
Uyandığımda Ilgaz'ın kollarındaydım Zaten beraberdik ama hayatımın sonuna kadar böyle olacağımızın düşüncesi beni gülümsetiyordu Ilgaz da yavaş yavaş uyanırken göz göze geldik Gülümsedikten sonra saçlarımdan öperek kalktı Geç kalmamak için duş alarak çıktık Valizimi düğünden önce hazırladığım için rahattım Elbiselerimin hepsini beyaz seçerken ben gelinim diye bir bağırmadığım kalmıştı
Evden el ele çıkarken kahvaltıyı yol üstünde bir yerde yapmaya karar verdik Dolaşa dolaşa gidecek, belli bir yerde bir hafta kalmayacaktık Çalma listelerimden en hareketlisini seçerek arabayı müzik sesiyle doldurdum Camları hatta tavanı açarak düğüne kaldığım yerden devam ediyordum Ilgaz bu halime inanamasa da kendi haline bırak sözüne uyuyordu
Bir tarafı deniz bir tarafı orman olan çok güzel bir yerde kahvaltı için durduk Masanın sağdan sola üstten alta donatılmasını beklerken "Sevgilim" diyerek Ilgaz 'ın elini tuttum "Yorgun gözüküyorsun Bir gün evde dinlenebilirdik Rezervasyon yapmamıştık zaten" Ilgaz gülümsediğinde "ya da arabayı ben kullanabilirim istersen" dediğimde gözleri büyümüştü Ehliyetimi almış olsam da değerli kızını bana vermiyordu Artık kıskançlığım gittikçe artıyordu Bir gece yarısı anahtarla çizebilirdim
"Tamam tamam sakin onu kullanmayacağım" diyerek içinde sinir barındıran gülümseme yolladım" Ilgaz elimi tutarken "yorgun değilim güzelim Sadece son dönem çok zordu Sürekli bir aksilik ve stres vardı Rahatladım sadece Artık sadece seninle ilgilenebilirim" diyerek masum bir öpücük bırakmıştı
Sade sahil kenarında bir düğün istemiştik Evimiz de hazır olmasına rağmen ufak detaylar bizi bitirmişti Sıfırdan başlayarak ailelerle yapanlar nasıl başa çıkıyordu acaba Biz kendi kendimize boğulmuştuk
Selim ise Balım ve Asel'ini yatakta uyurken izliyordu Asel gene gece huysuzlanmış zaten düğünden dolayı yorgun olan Balım ı daha da fazla yormuştu Ama bu manzara o kadar özel ve tatlıydı ki Selim eşini ve kızını öptükten sonra zorlukla yanlarından ayrıldı
Balım için bahçe de mükemmel bir kahvaltı hazırlamaya koyuldu Tabağını koyduktan sonra Asel in ağlama sesi duyuldu Kızım zamanlamayı her zaman ki gibi mükemmel seçmişti Balım uyanmasın diye hemen alırken "amanda benim tatlı kızım uyanmış mı" klasiğini yaparak onunla oynamıştım Sonrasında karnımızı doyurup üstümüzü değiştirdikten sonra anneyi uyandırmak için hazırdık Kafamı kaldırdığımda Balım ile göz göze geldim
Selim im biricik eşim hem hamileliğimde hem de bebeğimize bakarken çok yardımcı olmuştu Birbirimizle paslaşarak hem özel hayatımızı hem de ev hayatımızı yönetirken Selim kendimi çok paraladığımı düşünse de ben mutluydum Aşkımız ve kızımızla etrafımıza ışık saçarken başkalarına da dokunabiliyor olmam beni motive ediyordu Huzurlu hayatımız beni rahatlatırken herkesin bu huzuru tatmasını istiyordum
İşim olduğunda Asel'i ya annemler bakıyor ya da Selim evden işlerini yürütüyordu İşimi sorun edip ya da onlar halleder dememeleri bana büyük güç vermişti
Pastanede Ayça ortağım konumuna gelmişti Zor dönemlerde pastane de durmam mümkün olmazken ona emanet etmiştik İşlerin artışıyla personel sayısı artarken sadece özel siparişlerde gidiyordum Pastane işlerinin yanında Ayça'ya da ders veriyordum Öğrenmeye çok hevesli eli çok yatkındı
Selim "bebeğim" diyerek yaklaşıp saçlarımdan öptü Aşkım gözümü kör ederken hazırlığını görmüştüm "Bu ne güzel bir masa böyle Ellerine sağlık sevgilim" derken masaya geçtik Asel ise gülerek yerinde zıplıyordu Kahvaltı sonrasın ayakkabılarımı çıkartarak çimlerde yürümeyi tercih etmiştim Hatta Asel i de yürüttüm Çimlerde oturup oynarken Selim kahvelerle gelmişti Selim arkama otururken beni kollarına aldı Beraber Asel in oynaşını seyrettik
Ayça ise doktorun odasında soğuk terler döküyordu Son zamanlarda belli dönemlerde fazla ağrısı olduğu için kontrole gelmişti Bir seneden fazla evlilerdi ve çocukları olmamıştı Sonunda doktor sonuçlarını incelemeyi bitirdiğinde yüz ifadesi hiç de iyi değildi "Ayça hanım sizinle açık konuşacağım Yumurtalıklarınızda bir kist tespit ettik Şuan belli bir boyuttalar Onu almaya çalışırsak yumurtalıklarınız zarar görebilir O yüzden düzenli kontrollerle takip edeceğiz Ama bu durum en çok bebeğinizin olma olasılığını düşürecektir İmkansız değil ama zor"
Doktorun söyledikleri tekrar tekrar kulaklarımda yankılanırken odadan çıktım Hangi yoldan gideceğimi kestiremiyordum Gözümün önünde Batu'nun Asel ile oynadığı anlar, bebek için yanıp tutuştuğu anlar ona bunu nasıl yapardım Bu zor sürece onu nasıl atardım
İşin içinden çıkamayınca hem kafamı dinlemek hem de ayrılma yolunu seçme ihtimalim için minik bir bavul hazırladım Batu ya not bırakmak için kağıt kalemi aldığımda ne yazacağımı bilemedim Ne demeliydim Seni terk ediyorum Seni sevmiyorum Bunlar nasıl gerçek olabilir ki
En sonunda "seni sevdiğim ve senin mutluluğun için gitmeliyim Lütfen beni arama Bu süreci beraber yaşamak istemiyorum" diyerek sonuçları bırakarak çıktım evden Elimde bir valiz nereye gideceğim konusunda hiç bir fikrim yoktu
Telefonumu uçak moduna alarak müzik çalarımı açtım Yürüdüm yürüdüm yürüdüm Böyle saatler geçti Gidebileceğim sayılı insan vardı ve Batu beni onların yanında kolayca bulurdu Ayrıca tek başıma kalmalı ve düşünmeliydim Sonrasında deniz kenarına giderek bir otele yerleştim Balkonumda denizi izlerken Batu'nun tepkisini ve hayatımın nasıl tepetaklak olacağını düşündüm
Batu benim ailemdi Onsuz yaşayabilir miydim Onu başkasıyla görmeye katlanabilir miydim Eğer o mutluysa yoluna çıkamazdım Tek başına seçenekleri düşünmek o kadar zordu ki En sonunda içeriye geçerek yatağa kıvrılarak yattım Artık tek başımaydım
Eve çiçeklerle geldiğimde Ayça yoktu Son günlerde gergin ve bir derdi vardı Ne kadar öğrenmeye çalışsam da geçiştirmişti Onun bana açılmasını bekliyordum Yatak odasına geldiğimde açık dolap dikkatimi çekerken yazılmış notu gördüm Bana şaka yaptığını düşünürken sonuçları gördüm Gözümün önünde yazılar akıp giderken anlam veremiyordum
Şimdi ben terk mi edilmiştim
Sonunda ilk durağımıza geldiğimizde yolculuğu sevmediğim için uyuşan vücudumu esnettim Ilgaz valizleri alırken gözümüzü kestirdiğimiz yere yerleştik Zaten bir gece kalacaktık Beraber merkeze geçip Ilgaz'ı bezdirinceye kadar hediyelik eşya aldıktan sonra bir şeyler içmek için oturduk "E Ilgaz bey evlilik yaradı mı size acaba" diye gülerken "şuanlık sadece ayaklarıma yaradı" diyerek dolaştırdığım yerlere laf vuruyordu Eğer gezmeyeceksek tatilin ne anlamı vardı ki
Kahvelerden sonra sahilde sarmaş dolaş yürüyüş yaptık Koşuşturma olmadan sakince Evlenmeyi beklememizin en büyük sebebi hayatımızın yoluna girmesini istememizdi Sonuçta görüşemeyen bir çift değildik İlla evlenmemiz gerektiğini de düşünmüyorduk İlişkimizin tadını çıkartırken ben mezun olup ilk adımı attım Ilgaz büroyu devir aldı ve dedik ki hadi evlenelim Bir ay içinde hızlıca ve bezdirici bir şeklide bitirdik
Yarın için kıyafet seçerken Ilgaz'ın sinirli bakışlarıyla karşılaştım "Bir problem mi var" diye sorduğum da "onu giymeyi düşünüyor musun gerçekten" dedi Elbise kısaydı ama bende uzun sayılmazdım Yaptığım spor hatlarımı ortaya çıkarsa da çok iddialı değildim
"Tabi ki giyeceğim" derken elbiseye bir daha baktım Ilgaz kalkıp yanıma gelirken "o elbise nereni kapatacak bebeğim bana bir anlatır mısın Gecelik ise bu gece giyebilirsin bence" diyerek arkamdan sarıldı Elbiseyi kenara koyarken "hayır hayatım o bir elbise dışarıda giymek için ve ben yarın yemekte giyeceğim" dediğimde Ilgaz beni kendine sertte çevirirken "demek ki giymemen için bazı yerlerine tadilat yapmam gerekecek" dediğinde bizim için sıcak dakikalar başlamıştı
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 12.1k Okunma |
751 Oy |
0 Takip |
39 Bölümlü Kitap |