseme ile karşısındaki koltuğa oturduğumda öksürüğünün geçmesini bekledim Sonunda kendini toparladığında "akşam böyle gelmeyi düşünmüyorsun değil mi" dedi Üstümde gözümü gezdirdikten sonra bacak bacak üstüne atarak arkama yasladım Bu Ilgaz'ın yutkunmasına sebep olurken "fena fikir değilmiş aslında ama ben artık evde böyle dolaşmaya karar verdiğim için giymiştim" Ilgaz anlamayan bir ifade ile bana bakarken "nasıl yani" diyebildi Gülümseyerek "Balım'ın kutlamasında beni tanıyamamıştın Bende seni haklı bularak evde bile böyle dolaşmaya karar verdim" dedim Bu Ilgaz'ın kahkaha atmasına sebep olurken "güzelim ben onu sana takılmak için söyledim Yoksa seni kuzu desenli pijamalarınla da saçma sapan renkli taylarınla da ya da kabarık elbiselerle bile tanırım Sen her halinle güzelsin" dediğinde kalbim hızlıca atmaya başlamıştı Yüzümde bir gülümseme ile "yaa demek öyle O zaman ben şu rahatsız elbiseyi çıkartayım" diye hızlıca ayaklanıp döndüm Ilgaz tekrar çayını püskürttüğünde tamamen açık sırtımı gördüğünü biliyordum Odama geçtiğimde kahkahalarımı tutamazken akşam için hızlıca hazırlanmam gerektiğini biliyordum Kutlamaydı sadece ama bazen abartılabiliyordu Sonunda etek ve bir omzu açık tşörtte karar verdim Üstümü hızlıca giydikten sonra hazırdım Bu sefer ayakkabıyı topuklu yerine spor tercih ederken rahat etmeyi planlıyordum Kapıdan çıktığım da Ilgaz'ın çoktan hazır olduğumu gördüm Gerekli olanları yanımıza aldıktan sonra evden çıktık Yolda Ilgaz'ın tek konuştuğu dün gece ki hallerimdi Bence belli bir kısmını atıyordu ama neyse Sonunda ben bayılmadan geldiğimizde arabadan inip bir araya geldik Ilgaz'ın elini bir kez daha tuttum Eve girdiğimizde herkes bizi mutlulukla karşılarken Lale hanım için aldığımız çiçekleri uzattım Aldığında teşekkür ederek koklayarak vazoya koyma inceliğini göstermişti Kutlama sohbet şeklinde devam ederken Ahmet beylere özel vals müziği çaldığında güzel bir dans sunmuşlardı Sonrasında pasta kesildiğinde pastanın tadını çıkartıp kalkmıştık Vaktin geç olmaması uyumaya vakit ayırabileceğim için beni mutlu ederken Ilgaz ile çalışmak iki kat kolaylık sağlayacaktı Eve geldiğimizde "Ilgaz erken geldik ben tek de çalışabilirim" desem de "hadi çabuk getir notlarını daha incelemem gereken dosyalar var" diyerek postaladı Notlarıma şöyle bir göz gezdirirken yakında benim yerime bölümü rahatlıkla bitirebileceğini düşünmeye başladım Notların özetini çıkartıp önemli olanların üstünde dururken iki saate çoğunu halletmiştik Son toparlamayı kendim yaparken son kez gözden geçirmek için erken kalkacaktım
Vize haftası da üstümden silindir gibi geçerken iş dönüşü Ilgaz ile ders çalışmalarımız alışkanlık haline gelmişti Neredeyse sınavların bitmesine üzülecektim Bu düşünce kendime şaşırmama sebep olmuştu Denize hissettiğim gibi bir kalp çarpıntısı ya da heyecan yoktu Ilgaz'a karşı Ama içimde sonsuz bir güven vardı Buraya kısa bir zaman için yerleşmişken okul bittikten sonra kalmam mümkün olmayacaktı Bu da Ilgazsız bir hayat demekti ama buna hazır olur muydum Artık emin olamıyordum Başta ki beton nasıl bu hale gelmişti Son zamanlardaki en bomba gelişme Batu'nun Ayça'ya aşkını ilan etmesiydi Sonunda nasıl dile geldi derseniz Her şey Balım'ın pastanesine gelen devamlı müşterisi yüzünden oldu Müşterinin Ayça'ya karşı masum duyguları varken Balım ile ben azıcık abartarak Batu'ya anlatmış olabiliriz Ama bakın azıcık Ayça''nın elinden kayıp gittiğini fark eden Batu koşarak pastaneye giderken kolunu Ayça'nın omzuna atarak o benim kadınım demiş de olabilir Abartı da olabilir Sonuçta beraberler Önemli olan bu Batu için çok mutlu olsam da içimde en yakın arkadaşımı paylaşacağım için bir burukluk olmadı desem yalan olur Öbür tarafta Tuğba ile Enes bir çift olurken resmen çiftlerin arasında kalmıştım Klasik sınav sonrası kahve faslından sonra eve gidecekken Deniz ile karşılaştım Son zamanlarda arkadaşlığımızın temelini atmamız için beni yemeğe davet eder olmuştu Sürekli geçiştirsem de beni rahat bırakması için kabul ettim Yakın bir yere gidip oturduğumuzda ilk siparişleri verdik Bugünün çabucak bitmesini istiyordum İlk söze Deniz başladı "Ada günlerdir sana yapacağım konuşmanın provasını yapıyorum Ne kadar düşünürsem düşüneyim Ne kadar süslü kelime seçsem de sonuç değişmiyor Ben senden çok hoşlanıyorum Ada Yanımdayken bunun farkına varamadım Seni üzdüm kırdım Ama sensizlik öyle zor ve katlanılmaz ki" uzanıp elimi tutarken ben sanki başkasının hayatını izler gibi bakakalmıştım Kafamı kaldırdığımda Ilgaz ile göz göze gelirken hemen elimi çektim Ilgaz'ın dönüp gidişini izlerken yetişmek için hemen kalktım Deniz önüme geçip "bir cevap vermeyecek misin" derken artık bu sıkıştırma ve emir vaki tavırdan sıkılmıştım Derin bir nefes alarak "sen sadece vicdan yapıyorsun Deniz Eğer o göl kenarında sana karşılık verseydim şuan her şey çok başka olacaktı Sana karşı zoru falan da oynamıyorum Deniz ama seninle bir ilişki istemiyorum Duygularımın büyüttüğüm kadar ciddi olmadığını fark ettim çok üzgünüm" diyerek hızla oradan uzaklaştım İşten önce eve geçip durumu düzeltmek istedim Eve gittiğimde Ilgaz'ı evde bulmamla rahatlayarak salonda volta atan Ilgaz'a katıldım "Ilgaz her şey çok farklı gözüküyor ama hepsi bir yanlış anlaşılmadan ibaret" Ilgaz yüzüme alayla bakarken "nesi bir yanlış anlaşılma olabilir" diye sordu Hemen lafa devam ederken en ince ayrıntısına kadar anlattım "Deniz geçen gün geçiştirdiği yemek borcunu hatırlattı Bende kurtulmak için kabul ettim Ama yemek beklediğim gibi gitmedi Beni sevdiğini söyleyerek elimi tuttu Tam o sırada sen geldin Senin yanlış bir düşünceye kapılmanı istemiyorum" Ilgaz'ın öfkesi dinmezken "aylardır beklediğin an gelmiş işte Deniz sonunda sana geldi Ama sen sana daha önce çok farklı şeyler yaşatmış bu adamı kabul edebilecek misin" Ilgaz hızını alamazken "Ben sana daha dokunmaya kıyamazken elin herifinin sana karşı bu kadar rahat olması beni delirtiyor Sürekli başkaları tarafından darbe almanı, canının yanmasını engelleyememek benim canımı yakıyor Ada" Ada'nın kollarını tutarken "Ada lütfen hayatına birini almak istesen de bu o olmasın lütfen" Ilgaz'ın söyledikleri şok etkisi yaratırken "Deniz'i düşündüğüm gibi büyük bir aşkla sevmiyormuşum ben O yaptığı ilk yanlıştı ama benim için sönüp gitti Ilgaz Lütfen ne olursa olsun onun yüzünden aramız bozulmasın lütfen" derken Ilgaz ile göz göze geldik Gözlerimizde yol arkadaşından çok daha fazlası vardı |
0% |