Yeni Üyelik
25.
Bölüm

Bölüm 25

@okyanus

Bölüm şarkısı: Erhan Güleryüz - Yağmura yürüyorum

 

Kanım çekilmiş ellerim buz kesmişti Kırmızı başlıklı kız orman yolunda yine kurt ile karşılamıştı Tüm çocukluğum, korkularım, karanlığım tam karşımdaydı

Ama ben o küçük kız çocuğu değildim Kurdun beni bir kez daha yok etmesine izin vermeyecektim Omuzlarımı dikleştirdim, başımı kaldırdım Yanalım o zaman pislik herif dedim

Bu sözlerim onu daha çok keyiflendirirken bana yavaş yavaş yaklaşmaya başladı Uzanıp kokumu içine çekerken bulanan midemi bastırmaya çalıştım Kendimi geri çekerken "amacın ne yılladır beni düşüyor olamazsın" soruma "benim için dava açmaya hazırlandığını biliyorum Ama inan bu umurumda bile değil Dediğin gibi yıllardır seni düşüyorum Senin çığlıkların, yakarışların hep kulaklarımda Seninle son bir kez sevişip bu kez inlemelerini duymak istiyorum"

Yüzüme iğneleyici bir gülümse takınırken "senin altında inleyeceğimi düşündüren nedir" Orhan Ayaz beni baştan aşağıya süzerken "tekrar çığlıklarını duysam da olur Hatta bu beni daha çok memnun eder" yavaşça uzanıp kulağıma yaklaşırken "unutma senin benden başka çıkış yolun yok Yolun sonunda hep ben olacağım"

Bunu bende çok iyi biliyordum Yıllarca bu ve benzeri cümleleri kabuslarımda görerek yaşamıştım Çoğu zaman kulaklarımı tutarak kıvranmıştım Yüzüme bir gülümseme yerleştirirken "bu sefer oyunu ben belirliyorum Orhan Ayaz Bu sefer çığlıkları tek başıma atmayacağım Burası senin cehennemindi" cebimden çakmağı çıkartıp kapağını açarken kendimi öyle bir zaman geçer ki deki Mete gibi hissediyordum

"O zaman beraber yanalım Orhan Ayaz" diyerek bir şey demesine izin vermeden çakmağı perdelere tuttum Sonra masaya ve koltuğa Ahşap olan ev saniyeler içinde alev alev yanarken kaçamasın diye kapını önüne geçerek çakmağı attım

Böylece çıkışını da kapatmış oldum Her yer alev alev yanarken o pamuk şekeri uzatan gölge yok oldu Ailemi yakıp beni esir alan gölge yok oldu Bana gecelerce çığlıkları dinletip, öldürünceye kadar döven gölge yok oldu Sonunda arkama bakmadan kaçtığım ama kabuslarımla peşimi bırakmayan gölge yok oldu

Ben yok oldum Ama onu da yok ettim

Süveyda bir kez daha tecavüze uğramamak için tecavüzcüsü ile aynı yerde yanmayı seçti Yanıp yok olmayı

Dumanlar beni esir alıp nefesimi keserken sıcaklık her yerimi sardı Yere düşüp cenin pozisyonu alırken babamı gördüm Babama sığınan o küçük kız oldum yeniden Baba dedim Baba ona yenilmedim Senin küçük kızın canavarla baş etmenin yolunu buldu Benimle gurur duyuyorsun değil mi Babam bana gülümseyerek saçlarımı okşarken etrafımızı alevler sardı

Bir anda babamın yerine Alaz belirirken beni alevlerin arasından kurtardı İlk baş baba baba diye ağlasam da bu sefer Alaz' ın beni kurtardığını bildiğim için ona sıkıca sarılıp sığınarak Alaz diye sayıklamaya başladım Bir yandan da ağlıyordum

Sonrasında yaşlarımı silen birinin dokunuşlarını ve elimi tutan birinin sıcaklığını hissettim Bir anda nefes alamazken gözlerim açıldı Hemen oksijen maskesi takılırken Alaz' ın saçlarımı okşayarak "nefes al Süveydam Derin derin nefes Hatta beraber alalım" diyerek beni yatıştırarak nefes alıp vermeye başladı Ona uyum sağladığımda "işte böyle güzelim" diyerek gülümsedi

Ölmemiştim Bir hastanedeydim ve Alaz yanımdaydı Ben yine o yangından çıkmayı başarmıştım Belki de yine Alaz' ın sayesinde çıkabilmiştim Soru soran gözlerimle ona bakarken Alaz anlamış Aslan' ın onu aradığını beraber attığı konuma geldiklerinde yangını gördüklerini söyledi Alaz hızlıca içeriye girerek beni kurtarırken katil olmamam için Orhan Ayaz' ı Aslan kurtarmıştı

Bana zarar veren hatta onunla beraber yanmayı göze aldığım adamı kurtarmak Aslan' a kim bilir ne kadar zor gelmiştir

Gözlerimden yaşlar akarken nefes alamıyordum Alaz oksijen maskesini yaklaştırırken yine yaşlarımı sildi "Şimdi hiç bir şey düşünme ve dinlen olur mu Toparlanman için dinlenmeye ihtiyacın var"

Alaz hafif doğrulmuş bedenimi yatırırken rahat nefes alabilmem için camı açtı Yanıma gelip saçlarımı öptükten sonra doğrulduğunda gidecek diye korktuğum için eline yapıştım Alaz tekrar bana yaklaşırken saçlarımı okşayarak "merak etme güzelim, buradayım Hadi gözlerini kapatıp rahatça uyu" Sanki Alaz' dan bu komutu beklermişim gibi gözlerim kapandı Alaz' ın elini bırakmazken yaşananların ağırlığı ve yorgun bedenim ile kısa sürede uykuya daldım

Rüyamda pislik herifin yüzü belirirken sürekli aynı sözleri tekrarlıyordu Etrafı karanlık sadece onun kafası gözükürken korku filminden farksızdı Üstüme üstüme gelirken çığlıklar atarak uyandım Alaz hızlıca oturduğu sandalyeden kalkıp yanıma gelirken boynuna atlayarak sarıldım Gözyaşlarım çoktan süzülürken "ondan kurtulamayacağım" dedim "Ondan kurtuluşum yok"

Alaz saçlarımı okşarken "hışş ben buradayım Benim olduğum yerde onun sana yaklaşmasının imkanı yok kalp ağrım Kurtulacağız ondan Geriye dönüp baktığında bugünleri hatırlamayacaksın bile" benim için sözleri sıradan teselliden farksızdı O benim başıma gelenleri bilmiyordu O adamın ne kadar ileri gittiğini hayatımda nasıl bir karartı olduğunu bilmiyordu Yine de Alaz' a sığındım Beni korusun, saklasın istedim

Hastanede tedbir için bir gece kaldıktan sonra çıkabilmiştik Aslan ile ilk göz göze geldiğimizde ikimizden gözünde acı vardı Hızlıca gelip bana sarılırken "ah be Süveydam" dedi "Beni bekle demiştim sana Ne zaman seni korumama izin vereceksin" kollarından çıkarken yüzümde acı bir gülümse vardı

Aslan devam ederek "ilk dakikadan beri burada böyle oturmuş seni bekliyorum Bugünlerde geçecek be Süveyda Biz neleri atlattık demekten yoruldum ama geçecek geçmek zorunda" dediğinde ben hiç bir şeyi atlatamadım diyemedim Ben bu günleri hiç geçiremedim diyemedim Sadece boş sahte bir gülüş sundum

Eve geçtiğimizde tüm ekip Aras ve Anıl beni bekliyordu Anıl koşarak bana sarıldığında eğilerek onunla aynı boya geldim Kocaman sarılıp kokusunu içime çekerken ondan güç almaya çalıştım Anıl dan ayrılırken koşarak masaya giderken benim için topladığı papatyaları getirdi Bana uzattığında gülümseyerek alırken "senin için topladım Süveydam Bir an önce iyileş diye" sözleri ile kalbim ısındı Yanağını okşadıktan sonra teşekkür ettim

Benim için gelen herkese de teşekkür ettikten sonra yalnız kalmak istediğimi söyledim Herkes yavaş yavaş çıkarken Anıl' ın elini tutarak merdivenleri çıktım Onun odasının bulunduğu kata geldiğimde eğilip onunla aynı boya gelerek "benim için en mutlu olduğun anın resmini yapar mısın Senin mutluluğunla bende mutlu olayım" dediğimde hevesle başını sallayarak odasına koştu

Alaz ile merdivenleri çıkamaya devam ederken odamıza geldik Ben odaya girdikten sonra direk banyoya geçerken izlerini silmek istedim Alaz da arkamdan gelirken yorgunlukla zor ayakta duran beni tuvaletin kapağının üzerine oturttu

Alaz beni anlamış gibi suyu açıp ayarlarken gücümü toplamaya çalışıyordum Alaz suyu ayarladıktan sonra üzerimdeki kazağı çıkarmak için tuttuğunda bende elini tuttum Alaz benim ile göz göze gelirken "lütfen Süveyda" dedi

Bu bana izin ver demekti Üzerinde ne olduğunun bir önemi yok İzin ver seni temizleyip yaranı sarayım Yavaşça ellimi çekerken Alaz beni tamamen soydu Oturduğum yerden kaldırıp suyun altına yönlendirirken üstünü çıkararak yanıma geldi Arkamda onun taş kesildiğini hissederken sırtımdaki yaraları gördüğünü biliyordum Sırtımdaki izler onu bu hale getirmişken ruhumdaki yaralarla nasıl başa çıkacaktı

Suyun rahatlatıcı etkisi ile gözyaşlarım akmaya başlarken Alaz arkamdan sarılarak sırtımı göğsüne hapis etti Bende böylece hıçkıra hıçkıra haykırarak ağladım

Loading...
0%