Selim ile bir değil bir kaç parça da dans ettikten sonra kokteyl başlamış, ikramlıklar dağıtılmıştı Yıldönümü için hazırlanan video ile şirket ve yapılanlar hakkında bilgi verilirken şampanya patlatılarak kadehler kaldırıldı Geri kalan zaman şirket toplantısı gibi devam ederken, çok memnunmuşum gibi gülücükler dağıttım Bir kaç kişi, beni ve işimi deşerken kibarca savuşturdum

Selim konukları geçirirken ben de balkonda biraz hava alıyordum Tehlikeli kısım sıkıldığı için erken gitmişti Telefonum çalarken beni Selimden başka arayan olmayacağı için şaşırmıştım Yabancı numarayı görmemle gerilsem de kaçamayacağımı biliyordum Telefonu açtığımda beklediğim gibi Özcan ın sesini duyarken "kendine çok iyi bir koca seçmişsin Ama kocan bakalım gitmeden önce sana verdiğim hediyeyi beğenecek mi" dediğinde direk anne demiştim

Hızlıca merdivenleri inmeye başlarken ayakkabılar izin vermeyince çıkartarak elime aldım Selim e baktığımda davet ile ilgilenirken onun gecesini mahvetmek istemedim Sessizce çıkıp giderken hemen arabayı getirin diye bağırıyordum Aşk ı memnudaki Nihal in gelinliği ile uçuşması gibi uçuşa uçuşa gidiyordum

Selim Defne yi göremeyince panik olmamaya çalışsa da gerilmişti Tüm konuklar giderken salonu alt üst etmişti Sonunda arabaya atlayarak gittiğini öğrenince terk etmeyeceğini bilse de bunun için bir sebep olmasa da içine kurt düşmüştü Hemen diğer arabayı isterken telefondaki takip programını açtı Arabaya atlayıp adrese girerken, öbür yandan Defneyi arıyordu Kısa zamanda ona yetişirken hızı onu kokutmuştu

Arabayı neredeyse son hız kullanırken Defne'nin telefonu tekrar çaldı Tekrar o pisliğin aradığını düşünürken Selim in aramasıyla rahatlamıştı Telefonu açarken Selim in telaşlı sesi arabayı doldurdu "Güzelim o hızda bir arabayla nereye gidiyorsun" diye sorduğumda "Selim" dedi, ağlıyordu "O pislik aradı beni kesin annemin atölyesine zarar verdi Onu da kaybedemem Selim" dediğinde ne söyleyeceğimi şaşırmıştım "Tamam güzelim kaybetmeyiz ama hızını düşür olmaz mı Hatta kenara çek beraber gidelim Ben daha hızlı kullanabilirim" dediğimde sanki tam tersini demişim gibi daha da hızlandı "Güzelim yapma Kendini tehlikeye atıyorsun Defne Lütfen kenara çek" desem de dinletemedim Kalbimde aklımda yerinden oynamak üzereydi İyi değildi Bir kontrolü kaybetse bir daha toparlayamazdı Ne desem beni duymuyor sadece ağlıyordu

Sonunda atölye ye geldiğimizde alevler sarmıştı çoktan Defne hızla arabadan inerken uçuşarak, koşmaya başladı Bende arkasından giderken zorlukla tuttum Anne diye ağlıyordu Bırak beni buna izin veremem anne Beni bırakma anne Bırak beni en azından tabloları alayım ne olur diye bağırmaya devam ederken belli bir süre sonra nefesi kesildi Yere çökerken astım krizi başlıyordu Hemen cebimden ilacı alıp verirken "hadi güzelim nefes al hadi" diyerek nefes egzersizleri yaptım Sonunda kendine gelirken "ben annenin tüm tablolarını başka yere taşıttım En başından beri söylüyorum ama beni duymuyorsun bile Özcan yurt dışına çıkarken yakalandı" dediğimde "gerçek mi bu" diye sordu "Ben üzülmeyeyim diye söylemiyorsun değil mi" dedi Bir çocuk gibi kolu kanadı kırıktı

"Gerçek tabi güzelim Ben böyle bir şeye izin verir miyim" diyerek cebimden telefonu çıkartırken fotoğrafları gösterdim "Başında adamlar bekliyor" dediğimde gözleri dolarken sayısız kere teşekkür ederek ağladı "Hadi gidelim" dediğimde yanan atölyeden gözünü ayıramıyordu "Merak etme güzelim En kısa zamanda burası gene çocukluğundaki gibi olacak Ben mimarım biliyorsun" dediğimde sadece başını salladı Kalkamayacağını anladığım da kucağıma aldım Yavaşça koltuğa yerleştirip kemeri taktım Belli bir süre sonra uyurken öfkeden deliye döndüm O pislik yüzünden yine yara almıştı Onu yakalatmak için delile ve atacağı adıma ihtiyacım varken zarar gören Defne olmuştu

Eve geldiğimizde belli bir süre onu izledim Uyurken bile iç çekiyordu Üşümesin diye tekrar kucağıma alarak odaya çıkardım İlk başlarda olduğu gibi çalışanlardan üstünü değiştirmesini de isteyemezdim Biz evliydik Onu koltuğa oturturken pijamalarını aldım İlk üst tarafı giydirirken titreyen ellerimle fermuarını açtım Elbise altından düşerken yavaşça çektim Altı giydirdikten sonra tekrar kucağıma alarak yatağa yatırdım Belli bir süre izlerken saçlarını okşadım

Bu akşam böyle olmamalıydı Tam biz olduk derken, tam Kara ailesiyiz derken yine yarım kaldık

****

Her yeni terapi beni biraz daha yoruyordu İlk defa kendimi, daha da önemlisi hislerimi sorgulamak çok zordu Her seans da bana ödev verirken, saklı kalan duygularım ortaya çıkıyor, üfleyerek yerine yerleştiriyordum

Zaman ilerledikçe terapiler sertleşiyor, bittiğinde yorgunlukla uyuyordum Artık Güven ve Güven in yaptıkları gözüme gözükmezken tüm kavgam kendimle arama dönmüştü Bahçeye çıksam da kapının yanından geçemezken, karanlıkta hala nefes alamıyordum Bir anda her şeyin düzelmesi mucize olurdu zaten

Güven ise bana çok dikkatli olurken bir adım atarken bin kere düşünüyordu Bu durum olanları kapatmasa da onu tanımamı sağlamaya çalışıyordu En basit yoldan gitmeye çalışırken sevdiğim yemekler yapılırken, içecekler alınıyordu Güven en basit alışkanlarımı öğrenmeye çalışırken kahve mi çay mı gibi ya da hangi tür film gibi Yeni ilişkiye başlayan sevgiliymişiz gibi davransa da izlerin silinmesi mümkün değildi

Güven adım adım Güneş e yaklaşmaya çalışırken ona aitlik hissi vermeye çalışıyordu Çok büyük değişimler sarsabilirdi Yavaş yavaş adım atmalılardı Tüm bunları Güneş uyurken izleyip düşüyordu Gözü tekrar bileğine giderken elinde olmayarak yaklaşıp öptü Sanki Güneş küçük bir çocuktu ve düşüp dizini yaralamıştı Güven de öperek geçirmişti Gerçeklerin böyle olmadığını o izin geçmeyeceğini bilse de inanmak istedi

Akşam yemeğinde "daha önce kaldığım evdeki eşyaları buraya getirmek ister misin" diye sordu Biraz düşündükten sonra başımı sallayarak hayır dedim "Oradaki eşyalarda kıyafetlerde bana ait değildi Alınıp ben içine kondum Ama kitaplarım, laptop, televizyon, telefon bir de sallanan sandalyemi alabilir miyiz Çok fazla mı oldu" diye sorduğumda "hayır tabi ki İyi düşün istediğin başka bir şey varsa alalım Hatta istersen resim atsınlar uzun süredir ayrısın oradan" dediğinde başımı sallayarak olur dedim

Sonrasında "eğer yaşamak istesen böyle bir evde yaşar mıydın" diye sordu Biraz düşününce "evimi biliyorsun zaten Ben yıllarca öyle bir evde yaşadım Bana göre bu ev çok büyük Ama balkonla, bahçesini çok seviyorum"

"Peki odandaki eşyaları değiştirmek ister misin" dediğinde daha önce ne eşya seçmiş, ne de almıştım "Yok hayır masraf yapmak istemem Babamla bağlantım kalmadı biliyorsun bir gelirim yok" dediğimde "ister misin istemez misin" diye sordu Aslında isterdim Bu yeni başlangıç için çok iyi olabilirdi Sonuçta buradan çıkmam mümkün değildi İlk odamı kendime ait yaptıktan sonra belki de sonra da kendime ait bir dünya kurabilirdim Başımı eğerken "aslında isterim" dedim "Bana ait hiç bir şey yok hayatımda" dediğimde Güven heyecanlandı "Tamam o zaman ilk baş eski evinden özel eşyalarını getirelim Sonra internetten eşya seçeriz İstersen yaptırabiliriz bile Ayrıca biz evliyiz biliyorsun Benim param senin paran Hesabımı ortak hesaba dönüştürdüm Kartını sana da vereyim Ayrıca alışveriş sitelerinde tanımlı bir kartın var İstediğini bir şey söylemeden alabilirsin Seni bu yola ben soktum Sorumluluğunu almam gerekir" dediğinde utanmıştım Bana eziyet eden adamdan param almak zorundaydım Gözümden yaşlar düşerken kimsesizliğime ağladım

Güven kalkıp önümde diz çökerken "sorun ne Güneş neyi yanlış söyledim" diye sordu "Kimsem yok Bana tecavüz eden birinden para almak zorundayım Ne yaşarsak yaşayalım Beni depoya da kapatsan sesim çıkmaz Yemek vermesen aç kalırım Evde bile senin eşyalarını kullanıyorum" dediğimde ne diyeceğini bilememişti

"Sana bunu yapan benim Güneş Olan düzenini bozan, babandan ayıran benim Seninle evlenmeye karar verdikten sonra benim olan her şey senin Benim tek derdim itiraf almaktı Belli bir süre sonra her şeyi elime yüzüme bulaştırdım zaten İş başka arkadaşlık başka dedikleri bu işte Sen bu evi benzin döküp yaksan benim gıkım çıkmaz Hesaptaki parayla araba, ev, takı alsan benim gıkım çıkmaz Sana daha önceki hayatından daha iyi bir hayat vermeliyim ki Senin yaralarını öyle bir sarmalıyım ki tüm izlerin yok olsun" dediğinde daha fazla ağladım Babamla beni ayıranın o olmadığını biliyordum Babam benden çoktan vazgeçmişti Bunu kendime de ispat etmem gerekiyordu Aklımda bu soruyla yaşamak istemiyordum Babama bu yaptığını söylesem bana ne derdi

"Babamı arayabilir miyim" diye sorduğumda telefonu çevirip bana verirken ayağa kalkarak yürümeye başladım Sesini duyar duymaz "baba" diyebildim sadece "Baba Güven bana tecavüz edip, depoda sayısız işkence yaptı Ne olur kurtar beni" dedim Babam ise nefesini üflerken "kızım o senin kocan Onunla kaçıp evlenen sen değil misin Ne tecavüzü Artık bu dikkat çekme oyunlarından vazgeç" diyerek telefonu yüzüme kapattı

Telefon elimden düşerken öylece yere çöktüm Güven koşarak yanıma gelirken "ne oldu" diye sordu "Babam bana inanmadı Bu dikkat çekme oyunlarından vazgeç dedi" Güven duydukları ile eli yumruk olurken bir babanın nasıl böyle biri olabilir diye düşündü Onu hiç tehdit etmemişti Sadece evlendiklerini bildirmişti Eğer almaya gelse bırakamasa bile Güneş isterse razı olurdu Nasıl bir baba kızını benim vicdanıma bırakırdı