Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@okyanus

Alpaslan Yaprak ın küle dönmüş halini fark ederken onunla iletişim kurmaya ve seslenmeye başladı Bir cevap alamayınca arabayı kenara çekerek hemen aşağıya indi Hızlıca Yaprak ın tarafına geçti Arabanın kapısını açtı Yaprak ın kemerini çözdükten sonra Yaprak ı kendine çevirerek önünde diz çöktü

"Güzelim kendine gel canım Beni duyabiliyor musun" Yaprak ın yüzünü avuçlarının içine alırken "bana bak güzelim Derin derin nefes alarak bana bak Bak ben buradayım yanındayım" Alpaslan Yaprak ın göz yaşlarını silerken kendine gelmesi için konuşmaya devam etti Alpaslan ın sakinleştirici sesi Yaprak ın yolunu bulmasını sağlarken yavaş yavaş gerçek dünya ya döndü Gözleri netleşirken kendini Alpaslan a bıraktı Alpaslan belli bir süre sonra sarılarak saçlarını okşamaya başladı Yaprak ın kokusuyla mest olurken Yaprak da güvenli kollarda kendini bulmaya çalıştı

Sonunda her şey normale döndüğünde Yaprak utanarak kendini geri çekti ve koltuğuna yerleşti Alpaslan ayağa kalkıp ona yaklaşırken gözleri kocaman açıldı ve nefesi kesildi Alpaslan Yaprak ın bu haliyle eğlenirken kemerini bağlayarak geri çekildi Hızlı adımlarla yerine geçti Böylece sessiz bir yolculuk başlamış oldu

Düğün yerine gittiklerinde herkesin geldiğini gördüler Daha gelin ve damat çıkmamıştı Alpaslan her ne kadar Yaprak ın elini tutarak girmek istese de şimdilik yanında yürüyerek yetinecekti

Kısa süre sonra gelin ve damat görüldü Mutlulukları yüzlerinden okunuyordu Güneş batarken birbirlerine evet derken Yavuz gelininin alnını koklaya koklaya öptü Derin ayağına basmayı atlamazken kahkahalar eşliğinde nikah cüzdanını alıp salladı Böylece ilk dansları başlamış oldu

Belli bir süre sonra Alpaslan cesaretini toplayarak Yaprak ı dansa kaldırmak için gitti Aile ve etraftakilerin baskısıyla dansa kalkmış oldular Yaprak Alpaslan ın kollarında titrerken Alpaslan kendine biraz daha çekti Yaprak böylece kendisini sahiplenen güvenilir kolların arasında kalmış oldu Yaprak ın kokusu Alpaslan ın başını döndürürken geçen her dakika kendini daha fazla kaptırıyordu

Aile biraz daha dans edebilsinler diye şarkıyı uzatsalar da beklenen son gelmişti Yavaşça birbirlerinden ayırılırken salonu oyun havaları sarmış herkes kendini kaptırarak oynamaya başlamıştı Sonrasında halay pasta ve roman havalarıyla düğün son bulmuş Kurt ailesini büyük bir hüzün kaplamıştı Derin ve Yavuz u balayı için yolcu ettikten sonra herkes yavaş yavaş dağıldı

Yaprak ı bırakma görevini Cansel üstlenirken arkasında sinir olmuş bir Alpaslan bırakmıştı Cansel Alpaslan ve Yaprak yakınlaşması her dakika onu biraz daha korkutuyor ve zorluyordu Şimdilik uzaktan izlemeye karar verdi Yolda geçirilen hafta sonu için Yaprak ın ağzını aradı Yaprak ilk adımı odasından bahçeye çıkarak yaparken asıl büyük adımı bakım evinden başka yerde geçirerek yapmıştı Ailesinin özverili davrandığını bilse de Yaprak ın hissettikleri, mutlu olup olmadığı, bir daha gelmek ister mi bunlar önemliydi Cansel Yaprak dan aldığı olumlu cevapla gülümserken onu on beş gün sonra gidecekleri at çiftliğine davet etti Yaprak Alpaslan yüzünden red etmeyi düşünürken Alpaslan ın dedikleri aklına geldi Onun yüzünden ailesine arkasına dönmeyecekti Hem bu yeni hissettiği duygulara karşı koyamıyordu

Yaprak Cansel in teklifi kabul ederek bakım evine girdi Sonunda güven kokan odasına girdikten sonra kapısını kilitleyerek üstünü çıkardı Yapılan rahatsız edici makyajı da sildikten sonra kendini sıcak suya atarak rahatladı Buharlanmış kabinde Alpaslan ile yaşadıkları geçerken yüzünde oluşan gülümsemeye inanamadı Kafasını sallayarak düşüncelerinden anlık uzaklaşsa da yatağına uzandığında yine kafasında Alpaslan vardı

Hayalleriyle uykuya daldıktan sonra uzun süredir görmediği kabusuyla baş başa kalmıştı Yaprak evlerinde odasında uyurken büyük bir gölge kapısını açıyor yavaş yavaş ona yaklaşırken daha da daha da büyüyordu Büyük kapkara gölge yaklaşıp Yaprak ı yutmasıyla Yaprak nefes nefes uyandı Zorlukla yatağından kalkıp balkona kendini atarken nefes almaya çalıştı İşte dedi İşte senin hayatın bu Yaprak senin başka biriyle ilgili hayaller kurmaya hakkın yok

 

Cansel Doğuş holdingin terasında teklifi yüzünden kendisine şaşkınlıkla bakan adamı izliyordu Ne vardı ki bu kadar şaşıracak Gayet basit bir teklif sunmuştu Cesur ilk şaşkınlığını attıktan sonra "hanımefendi bir daha tekrar edebilir misin diye sordu" Cansel sabırsızca "Anlamayacak ne var kı Cesur bey Ben senden bir çocuğum olsun istiyorum Adayların arasında en güçlü ve genleri en iyi olan sensin Beraber olmamıza gerek yok Bunu yapmanın çeşitli yolları var Ayrıca sende anlaşmalı evlilik yapacak bir aday arıyorsun O neden ben olmamayım ki" Cesur karşısında ki minnacık kızın hem cesaretine hem de açık sözlülüğüne hayran kalmıştı Ama bu teklifini kabul edeceğine anlamına gelmiyordu "Cansel hanım siz ne dediğinizin farkında mısınız Benden bir çocuk istiyorsunuz Bu anlaşmalı evliliğin çok üstünde bir şey Kendi çocuğumu nasıl yok sayarım" Cansel geri adım atması gerektiğini bilse de ileri gitmekten vazgeçmedi "Bakın Cesur bey bu bebek benim için çok önemli Etrafımda güvenilir insan sayısı çok az Sizden sadece bu bebeğe sahip olmamı sağlamanızı istiyorum Sonrasında sorunsuz bir boşanma ile bebeğimi alıp gidebilirim Size herhangi bir zorluk çıkarmam Hatta isterseniz şehir bile değiştirip bebeğime babasıyla ilgili farklı hikayeler anlatabilirim Lütfen bu bir düşünün" diyerek arkasında karışık bir adam bırakarak uzaklaştı

Gergin bekleyiş bir haftadan fazla sürdü Sonunda Cansel in telefonu çalarken numarasını nereden bulduğunu sorgulamadı bile Cesur onunla buluşmak istiyordu Bir saat sonrası için anlaşmışken Cansel hemen hazırlanmaya başladı Tam vaktinde dediği yerde olurken Cesur çoktan gelmişti bile

Cesur için bu bir hafta çok zor geçmişti Bir çok adayla görüşmüş Bazıları anlaşabileceği kişiler olsa da bir türlü Cansel i kafasından atamamıştı Bir bebek anlaşmalı evliliği değiştirecek olsa da o kadından uzak durma düşüncesi Ona büyük bir dik başlılıkla böyle bir teklif yapmasına rağmen yanında başka birinin olması fikrini kabul edememişti

Ve şuan karşılıklı oturmuş kahvelerini yudumluyorlardı İlk söze başlayan Cesur oldu" Teklifini düşündüm Cansel Hayatım boyunca çocuk ve aile kurma isteğim olmadı Halaa çocuk fikri beni dehşete düşürse de hiç bir sorumluluk almamı beklemediğin için teklifini kabul ediyorum" Cansel in ilk baş yüzü düşse de son söylediğiyle birden aydınlandı "Ciddi misin sen Gerçekten kabul ediyor musun" Cesur un yüzünü gülümseme kaplarken "evet bu dehşete düşüren yola çıkmaya hazırım Peki sen hazır mısın"

Sonraki hafta çok hızlı ilerledi Karşılıklı oluşturan maddelerle anlaşma imzalandı Bilmeleri gereken temel bilgileri birbirlerine yazarak verdiler Aileleri, hayatları, sevdiği yemeklere kadar uzun bir liste Herkesi inandırmak için büyük bir aşk hikayesi yazıldıktan sonra işleri şimdilik bitmişti Cansel ailesiyle tanışması için Cesur u at çiftliğine davet etti O kalabalıkta büyük bir olay patlamamasını dileyerek

Yaprak ise son günleri kabuslarıyla geçirirken bazen nefesi kesilerek, bazen de ağlama krizleri ile daha da içine kapandı Eğer söz vermemiş olsa at çiftliğine falan gitmezdi Kendine gitmemek için bahane ararken Cansel in aradığını gördü Telefonu açar açamaz Cansel hızlıca konuşup kapatmıştı Yaprak bir kelime bile edememişti Cansel bazı aksiliklerden dolayı kendisini Alpaslan ın alacağını söyleyerek kapatmıştı

Yaprak bu haberle daha da gerilirken olduğu yerde kala kalmıştı Belli bir süre sonra Alpaslan ın seslenmesiyle kendine geldi Yavaşta ona doğru ilerlerken yüzünde koca bir gülümsemeyle onu bekleyen adama baktı Nasıl gülüşünü söndürebilirdi ki

Alpaslan arabanın kapısını açarken "merhaba Yaprak bu on beş gün benim için çok zor geçti Seni aramamak için kendimi zor tuttum Ama sonunda yanımdasın" Alpaslan bunları söylerken Yaprak ın tek gördüğü kapısı açılmış araba ve gözünün önüne gelen kesik kesik kaza yaptıkları andı Yavaş yavaş gerçekle gördüklerini karıştırmaya başlarken olduğu yerde oturup ağlamaya başladı Hem de ne ağlamak Feryat edercesine sanki birileri kalbini söküyormuş gibi ağladı Alpaslan ilk anda şok olsa da hemen kendini toparladı Yaprak ın yanına çökerek onu kollarına aldı Saçlarını okşarken "geçti güzelim hepsi geçti" demekten başka bir şey gelmiyordu elinden

Sonunda Yaprak ın ağlaması iç çekişlere dönerken Alpaslan ın kollarından yavaşça çıktı Alpaslan Yaprak ı bırakmazken "araba yüzünden mi böyle oldun güzelim Ama düğüne giderken bu durumu atlatmıştık Hatta Cansel ile birlikte dönmüştün Neden böyle oldu" Yaprak ne diyeceğini bilemezken yavaşça doğruldu Alpaslan da onunla birlikte kalkarken "bu bir sefer de geçebilecek bir şey değil demek ki Gözümün önüne parça parça görüntüler gelirken nefes alamıyorum Adım atamıyorum" Alpaslan Yaprak ı kendine çevirirken "güzelim at çiftliği çok uzakta sana özel üstü açık arabayla geldim Ama yok ben at üstünde gitmek isterim dersen gidip geri dönmem gerek ama hem gelişim hem de bizim gidişimiz baya uzun sürer" Yaprak Alpaslan ı n bu tatlı haline dayanamayıp gülümsedi Alpaslan gülüşü ile sarhoş olurken Yaprak ı arabaya bindirip hızlıca kendi tarafına geçti Yola çıktıktan belli bir süre sonra Yaprak a dönerek "gün gelecek saçlarınız bozulmasın diye üstünü kapattıracaksınız Yaprak hanım" derken Yaprak "asla" diyerek ayağa kalkıp esen rüzgarın tadını çıkardı Sadece bir hafta sonu dedi içinden Sadece iki gün hayatını akışa bırakacaktı

Ama daha önce gitmesi gereken bir yer vardı Bu zamana kadar kendisini odasına hapis etme bahanesine sığınsa da artık zamanı gelmişti Yaprak Alpaslan a dönerken "çiftlikten önce bir yere uğrayabilir miyiz" diye sordu Alpaslan "tabi ki güzelim Neresi" dedi Yaprak derin bir nefes aldıktan sonra "mezarlık" diye cevap verdi

Kısa bir süre vardıklarında Yaprak yerlerini bile bilmediğini fark etti Alpaslan bu konuya da el atarken şimdi mezar taşlarındaki isimlere bakıyordu Ayaklarında güç bulamayıp yere çökerken Alpaslan ilk baş tutmak istese de rahat bırakmıştı Sadece uzaktan seyretmekle yetindi

Yaprak "annecim, babacım size gelmekte çok geç kaldım değil mi" derken gözünden yaşlar süzülmeye başladı bile "Özür dilerim çok özür dilerim Sizsiz yaşamak o kadar zordu ki O kaza da sizinle beraber ölmeyi o kadar çok isterdim ki"

"Siz yoksanız bende yaşayamam diyerek kendimi kapkaranlık bir odaya kapattım Yürümedim, konuşmadım, yemek bile yemedim Sizin yanınıza, güvenli kollarınıza gelebilmek için o kadar çok çaba sarf ettim ki Ama ne yaparsam yapayım yaşamaya devam ettim işte"

"Sonra bir gün Cansel geldi Odamın ortasına güneş gibi doğru Başıma vura vura yürüttü Başıma vura vura okuttu beni Şimdi de yine vura vura insanların arasına karışmamı sağlamaya çalışıyor Yapabilir miyim ki annem Konuşabilir, gülebilir, sıradan bir hayat yaşayabilir miyim Bu size haksızlık olmaz mı" diye başımı eğerek ağlamaya devam ettim

Arkamı dönüp Alpaslan a baktım Gözlerini benden ayırmasa da rahat etmem için uzakta duruyordu Göz göze geldiğimizde buradayım anlamında, gözlerini kapatıp açtı Babama dönerken "o kadar çok sana benziyor ki babam dedim Bir gülüşü var aynı senin gibi Senin gibi kocaman göğsü var Sanki beni her şeyden koruyup saklayabilir gibi"

"Elini uzatıyor bana babam Senin gözlerin ışıldayarak anlattığın annemle aşk hikayen gibi bir hikayemiz olsun diyor Yapabilir miyim ki Elini tutabilir miyim"

Saatlerce oturup dertleştikten sonra yavaşça kalktım Sizi çok seviyorum İyi ki ailem sizsiniz diyerek Alpaslan a doğru yürüdüm

At çiftliğine vardıklarında tüm ailenin toplanmış olduğunu gördüler Yanlarına giderken büyük bir sürpriz bekliyordu onları Cansel herkesin tam ortasına geçmiş Cesur un elini tutarak evleniyorum diye bağırıyordu

Loading...
0%