Yeni Üyelik
13.
Bölüm

Bölüm 13

@okyanus

Bölüm şarkısı: Hande Yener - Bela

 

Başımda çırpınan Alaz' ın elini tutarak dikkatini üzerime çektim "Sorun yok Alaz, dayanabilirim" dediğimde "tabi ki dayanacaksın güzelim Sakın gözlerini kapatma olur mu Aklına ne geliyorsa anlat bana hatta"

O an ne anlattım bilmiyorum Belki animenin bir bölümünü bile anlatmış olabilirim Sonunda ambulans gelip hastaneye geçtiğimizde gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum Alaz elimi tutarken sıkarak bana bakmasını sağladım "Kimsenin haberi olmasın olur mu Ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum Herkes tedirgin zaten Aramızda kalsın şimdilik" dediğimde isteksiz bir şekilde kabul etti

Hastaneye geçtiğimizde onu geride bırakmak zor olsa da ayrıldık Hemen ameliyata alındım Ne kadar sürdü Ne kadar derinlikteydi bilemiyorum ama gözlerimi açtığımda hava aydınlanıyordu Gözlerimi açtığımda Alaz' ı başımda beklerken gördüm Gözleri kıpkırmızı, saçları dağılmış, yorgun olduğu her halinden belli

Tuttuğu elini sıkarken bana bakmasını sağladım Hemen kalkıp bana yaklaşırken "nasıl hissediyorsun Ağrın var mı" sorusuna "iyiyim çok az bir ağrım var" diye cevap verdim "Önemli bir kesik değilmiş dimi" soruma başını sallayarak cevap verdi Önemli olmasa da ömrümden ömür aldı der gibi

Havanın aydınlandığını anlarken panikle saat kaç diye sordum Davama 1 saat kalmıştı Doğrulurken "hemen çıkmamız lazım Alaz" derken toplanmaya çalışıyordum Alaz beni durdururken "pardon ama nereye gidiyoruz"

"Duruşmaya tabi ki de Alaz Bıçak sana mı denk geldi Bana mı belli değil" dediğimde inanmayan gözlerle bana bakıyordu "Hala dava mı düşünüyorsun sen" Alaz' ın kollarından çıkmaya çalışırken "tabi ki düşüneceğim Alaz Neden dava öncesinde bıçaklandım sanıyorsun Duruşmaya gitmeyip onları sevindirmeyeceğim Çekilir misin lütfen zaman kaybediyorum"

Alaz bana doğru daha fazla yaklaşırken "hiç bir yere gitmiyorsun küçük hanım Ameliyatta çıkalı ne kadar oldu Bu halinle nereye gidiyorsun" yerimde dikilirken "buna sen mi karar veriyorsun Babam ya da abim olduğunu sanmıyorum" hemşireyi çağıran butona bastığımda doktor ile görüşmek istediğimi söyledim

Doktor ilk etapta gönüllü olmasa da durumu açıklayıp tüm sorumluluğu aldığımı söylemem yetti Alaz söylediğime bozulduğu için ve doktorun da benden taraf olması sayesinde sessiz kaldı Sonunda hastaneden çıktığımda taksiye doğru giderken Alaz durdurarak "o kadar da değil" diyerek arabasına bindirdi İlk olarak ofise geçtik Ben kendime çeki düzen verip zorlukla giyindim

Alaz beni bekleyerek duruşma salonuna götürüp izleyiciler arasına geçerek beni izlemeye karar verdi Ona Aslan' ı alması için arayabileceğimi gidip uyumasını söylesem de beni dinlemedi Serdar öğretmen getirildiğinde son konuşmamın işe yaradığını görebiliyordum Artık boş boş bakmıyordu en azından

Duruşma basket maçı gibi ilerlerken bir ben bir karşı taraf sayı alıyorduk Ama ben kozumu sona saklıyordum Hop oturup kalktığım saatleri arkada bırakırken sona gelmiştik Son kez ayağa kalkıp herkesi etkileyen bir savunma konuşması yaptıktan sonra kararı hakime bıraktım

Topladığım deliller ve tanıklarla Serdar öğretmenin beraatine karar verilirken onun benim kadar mutlu olmadığını biliyordum Hayatını artık eksik yaşayacaktı Artık bir kalbi olmayacaktı Belki buradan çıkınca beraber yaşadıkları eve gidecekti Ya da düğün günü bunlar yaşandığı için Fulya'nın tüm eşyaları evinde olacaktı

Ne umutlarla yuva yaptıkları evleri artık yangın yeri olacaktı Serdar öğretmen belki artık özgürdü ama kendini hep hapis hissedecekti

Salon yavaş yavaş boşalırken Alaz yanıma geldi Ağzından tek bir kelime bile çıkmazken uzanıp kolunu tuttum Böylece bana bakmasını sağlarken karnımı tutarak "panik olmanı istemem ama ben galiba dikişlerimi patlattım" Alaz eşyalarımı alırken "ah Süveyda ah keşke biraz söz dinliyor olsan" uzanıp elimi tutarken "yürüyebilecek misin" soruna kafamı sallayarak cevap verdim

Yavaş adımlarla Alaz' ın arabasına geçerken prosedürleri bahane ederek Aslan dan Serdar öğretmeni yalnız bırakmamasını rica ettim

Dikişlerim yenilendikten sonra rahatlasam da ağrımın artması can sıkıcıydı Alaz "tüm bunlara değdi mi bari" başımı sallarken kocaman bir gülümseme ile "değdi" dedim "Ona çok büyük bir borcum vardı Keşke Fulya'yı geri getirebiliyor olabilseydim ama en azından sevdiği kadını öldürdü damgasından kurtardım" Alaz inanamayarak başını sallasa da o an umurum da değildi

Kısa sürede hastaneden çıkarken ağrı kesicilerin sersemletmesi yüzünden gözlerimi açık tutamıyordum Gözlerim yavaşça kapanırken kolayca uyuyabilmeme şaşırdım

Süveyda yıllardır uyku problemi yaşamasına rağmen Alaz' ın arabasında huzurla uyudu

Gözlerimi açtığımda bir yatakta yatıyordum Etrafıma bakındığımda tanıdığım bir yer olmadığını anladım Yavaşça doğrulduğumda Alaz' ın resimlerini görmem ile onun evinde olduğumu anladım Yavaşça kalkıp odadan çıkarken koridoru takip ederek salonu buldum Alaz salonda kanepede uyuyordu

Yavaşça yanına yaklaşıp önündeki sehpaya oturdum Yüzüne baktığımda uyurken küçük bir çocuktan farkı yoktu Uzanıp alnına düşen saçlarını çekmek istesem de kendimi durdurdum Derin bir nefes aldığımda ondan gelen tarçın kokusu ile huzur doldum Böyle hissetmem doğru değildi Onunla bu kadar yakında durmam doğru değildi

Yerimden yavaşça kalkıp mutfağa geçtim Ocakta çorbayı görmem ile yüzümde ister istemez bir gülümseme oluştu Ocağın altını açıp çorbayı ısıttım Tam kaseler koyarken arkamdan adım sesleri geldi

Dönüp baktığımda saçları dağılmış, uyku mahmuru bir Alaz gördüm Bu hali de çok tatlıydı "Ne yapıyorsun sen Senin yatman gerekiyor" diyerek beni mutfaktan çıkarırken "Abartma Alaz minik bir yara sadece" dediğimde gözlerin, büyüterek bana baktı "Ben senin saçının teline zarar gelince canım yanıyor Minik bir yara beni ne hale getirmiştir sence" dediğinde ikimizde olduğumuz yerde kaldık

Bence o da böyle bir itirafta bulunacağını bilmiyordu Birbirimize dönüp gözlerimizin için bakarken gözlerindeki o yoğunluk, o kendimi görüşüm kalbimin daha hızlı atmasını sağlıyordu İçimden yapma Alaz dedim Bana bunu yapma Ben bu duygularla başa çıkamam

Aramızdaki bakışmayı Alaz bozarken beni yatağa götürüp yatırdı Tableti elime tutuştururken "o meşhur animelerinden birini izlersin belki" derken çarpık bir gülüş sunuyordu Gülüşü yine kalbimi attırırken gözlerimi kaçırdım Ama başım eğik olsa da gülümsememi saklayamadım Cidden bıçaklandığımda animeden bahsetmiştim

 

Derfin ise sözde düğün hazırlıkları için evdeydi Önümde tek engel final sınavıydı Babam sınav sonrasında fiyonk takarak yollayacaktı beni Gelinlik için model bakılmaya başlanmıştı bile Gidip tekrar babamla konuşup sadece nişanı duyurmanın yeteceğini söyleyecektim Ama babamın bağırışları beni durdurdu "O kadının bir daha ismini duymak istemediğimi söylemiştim Başka bir adamla giden kadının isminin ne işi var" diye kükredi Bu hayatta babamı delirtecek tek bir isim vardı O da annemin ismi Ama babam bana sadece bizi terk ettiğini söylemişti Yıllarca iyi bir çocuk olmadığım için beni bıraktığını düşünmüştüm Kendimi suçlayarak çoğu gece ağlayarak uyumuştum

Koşarak odama giderken annemin yıllar önce sakladığım günlüğünü aradım Her yeri alt üst ederken öbür yandan ağlıyordum Sonunda bulduğumda satır satır okudum Ezberleyinceye kadar tekrar tekrar

Hızlıca evden çıkarken tek düşündüğüm Yamaç a bir an önce gitmekti Ona ihtiyacım vardı Sonunda evine varıp kapısını çaldığımda beni ağlayarak kapısında görünce şok olmuştu "Derfin ne oldu" demesine kalmadan boynuna atlayarak sarıldım

Annem yıllar önce Yamaç ın babasını seçmişti Onu sevmişti Bende bir gün Yamaç ı seçecektim Bunu biliyordum Çünkü ben annemin kızıydım

Loading...
0%