Yeni Üyelik
19.
Bölüm

Bölüm 19

@okyanus

Ayakta zor dururken odada ki kanepeye kıvrılıyorum Bu haftanın böyle geçeceğini bilerek alarm kurup gözlerimi kapatıyorum Rüyalarımda annemle mutlu günlerimizi görürken, doğru yolda olduğumu biliyorum

Gülümseyerek uyanırken üzerime örtünmüş battaniyeyi ittiriyorum Annemin tablosundaki son dokunuşları da bitirdikten sonra gururla bakıyorum Kızlardan ayılmak için kahve isterken üzerime polar alarak balkona çıktım İçimdeki duygular fokurdayıp taşarken ellerimin gıdıklandığını hissediyorum Daha fazlasını yapabilirim İnsanlara olduğumdan çok daha fazlasını gösterebilirim derken derin bir nefes aldım

İçeriye geçtiğimde Selim elinde tepsiyle odaya geliyordu Tepsiye baktığımda kahvenin yanına atıştıracak bir şey eklenmişti En sevdiğim mini pastalar da bana gülümsüyordu Tepsiyi masaya bırakırken "sen bir harikasın" diyerek yanağına masum bir öpücük bıraktım Duygularım fokurduyor demiştim dimi Selim ilk baş şok olsa da çabuk toparlıyor

"Bu haftayı böyle mi geçireceksin" diye sordu Ağzıma atıştırmalıklardan birini atarken "evet Son güne kadar çalışmam lazım Son gün erken yatmalıyım ki Güzellik uykumu alayım" dediğimde ihtiyacın yok diye mırıldansa da sesimi çıkarmadım Selim atıştırmalıkları yediğime emin olduktan sonra çıkarken kulaklığımı takarak çalışmaya devam ettim Şuan ki çalışmam da içimdeki duygulara göre hareket edeceğim için daha rahattım

Kendimi kaptırmış giderken gün doğuyordu Dikkatim dağıldığı için bırakırken esnemeden edemedim Odaya gidecek gücü bulamadığım için yine kanepeme kıvrılarak gözlerimi kapattım Uyandığımda kendimi yatağımda bulurken diğer günlerde de bu düzen devam etti Şimdi ise sergime bir gün kalırken salonda son hazırlıklara bakıyorum İçime sinen dörtten fazla tablo yaptığımdan benden mutlusu yoktu

Selim in yanağından öpmem ona daha fazla cesaret vererek bu bir hafta da bana çok iyi bakmış dinleneyim diyerek omzunu vermiş, ya da arkamdan sarılmayı tercih etmişti Ona sorsak hepsi yaslanabilmem içindi ama neyse

Sonunda sergi günü gelip çattığında davetiye gönderdiğim ünlü kişiler gelir mi diye meraktan çatlıyordum

Sonunda hazırlığım biterken bahçede takım elbisesiyle beni bekleyen Selim in yanına gittim O da bugün ayrı bir gergindi Onun mu sergisi benim mi belli değildi Yanına gittiğimde gülümsemeye çalışırken arabamıza geçtik Sakinleşmek için müziği açarken kafamı dağıtmaya çalışıyordum

Sergi salonuna geldiğimizde Selim inerek benim de inmeme yardımcı oldu Elimi tutarken derin nefes alarak içeriye girdim Her şey hazırdı Resimlerim ışıklandırma sayesinde mükemmel gözüküyorken Selim in gönderdiği kasa kasa şarabı da es geçmek mümkün değildi Sonunda sergi açılışına geldiğinde yanımda Selim den başka kimse yoktu Yalnızlığım tekrar beni huzursuz ederken kapıdan Volkan Rüya Doğa Duru ve Emel abla geçti Hepsi hayırlı olsun derken Selim e baktım "Biz bir aileyiz" dediğinde gözlerim çoktan dolmuştu

Sonrası rüya gibi geçti Tüm gelen konuklarla tek tek ilgilendim Her tablonun derinliğini anlattım Davet ettiğim peşinde koştuğum ünlü ressamlar bile gelmişti Bu beni daha da heyecanlandırırken düşüp kalmamak için kendimi zor tuttum Tablolara ilgi büyük olurken kalabalık azımsanmayacak gibiydi Tabi bir kısmı Defne Kara olduğum için meraklarından geliyorlardı

Sonunda gün bitmiş, ben topukluların üzerinde zor dururken şampanyamızı yudumluyorduk Kalabalıktan bunaldığım için terasa çıkarken gülümsüyordum Annem dedim Gördün mü Senin minik kızının bir sergisi var artık Benimle gurur duydun mu dediğimde gözlerim dolarken sırtıma bir ceket düştü Arkamı döndüğümde Selim den başkası değildi Ona gülümseyerek tekrar önüme döndüm

"Yorucu bir gün ha" derken "evet ama tatlı bir yorgunluk" dedim "Tabloların büyük bir kısmı satılmış" dediğinde gülümseyerek "öyle mi sormak aklıma bile gelmedi" dedim Çünkü ilgi olsa da satışın olmaması beni korkutmuştu "Yakında dergi ve gazetelerde resimlerinin çıkacağını düşünüyorum" dediğinde "pek sanmam" diye cevap verdim Daha o kadar ilgi çekici olmadığımı düşünüyordum

Selim bana dönüp ciddileşirken bende ona doğru döndüm "Defne" dedi Acı çeker gibi "Bu konuşmayı yapmak için çok doğru bir zaman ve doğru yer diye düşünüyorum Sen mutluluğun zirvesindesin ve yıldızlar üstümüzde parlıyor

Seninle evlenmeden çok önce senin hakkında araştırma yapmış, seni takip etmiştim Seni ilk gördüğümde ilk göz göze gelip, gözlerini çektiğinde hayatımı tamamen ele geçireceğini biliyordum Sürekli senin adımlarını takip ederek kokunla yaşadım Şuan yan yanayız ve birbirimize bu kadar yakınken uzak olmak bana yetmiyor Defne

Ben seni çok seviyorum" diyerek dudaklarıma yapışırken öylece kalakaldım Sonunda kalbi kalbimi bulmuştu

****

Güven beni havuzda beklerken ben kaçmak için elimden gelenin çok fazlasını yapıyordum Sonunda bana bir şey söyleyecekmiş gibi yaklaş yaklaş derken eğilmiş kendimi suyun içinde bulmuştum

Güven kolları ile beni sarıp çıkartırken yaptığına inanamıyordum "Hiç öyle bakma küçük hanım Yüzme öğrenmek zorundasın Kendini koruman içinde bu gerekli" dediğinde içimden çünkü sen yanımda olmayacaksın diye geçirdim

Yine de gülümserken onu can kulağı ile dinlemiş, tüm dediklerini uygulamıştım Bu işi çabucak kapıp çözmek istiyordum Ani bir hareketimde dibe batarken Güven çıkarmıştı Aramızda rüzgar geçecek bile mesafe kalmazken "sen ne kadar batarsan bat Ben her zaman seni böyle alacağım" dedikten sonra gözlerimiz birbirine kenetlenmişti Gerçekten buna tutunabilir miydim Bizim gerçekten şansımız olur muydu

Dersimize biraz daha devam ederken sonunda yorularak çıkmıştık Kendimi duşa atarak sıcak suyun tadını çıkartırken odama bırakılmış olan meyve çayını yudumladım Kafamı çevirdiğimde yatağımda ki kutuyu görürken merakla açtım İçinden fotoğraf makinesi çıkarken Güven in beni yüreklendirdiğini görebiliyordum Yanında ise yakında başlayacağım kursun bilgileri çıkarken o zamana kadar nasıl kapıdan çıkarım Nasıl giderim hiç bir fikrim yoktu

Güven e fotoğraf makinesi ile uça uça giderken onu salonda bulmuştum "Çok güzel, Çok teşekkür ederim" dediğimde "rica ederim Umarım bu seni motive eder Çünkü dışarıya çıkmamız lazım" dediğinde yüzümdeki gülücük kayıp olmuştu Eğer dışarıya çıkarsam hayatımı yoluna koyabilirim demekti Gerçekten benden kurtulmayı bu kadar mı çok istiyordu

İçim acısa da "tabi deneyelim" dediğimde beraber bahçeye çıktık" Her adımım bana ölüm gibi gelirken devam ettim Sonunda o meşhur demir kapıya vardığımızda olduğum yerde çivilendim Güven önüme geçip o meşhur kapıdan çıkarken elini uzattı "Düşündüğün kadar zor değil Sadece elimi tutsan o bile yeter" dediğinde bir eline bir ona bir de dışarıya bakıyordum

Bunu yapmalıydım Sonuçta dışarıda kimse beni yemezdi Hem kendi hayatım için buna mecburdum Bu kadar güçsüz olamazdım Böyle giderse biri beni kaçırsa bile elinden kaçamazdım Zaten o yüzden burada kalmamış mıydım Bu herkesten önce kendime baş kaldırışım olmalıydı

Güven beni sabırla beklerken elini tutmam ile gülümsedi Yürümeyi yeni öğreniyormuş gibi minik adımlarla ilerliyordum Her adımımda nefes almam daha da zorlaşırken sonunda evin sınırından çıkmıştım Bir elim Güven de bir elim duvarda nefes almaya çalışıyordum

Başım dönüyor, kalbim deli gibi atıyordu Bir adım daha attığımda yapamayacağımı hissederken yere çöktüm "Yapamayacağım Güven Yapamayacağım" diyerek bağıra bağıra ağladım Güven beni kucağına alırken başımı omzuna yasladım "Tamam güzelim sorun değil" derken "Yasemin hanımı çağırır mısın" dedim

Beni yatağıma yatırıp üstümü örterken kıvrılarak yattım Başarısızlığım kendimi hırpalamama sebep olurken gözlerimi kapattım Saatler sonra Güven saçlarımı okşayarak uyandırırken "Yasemin hanım geldi" dedi Kafamı sallayarak kalkarken savsak adımlarla yanına gittim

Yasemin hanım beni süzdükten sonra "neler oluyor" diye sordu Görüşmediğimiz son iki günü özetlerken kapıda yaşadıklarımı anlatacak kelime bulamıyordum Yasemin hanım ilerlememi çok taktir etse de ben çok da memnun değildim

Yasemin hanım "neden bu kadar çıkmak istediğimi" sorduğunda ilk verdiğim cevap "Güven in hayatında yerim yok" oldu Kendi hayatım, çizdiğim yol, bunların hepsi hikaye Sadece Güven in hayatında kalamayacağımı biliyorum Beni sevmesinin mümkün olmadığını biliyorum O geceyi aşamayacağımızı biliyorum

Bana sert davrandığı zamanlarda bile hastane de başımda beklediğini, geceleri beni izlediğini, ne kadar bana deymeyeceksin dese de beni sardığını, elektrikleri kestiği gece kapını arkasında benim gibi ağladığını biliyorum

Tüm bu yaşananlardan sonra belki birbirimizin yaralarını sarabilirdik Ama bana vicdanı yüzünden gelen adamı kabul edemezdim

Yasemin hanım "ona aşık olmadığına emin misin" diye sorduğunda tabi ki de emin değildim Bana yaklaşan tek adam oydu Tabi ki Aras ile evlenecektim ama biz iki arkadaş gibi takılıyorduk sadece Benim yanımda olduğu ve beni bildiği için rahat ve mutluydum Ona güveniyordum Ama Güven ile ilişkimiz inişli çıkışlı ve zordu

Beni sever miydi ki

Loading...
0%