Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Bölüm 7

@okyanus

Bölüm şarkısı:Berk Baysal - Yaralarını Ben Sarayım


Alaz bana gülümserken önüme düşen saçımı düzeltti "Yürüyelim tabi güzelim Babam sana ne yaptı bilmiyorum ama canını ne kadar yaktığını görebiliyorum Bende onun canını yakmaktan çekinmeyeceğim Onun kalbini çok iyi biliyorum ben Onu kalbinden vuracağım"

Alaz' a güvenmekle doğru mu yaptım bilmiyorum ama gözlerinde çok farklı bir şey var Beni ikna eden, samimi gelen çok farklı bir güven duygusu Onun elini tutmak istiyorum Herkesten kaçan ben onun elini tutmak istiyorum Daha ne kadar zarar görebilirim ki

Kızın ifadesi benim ifademi onaylarken kısa zamanda prosedürler halledildi Aslan gelip beni kaldırırken Derfin evde olmadığı için Aslanlara geçtik Asır olanları duyunca delirse de Aslan beni ondan uzakta tuttu Daha fazla hırpalanmamı istemiyordu

Aslan benimle çocuğu gibi ilgilendi Duşumu aldıktan sonra dizime pansuman yaptı Kahve verdi ve uyuyana kadar saçlarımı okşadı Gece boyunca çığlıklarla uyandığımda başımdaydı En sonunda onu kovmak zorunda kaldım

Sabah karşı uyuyamayacağımı anlayınca kalkmıştım Kendime kahve yapıp, boydan boya camın önündeki salıncağa geçtim Her zaman ki gibi bilekliğimle oynarken, gelip geçenleri, koşarak işe gidenleri izledikçe vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştım

Aslan yanıma gelirken "ne zaman kalktın Kabus mu gördün Benim yanıma gelseydin ya" diye cümlelerini sıralarken uzanıp elini tutarak gülümsedim "Sakin olur musun lütfen Biz bundan çok daha kötülerini yaşadık Hepsinin üstesinden geldik Şimdi mi yıkılacağız Sadece biraz sakinliğe ihtiyacım vardı"

Saçımı okşarken "biliyorum güzelim ama endişelenmeden edemiyorum Neden bugünleri yaşıyoruz Neler oluyor hiç bir fikrim yok ve bu beni geriyor Hem Alaz ile aranda neler oluyor bakalım" sorusuna ne cevap vereceğimi bilemediğimi Kendimi hazırlayarak "sana bir şey söylemem gerek Aslan Ama beni sonuna kadar dinle tamam mı"

İlk olarak Alaz' ın babasından başlayarak aramızda geçen konuşmaları ve anlaşmamızı anlattım Aslan bir anda oturduğu yerden kalkarak "o adamın oğluna nasıl güvenebilirsin Süveyda Ya bir tuzaksa Ya seni kendine çekecekse Ya da adımlarımızı anlatacaksa"

"Bunların hepsini bende biliyorum Aslan Ama ne kaybederiz ki Son zamanlarda yaşadıklarımın hiç biri tesadüf değildi Alaz' ın gelişi de öyle O adamla karşılaşmaktan korkmuyorum Hem amacımız onu yok etmek değil mi Alaz beni ona götürse ne olur Bana daha ne yapabilir Kaybedecek hiç bir şeyim kalmadı Aslan

Sen kendini korursun Derfin'i de babası korur Asır zaten baş komiser Daha ne isteyebilirim ki İstediğim her şeyi gerçekleştirdim Aldığım davalar beklediğimden daha büyük işler başardım Bunlar zaten bana yeter"

Aslan öfke ile solurken "ne yani Bu ne böyle bir veda konuşması gibi Biz sensiz nasıl yaşarız onu da düşündün mü Ona bir çözümün var mı" artık bende sinirlenmeye başlamıştım "Ne yapmamı ne düşünmemi istersin Aslan Bu hayattan istediğim, beklediğim hiç bir şey yok Tek uğraştığım örgüt Bu da benim ölümümden geçiyorsa seve seve yok ederim Yaşamak için elimden gelenin fazlasını yaptığımı biliyorsun Tüm yaşadıklarıma rağmen ayaklarımın üstünde durmaya çalıştığımı biliyorsun Ama bende insanım Aslan Durmam gerektiği yeri bilmem gerekir"

O karanlık gecenin üzerinden günler geçmişti Derfin' in sözde istemediği ama gözlerinin parladığı nişan törenindeydi sıra Tüm ekip nişan için hazırdık Hatta Derfin ofise uğradığı bir ara Alaz' ı bile davet etmişti Sözde çaktırmadan aramızı yapıyordu

Son zamanlarda Derfin' i az görür olmuştum Nişan hazırlıkları, babasının hapsi, Yamaç ile bir yol bulma çabaları derken aynı evde birbirimize rastlamaz olmuştuk Tüm bu karmaşa bittiğinde kızlar gecesi yapmalıydık

Derfin sonunda beklediğim ve kaçamadığın gün gelirken halime gülsem mi ağlasam mı bilemesem düşüncesine rağmen Yamaç ı tekrar görecek olması kanını kaynatıyordu Saatler sonra hazırlıklar biterken;

babam elbisemi görünce çıplak da gitsen bu nişan yapılacak derken Yamaç ın ise görür görmez gözleri büyümüştü "Bu elbiseyi çok aradın" mı diye sorarken gülümsemekle yetindim

Çıkış şarkımız Ed Sheeran Perferct tüm salonda yankılanırken Yamaç elini uzattı Başımı dikleştirip elini tutarken merdivenlerden inmeye başladık Alkışlar bize eşlik ederken ortada durarak ilk dansımızı gerçekleştirdik Yamaç ın kollarında olmak bir taraftan tatlı gelirken öbür taraftan can yakıyordu

Alaz ile yan yana gelirken kulağıma yaklaşarak "sanki kızının nişanında gibisin" diyerek dalga geçti benimle Ona dolu dolu gözlerimle bakarken bir yandan da haklı çıkartıyordum "O" dedim zorlukla "o kitaptaki baş karakterler gibi" dediğimde anlamayarak bana bakıyordu

Devam ettim "O bir başrol gibi masum, güzel ve korunmaya muhtaç Onun yanında ben sadece karanlığı ile yan karakter olabilirim Bana kısacık bir rol verilir ama akılda kalmam Sonum bile yazanın insafına bağlıdır" Alaz önüme düşen saçımı kenara çekerken "sen ışığının farkında değilsin kalp ağrım Sen yan karakter olamayacak kadar derinsin" sözleri Aslan' ın boğazını temizlemesi ile bölündü Kendince beni koruyordu ama şuan karakterler öpüşecekken gelip sinir eden arkadaş gibiydi

Derfinlerin ilk dansı bittikten sonra hemen yüzük yani kelepçeleri takıldı Herkese sahte gülücükler dağıtırken mutluluktan ölüyorlardı Yüzüklerden sonra disco müzikleri çalarken herkes eğlenmesine bakıyordu


İnsanlar ve müzikten kaçarken yukardan bahçeyi izledim Yamaç iş arkadaşlarıyla konuşuyordu Beni fark ettiğinde gülümserken aşağıya inmeye başladım Karşıma takılmaya bile niyetlenmediğim Mert çıkarken önümü keserek "nişan kıyafetin beni hiç şaşırtmadı biliyor musun Bana elimi bile sürdürmezken Yamaç ile evliliği düşünmen şaşırtıcı Bu nişanın sahte olduğu ve senin tek bir adamla yetinmeyeceğin belliyken neden"

Mert şuan en nefret ettiğim şeylerden birini yapıyordu Ona yüz vermememe rağmen hakkımda sözde bildikleriyle ahkam kesiyordu "Neden bu kadar fazla bu konuyu düşünüyorsun ki Demek ki elini sürmesi için Yamaç ı seçmiştim En azından bunu yapabilirim Şimdi çekiliyor musun yoksa çektiriyim mi"

Mert pis sırıtışlarından birini sunarken yaklaşarak "nişanlı olsan da fark etmez İstediğin zaman bana gelebilirsin" dediğinde bende pis sırıtışlarımdan birini sunarken malum yere güzel bir tekme attım "Normal de sulanırken sana cevap vermezken nişanlımı seninle aldatacak kadar düşmedim" diyerek yanından geçerken merdivenlerin ucunda bekleyen Yamaç ile karşılaştım Büyük bir gururla bana bakıyordu Elini tekrar tutarken pastamız geldi Onu kestikten sonra bizim için şampanya patlatıldı Kadehlerimizi konuklarımızla kaldırıp tebrikleri alırken bizim için tekrar dans müziği çalındı

Tekrar Yamaç ın kolları ile sarılırken kendimi çok güçsüz hissettim Yavaş yavaş aşağıya çekiyorlardı sanki Yamaç ın omzuna başımı koyarak devam ederken "üşüdüm" dedim Sensiz yıllarda çok üşüdüm Yamaç beni bir daha sıkı sararken "bu hava da mı üşüyorsun" dediğinde cevap vermedim Belli bir süre sonra kafamı kaldırırken "üşüyorsun ama soğuk soğuk terliyorsun öyle mi" diye sordu Başkaları tarafından romantik gözükecek şekilde alnımı öperken "ateşinde var" diye söylendi

"Buradan gidebilir miyiz" diye sorduğumda "tamam ama lütfen biraz dayan" diyerek kolunu bükerek elimi koymamı sağladı Kısa sürede beni kaçırırken kendimi onun evinde buldum "İyi misin Hastaneye gitmemizi ister misin" diye sorduğunda "gerek yok bugün bir şey yemedim ondan oldu sanırım" dediğimde gülerek "yoksa heyecandan tek lokma yiyemedin mi" diye sordu Yastığı ona atarken "saçmalama" diyerek güldüm Yamaç "oo nasıl da hemen gücünü toparladın" diye dalga geçti Didişmemiz böyle sürüp giderken "dışarından yemek söylüyorum İstediğin bir şey var mı" diye sordu "Hayır" derken üstümdeki elbiseye aldırmadan koltukta kıvrıldım Gerçekten kendimi iyi hissetmiyordum

Yemekler gelirken Derfin in yanına gittim Böyle bir elbiseye rağmen hiç firikik vermeden yatıyordu Ona baktıkça ateşli öpüşmemiz aklıma gelirken kanım kaynıyordu Ama şuan karşımda o kadar masum yatıyordu ki Tüm o başı dik hallerinden çok başkaydı bu

"Derfin uyan güzelim yemek geldi" diyerek hazırlamak için masa tarafına geçtim Derfin zorlukla kendine gelirken gücü çekilmiş gibiydi Tökezleyerek masanın yanına gelirken düşmesin diye tetikte bekliyordum Birden durdu ve sallanırken düşmeden önce kollarımla tuttum Ateşi çok yüksekti Hemen kucağıma alırken hastaneye doğru yola çıktım

İçimde tuhaf bir panik duygusu vardı Seslenirken cevap vermemesi daha fazla geriyordu Koşarak hastaneye girerken "bütün gün bir şey yemediğini ve ateşi olduğunu" söyledim Hemen tahliller yapılırken yol üstünde bir yerde durup bir şeyler yedirmediğim için pişmanlık duyuyordum

Sonunda sonuçlar çıkarken kanında yüksek dozda ilaca rastlanmıştı Uyuşturucu değildi Ama onun intihar etmeyeceği de ortadaydı Kafa karışıklığımın giderilmesi için Derfin in uyanmasını bekledim Saatler sonra uyanırken "açlıktan mı bayılmışım" diye sordu "Hayır kanında yüksek dozda ilaç bulunmuş İçtiğin şampanya ile karışınca vücudun tepki vermiş" Derfin birden kalkarken "ne demek ilaç bulunmuş Ben hiç uyuşturucu kullanmadım Gün içinde de ağrı kesici bile almadım" demesiyle daha da gerildim "Peki gün içinde bir şey yemedim demiştin Bir şey içtin mi" Derfin düşüncelere dalarken "sadece yeşil çay içtim Babam çok heyecanlı olacağımı düşündüğü için yollamıştı" Yamaç ayaklanırken "serumun bitmiş Bunu daha sonra düşünebiliriz Eve gidip bir şeyler yiyelim" derken Derfin in serumu çıkartıldı Yamaç ın yardımıyla kalkarken Yamaç ceketini ona giydirdi "Elbiseni tüm herkes gördü Ne şahane değil mi" derken Derfin in gülümsemesi eşliğinde elini tutarak çıktılar

Kısa sürede eve gelirken Derfin bir şey yemeği red etse de Yamaç zorla bir iki lokma yedirdi "Gerçekten ilaç kullanmıyorum Yamaç Bir sürü taşkınlık yapabilirim ama yalan söylemem Bana inanıyorsun değil mi" diye sorduğunda Yamaç düşen saçı düzeltirken "inanıyorum" dedi


Loading...
0%