Yeni Üyelik
20.
Bölüm

Bölüm 20

@okyanus

Selim in dudaklarıma yapışmasıyla gözlerimi sonuna kadar açıp öylece kalırken, kendime gelip gözlerimi kapattım Karşılık vermem ile öpüşü derinleşirken ceketini sıkarak eziyet ediyordum Kendini zorlukla çekerken alınlarımız birleşti İkimizde nefes nefeseydik

Cevap verecekken içeriye çağrılmam ile üzgün bakışlarla yanından ayrıldım Attığım adımın bile farkına varamazken ne cevap verdiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu Sonunda gitme zamanı geldiğinde Selim in elini tutarak çıkmıştım

Yolda ikimizden de ses çıkmazken kulağımda Selim in "seni çok seviyorum Defne" değişi vardı İçim içime sığmazken, kalbim güm güm atıyordu Aptal aptal sırıtmamak için kendimi zor tutuyordum

Selim beni aksime ciddi görünüyordu Belki de cevap vermeyişime takılmıştı Bende onun gibi özel olsun istiyordum Ama öpüşüne karşılık vermiştim Buradan anlaması gerekirdi Sonra ki iki günde aynı geçerken beraber kahvaltı yapıyor, aynı anda işe gidiyor, gece geç saatte dönüp, sarılarak uyuyorduk Serginin yükü yavaş yavaş hafiflerken daha fazla bu duruma katlanamayacağımı hissederken Selim i almaya karar verdim

Şirkete gidip Selim i sorduğumda orada olmadığını öğrenirken Rüya nın karşımda kıvranmasını izliyordum Dibine kadar girerken "dökül" dedim sadece Şuan ben kendimi görsem ben bile korkardım

Şirketten hızla çıkarken Rüya nın söylediği "çok güzel ve mini elbiseli bir kızla çıktı Fazla vakti olmadığı için aşağıda ki kafede olmalı" bahsettiği kafeye geldiğimde gözlerimle taradım Sonunda hedefe kilitlediğimde yanlarına gitmek için adımlarımı attım Tam diplerinde bitecekken bir anda durdum Beni durduran şey kızın Selim in elini tutmasıydı Yer bir anda ayaklarımın altında oynarken gözlerim doldu Selim ile göz göze gelirken artık orada yerim olmadığını biliyordum

Koşarak oradan çıkarken şirketin önündeki arabama atladım Selim arkamdan koşarken kapıları kilitledim Gözlerimdeki yaşı silerken yenilerin eklenmesiyle bundan vazgeçtim Arabaya gazı yükleyerek ilerlemeye başlarken nereye gittiğimi bilmiyordum Selim in arkamda takip ettiğini görünce gaza daha fazla yüklendim Belli bir süre sonra hiç bir zaman sürmediğim bir hıza ulaşırken sağ kalmayı diliyordum

Hiç bilmeden saparak gittiğim yol beni uçuruma götürürken, hayatla ölüm arasındaki çizgide dolaşıyordum Eğer Selimden gitmem gerekiyorsa zaten hayatta kalamazdım Ben kalmak istesem Özcan ya da babam izin vermezdi Sadece birazcık daha devam ederek her şeyi bitirebilirdim

Ama bunu yapmadım Son anda dururken yaptığım ani frenle öne savruldum Başımı çarparken kendimi geriye attım Selim de arkamda dururken arabadan hızlıca inip yanına geldi Kapımı yine açamazken öfke ile camı çalıyordu Gözlerimi kapatıp kendime gelmeye çalıştıktan sonra kilidi açtım Kapıyı açtığında "ne yaptığının farkında mısın sen Ben ölüp ölüp dirildim burada" diye bağırdı

Tüm vücudum titrese bile gördüklerimin öfkesi ile arabadan çıktım "Niye öldün ki Ölümüm aranızdan çekilmeme yarardı" dediğimde "ne saçmalıyorsun sen" dedi Onu ittirirken "o sütun bacak elini tutan kızdan bahsediyorum tabi ki İki gün bekleyemedin beni değil mi Sana seni sevdiğimi söyleyecektim Sana geliyordum ben Beni seviyorsun sanmıştım" diyerek her cümlemde ona vurmaya başladım

Selim ellerimi tutarken "bir daha söyle" dedi Anlamsız gözlerle bakarken "beni sevdiğini bir daha söyle" dedi "Seni seviyorum Selim Bunun bir anlamı kaldı mı ki" diye sorarken "hiç olmaz mı" deyip beni kendine çekip öptü Sanki biraz önce başka biriyle görmemiş gibi öpüşüne karşılık verdim Nefesimiz tükeninceye kadar ayrılmazken nefes nefese alınlarımızı birbirine dayadık

"O kız rakip şirketin kızı ailelerimiz bizi hep yakıştırdı Ama ben ona hiç o gözle bakmadım Yurt dışında olduğu için evlendiğimden haberi yok O da böyle bir şeye sebep olduğu için üzgündür eminim" dedikten sonra tekrar dudaklarıma yapıştı Tekrar tekrar

Sonrasında kenarda birbirimize sarılarak oturduk Ben yapacağım itiraf için kendimi hazırlarken biraz uzaklaştım "Aslında ben başından beri beni sevdiğini biliyordum" dediğimde Selim inanmayan gözlerle bana bakıyordu "Beni ilk Roma da gördüğünü de Ama beni o zamanlar tanımadan uzaktan sevmiştin Bunları sana gelebilmek için hislerinden emin olabilmek için zorla öğrendim Belli bir süre sonra beni tanıdıktan sonra sever misin diye düşünmeye başladım Babam ve Özcan hayatımı sürekli zorlaştıracaktı Onlara rağmen beni sever misin diye merak ettim" dediğimde gülümseyerek "seni seviyorum" dedi

"Sen ilk Roma da evime geldiğinde de seviyordum Yatağımda seni izlerken de, kahvaltı da her şeyi ağzına tıkarken de, baban yüzünden ağlarken de, yıldönümünde çıldırtacak kıyafet giydiğinde de Seni hep sevdim ve daima da seveceğim" dediğinde ona kocaman sarıldım

Sen benim bu hatta ki en büyük şansımsın dedim

****

Terapiden sonra kendimi sorgularken buluyordum Kalbim, hislerim, beynim büyük bir savaş içindeydi İnsan birinden vücuduna darbe aldığında öyle ya da böyle iyileşiyordu Ama ben kalbime bakıp iyileştiremiyordum bile

Bir yanım Güvenden uzak durmamı söylerken diğer yanım onunla zaten son zamanların değerini bil diyordum O günden sonra bir daha dışarıya çıkmaya yeltenmedim Havuzdaki derslerime devam ederken Güven ile daha çok vakit geçirir olmuştuk Zorunlu olmadıkça şirkete gitmezken işlerini çalışma odasından yürütüyordu Beraber kahvaltı ve akşam yemeği yerken, bahçede dolaşıyor, beraber film izliyorduk

Koltukta uyuyakalırken kafamı omzunda buluyordum Beni sessizce yatağa bırakırken üstümü örtüyor, saçlarımı okşayıp, alnımı ve bileğimdeki izi öpüyordu Bu hareketi gözlerimi doldururken ister istemez bir yaş süzülüyordu

Yine sıradan günlerin birinde bahçede oturuyordum Bir anda bir kargaşa oldu Korumalardan biri Güven in köşede kaza yaptığını söylerken nefes alamadım Hemen ayağa kalkıp koşarken meşhur demir kapıya geldim Açıp zorlukla iki adım atarken Güven diye bağırıyordum Zorlukla bir kaç adım daha atarken sadece Güven i düşünüyordum Ona bir şey olamazdı

Ben o yanımdayken bile uzaktan bakmayı kabul ederken o hayatımdan çıkıp gidemezdi Benim ondan başka varacak yolum, gidecek evim yoktu

Sonrasında adımlarım daha da hızlanırken arabasını gördüm Duvara tutuna tutuna giderken arabanın kapısı açılıp Güven indi Hemen koşarak boynuna atlarken "iyi misin" diye sordum "Bundan daha iyisi olamazdı" dedi Kollarından çıktığında onu ve arabasını kontrol ettim Bir şey göremeyince "bu nasıl bir kaza böyle tek bir çizik yok" dedim

"Ama seni bana getirdi Buna değerdi" diye gülümsediğinde etrafıma bakındım Gerçekten dışarıdaydım Gözümden bir damla daha süzülürken "gerçekten bunu yapmana gerek var mıydı" dedim Kalbim hala korku ile çarparken Güven gözümdeki yaşı sildi "Kendimce işini kolaylaştırmaya çalıştım Bir kere çıktıktan sonra gerisi gelirdi Ayrıca bana gelir misin diye merak ettim Bana bir şey olsa üzülür müsün" diye

Güven in dediklerine cevap veremezken, kendimi ele vermenin huzursuzluğunu yaşıyordum Evet ona dışarı çıkamama rağmen koşmuştum Ona bir şey olduysa yaşayamam diye düşünüyordum O an kendimce yasaklar bile sonra ermişti Üzülmek ne kelime ölmüştüm Ama şimdi ona ne diyebilirdim ki Desem bile ne değişirdi

Ben onu mecbur olduğum için seçtiğimi düşünmesin istemiyordum Dönüp dolaşıp ona geleceğimi bilmesini istiyordum Evimin o olduğunu, yaralarımı sadece onun sarabileceğini bilmesini

Güven utandığımı düşünmüş olacak ki hiç bir şey dememişti Beraber el ele içeriye girerken artık gidiş vaktimin yaklaştığını biliyordum Güven in tuttuğu elim yanarken kalbim acıyordu Onu özleyecektim Nalet olsun onu çok özleyecektim

Loading...
0%