Yeni Üyelik
32.
Bölüm

Bölüm 32

@okyanus

Bölüm şarkısı: Güliz - Bahsetmem lazım

Alaz ile arabamıza yerleşirken ben çoktan ayakkabılarımı çıkartarak bağdaş kurdum Alaz radyoyu açarken yola koyulduk Alaz tatil planımızdan bahsederken "uzun bir balayı planlamadım ama istersen uzata da biliriz" Başımı hayır anlamında sallarken "kısa olsun ama tüm bunlar bittikten sonra seninle uzun bir tatile çıkalım olur mu Baş başa belki ülke ülke gezeriz" dediğimde hevesle kabul etti

"Zaman kısıtlı olduğu için yakında deniz kenarını seçtim Denize giremeyiz ama izleyip, yürüyüş yapabiliriz Bir taraf deniz bir taraf orman sen çok seversin" sözleri ile gülümsedim Alaz uzanıp yanağımı okşarken huzuru ve kalbimin atışlarını derinden hissettim

Radyoda Müslüm Gürses sensiz olmaz çıktı Alaz gözlerime bakarak şarkıyı söylemeye başladı

Bu sabah sensiz uyandım Sensiz olmaz Sensiz olmaz

Uzanıp elini tuttum Elimi sıkarken devam etti

Kahvaltım anlamsızdı Sensiz olmaz Sensiz olmaz

Kırmızı ışıkta dururken uzanıp saçlarımı öptü

Anlaşılan alışmışım Sensiz olmaz Sensiz olmaz

Şarkı bittiğinde arabayı kaplayan düzensiz kalp atışlarımızdı

Kısa bir süre sonra balayı yerimize gelirken büyük bir hevesle arabadan inerek denize doğru koştum Hava soğuktu ama umurumda değildi Denizin kokusunu derin bir nefes ile içime çektim Gözlerimi kapatarak dalga seslerini dinledim

Alaz yanıma gelip elimi tuttuğunda ona doğru döndüm Belli bir süre sadece gözlerimizin içine baktık Alaz uzanıp alnımı öperken gözlerimi kapattım Alnını alnıma yaslarken onun da gözleri kapalıydı Duyulan sadece dalga sesleri ve nefes alış verişlerimizdi

Gözlerimizi açıp birbirimize bakıp gülümserken Alaz tekrar elimi tuttu Beraber yürümeye başladık Alaz "acıkmadın mı güzelim" sorusuna ona inanmayan gözlerle bakarken "tepeleme bir tabakta kahvaltı yaptım Sence acıkmış olabilir miyim" soruma "ama onun üstünden saatler geçti Acıkmışsındır sen Şöyle koca tabakta bir akşam yemeği yiyelim" cevabını verdiğinde "ya hayır ya" dedim Alaz bunu kabul etmezken yüzümden bir gülümseme geçti

Alaz' ın elini aniden bırakıp "beni yakalarsan yeriz sevgilim" diyerek ittirerek koşamaya başladım Alaz hem aniden elini bırakmam hem de sevgilim demem ile kısa bir şok geçirdi Kendine geldiğinde bağırarak arkamdan koşmaya başladı Ben önde o arkada sahili turlarken sonunda beni yakalayarak kucağına aldı

İkimizde nefes nefeseydik Kollarımı boynuna dolarken "ya Alaz ya" dedim cilveli bir şekilde Bu halime ben bile inanamıyordum Alaz gülümseyen dudaklarıma yavaş yavaş yaklaşırken gülümsememden öptü

Öpüşü ile nefesim kesilirken göz göze geldik Alaz tekrar yaklaşarak dudaklarımdan öpmeye başladığında bende sıkıca omzunu tuttum Alaz ise beni düşürmemek için elleri ile sıkıca tutmaya başladı Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken nefesim kesiliyordu Bu o kadar bambaşka bir histi ki Sanki kalplerimiz bir araya gelmiş gibi hissediyordum

Birbirimizden zorlukla ayrılırken gözlerimizi açmadan alınlarımızı dayadık Kesik nefes alışlarımız devam ederken uzanıp sarıldım İkimizde titriyorduk Alaz' ın kucağından inerken tutmayan bacaklarımda kuma oturdum Alaz da arkama otururken beni kolları ile sararak sırtımın göğsüne yaslanmasını sağladı Güneşin batışını da sarılarak izledikten sonra kaçamayacağım akşam yemeğine geldi sıra Alaz bu sefer insaflı davranarak beni zorlamadı

Odamıza geçtiğimizde eşyalarımızın yerleştirildiğini görmüştüm Kayalar farkı ile Şöminenin sıcaklığı odayı sararken kabanlarımızı çıkardık Alaz telefonunu çıkararak müzik açarken elini uzatarak beni dansa davet etti

Alaz' ın kollarında göz göze dans ettik Şarkı bitip diğer şarkıya, diğer şarkıya geçerken biz devam ettik Bir şarkının daha bitimi ile Alaz masaya uzanıp şampanyayı alarak açtı Kadehlerimizi doldurduktan sonra bana uzattı Rahatlamak için buna ihtiyacım vardı Alaz' ın aşkı başımı döndürürken hissettiklerimin yoğunluğu kalbimi titretiyordu

Kadehim bittiğinde Alaz elimden alırken arka planda müzik çalmaya devam etti Alaz yaklaşarak bir elini belime sararken diğer eliyle saçlarımı okşadı "kalp ağrım" dedi acı çeker gibi "seni öyle çok öyle çok seviyorum ki Sevgim kalbimi acıtıyor" Eli yanağıma geçerken eline yaslanarak gözlerimi kapattım

Alaz saçlarımı geriye iterken kulağımın altını öptü Öpüşü titretirken gözlerim açıldı Göz göze geldiğimizde "seni çok seviyorum Alaz" dedim Alaz' ın gözlerinin içi parlarken ilk alnımı öperek iz bırakırcasına devam etti Gözlerimi, burnumu, yanaklarımı öptü Ellerimi yüzüne koyarken birbirimize baktık

Yanağındaki elimi çekip dudaklarına yaklaştırarak avuç içimi öptü "Güzelim" dedi sakin bir tonda "senin istemediğin hiç bir şey olmayacak Ama izin ver seni seveyim İzin ver seni tüm hücrelerimle seveyim"

Sesimin nereden çıktığını bile bilemezken başımı sallamakla yetindim Alaz' a güveniyordum Onu deli gibi seviyordum Onu hissetmeye ihtiyacım vardı Beni sevmesine ihtiyacım vardı Başımı sallamam ile Alaz nazikçe yaklaşarak dudaklarımdan öpmeye başladı Nasıl karşılık vereceğimi bilemeyip bocalarken kalbimi takip ettim Birbirimize yaklaşarak tek vücut olduk

Alaz' ın elleri kırılacak bir vazoymuşum gibi vücudumda dolaşırken rahatsız olmadım Aksine çok doğru hissettirdi Alaz dokunuşlarıyla yakarken, ilk üzerimdeki kazak çıkarken saçlarım dağıldı Alaz saçlarımı düzelterek tekrar dudaklarıma yapıştı

Dudaklarımdan boynuma, omzuma geçerken lotus çiçeği dövmemde oyalandı Sütyenimin askılarını düşürürken arkasını açtığında kazağımın yanında yerini aldı Göğüslerimi sevdi, okşadı Yavaş yavaş aşağıya inerken inlemelerimi tutamaz oldum

Alaz doğrulup benimle göz göze gelirken ikimiz de yandık Üzerindeki kazağı çıkartıp atarken ona dokunma isteğimden geri duramadım Her donuşum onun taş kesilmesine neden olurken beni yavaşça şöminenin önüne yatırdı

Dağılmış saçlarım, berelenmiş dudaklarım, kesilen nefesimle Alaz' ın yerini almasını bekledim Alaz tekrar tekrar beni severken hem beni rahatlatıyor, hem de geçmişin izlerini tek tek siliyordu Üstümüzde tek parça kıyafet kalmazken Alaz beni kucağına alarak yatağa götürerek nazikçe yatırdı

Yerini alırken defalarca beni sevdiğini söyledi Tek vücut olacağımız an geldiğinde ister istemez gerildim Alaz öpüşüyle beni rahatlatmaya çalışırken yavaşça kendini itti İlk baş acı ile kasılsam da Alaz beni sabırla bekledi

Sözleriyle rahatlatmaya çalıştı Gevşediğimi hissettiğinde yavaşça hareket etti Her darbesi acı yerine zevke dönerken inlerimiz odayı kapladı Bedenlerimiz birbirlerine uyumlu bir şekilde hareket etmeye başladığımızda kendimizi kaybetmiştik

Alaz Süveyda diye inlerken ben Alaz diye inlemekten kendimi alıkoyamadım Zirveden düşerken ikimizde parçalara ayrıldık

Alaz gözlerini açıp kendini toparladığında yan tarafa kayarken beni de kollarına alarak saçlarımdan öptü Ellerimi göğsüne koyarken "iyisin değil mi güzelim Canını yakmadım değil mi" demekten geri durmadı Kafamı kaldırıp göz göze geldiğimizde gözlerinde ki endişeyi gördüm

"İyiyim sevgilim Bana karşı o kadar naziktin ki nasıl canım yanabilir" sözlerim ile rahatlayıp beni daha sıkı sardı "Alaz" dedim "Bana ne olduğunu umursamadan beni sevdiğin için bana karşı bu kadar nazik olduğun için teşekkür ederim" dediğimde kaşları çatıldı

"Kalp ağrım" dedi "Ben seni o lotus çiçeğini verdiğim andan beri seviyorum Senin canını yakmışlarken nasıl yaralarını sarmak yerine senden vazgeçebilirim ki Ben senin kalbini seviyorum Süveydam Ben senin sadece mutlu olduğunda atan kabini değil Acı çeken yaralanan kalbini de seviyorum Sana yok yere kalp ağrım demedim ben Sen kalbimin hem en tatlı hem de en hüzünlü ağrısısın"

Alaz' ın bana olan sevgisi gözlerimin dolmasına sebep oluyordu Alaz beni kendine doğru çekerken dudaklarıma masum bir öpücük kondurarak, saçlarımı okşadı "Hadi uyu güzelim" dediğinde bunu bekliyormuş gibi ona sokularak kokusunu içine çekip gözlerimi kapattım

Saatler sonra uykum açılırken yanımda bir hareketlenme hissettim Gözlerimi açmazken sesleri dinledim Alaz yataktan kalktı Hışırtılar ve kemer sesi eşliğinde giyindiğini anladım Telefonunu ve cüzdanını alırken kapıdan çıkıp gitti Ben gözlerimi açmayı ret ettim Göz kapaklarımın arasından yaşlar sızarken üstümdeki örtüye daha fazla sarınarak yok olmak istedim

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum Yatakta yavaşça doğrularak örtüyü kendime sardım Dizlerimi kendime doğru çektim Etrafıma baktığım da dağılmış kıyafetlerim, gül yaprakları, şampanya içtiğimiz kadehler vardı Onlara bakarak göz yaşlarımın süzülmesine izin verirken kapı yavaşça açıldı

Alaz elinde papatya olan bir tepsi ile içeriye girdi Dolu dolu gözlerle ona bakarken uyuduğumu düşünerek sessiz hareket edişini izledim Kafasını kaldırdığında göz göze geldik Göz yaşlarımı gördüğünde tepsiyi hızlıca baş ucuna bıraktı

"Güzelim kabus mu gördün" sorusuna hızlıca yerimde doğrularak boynuna atlayıp sarılarak cevap verdim Artık hıçkırıklarımı tutamıyordum "Seni yanımda göremeyince" dedim ama devamını getiremedim

Alaz "bir saniye bir saniye" diyerek beni kendinden uzaklaştırıp yatağa oturmamı sağlarken benimle göz göze geldi "Beni yanında göremeyince ne Ne düşündün Süveyda" diye sert bir şekilde sorarken ne diyeceğimi bilemedim "Ben" diyerek başımı öne eğerken çenemi tutup kafamı kaldırdı "Sen ne" cevap vermeyeceğimi anladığında "ben söyleyeyim Seni bırakıp gittiğimi düşündün Dün gece bana tamamen kendini açmışken, en derinine dalmışken, seni böyle bir yerde tek başına bırakacağım öyle mi"

"Asla Süveydam Bunun için ölmem gerekir" dediğinde doğrularak kalbini parmağımla dürttüm "Eğer bana karşı bir hata yaparsan Alaz Kayalar seni kalbinden vururum Çünkü ben kimseye kalbimi bu kadar açmadım Çünkü ben kimsenin karşısında çırılçıplak kalmayı göze almadım O yüzden seni vururum"

Alaz tehdidimi ateşli bulurken dudaklarıma yapıştı Sonrasında tekrar tekrar birbirimizde kayıp olurken hazırladığı özverili tepsiye çok sonra bakabilmiştim Anıl' ı kıskandığı için elleri ile papatya toplamıştı bana Alaz Kayalar beni her şekilde şımartmanın yolunu buluyordu

Loading...
0%