@okyanus
|
Bölüm şarkısı: Berk Baysal - Yaralarını Ben Sarayım Ömrüme ömrünü katayım
Kaç gün geçmişti Belki aylar, yıllar olmuştu Alaz' ı görmeyeli Ondan tek bir haber bile alamamıştım Güçlenip döneceğini söylemişti Benim için geri dönecekti Peki ya ne zaman Deha ile bu konuyu konuşmak istemediğim için telefonunu izletemiyordum Ya da uzaktan fotoğraflarını çektiremiyordum Onu o kadar çok özlemiştim ki Günlerim birbirinin aynı şekilde ilerliyordu Dava için çalışıyor, duruşmaya girip kazanıp çıkıyordum Ağlamalarımı çeken Derfin ve uykusuz gecelerimin yoldaşı Aslan hep yanımdaydı Evet Alaz gidince çok az uyuyabildiğim saatler bile gitmişti Bir de zamansız gelen lotus çiçeklerim vardı Çoğu zaman çiçek olarak gelse de bazen mum ya da süs eşyası olarak da geliyordu O zamanlar anlıyorum ki Alaz gerçekten hayatımdaydı Alaz gerçekti ve bir kez daha bana geri dön diyorum Bazen de seni öptüğüm sokak şarkısını son ses açıp bağıra bağıra söylemek istiyorum Alaz' ı öpmesem de beni rahatlatacağını hissediyorum Hatta bazen arabada bunu yapıyorum bile Bu saçma depresyon sürecimde beni yalnız bırakmayalar yurttaki çocuklarım ve prensesi olduğum Anıl Alaz dönse bile Anıl' ı seçme ihtimalim her geçen gün artıyor desem de kimse inanmaz tabi Ayrıca her gün biraz daha Alpaslan Kayalar' a yaklaşırken tek tek kalelerini çökertiyordum Ama her kalesinin sözde başka sahibi vardı Her seferinde başka biri suçu üstlense de bir türlü kalelerini bitiremiyordum Ama ilk yüzleşmeme çok az kalmıştı Orhan Namık yurt müdürünün ensesindeydim Onun izlerini taşıyan güçlü kadınların hepsi birleşti Her anlatılan hikayede hem geçmişim kanıyor hem de bir insanın savunmasız çocuklara yaptıkları öğrenmek dehşete düşürüyordu Tüm kanıtlarımı ve tanıklarımı toplasam da doğru zamanı bekliyordum Şuan ülke dışındaydı Hayatın tadını çıkartıyordu Ona hiç beklemediği anda darbeyi indirecektim Herkes çekildiğimi düşünürken küllerimden doğacaktım Belki pislik ilk defa işe yarayıp örgüte ulaşmamı bile sağlardı Yine Alaz ile bir anımız gözümde canlandı Odamda gelen fotoğrafları incelerken bir anda yanımda bitmişti Bir kaçını eline alıp incelerken "babamı izletiyor musun" diye sordu Başka bir fotoğrafa bakıp yanında ki kişiyi hatırlamaya çalışırken "izletmekten de fazlası Onun için ayrı bir ekip bile kurdum Baban bunu bilse kendi ile gurur duyardı" diye gülümsedim Büyük beyaz tahtanın arkasını çevirirken Alaz' ın gözleri büyüdü Tahtada babası ile tüm bilgiler, paket edilen adamlar, sayısız fotoğraf vardı "Babanın buluştuğu kişileri hiç bir zaman hafife almadım ve hep altından bir pislik çıktı Baban tabi ki hepsinden sıyrılmayı başardı o ayrı" Alaz uzanıp ellerimi tutarken "babam sana ne kadar zarar verdi de bu hale geldin bilmiyorum ama ne olursa olsun onun sana hesap vermesini sağlayacağım" Ellerim yokluğu ile sızlarken, gözlerim doldu Alaz dedim Baban bana hesap vermese de olur Yeter ki sen bana geri dön Müvekkilimin dosyası için itiraz etmeye savcının odasına gidiyordum Bu benim için ayrı bir rutindi Savcılar artık beni görünce yollarını değiştiriyorlardı Çünkü sürekli itiraz edecek bir şey buluyordum Hatta kendi aralarında itiraz çiçeği diye adlandırdıklarını da biliyordum Ama koridorda gelen bir telefon ile müvekkilimin öldürüldüğü haberini aldım Hemen evine doğru yola çıktım Hayatta en korkunç anlar müvekkilimi savunamamak ya da öldürülmesi idi Sonunda eve geldiğimde öldürülmekten daha da kötüsü katledilmiş müvekkilimi gördüm Polis, olay yeri herkes oradaydı Bugün göreve başlamış olan başsavcıyı bekliyorlardı Nefes almak için evden dışarıya çıktığımda onu gördüm İlk baş hayal sansam da giderek üstüme doğru gelirken gözlerini benden ayırmadan bir kaç kişiyle tokalaştı Ben hala inanamayan gözlerle bakarken polis memurlarından birinin bana bir şey söylediğini biliyordum ama duyamıyordum Sonunda birinin bana dokunması ile kendimi aniden geri çektim Polis memuru çekinerek "telefonunuz çalıyor" demesi ile kendime geldim Teşekkür ederek çantamdaki telefonu buldum Telefonu açıp karşıma baktığımda etrafı kalabalık olsa da gözlerini benden ayırmayan Alaz' ı gördüm Nil' in söyledikleri ile kaşlarım çatılırken Alaz' ın da merakı artmıştı "Siz ofiste değildiniz değil mi" soruma hayır demeleri ile rahatlarken "ne yapacağını biliyorsun Çağırdığın polislerin arabası ile eve gidin bende birazdan gelirim" diyerek kapattım Alaz yanıma gelerek "ne olduğunu" sordu Sanki dün gitmiş gibi, sanki sabah kahvaltı etmişiz gibi ne oldu dedi Ben ne onun karşımda olmasına ne de sorusuna inanamazken "evimden sonra ofisim tekrar dağıtılmış Alıştığımız bir rutin" dedim Alaz' ın kaşları çatılırken daha fazla dayanamayarak "buradasın" dedim Bana geri döndü Alaz gözlerimin içine bakarken büyük bir gürültü koptu Alaz kendini bana siper ederek yere çökmemi sağladı Şoku atlattığımızda kafamızı doğrultmamız ile arabamın bomba ile patlatıldığını gördük Ben sanki her gün başıma gelen bir şeymiş gibi "yok artık ama ya" derken Alaz bir hasar aldım mı diye kontrol ediyordu İkimizde de hasar olmadığı anlaşılınca arabam kontrol edildi Uzaktan kumanda ile kontrol edilen sadece tehdit amaçlı bir bomba düzeneği sağlanmıştı Olan ise canım arabama olmuştu Sonunda tüm bilgileri alıp işi görevlilere bırakarak olay yerinden ayrıldık Bir anda evin arka tarafındaki seyir tepesine çekilirken Alaz ile tekrar göz göze geldim Gerçekten burada karşımdaydı Hayal değildi Zayıflamıştı, saçlarının şeklini değiştirmişti Takım elbise diğer günlere göre daha çok yakışmıştı Tek değişmeyen ise uzun kirpiklerinin arasında özlem ile bakan gözleriydi Zorlukla Alaz derken Süveydam diye cevap verdi Döndün mü diye sordum Aslında demek istediğim bana döndün mü Bitti mi her şey olacaktı Cevabı bir yandan heyecanlanmamı diğer yandan korkmamı sağlıyordu Buradaydı ama bana gelmemiş ise Ya benden vazgeçtiyse O zaman ne yapardım Alaz derin bir nefes alırken "döndüm kalp ağrım" dedi "Karşına çıkabilmek için cesaretimi toplamaya çalışıyordum" diye ekledi "Bugün başsavcı olarak atanma haberim geldi Sadece başsavcı olmakla kalmayıp babamın bir çok işini bozup güç kaybetmesini salladım Bir yandan sen" dediğinde boş gözlerle ona bakıyordum Alaz "hiç öyle bakma neler yaptığını çok iyi biliyorum" dedikten sonra devam etti "Bir yandan sen bir yandan ben savunmasız kalmasa da bocalamasına sebep oldu Şirkette bulunup hatırı sayılır kişiler ile de arasını bozdum Artık kolayca hareket edemeyecek Tüm gözler ona çevrilmiş oldu Bir de örgüt ile bağlantısını ispatlayabilirsek bizi kimse tutamaz" dediğinde ağzım açık kalmıştı Yavaşça çenemi tutup kapatırken "gitmeden önce Aslan ile görüştüm Eğer yanında olacaksam tam olarak neyle mücadele ettiğini bilmeliydim Ben başsavcı Alaz Kayalar Süveyda Devrim için yeterince güç toplamış mıyım" Sesimi bulamamaktan korktuğum için sadece kafamı sallamakla yetindim Alaz gülümserken kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu Alaz "peki Süveyda Devrim benimle evlenir mi" diye sorduğunda gözlerim büyüdü "Evlilik mi" dediğimde Alaz bana doğru yaklaşarak "evet Süveydam, evlilik" dedi "Babamın fazlası ile dikkatini üzerimize çekmiş durumdayız Yürüdüğümüz yol eskisinden bile tehlikeli olacaktır Malesef ki seni en iyi koruyabileceğim yol sana nefret ettiğin Kayalar soyadını vermekten geçiyor Ayrıca kendi evim olsa da babamla sürekli burun buruna olacağın evde yaşamayı tercih edeceğini biliyorum Sence tüm bunlara değmez mi" Alaz bir adım daha yaklaşırken "evliliğimiz sadece gözümün önünde olmanı ve korumamı sağlayacak Süveyda Devrim Kayalar olarak herkesin önünde saygıyla ceketini iliklemesini sağlayacağım Bana güveniyorsun değil mi" sorusuna başımı sallayarak cevap verdim O beni böylesine düşünürken ona nasıl güvenmezdim Konuşamayacağımı anlamış gibi "peki eğer evlenme teklifimi kabul ediyorsan bana sarılır mısın Şuan kollarımda olman için ve kokunu içime çekebilmek için deliyorum Ama dersen ki yeri yerinden oynatacak romantik bir evlenme teklifi bekliyorum Onu da yapabilirim" Alaz'ın bu haline gülerken boynuna atlayarak sıkıca sarıldım O buradaydı Bana dönmüştü, bana evlenme teklifi ediyordu Nasıl kabul etmezdim ki Bu sefer korkularım yüzünden ondan kaçmayacaktım Boş odasının başında beklemeyecektim İlk defa kalbimi dinleyecektim Alaz boynuna atlamam ile içten bir kahkaha atmıştı Sonunda huzur dolu tarçın kokumu içime çekerken beni sıkıca sarmış, burnunu saçlarıma gömmüştü Ne kadar süre öyle kaldık hiç bilmiyorum Sanki aramıza asırlar girmiş ve birbirimize doyamıyorduk Ayrılıp göz göze geldiğimizde bir dakika diyerek cebinden bir kutu çıkardı Kapağını açtığında içinde pırlanta küçük zarif bir lotus çiçeği yüzüğü çıktı "Bunu yıllardır cebimde taşıyorum Sonunda sahibini bulacak" dediğinde duygularının yoğunluğundan gözlerim doldu Yüzüğü kutusun dan çıkartıp parmağıma taktığında belli bir süre hayranlıkla yüzüğü izledim Başımı kaldırdığımda "Derfin ondan önce evlendiğim için delirecek" dediğimde ikimizde gülmeye başladık Bizimkilerin yanına geçerken Alaz' ı görmeleri ile şok olurken, el ele olmamız ile donup kalmışlardı "Biz evleniyoruz" dediğimde belli bir süre boş boş bakıştık Sonunda kendilerine geldiklerinde büyük bir gürültü koptu Aslan Alaz'a ölümcül bakışlar atarken aralarındaki savaşın devam edeceğinin sinyalini veriyordu Herkes bizi tebrik ederken Derfin "inanamıyorum Süveyda Yamaç ile evleneceğimiz zaten belliyken bile ikna etmem aylarımı aldı Ama sen adam yanında olmamasına rağmen el ele gelip evlilik haberi veriyorsun" dediğinde gülmeden edemedim Bana kocaman sarılırken kulağıma yaklaşarak "kalbin sonunda attığı için mutluyum Süveyda Çok mutlu ol olur mu" dediğinde içten bir gülümseme sundum Bu haberden tek mutlu olmayan Asır idi Beni yalnız yakaladığında köşeye çekerek "neden Süveyda" dedi Anlamayan gözlerle ona bakarken "yıllardır sana aşığım ben Gözlerindeki acıyı yok etmek için çırpınıp durdum Ağzından çıkan tek kelimeyi emir kabul ederken neden ben değil de Alaz Koruyacağına söz verdiyse ben baş komiserim Benden daha güvende kimin yanında olabilirsin ki" Asır 'ı yıllardır görmezden geliyor Arkadaş olsak da sürekli sınırlarımın dışında bırakıyordum Biz bir aileydik Ona arkamı dönmem mümkün değildi ama her zaman onda beni huzursuz eden bir şeyler vardı Derin bir nefes alırken ona tane tane anlatmaya başladım "Mesele sadece beni koruyacak olması değil Biz ortak amaçlar için bir araya geldik Alaz benim için çok özel biri ve bu yolu onunla yürümek istiyorum Bak Asır seninle çocukluğumuzdan beri arkadaşız Eğer tehlikede olsaydım ve korumanı isteseydim sana gelirdim Ama bu zaten evlilikle olmazdı Ben Alaz ile olmak istiyorum Aslında her şey bu kadar basit" Asır elleriyle iki kolumdan tutarken daha ilk anda rahatsız olmuştum "Pişman olacaksın Süveyda Alaz güvenilmez biri ve sen benim yerime onun seçtiğin için pişman olacaksın Hata yapıyorsun Ben yıllardır senin yanındaydım O yokken ben vardım bana bunu yapamazsın" her kelimesinde biraz daha biraz daha kendini kayıp ediyordu Zorlukla kendimi onun kollarından kurtarırken "ben hata yaptığımı düşünmüyorum Ayrıca hata ise de benim hatam Senin bana dokunuşundan rahatsız olurken Alaz' ın dokunuşundan rahatsız olmamam bile bunun hata olmadığının göstergesi Seninle arkadaşlığımı bitirmek istemiyorum Asır ama böyle davranırsan bu mümkün değil gibi Lütfen bir an önce kendine gel" Asır' ı arkamda bırakıp giderken Alaz' ın bizi dinlediğinden bir haberdim Alaz eli yumruk bir şekilde onları dinledikten sonra Asır' ın yakasına yapıştı "Onun canını yaktın mı" sorusuna Asır cevap vermezken "ona dokunurken canını yaktın mı dedim sana" kükreyişiyle Asır "onu senden önce düşünen benim Onun hayatında sen yokken ben vardım ve benim yerimi, benim boşluğumu kapatman mümkün değil Süveyda' nın şuan kafası karışık sadece Seni Alpaslan Kayalar' a ulaşmak için yol olarak görüyor İntikamı gözünü kör etmiş durumda Ama er ya da geç benim olacak" Alaz Asır' ın suratına bir yumruk atarken "Süveyda bir mal değil Ondan böyle bahsedemezsin Süveyda beni seçti Nedeni, nasılı hiç fark etmez Eğer sevdiğin kadın seni seçmiyorsa seçimine saygı duymayı öğreneceksin Yolundan çekilmeyi bileceksin Ama dersen ki öğrenmeyeceğim, ben öğretmesini bilirim" Alaz söylediklerinden sonra silkeleyerek Asır' ı bıraktı Alaz' ın ailesi de evleneceğimizi öğrenirken bundan memnun olmayan tek kişi küçük bey Anıl idi Alaz sanki beni elinden almış gibi davranıyordu "Ama büyüğünce ben seninle evlenecektim" demesi ile Alaz gerilse de Anıl' a yaklaşarak "Alaz ile evlenerek seninle aynı evde yaşayacağım ama her gün beni görmek istemez misin Ayrıca sen büyüdüğünde ben yaşlanmış olacağım Seni kurtarabilmek için engelleri aşamayacak hale geleceğim O zaman sen gerçek prensesini bulacaksın anlaştık mı dediğimde benim tek prensesim sensin diyerek telefonu kapattı Alaz velede bak sen ya Şimdiden söylüyorum evlendiğimizde aranızda mesafe olacak En azından evimde rakibimle savaşmak istemiyorum" Alaz' ın bu hallerine gülerken "e Alaz bey prenses öyle kolay olunmuyor Üzgünüm ama savaşı kazanman gerekiyor gibi gözüküyor" dediğimde Alaz öfkeden deliye dönmüştü |
0% |