Bölüm şarkısı: Mustafa Ceceli & Irmak Arıcı - Gün ağarmadan

Yamaç bana evlenme teklifi ediyordu İçimden bunu bir kaç kez tekrar ettim ve gözlerim dolu dolu "evet tabi ki evet sevgilim" diyerek boynuna atlayarak sarıldım

Yamaç zamanımızın az olduğunu hemen hazırlanmam gerektiğini söyledi Ne için acele ettiğimizi bilmesem de hemen hazırlandım Sonrasında kendimi Roma da evlenirken buldum Şuan bir elimde evlilik cüzdanımı tutarken diğer elimle de eşimin elini tutuyordum İkimizin yüzünde de şaşkın bir gülümseme vardı

Roma sokaklarını dolaşırken ikimizden de tek bir kelime çıkmıyordu Yaşadıklarımız, başlangıcımızı düşünürsek şuan bir hayal gibiydi Babama ilk defa bir teşekkür borçluydum Yamaç ile beni bir araya getiren oydu Geri döndüğümüzde bizi çetin davalar beklese de şimdilik bunu düşünmeyecektim

Çok güzel bir restoranın önünde durduğumuzda Yamaç' a dönerek "evlendik biz" dedim Bu gerçekliği benimle paylaşmasını istiyordum Yamaç elini uzatıp yüzümü avucunun içine alırken "evet evlendik sevgilim Artık Derfin Denizsin" Gözlerimi kapatıp başımı avucunu daha fazla yaslarken "evet artık Derfin Deniz'im" dedim

Yamaç uzanıp dudaklarıma nazik bir öpücük bırakırken "hadi gidip geç kalmış kahvaltımızı yapalım ve bugünün tadını çıkartalım Çünkü yarın dönüyoruz Çünkü ben tüm dünyaya artık karım olduğunu haykırmak istiyorum"

İlk baş donup kalsam da sonrasında yüzümde bir gülümseme oluştu Yamaç ile olduktan sonra nerede olduğumun bir önemi yoktu Orada bizi büyük bir kaos beklese de Yamaç varsa hepsi biterdi Şimdi sadece bugünün tadını çıkarmak istiyordum

Beraber kahvaltımızı yaptık Son kez şehrin keşfine çıktık Bir aydır burada olsam da etrafıma hiç dikkat etmemiş, görmemiştim bile Akşam da çok güzel bir mekanda akşam yemeğimizi yedikten sonra odamıza geçtik

Yamaç ile göz göze geldiğimiz de titriyordum Bu ilk beraberliğimiz olmasa da titriyordum Yamaç bana yaklaşarak ilk baş alnımdan öptü Sonra saçlarım, yanağım, boynum en son dudaklarıma geldiğinde ikimizin de yanacağını biliyordum

Artık birbirimize aittik Bu çok başka ve farklıydı Öpüşmemiz derinleşirken her an daha fazlasını istiyordum Daha fazla, daha fazla Ona deli gibi ihtiyacım vardı Onu hissetmeye ihtiyacım vardı Yamaç beni sakin ve yavaşça sevmeye devam ederken sabırsızlanıyordum

Yamaç elbisemi daha doğrusunu gelinliğimi yavaşça çıkartırken ben aksine gömleğinin düğmelerini kopararak çıkarmıştım Tüm kıyafetlerimizden kurtulduktan sonra Yamaç tüm hücrelerimle sevdi beni Sonrasında derinliğimizde kaybolduk Defalarca biz olduk Tek vücut olduk

Güneş doğarken Yamaç' ın huzurla uyuyan yüzünü izliyordum Elimi uzatıp alnına düşen saçlarını çekerken parmağımdaki yüzük dikkatimi çekti Onun eline baktığımda onda da alyans olduğunu gördüm Yüzümde bir gülümseme oluşurken Yamaç' a daha fazla sokularak gözlerimi kapattım

......

Güneş varlığını hissettirirken yine kendimi Alaz' ın kollarında buldum Bu bizim için bir rutin haline gelmişti Evliliğimiz beklenenin aksine çok yolunda gidiyordu Beraber bir hayatı paylaşıyor birbirimize destek, birbirimize aile oluyorduk

Yavaşça Alaz' ın kollarından çıktıktan sonra kahvaltıya indim Yine masada yok yoktu Ağzıma sigara böreklerinden birini atarken belimi kavrayan el ile Alaz' ın kokusunu aldım Kendimi ona biraz daha yaslarken "yine kollarımdan kaçmışsın" dediğinde başımı ona doğru çevirerek "yeterince iyi saramamışsın demek ki" derken arkamızdan "sabah çilveleşmeniz bitti ise masaya geçebilir miyiz" diye soran Aras' ın keyifli sesi geldi Alaz ile arkamıza dönerken Alaz "izin veriyor musunuz devam etsin" diye söylenirken sandalyesine oturdu Anıl' ın koşarak yanıma gelip "günaydın prenses" diyerek yanağıma öpücük kondururken kahvaltımız başlamış oldu

Biz birbirimizle uğraşarak kahvaltımızı ederken evdeki yardımcılarımızdan biri koşarak televizyonu açtı Televizyon sesi tüm evi sararken Son dakika haberlerinde Orhan Ayaz' ın pedofili suçu ile tutuklandığı, kan dondurucu kanıtların dava da sunulması beklendiğinden bahsediyordu Muhabir eski yurt müdürü Orhan Ayaz için kan dondurucu iddialar Yurt müdürü mağdurları Orhan Ayaz' ın karşısında durmak için birlik oluyorlar Şimdiden bir çok destekçi adliye sarayının önünde toplaşıp pankartlar açarken Orhan Ayaz' ın savunması merak konusu oldu

Hepimiz televizyonun karşına dizilirken Alaz' ın kollarını sarması ile bedenimin taş kestiğini o an fark ettim Hızlıca hazırlanırken olanları gözlerimizle görmek için adliyeye geçtik Bu ateşi ben başlatıp kanıtları gizli bir şekilde göndersem de benimle aynı zamanda mağdurların bir araya gelmesini beklemiyordum İşte savaş şimdi başlıyordu Yakında Alpaslan Kayalar ile karşı karşıya gelmem kaçınılmaz olacaktı

Örgüt lideri tüm avukatları toplarken "Orhan Ayaz' ın konuşması demek bizim tüm yurtlardaki bağlantılarımızın duyulması demek Buna engel olacaksınız O kadınla bir başa çıkamayan siz en azından bunu sağlayacaksınız Tüm sevkiyatlarımız durdu Tüm bağlantılarımız kopmak üzere Biz ne ara bu kadar güçsüz olduk da bir kadınla başa çıkamadık" dedi

Orhan Ayaz sessizliğini korur iken onun için bir avukat ordusu gelmişti Amaçlarının aslında onu değil kendilerini korumak olduğunu bilsem de şaşırmadan edemedim Bu sefer susması Orhan Ayaz' ı kurtaramayacaktı Çünkü kanıtlar güçlü ve netti

Onu 36 belki uzatmalarla zorlu 48 saatlik bir sorgu bekliyordu İlk sorgu çıkışı karşı karşıya geldiğimizde yine yüzünde o iğrenç gülümsemelerinden biri vardı "Avukat yine karşılaştık Bu sefer senin mekanında" diye dalga geçerken sanki en son onu yakmaya çalışan ben değilim gibi davranıyordu

Yavaşça yanıma yaklaşırken engel olmaya çalışsalar da izin verdim Kulağıma doğru yaklaşırken iğrenç nefesini hissetmem ile yarım adım geri çıktım Bu onu gülümsetti "O gün seni o dağ evine gelmen için bana yardım eden kimdi biliyor musun" ben cevap vermeden devam etti "Asır idi" Asır' ın ismini duymam ile gözlerimi sonuna kadar açarak ona döndüm

O ise devam etti "Evet Asır idi O Alaz' ı yakmayı planlarken ben onu kullanarak planı değiştirdim Sana yıllar önce ne demiştim Kimse sana yardımcı olmayacak Senin kimsen yok" diyerek yavaşça geri çekilecekken "seni o zamanlar neden öldürmediğimi biliyor musun" diye sorduğumda şaşırma sırası ondaydı "Yapma seni kolayca öldürebilirdim O iri ve iğrenç bedenin üzerimdeyken bir bıçağı sana saplayabilirdim Ama yapmadım Çünkü ilk canımı yaktığında bana ne olduğunu bile bilmiyordum Sonrası çaresizlikti Ama ben çaremi adalette buldum Sen en ağır cezayı alıp kimseye dokunamayacağın zamana kadar durmayacağım"

Orhan Ayaz' ı tutanlar bu kadar yeterli dediğinde Orhan Ayaz "ne garip" dedi ve devam etti "Beni hapse tıkmaya çalışırken Kayalardan biri olman ne garip Kendi sonunu kendin hazırlıyorsun" dediğinde ne kast ettiğini çok iyi anlamıştım Örgütün başında Kayalar vardı ve ben o aileden olmayı seçmiştim Başımı dikleştirirken "sıra onlara da gelecek merak etme" dedim

Orhan Ayaz' ın yanında kuyruğu dik tutmaya çalışsam da o götürülürken kulağımda söyledikleri tekrar ediyordu Asırdı O kişi Asırdı Sana kimse yardım etmeyecek Seni kimse duyamaz Sözleri içimde büyüdü büyüdü büyüdü Beni yok etmeye başladı

Kendimi duvarların arasından dışarıya attığımda nefes almaya çalışıyordum Asır benim çocukluk arkadaşım bana tecavüz eden adamla iş birliği yapmıştı Asır bunu bilmese de dayak izlerimi görmüştü Beni hapis ettiği zamanlarda Aslan ile iş birliği yapıp yanımda olurdu Her şeyi geçtim, benim çığlıklarıma, gözyaşlarıma, kabuslarıma şahitti Beni sevdiğini söylemişti

O pisliğin söylediklerini destekleyerek beni kimse duymayacak dedim Çığlıklarımı kimse duymayacak Nefes alamıyordum Elimi gömleğime götürerek bir kaç düğmesini açtım Elimi boğazıma doğru götürdüm Beni kimse duymayacak

Bir anda yanımda Alaz belirdi Nefes al Süveyda Nefes al dese de o an nasıl nefes alacağımı bilmiyordum Yolumu kaybetmiştim Alaz elleri ile başımı sabitlerken bana bak dedi Göz göze geldiğimizde şimdi beraber nefes alıyoruz Beni takip et dediğinde nefes almayı yeni öğrenen bir bebek gibi onu taklit etmeye başladım

Alaz gülümserken çok iyi güzelim Aynı böyle devam et derken yavaş yavaş normale dönüyordum Alaz elimi tutarken "ne söyledi sana O pislik ne söyledi de bu hale geldin" cümlenin sonuna doğru sesi de yükselmeye başladı

Başımı eğerken "Asırmış" dedim Alaz anlamayan gözlerle bakarken "ne Asırmış" diye sordu "Ona yardım ederek aslında seni yakıp yok etmeyi planlıyormuş Ben sürpriz olmuşum" dediğimde Alaz elini saçından geçirirken "bilmeliydim O adamın rahat durup, sessizce geçip gitmeyeceğini bilmeliydim" sözlerinden sonra dönüp bana baktığında gözümden bir damla yaş süzüldü

Alaz çenemi tutup kafamı kaldırırken gözümden düşen yaşı sildi "Sen neden ağlıyorsun güzelim Böyle bir adamın seni üzmesine neden izin veriyorsun" derin bir nefes alırken "o benim arkadaşımdı Alaz En karanlık zamanlarımda yanımdaydı ama beni görmemiş" dedim masumca, kırık dökük

Alaz beni kollarına alırken "saracağız güzelim Hem karanlık günlerin acısını, hem çocukluk yaralarını saracağız" Alaz beni görüyordu Alaz gerçek beni görüyordu Onun kollarında güvendeydim O yaralarını saracağım diyorsa saracaktır"

.....

Orhan Ayaz' ın sessizliğe gömüldüğü sorgulama süreci devam etti Sorgudan bir sonuç alınamayınca kanıtlarla beraber mahkemeye sevk edildi Onun ceza alışını görmek isteyerek en ön koltukta oturdum Sonunda onun beni kapattığı gibi küçücük bir hücrede hayatının sonuna kadar yaşayacaktı Hayatımın bir karanlığı daha aydınlığa kavuşmuştu

Süveyda yanında oturan küçük kız çocuğuna baktı O küçük kız ne olduğundan habersiz canı yandığı için ağlıyordu Şimdi onu sarma ve iyileşme vaktiydi

Günler olağan akışında ilerlerken sonunda yıl dönümü günü gelmişti Sabahın ilk saatlerinde İlkim bize gelirken, bana çeşitli bahaneler uydurmaktan çekinmedi Onun yıldönümünde işi yokmuş, ne yaparsak yapalım değişmesi mümkün değilmiş, artık vazgeçme vaktiymiş falan filan

Onu koltuğa oturttuktan sonra "ben sadece seni parti için hazırlayacağım güzelim Aras' a iyi gelecek kişinin sen olduğunu biliyorum Eğer akıllı bir adamsa seni kaçırmaz Ama eğer kalbini görmezden gelecekse bu onun sorunu Sana hiç bir söz ya da bir anlaşma sunmuyorum Sadece sonuna kadar gidelim diyorum Sonrasında karar senin"

İlkim derin bir nefes alırken "tamam Süveyda" dedi "Ben daha fazla uzaktan izlemeye katlanmayacağım Ya hep ya hiç" onun bu haline gülümserken odaya çıktık Onun için muhteşem bir elbise seçmiştim Vücudunu saran, onu mükemmel gösterecek, şarap renginde bir elbise"

Eve çağırdığım kuaför bir durum değerlendirmesi yaptıktan sonra hemen işe koyuldular Bende onları izlerken keyifle kahvemi yudumluyordum

İlkim' in hep yaptığı sıkı topuzu bozduk Beline kadar gelen saçlarına hayranlıkla baktım Koca çerçeveli gözlüklerini çıkartıp lenslerini taktık Adım adım makyajına başladık Makyajı gözlerini ortaya çıkaran doğal tonlarda tercih ettik Ruju ise hem makyajını, hem elbisesini patlatacak şarap kırmızısıydı

Saçlarını ise hafif dalgalandırıp kabartarak bırakmıştık Elbisesini ve ayakkabılarını giydikten sonra son rötuşlarını yapmıştık Son ana gelinceye kadar İlkim' in görmesine izin vermemiştik Ben zarif takılarını taktıktan sonra aynanın önünden çekildim

İlkim ilk etapta gözlerini kapatırken kendini hazır hissettikten sonra yavaş yavaş açtı Gözleri büyürken baştan sona kendine bakarken "bu ben miyim" demeden edemedi İlkim' in yanına gidip ellerini tutarak kendime çevirdim "Bu senin güzelliğin Biz sadece biraz parlattık Kendine bakmayı, kendi güzelliğini görmeyi unutma tamam mı"

İlkim' i partneri ile gönderdikten sonra bence çok yavaş, yardımcılarıma göre çok hızlı bir şekilde hazırlandım Alaz' ın beni almak için geldiğini duyunca yavaşça odamdan çıkarak, merdivenlerden süzülmeye başladım

Alaz beni süzerken gözlerinde gördüğüm duygu yoğunluğu, içtenliği kalbimi attırdı Sona yaklaşırken elini uzatarak tutmamı sağladı Zarifçe koluna girmemi sağladı "Bu akşam zor geçecek gibi duruyor" dediğinde gülümsemeden edemedim

Davet yerine geldiğimizde sabırsızca İlkim' i bekliyordum İlk dakikalarda gelmeyecekti Alaz yerimde duramama anlam veremese de bir şey sormadı

Sonunda İlkim' i kapıda gördüğümde derin bir nefes aldım Gözlerim Aras' ı ararken hemen karşımda kapıya bakarken donduğunu görmek beni keyiflendirdi İlkim' in yanına karizmatik bir adam gelerek kolunu uzattı İlkim koluna girdiğinde Aras' ın yumruğunu sıktığını gördüm

İlkim ya gerçekten nefret ettiği birini bulmuştu Ya da İlkim' in başkasının kollarında olmasını kabul edemedi