Yeni Üyelik
17.
Bölüm

Bölüm 17

@okyanus

Uyandığımda yataktan kalkamadım Üzerime battaniyeyi çekerek, mümkünmüş gibi biraz daha kıvrıldım Annemin tablolarını kurtarsak bile annem gitmişti Annemin ölümünden sonra kokusunu duyabildiğim onu hayal edebildiğim tek yer orasıydı O da ellerimden kayıp gitmişti

Ah annem O kadar naif bir kadındı ki Renkli gözleri kıvır kıvır saçlarıyla herkesi büyülerdi Bana hem çok iyi bir anne hem de çok iyi bir arkadaş olmuştu Ama babamın yaşadığı ikinci hayatı öğrenmek onun sonu oldu

Benim ise tek anlamadığım babam gibi bur adamı nasıl sevmişti

 

Selim sayısız kere gelse de hepsinde uyuyor numarası yapmıştım Ona diyebileceğim bir şey yoktu Babam ablasını almışken, nasıl sızlanabilirdim ki Kapı tekrar açılırken gözümü kapattım Selim "hadi bakalım uyuyan güzel Burada romantik bir şey yapmaya çalışıyorum Aynı zamanda bakıp benimle dalga geçmen için büyük fırsat" dediğinde ister istemez gözlerim açıldı

Selim e baktığımda ağzında gül, elinde kahvaltı tepsisi Doğrulurken kahkahama engel olamadım Selim ağzındaki güle rağmen gülerken tepsiyi getirip kucağıma bıraktı Gülü de kulağıma takarken tamamdık Bir şey yemek istemesem de Selim zorla yedirmek için elinden geleni yaptı

Başımı eğerken "senin de önemli geceni mahvettim Selim Çok üzgünüm" dedim Selim çenemden tutarak kafamı kaldırırken "saçmalama Defne O geceye damga vurduk biz Benim yanımda olman yeterliydi zaten" dediğinde minnetle gülümsedim

"Aslında aklıma takılan başka bir konu daha var Selim Babamın benden başka bir kızı daha olması lazım Babam böyle biriyken ona sahip çıkacağını sanmıyorum onu bulabilir miyiz" diye sordum "Selim tabi deneyebiliriz" dediğinde "babamın davaları sonuca ulaşmadı dimi" diye cevabını bildiğim soruyu sordum "Malesef sürekli erteleniyor"

Babamın sadece bana ya da anneme değil, etrafındaki tüm insanlara zararı vardı Yaptıklarının bir kısmını görmeme rağmen bunu kabul edip, sindirerek hayatıma devam etmem mümkün değildi Çekeceği ceza kimsenin ablasını, babasını, kız arkadaşını getirmese bile durdurulmasını ve artık yaptıklarını görmesini istiyordum

Selim odadan çıktıktan sonra üzerime baktığımda pijamalarımı fark ettim Geldiğimde elbisemleydim ve adım kadar eminim ki Selim kimseye dememiş kendi değiştirmişti Yatağa yatarken utancımdan tepinmiştim

Selim in daha fazla aklının bende kalmaması için toparlanmam gerekiyordu Mükemmel kahvaltıdan sonra duş almış, pijamalarımdan kurtulup, hafif bir makyajla kendime gelmiştim Kahvemi Selim in yanında bahçe de içmeye karar verirken, beni görmesi ile incelediği raporu bırakmış, yüzü aydınlanmıştı

"Kendine gelip bahçeye çıkman çok iyi" dediğinde baştan aşağıya süzmeyi ihmal etmemişti Benim arkamdan kahveler gelirken Doğa elinde zarfla bana doğru koşuyordu "Sergiden geldi Sergiden geldi" diye sevinçle şakırken elinden kaptığım gibi açtım Doğa Selim ve ben hızla yazıyı okumaya başladık

Önümüzdeki hafta ani gelişen aksilikten ötürü programda boşluk olduğunu, bir hafta içinde sergimi açabileceğimi söylüyordu Bu inanılmazdı Yerimde zıpladıktan sonra Selim in boynuna atlarken mutluluktan ölebilirdim En iyi sergi salonlarından birinde eserlerim olacaktı Selim in kollarından çıkarken Doğa nın çoktan toz olduğunu gördüm

Selim "bunu kesinlikle kutlamalıyız derken ben hemen "çikolatalı pasta" diye bağırmıştım Pasta ışık hızıyla gelirken dışarıda denizin dibinde bir yerde yemekle bunu kutlamıştık Yemekleri yedikten sonra arkama yaslanırken "Selim annemin tablolarını görebilir miyim" diye sordum "Sergiden önce onun yaptıklarına tekrar dokunmak ve onun yanımda olduğunu bilmeye ihtiyacım var" dediğimde "tabi ki hemen görebiliriz ama endişelisin gibi" dedi Karşısındaki kendine güvenen dik Defne yi görmek istiyordu Bende şuan onu arıyordum ama panik halindeydim

"Evet endişeli ve gerginim Roma da bir sergi açtım ama küçük çaplıydı Dönüşler iyi olsa da bu benim ilk sergim İsmimi duyurmam için belki de tek şansım budur" dediğimde Selim elimi tutarken "endişelendirmeni gerektirecek hiç bir şey yok Ben tablolarına baktım Ressam olmasam da az buçuk anlıyorum bu işten Muhteşemler Elbet bunu anlayacak insanlar olacaktır" diyerek sıcacık bir gülümseme sundu "Teşekkür ederim Selim" derken ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum Evliliğimiz nasıl başlamışken, şuan ne haldeyiz

Kalkmak için hazırlanırken Selim "eğer seninle zorla evlenmeseydim ne yapardın" diye sordu Aklınca ben olmasam hayatın nasıl olurdu Mutlu olur muydun diye soruyor Biraz düşününce "Roma dan döndüğümde babamların yanına gitmeyeceğimi söylemiştim zaten Belli bir süre saklanıp kendi yoluma karar vermeye çalışırdım Ama babamın beni bulmaması gibi bir durum yok Babamın bulması demek aynı zamanda Özcan ın bulması demek Dirensem de onlara gücüm yetmezdi Ya düşman babamdan güçlü bir aileye gider sığınırdım Ya da öyle bir adamla evlenirdim herhalde" dediğimde Selim gerilmişti Defne nin savunmasız bir aile de başına gelebilecekler, ya da başkasıyla evlenme düşüncesi Selim i delirtmişti adeta

Selim in elini tutarken "seni seçmemde de babam etkili olsa da ben seçimimden çok memnunum Selim Eğer sen olmasaydın karşısına dikilecek cesareti bulamazdım Babamın yaptıklarını öğrenemez, yalan bir hayat yaşardım Başkalarının maşası olurdum sadece Şuan baksana el eleyiz Açacağım sergi için konuşuyoruz Ben artık sadece iyi ki diyebilirim" dediğimde Selim de elimi sıkarken içinden iyi ki diyordu

****

Düştüğüm yerden yine Güven ile kalkerken beni odaya çıkartıp yatağıma yatırarak üzerimi örttü Gözyaşlarımı silerek, saçlarımı okşadı O an onun dokunuşunu hissedemeyecek kadar kendimi kapatmıştım

Bugün kendimi kapatışımın üçüncü günüydü Güven ilk baş gelip başımda saatlerce konuşurken, sonrasında sadece oturup izlemeye başladı Terapi yapabileceğimi söylese de onu bile reddetmiştim Artık ne zaman ayağa kalmaya çalışsam yere atılmaktan sıkılmıştım Kimsesizliğim, güçsüzlüğüm bana ağır gelirken önümü göremiyordum

İçimde direnen, filizlenmeye çalışan minik bir kıvılcım bana başkalarının yolları yerine kendi yolumda yürümem gerektiğini söylüyordu O kıvılcımı söndürmek de yakmak da benim elimdeydi

Güven diğer evden tüm eşyalarımı getirirken tam yatağımın karşısına dizmişti Neredeyse kitapların konularını anlatıp, okuma aşamasına geldiğinde yavaşça ayaklandım Bir şey, yiyip içmediğim için hem güçsüz düşmüştüm Başım dönerken düşmemeyim diye Güven tetikte bekliyordu

Günlerdir kullanmadığım sesimi ararken "karnım aç" dedim Güven in yüzü aydınlatırken "hemen bahçeye hazırlatıyorum" dediğinde başımı sallayarak banyoya geçtim Sıcak su yakıp geçerken yere çöktüm Kendimi sarıp sarmalarken babam için son kez ağladım Banyodan uzun bir süre sonra çıkarken odam havalanmış, toparlanmış, çarşaflarım değiştirilmişti

Yemeğe geçtiğimde çeşit çeşit yemek vardı Normalde de yemeğe düşkün değildim ama günlerdir bir şey yemeğim için içim alır mı bilemiyordum Bekletmeden masaya otururken midem rahatlasın diye ilk çorba gelmişti Yanında bir iki zeytinyağlı yiyerek midemi rahatlatmıştım Güven ise bir şeyler yiyormuş gibi yapıp beni izliyordu

Güven ise Ağlamış belli Gözleri kıpkırmızı Ben ne kadar sarmaya çalışsam da o kanayacak belli diye düşünüyordu

Bahçede yıldızları izlerken Güven sayısız dergi ile gelirken, hepsini masaya yaydı "Odan için eşya seçmeliyiz" dediğinde dikkatimi vermeye çalıştım Yanında tableti de getirirken "bende bunları seçtim Kullanışlı modern eşyalar" dediğinde kafamı sallayarak bakmaya başladım Hiç eşya seçmemiştim ve son çıkan modern eşyalardan bir haberdim Güven ise tek tek anlatmaya çok hevesliydi

Saatlerce seçimler yaptık, birbirine uyumlu olmayan parçaları eledik En sonunda iki seçenekte kalırken en uzun konuşmamızın bugün olduğunu fark ettim "Yarın için bir seans ayarlayabilir miyiz Seanstan sonra karar vermek istiyorum" dediğimde Güven kafasını sallayarak "erken bir saate alayım ki Eşyalar çabuk gelsin" dediğinde önemli değil desem de dinletemedim Odama geldiğimde eşyalarıma bakarken bana ait bir parçanın yanımda olması beni motive etmişti

Sabah ise kahvaltıdan sonra seansım başladı Konularımız babam, Güven, emeklediğim değişimdi Yanlış bir kişinin yanında doğru adımlar atmaya çalışıyordum

Babam tarafından çoktan terk edilmişken annemle mutlu bir hayatı, çocukluğumu, geleceğimi bu adam yüzünden kaybetmişken terk edilmek beklenen bir sonuçtu

Şimdi ise kimliğimi bulmam gerekiyordu Güven pişmanım diyordu Gözlerine haftalar sonra bakabilmişken acıyı görebiliyordum Bana karşı çok dikkatli davranırken, bana yaklaştığında elleri titriyordu Onun sadece acımasızlığını görmüşken nasıl biri olduğunu çözemiyordum

Hangisi gerçek Güvendi Bana acımasızca saldıran mı kırmamak için dokunmaya kıyamayan mı Kafamı karıştırıyordu

Ben bu yeni yolum için desteğini alırken elini tutabilir miydim O korkunç gecenin üstesinden gelip beni sarmasına izin verebilir miydim

Peki ya o benim kanatlarımı tedavi ettikten sonra uçmamı sağlayarak, beni bırakabilir miydi

Loading...
0%