Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Bölüm 2

@okyanus

Dünya nın öbür ucuna cehennemden kaçmak, kendimi korumak için gelmiştim Daha çok batacağımı düşünürken gün ve gün daha fazla üst seviyeye çıkmıştım Bugün Roma da Güzel sanatlardan mezun oluyordum Sadece mezun olmakla kalmayıp benzersiz bir eğitim almış, resimde kendimi çok geliştirmiştim Hatta burada bir sergi açma fırsatı bile bulmuştum

Gülümseyerek bavulumu kapatırken dört yılımı geçirdiğim odama baktım Türkiye ye dönüşü elimden geldiğince geciktirdiğim için oda arkadaşım çoktan gitmişti Onunla yaptığımız delilikler, depresyon, film geceleri, dedikodu ve onu Türk kahvesine alıştırarak keyif yaptığımız zamanlar... Gözlerim dolarken kendimi toparladım Hazırladığım iki bavulu kapının yanına koyarken son kahvemi alarak terasa çıktım Nefes alabilmek ve kendime unutma büyüsü yapmak için az sabahlamamıştım burada

En tepeden şehre baktıktan sonra tüm olanlar gözlerimden film şeridi gibi geçerken gözlerimden bir damla yaş düştü Bunu umursamayıp engellemezken öylece akmasına izin verdim

Okula son evrak ve imza işlerini halletmek için gitmiştim Arkadaşlarımla da son defa orada buluşacaktık Evrak işlerini çabucak hallederken diplomamla büyük bir gururla çıkmıştım Arkadaşlarımı kapıda görürken koşarak onların üstüne atlayıp sarıldım Gürültülü bir şekilde okuldan çıkarken beni yurda bırakarak dağıldılar Haberleşeceğimize söz versek de burada olduğu gibi bir bağ olamayacağı bir gerçekti

Odama geçtiğimde kapıya koyduğum bavulları alarak çıkacakken bir anda ağzım kapatılırken çabalamama rağmen kurtulamadım Sonrası karanlık

Selim tarafında ise bir taraf da heyecan öbür tarafta öfke vardı Heyecanlıydı çünkü bir yıldır uzaktan izlediği kız biraz sonra burada olacak ve ömür boyu yanında kalmak zorunda olacaktı Öfkeliydi çünkü o kızın babası ablasını elinden almıştı ve şimdi onun kızını elinden alma zamanı gelmişti

Ama bunu nasıl yapacaktı Aradaki dengeyi nasıl kuracaktı Ne Defne ye onu sevdiğini gösterebilir ne de canının yanmasını izleyebilirdi İçindeki yangınla odada volta atarken en güvendiği kardeşim dediği yardımcısı Volkan geldi "Abi yenge aşağıda" dediğinde yüzünde güller açarken "ne yengesi oğlum doğru konuş" dese de hoşuna gitmişti Beraber odadan çıkarlarken Volkan "nasıl olsa evlenmeyecek misin abi" diye söylendiğinde depoya inmişlerdi bile

Depoda koruma ordusu beklerken Selim "Ne bu karanlık ışıkları açın" dediğinde "abi depo burası lamba ne gezer" dendiğinde "başlatmayın deponuza bulun bir ışık" diyerek kükredi Sonunda fenerler ortalığı aydınlattığında sevdiği kızı gördü karşısında 1 yıldır fotoğraflarıyla takip ettiği, mecburen yanından geçip giderken bahar çiçekleri kokusunu duyduğu, kalbini titreten ilk kadın

Önüne gidip çökerken ezberlercesine yüzüne bakarken dudağındaki yara dikkatini çekti "Bunu kim yaptı" diye kükrerken tüm adamlar suspus oldu "Kim yaptı dedim size" diye tekrar bağırdığında bir fısıltı duyuldu "Abi arabada uyanınca rahat durmadı" dediğinde onun üstüne giderken "sen mi dokundun ona" diye bir yumruk savurdu "Ben canı yanmayacak, dokunmayacaksınız demedim mi Dokunmayacaksınız" diye kükreyip parmaklarını burun kemerinde birleştirirken nefes almaya çalıştı

Deponun her köşesi bahar çiçekleri kokusuyla dolmuşken anında sakinleşmesine kendi de şaşırsa da başının büyük belada olduğunu biliyordu

Defne yavaş yavaş gözlerini açarken görüşünün netleşmesini bekledi Net gördüğünde etrafında bir sürü adam olduğunu ve eli kolu bağlı olduğunu fark etti Nasıl bir oyunun içindeydi böyle İlk baş konuşmaya çalışsa da sesi çıkmazken sonunda Fransızca ne istediklerini sordu

Bir çetenin eline mi düşmüştü Belki de organ daha da kötüsü kadın satıcısı olabilirlerdi Tam da döneceği zaman nasıl bir şansızlıktı bu Selim Defne nin sesini duyduğunda gözlerini kapatıp kendine gelmek isterken ona dönerek önünde durdu

Kızla göz göze geldiğinde gözlerinde korku ve panik gördü Buna rağmen dik durmaya çalışıyordu Selim gülümseyerek ben Selim Kara müstakbel eşin oluyorum

****

Güneş için sıradan günlerden birisiydi Hatta her gün yapacakları bile belliydi Büyük bir çaba ile bunların dışına çıkmıyordu bile Uyanacak biraz sosyal medya da dolaşıp yatak keyfi yaptıktan sonra sakin bir müzik açarak mini basit bir kahvaltı hazırlayacak balkonda ya da mutfaktaki masada yiyecekti İzleyeceği bir program varsa televizyonu açacak yoksa internetten dram dizisi gibi davrandığı komedi dizilerden birini izleyecekti Güneş batarken kitabı alarak balkona çıkacak saatler sonra akşam yemeği için sipariş verecekti Akşam dizisini izleyecek çok geç olmadan uyuyacaktı

Güneş in hayatı tamamen bunlardan oluşuyordu Gülmüyor ve konuşmuyordu Babasının yardımcıları alışverişi ve temizliği hallediyor, onun kimseyle iletişim kurmadan yaşamasını sağlıyorlardı

Babası yıllarca çok uğraşıp psikolog, yardımcı, ev arkadaşı ya da saatlerce Güneş ile konuşsa da bir ilerleme göremeyince kendi haline bırakmıştı Zamanla uğramaz sadece yardımcılarından rapor alır olmuştu Güneş in de onu beklediği yoktu zaten Sadece hayatta kalmaya devam ediyor ama yaşamıyordu Tek bir kişi çocukluk arkadaşı Aras Bu sınırları sadece o aşabiliyordu Güneş i değişimine rağmen severken tüm işleri rayına koyar koymaz evlenecekti Güneş in hayatının onun desteği ile düzeleceğini düşünüyordu

Güven Kaya nın evinde ise farklı bir kaos vardı Babasını bir ay önce toprağa verirken acısını yaşayamadan şirketin başına geçmişti Daha babasının ölümünün soruşturması bitmeden son bir haftadır olanlar kafasını karıştırmaya başlamıştı

Şirketten eve giderken gayet dinç olmasına rağmen evde yemek yedikten sonra üzerine bir ağırlık çöküyor ve kendini yatak odasına zor atıyordu Gariplikler bununla da kalmayıp yatak odasında bölük pörçük biriyle seviştiğini hatırlıyor, çıplak bir şekilde tek başına uyanıyordu Çalışanlara sorduğunda kimseyi görmediklerini söyleseler de bu durum gün geçtikçe can sıkan bir hal almıştı

Sonunda kamera kayıtlarını izlerken o yatak odasına geçtiği saatlerde bir kadının anahtarla içeriye girdiği gözüküyordu Şüphelenerek kan testi de yaptırmış sonuçlarını beklerken nasıl böyle bir şey olabileceğini sorgular hale gelmişti Eğer bir kadın onunla sevişmek istiyorsa zaten bunu ona verirdi Neden böyle bir oyuna gerek görmüştü ki

Sonuçlar geldiğinde kanında öldürücü bir madde bulunmuş, hatta babasının sonuçlarında da bu madde çıkarken sürekli kullandığı ilaçlar neden gösterilmişti Güven tüm duyduklarıyla öfkeden deliye dönerken hemen adamlarına emir verdi "O kızı hemen bana bulup getiriyorsunuz" diyerek hızlı adımlarla hastaneden çıktı

İlk kamera kayıtları incelenirken görüntüler elde edildi Sonrasında babanın görüştükleri kişiler sorgulanırken tek bir isim elde edildi Güneş Aslan

Bir ay boyunca şehrin altı üstüne getirilirken her olumsuz sonuçta Güven daha fazla deliriyordu Sonunda adres bulunduğunda arabaya atlayarak yola çıkıldı Eve gelindiğinde kapıyı çalsalar da açan olmamıştı

Güneş yardımcıların anahtar ile içeriye gireceğini bildiğinden çalan kapıyı umursamadı Sonunda çalış kırma boyutuna varırken korkarak yatağın kenarına çöktü Kapı büyük bir gürültü ile açılırken içeriye adamlar doluştu Küçücük evde onu kolayca bulurlarken sürükleyerek götürdüler Güneş itiraz etmek için bile uğraşmazken savrularak arabaya bindirildiğini anlayınca büyük bir kargaşa çıkarmış sonucunda bayıltılırken hızlıca eve geçildi

Sonunda bir o kadar görkemli ve korkunç evin önünde dururlarken yine sürükleyerek Güneş i götürdüler Eve girdiklerinde yavaş yavaş kendine gelmeye başlarken kendini bir anda çalışma odasında koltuğa oturtulmuş şeklide buldu Karşısında öfkeden deliye dönmüş, ateş saçan gözlerle ona bakan Güven vardı

Güven kızı baştan aşağıya süzerken "ne yani babam da bende üflesem uçacak bir kızın tuzağına mı düştük" diyerek sinirle gülümsedi

Loading...
0%