Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm 10

@okyanus

Bölüm Şarkısı: Nükleer Başlıklı Kız - Kaç Kere


Şubede Aslan gözümün içine bakarken "ben yapmadım Süveyda" dedi "Ben asla böyle bir şey yapmam" Ona doğru yürüyüp ellerini tutarken "saçmalama Aslan" dedim "Buna inanacağımı düşünmüş olamazsın Çözeceğim ben bunu"


Aslan o kadar uzun süre sorguda kaldı ki Kayalar bile bu kadar kalmamıştı Tüm suçlamaları red etsek bile Aslan'ın o saatlerde nerede olduğunu ispatlayamıyorduk Ayrıca aynı gün şikayetçi olan kızla görülmeleri hiç iyi olmamıştı

Bu çok iyi planlanmış bir oyundu Her yerden bizi sıkıştırmaya çalışıyordu Tam da o karanlık gölgeye savaş açacakken asıl yanımdakilerin tecavüzcü olduğunu vurgulayacaklardı

Aslan bir sonraki sorgu arasında nezarethaneye alınırken ben ve Alaz da yanına gittik Aslan bitik görünse de dik durmaya çalışıyordu Göz göze geldiğimizde aklımdan neler geçtiğini neler planladığımı biliyordu Direk "sakın Süveyda" dedi "Birbirimize sözümüz var bunu asla unutma" gözlerim dolarken başım önüme düştü "Benim yüzümden buradasın Aslan" dedim "Biz bir adım ileriye gittiğimiz için Benim yanımda olduğun için böyle bir suçlamanın altındasın"

Aslan parmaklıkların ardından elini uzatarak çenemi nazikçe tutup kaldırdı "Biz çok daha can yakan şeylere katlandık Bir suçlama yüzünden sana sırtımı dönecek değilim Sen benim ailemsim Tekrar başa dönüp seçme şansım olsa gene seni seçerim Benim bu hayatta ki tek pişmanlığım sana geç kalmış olmam Gerisi, bana ne olacağı umurumda bile değil

Ben yokken kendine dikkat et olur mu Savunmasız kalmış oluyorsun Bir taşla iki kuş vurmalarına izin verme Aklımı sende bırakma" Alaz arkamdan konuşmaya katılırken "merak etme Onu gözümün önünden ayırmam" dediğinde Aslan alaycı bir gülümseme sundu "Kayalar' ın açtığı bela yüzünden Kayalar' a güvenmek Anca bizim başımıza gelebilirdi"

Aslan' ın benden kat ve kat gergin olduğunu biliyordum Ben tehlikedeyken eli kolu bağlanmıştı "Merak etme senin burada uzun süre kalmana izin vermeyeceğim zaten" Şimdilik bu durumu ekipten gizli tutacağım Asır'dan ek gözaltı istemesini rica edeceğim Ben de bu arada kendimi tehlikeye atmadan bu işi çözmenin yolunu bulacağım" Aslan öfkeli bir nefes verirken uzanıp elini tuttum "Rahatla artık Bırak da bir günde ben seni kurtarayım" diyerek gülümsediğimde o da bana gülümsedi

Nezarethaneden çıktığımda elim yine bilekliğimdeydi Koridorda ilerlerken Kayalar' ın avukatlarıyla karşılaştım Yolumu keserken Alaz müdahale etmek istese de onu durdurdum Avukat "sorgu odasını birbirine kattığınızı duydum Nasıl bu kadar masum olduğundan emin olabiliyorsun Aslan beyle yakınlığınız mı buna sebep oluyor İpek hanımın darp resimlerini görmek bir kadın olarak sizi rahatsız etmiyor mu"

Avukata sahte bir gülümseme sunarken "az bile yaptım Ayrıca müvekkilim masum demedim Müvekkilime sonsuz güvenim var ya da benim kardeşim demedim İddiaları kabul etmiyoruz dedim Bir avukat müvekkili suçsuz ya da suçlu da olsa savunmasını yapmak için vardır Bende bunu yapacağım Aslan'ın suçu varsa da bunu ilk ben göreceğim Ayrıca İpek hanımın resimleri elbette ki beni rahatsız etti Hiç bir kadının böyle bir duruma gelmesini istemem Sizinle duruşmada çarpışırken çok eğleneceğimizi düşünüyorum Özellikle de böyle farklı kafa yapılarına sahipken"

Saçımı savurup yanından geçerken Alaz arkamdan beni takip ediyordu Arabaya bindiğimde Behlül gibi direksiyona vurarak çığlıklar atmak istiyordum Kayalar' ın amacı belliydi Aslan'a bu lekeyi bulaştırıp ileri de ben yurt müdüründen şikayetçi olduğumda onu da Aslan'a yıkacaklardı Çünkü biz aynı zamanda yurtta kalıyorduk ve hiç birbirimizden kopmamıştık Sözde o zamanlarda bile bunu yapıyor olacaktı Bende onu saklayıp yanında olan kişi İtibarımı da yok edeceklerdi Bu ileriye dönük bir plandı Sadece kısasa kısas değildi

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes alırken Alaz'ın elimi tuttuğunu fark ettim "İyi misin" sorusuna "patlamak üzere olan bomba gibiyim Pimim çoktan çekildi" Çantamdan telefonu çıkartırken Deha' yı aradım

"Bana gerekirse beş gerekirse on ekip kuruyorsun İpek Saygın'ın gün içinde ne yaptığını adım adım öğreniyorsun Hatta aldığı nefes sayısını bile Yanında ki erkeklerin resimlerini istiyorum İpek Saygın' ın babası hangi işle uğraşıyor Zayıf noktası var mı Bir hafta önce Aslan' ın gün boyu yaptıklarının tüm kamera görüntülerini girdiği bakkala kadar Bunları bulduktan sonra bana hemen dönüş yap olur mu Bende neler yapabilirim onu düşüneceğim"

Telefonu kapatırken Alaz' ın nefes almadan bana baktığını gördüm "Bunları ne ara düşündün" sorusuna "suçlamayı ilk duyduğum dakika" dediğimde "bir avukat olsam da kesinlikle aklın başka çalışıyor" Alaz' a gülümsemek istesem de içimden hiç gelmiyordu

Alaz' a doğru dönüp "bunları boş ver de babanı tehdit edebileceğimiz bir şey var mı onu söyle" Alaz ciddileşirken "çalışma odasında gizli bölmede bir evrak ya da cd olabilir" dediğinde heyecanlanmıştım "Peki onlara ulaşmanın yolu var mı"

Alaz cevap vermek yerine telefonunu çıkartırken biriyle görüştü "Gidiyoruz" dediğinde onun yönlendirme ile Kayalar malikanesine geldik Alaz "hadi" diyerek benimde gelmem gerektiğini belirtirken arabadan indim

Evin etrafı kameralarla çevriliydi Gizlenmeye çalışsam da bu mümkün değildi Alaz' a uzanıp kolunu tutarken "böyle gündüz gözüyle kapıdan mı gireceğiz Kameradan bizi gördülerse çoktan haber uçmuştur Baban amacımızı çözmesi iki dakikasını almaz Elimizi kolumuzu sallayarak zili mi çalacağız" Alaz bana doğru dönerken "senin canın bir aksiyon istiyor herhalde Gecenin karanlığında duvarlardan atlamak mıydı yoksa hayalin" sorusuna "neden olmasın" cevabını yapıştırdım

Alaz onaylamaz şekilde başını sallarken "kameralar kısa bir süre için devre dışı Sistemsel problem olarak geçecek Abim kapının arkasında bizi bekliyor Hadi daha fazla zaman kaybetmeyelim" diyerek elimi tutarak yürümeye başladı Gözlerim elimi tutan elinde kalırken kaşlarımı çatarak sorgulamaya başladım Alaz' ın ne zaman dokunuşu rahatsız etmeyi bırakmıştı

Demir kapı büyük bir gürültü ile açılıp içeri geçtiğimizde Alaz' ın büyük, yanında küçük versiyonu bizi bekliyordu Göz göze geldiğimizde ona göz kırptım Benden utanıp abisinin arkasına saklandı Alaz abisi farklı yerlerde yaşasalar da samimi bir şekilde merhabalaştılar

Abisi elini bana doğru uzatırken "Ben Aras Kayalar Alaz' ın abisi" uzattığı eli nezaketen tutarken "avukat Süveyda Devrim" dedim Ellerimiz ayrılırken "biliyorum Bizim evde isminiz çokça geçiyor" diye takılırken "Kayalar da bizim evin gözdesi" demeden duramadım Karşılıklı gülümserken küçük beyin bizi dikkatle dinlediğini gördüm

Aramızda konuşmaya devam ederken küçük bey Aras'ın etrafında dolaşarak benim tarafıma geçti Yavaş yavaş bana yaklaştı Göz göze geldiğimizde çekinse de geriye gitmedi Göz kırptığım gülümsemesi ile eğilip küçük beyle aynı boya geldim

Seninle de tanışabilir miyiz Soruma ilk baş çekinse de sonrasında işaret dili ile cevap verdi Anlamayacağımı düşünerek abilerine söylemeleri için bakarken onun ellerini tuttum Gözleri tekrar bana dönerken işaret dili ile "Memnun oldum Anıl" dedim "Senin de bu işaretleri bilen özel çocuklardan olmandan mutlu oldum" dediğimde şaşırmıştı "Ama sen konuşabiliyorsun" dedi hızlıca Bu ona garip gelmişti belli ki

Gülümserken "seninle karşılaşacağım günü beklemişim demek ki Bu dili bilmemin başka bir anlamı olamaz değil mi" dediğimde hevesle başını salladı Beni artık onu kurtarmaya gelmiş bir prenses gibi görüyordu boynuma atlayarak sarıldı Bende kocaman sarılıp küçük adam kucağımdayken ayağa kalktım

Kafamı kaldırdığımda Aras ve Alaz' ın bizi dikkatle izlediğini fark ettim Aras "normalde kimse ile konuşmaz bile Sana sarılıyor" dediğinde "çocuklar konusunda biraz şeytan tüyüm vardır" diyerek göz kırptım Alaz' a dönerken "hadi alalım alacağımızı vaktimiz kısıtlı" demem ile neden geldiğimizi hatırladılar

Aras Alaz' a bir flash disk verirken sessizliğimi korudum İçindekini sonra öğrenebilirdim Ayak üstü bırak daha konuştuktan sonra babalarına rağmen Aras ve Alaz' ın hiç kopmadığını öğrenmiş oldum Alaz' ın yalnız kalmış olmaması beni rahatlattı

Kucağımdan Anıl' ı indirdiğimde biraz huysuzlandı Anne ilgisine, şefkatine ihtiyacı olduğu o kadar belliydi ki Onunla tekrar aynı boya gelerek "seninle tanıştığıma çok memnun oldum Anıl Şimdi gitmem gerekse bile en kısa zamanda seninle tekrar görüşmek için tüm engelleri aşacağım" dediğimde kıkırdadı

Aras ve Anıl' ı arkamızdan bırakıp yürürken bir gün bu eve kalıcı olarak geleceğimi nereden bilebilirdim ki

Ofiste saatlerdir çalışıyorduk Gelen her yeni bilgi, her yeni fotoğraf hepsini değerlendiriyordum Kahvemden bir yudum daha alırken bir ara Alaz' ın zorla ağzıma bir şeyler tıktığını hatırlıyorum ama ne olduğu ile ilgili en ufak bir fikrim yok

Kafamı koltuğuma dayayıp bir an gözlerimi kapattığımda Alaz' ın sesi duyuldu "Kendini fazla hırpalıyorsun kalp ağrım Sonuçta yarın idama çıkartılmayacak Babama karşı bir kozumuz var ve bu suçlamayı kolaylıkla ortadan kaldırabiliriz zaten Rahatla lütfen" derken gözlerimi açarak ona baktım O da çok yorgun gözüküyordu

"Bunları bende biliyorum Ama benim yüzümden orada Sırf benim yanımda olduğu için O yüzden onun orada bir saat bile fazla kalmasını istemiyorum" derin bir nefes almaya çalışırken "sende yorgun gözüküyorsun İstersen eve geç" masamdaki bir kaç belgeyi yanıma alarak koltuğuma yayıldım "Benim eve geçecek halim yok Bir kaç belgeyi inceleyip buraya kıvrılmayı planlıyorum" dediğimde "sen rahatına bak bende birazdan çıkarım" dedi Ama beni yalnız bırakıp gitmeyeceğini biliyordum


Kalp ağrımın üzerini örterken yüzüne düşen saçını çektim Kendini fazlasıyla hırpalamıştı Bu babamın işine benzemiyordu ama aldığı darbeler sonunda alçakça davranmayı seçmiş olabilir miydi


Örgütte de ayrı bir başarı rüzgarı vardı Örgüt lideri avukata istediği dersi verdiğini düşüyordu İşlerini patlatmanın hesabı çok daha fazla olmalıydı ama insaflı davranmıştı


Derfin Nereye ve kime gideceğimi bilemezken tekrar arabaya binerek Yamaç ın evine gitmeye karar verdi Polise gidip gitmemeye o zaman karar verecekti Yol boyunca korkudan titreyip göz yaşlarım akarken sonunda eve gelmiştim Arabayı öylece bırakırken koşarak apartmana girdim Kapıyı sayısız kere çalarken lütfen diyordum Lütfen evde ol


Tam vazgeçip gidecekken kapı açıldı Yamaç ı görmemle demirlere tutunurken "iyi misin" diye sordum Cevap olarak "senin burada ne işin var aklını mı kaçırdın sen" diyerek kolumu tutarak içeriye çekip duvarla arasına sıkıştırdı "Sana arkana bakmadan git dedim" artık bende sinirlenmeye başlamıştım "Gittim zaten Seni öylece bırakıp gittim Geri dönüp baktığımda sen yoktun Seni aradım Başka bir adam açtı ve seni unutmamı söyledi O böyle söylemişken nasıl merak etmem" Yamaç üzerimden duvara yumruk atarken "merak etmeyeceksin Ben sana git dediysem gideceksin" onu ittirirken "seni merak eden bende hata Ne halin varsa gör" diyerek arkamı dönecekken kolumdan tutarak gene sıkıştırıp dudaklarıma yapıştı

Bu öpücük beni tekrar dağıtırken karşılık vermemle derinleşti Bizi yok etti Yamaç geri çekildiğinde gücümü kaybederken başımı omzuna yasladım Belli bir süre sonra ilk konuşan Yamaç oldu "Bu gece burada kal Seni takip etmiş olabilirler Hem gecenin bu saatinde gönderemem seni" dedi Ben başımı sallarken "arabayı yolun ortasında bırakmış olabilirim" dediğimde gülerek cevap verdi "Anahtarı alayım" dediğinde "o da üzerinde" dediğimde "aklını kaçırmışsın" diyerek hızlıca çıkıp gitti

Cama geçerek hem Yamaç ı izledim Hem de uzun uzun geceyi Kendimi sorgulamadan da edemedim Yamaç yerine başkası olsaydı geri döner miydim Ya da bu kadar korkar mıydım Ama Yamaç yanımda olan tek insandı

Yamaç kapıdan girdikten sonra "yoksa bensiz kalacak olmak seni korkuttu mu" derken "kamera kaydında ne buldun" diye sordum Bana cevap vermezken "bilmem gerek Yamaç" dedim "Nasıl ne sebeple tehlikede olduğumu kimden kendimi koruyacağımı bilmem gerek O korumam gereken kişi babam olsa da bilmem gerek" dediğimde bakışlarından aslında bu olayı babamın da bildiğini ve görmezden geldiğini anlamıştım Babam için önemsiz bir detaydım Sadece baş ağrıtıyordum Yamaç bir şey söyleyecekken onu elimle durdurdum Ne söylese bu gerçeği değiştiremezdi

Loading...
0%