Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm 10

@okyanus

Selim beni sadece denize değil sahile getirirken düşüp bayılacaktım Hemen ayakkabılarımı çıkartıp koşarken deniz buz gibi olsa da ayaklarımı basmıştım Öylece durup izlerken ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım Gözlerimi kapatıp, dalgaları dinleyip, kokusunu içeme çektim Selim de yanıma gelirken sesini çıkarmadan bekledi

Ona dönüp "çok özlemişim" diyerek beraber yürümeye başladık Aslında Selim ile ne konuşacağımı, ne yapacağımı bilmiyordum Onunla babam yaşasın diye evlenmiştim ama babamın yüzlerce insanın canını aldığını nereden bilebilirdim ki

Selim ise beklediğimin aksine bana iyi davranırken canımı yakmamıştı bile Onunla arkadaş değildik, aynı ortamda bulunmadık bile ama şimdi evliyiz ve ben bu işin sonunda ne olacak, ne olacağız çok merak ediyorum

Selim ne düşünüyorsun dediğinde açık yüreklilikle "bizi" dedim "Babam evliliğimi bile etkiledi" diye derin nefes alıp "hayatımın her yerinde kalıcı derin izler bıraktı Annemin ölümüyle başladı her şey Sonrası zincirleme olarak ilerledi ve şuan buradayım Ne yapacağım hakkında da hiç bir fikrim yok İntikam evliliği bizimki ama benim canımı hiç yakmadın Açıkçası benden ne beklediğini de bilmiyorum"

Selim Defne nin önüne geçip durdururken "ben suçlu ile suçsuzu ayırabilecek biriyim Defne Benim derdim babanla senin canını yakmak bana bir şey kazandırmaz Bu evlilikle senin de hayatını etkiledim Belki bambaşka hayallerin vardı ama şimdi buradayız Ben ne yapmak istersen yanında olurum Yolunu çizmene destek olurum ama boşanamam Defne Daha babanla davamızda kapanmadı Hala kanıt topluyorum Dava zor geçecek Aklım sende kalır" dediğinde başımı sallayarak kabul ettim

"Aslında ben de Türkiye ye gelirken ne yapacağımı bilmiyordum Babam beni adım adım izlese de onunla görüşmeyecektim Mümkün olduğu sürece saklanıp ne yapacağımı düşünecektim"

Selim lafa devam ederken "tamam işte kalacak yerin hazır Tüm planlarına destek olacak biri de var Hiç fena fikir değil mi" derken Selim aslında koruyup kollayacak diyecekti ama şimdi sırası değildi Elini uzatıp "evliyiz ama var mısın bu yola" diye sordu

Defne ise babasından bile daha fazla güvendiği adama nasıl hayır derdi Onunla çıkacakları yolu merak ediyordu Elini uzatıp avuçlarına bıraktı Selim elini bırakmazken belli bir süre bir şey söylemeden öylece yürüdüler

Defne kendini durduramayarak su sıçratmaya başladı Aralarında büyük bir savaş başlarken son güçlerine kadar direndiler En sonunda ise kendilerini kumlara attılar Beraber gökyüzünü izlerken Defne "aslında ne yapacağımı bilmiyorum Selim Roma da küçük çaplı bir sergi açtım Burada daha büyüğünü açmak istiyorum ama birikimim de bitmek üzere Son alışverişi de hem kızgınlığım hem de kafa dağınıklığımla sana yükledim zaten Bir sanat galerisin de ya da bir okulda iş bulmam gerekecek Akşam da tabloları ilerletirim Kenara da para atmam lazım" dediğinde Selim kalkıp otururken çözümlerini sunmaya başladı

"Defne biz ilk baş şu sergi işine yoğunlaşalım Zaten bir sergi açacak kadar tablon var ama ne zaman hazır hissedersen araştırmaya başlayalım Bu arada çalışmak istediğin işleri de araştıralım Sen ne zaman tamam ben artık sergi açmak yerine çalışmak istiyorum, iş de bu dersen o zaman başlarsın Ayrıca ben senin kocanım Defne bunu ben seçtim Sana tabi ki bakıp, ihtiyaçlarını karşılayacağım Bize bir ortak hesap açtım zaten Kazancım direk oraya yatıyor Ayrıca kullanmak istersen diye ismine kredi kartı da çıkartıldı Limitsiz İki kartta baş ucu çekmecende şifreleri de yazıyor Telefonunda orada Ama sosyal medya hesaplarında evli olduğumuzu unutma olur mu" diye uzun uzun açıklama yaptı

Uzun açıklamadan sonra Defne de kalkarak oturdu Gözlerim dolarken "Roma ya gittiğimde burslar ve ek işlerle ayakta kaldım Babamdan gelen ne parayı ne de kartları kullanmak istemiyorum Selim" derken bir damla yaş süzüldü Selim yaşı yakalarken "hışş tabi ki de kullanmayacaksın Defne Sen istesen bile ben bunun olmasına sessiz kalamam"

"Teşekkür ederim" dediğimde kocaman sarıldı Artık biz ellerimiz ve kalplerimizi birleştirerek bir yola çıktık Bu yol bir kayboluş değil, güven ile sağlam adımlarla atılmış bir yol

****

Kapının kapanmasıyla Güneş in gözleri dolarken o an orada ne yaptığına, gözlerinin neden dolduğuna anlam veremedi İçindeki öfkeye bahane bulurken; hem kimse evliliğimizden şüphe etmesin diye benimle aynı yerde kalıyor, hem de başka kadın getiriyor Şimdi evlilikleri daha bir anlam kazanmıştır diye söylenerek odaya geçti Belli bir süre balkonda oturduktan sonra geç olunca yatağa geçip yattı Normal de rahatsız olduğu bedeni şimdi arıyordu Rahat ve deliksiz bir uyku çekmesi gerekirken neden böyleydi Sabaha karşı zor uyurken uykusunda bile huzursuzdu

Güven ise kapıda belli bir süre öylece kalırken Gökçe nin dokunuşuyla kendine geldi Ona doğru döndüğünde Gökçe dudaklarına yapışırken düşündüğü gibi kendini ona teslim etmek yerine dokunuştan rahatsız oldu Gökçe yi ittirirken git dedi sadece Hemen bu evden çık git Gökçe ne olduğunu anlayamazken Güven onu konuşturmadı bile Belli bir süre odada oturduktan sonra duş alıp Gökçe nin izlerini, kokusunu silmek istedi

Duştan sonra Güneş in yanına geçerek belli bir süre izledi Huzursuz bir uykuda olduğu belliydi Yatağa oturup çatılan kaşlarını düzeltirken, saçlarını okşayıp rahat uyumasını sağladı En azından bunu ona borçluydu Güneş e bakarken ise tek düşündüğü ben seninle ne yapacağımdı

Sabah ikisi de kahvaltı masasında buluşurken sessizlik hakimdi Güneş tabağındakilerle oynarken Güven "doğru düzgün bir şeyler ye Oynamayı bırak artık" dedi sinirle Güneş zaten gergin iken bir de bu üstüne eklenmişti Kahvaltıdan sonra Güven çalışma odasına Güneş ise yatak odasına kapanırken ikisi de huzursuzdu Güven Güneş i kendinden uzak tutmak için yapsa da her şey daha kötü olmuştu Akşam yemeği de aynı sessizlikle ilerlerken Güven bahçe de kalırken Güneş odaya çıktı

Güneş ise ne düşüneceğini şaşırmıştı Neydi onu bu kadar kıran Başka kadına dokunması mı Güven istese bile aralarında böyle bir şey geçemezdi Bu evde yapması mıydı problem Bu da olmamalıydı Sonuçta evdekiler bu evliliğin nasıl gerçekleştiğini biliyorlardı Onlar değil miydi zaten depo da eziyet eden

Ayrıca depoya gelenleri bir daha görmemesi ise büyük şanstı Onlar karşısına çıksa ne yapardı Nasıl ayakta dururdu Hala geceleri uykusunda seslerini duyuyor ve darbelerini görüyordu

Güven odaya girdiğinde ona aldırmak istemese bile beraber yatağa girmek istemiyordu Sonunda dayanamayarak "senin artık bu odada kalmayacağını düşünüyordum" dedi Güven durup onunla göz göze gelirken ilk defa kendiyle konuşmasına şaşırmıştı "Neden öyle düşündün Sonuçta biz evliyiz Tabi ki de aynı yerde yatacağız" dediğinde Güneş sinirle gülümsedi "Evliyiz öyle mi Dün gece bekarlığa vedandı herhalde" dediğinde konuyu uzatmak istemezken yatağa geçmek için ayağa kalktı Güven dolaşıp önüne gelirken belinden tutarak kendine çekti "Dün bekarlığa veda olduğuna göre bugün düğün gecesi olmalı" diyerek kulağına doğru sürterek ilerlerken "kollarımda olmak ister misin" diye sordu Güneş kendini geriye çekerken "benim yerime dünkü misafirin memnuniyetle yapar diye düşünüyorum" dedi

Güven gülümserken "bak işte seninle karı koca bile olamazken ne yapmamı bekliyorsun" diye sordu Güneş gerilirken "Nasıl ve ne için evlendiğimizi unuttun sanırım Ben suçsuz yere esirinim burada Bir de altına yatmamı beklemeyeceksin herhalde" dediğinde Güven in ipleri kopmuştu "Esirimsin öyle mi Hapis hayatı yaşatıp, eziyet ediyorum öyle mi Bu evde tek gördüğün bu öyle mi" diye öfke ile sorarken aslında kendine söylüyordu bunları "Tamam o zaman bende ona göre davranmalıyım" diyerek ilk balkon kapısını kilitledi Sonra da oda kapısını kilitleyerek çıktı Güneş için bunun bir önemi yoktu Zaten odadan çıkmayı da istemiyordu

Tam yatağa girmişken her yerin kararacağını düşünmüyordu elbet Korku ile kalkıp lambayı açmaya çalıştı Baş ucundakileri de denedi ama bir işe yaramadı Odada ne fener ne de mum vardı Kendini sakinleştirmeye çalışsa da dakikalar geçtikçe daha çok panik oluyordu En sonunda kapıya vurarak "aç ne olur" dedi "aç karanlıktan korkuyorum ben ne olur aç" diye sayısız kere vururken gözlerinden yaşlarda akmaya başlamıştı Elleri kızarıncaya kadar vurmaya ve bağırmaya devam etti ama sonuç değişmedi Ne biri geldi Ne de kapı açıldı En sonunda sırtını dayayarak otururken ağlamaya devam etti Gözünün önüne yağmur ve şimşekli günler, kaza günü, elektrik kesintisinden dolayı kararan evi hepsi bir bir geçmeye başladı Güneş her zaman tedbirli idi ama bu evde bunu başaramamıştı En sonunda "Güven" dedi "Güven ne olur aç" Bilmediği şey ise Güven in kapının diğer ucunda aynı onun gibi oturup sırtını kapıya yaslayarak ağladığı idi

Güven artık sadece Güneş e değil kendine de eziyet ediyordu

Loading...
0%