Yeni Üyelik
21.
Bölüm

Bölüm 21

@okyanus

Selim ile yeni bir başlangıç yaparken yüzümde gülümseme ile uyanmıştım Hava soğuk olmasına rağmen bugün güneş ayrı bir parlıyordu sanki Selim bugüne özel denize karşı kahvaltıya götürüyordu beni Hazırlanıp hemen aşağıya inerken salonda camın önünde buldum onu Koşup zıplayarak yanağından bir öpücük çaldım Karşısında küçük şımarık kız çocuğu gibi sallanıyorum Selim bu halime gülerken "hadi çıkalım artık" diyerek elimi tuttu Şuan beni nereye götürürse götürsün gidebilirdim

İlk baş nereye gittiğimizi anlamasam da sonradan annemin atölyesine gittiğimizi fark etmiştim Sesimi çıkarmayıp beklerken Selim in daha güzelini yapacağım sözünü tutması hoşuma gitmişti Sonunda binaya geldiğimizde sanki hiç yangın çıkmamış gibiydi İçeriye girdiğimde annemin tabloları ile sergi köşesi hatta istersem çalışmak için alan, dinlenmem için köşe bile yapılmıştı

Yüzümde kocaman bir gülümseme ile Selim e dönerken koşup atlayarak sarılmıştım "Seni daha fazla sevemem be adam" dediğimde kahkaha ile karşılık vermişti Tüm detayları inceledikten sonra kahvaltı için yola çıkmıştık Annemin mezarı ailesinin yanındaydı Ben küçük olduğum için sözüm geçmezken babamın yaptıkları duyulduğu için engel olamamıştı Bu içimdeki büyük yara olurken bana sadece atölyesi kalmıştı

Deniz manzarasının tadını çıkartırken sabırsızlıkla masanın donatılmasını bekliyordum Tam rahatlıkla gömülebilirim derken Selim in çalışanlardan biri evraklarla çıkageldi Selim inceledikten sonra bana baktı Bana bakması ile gerilirken "kötü bir şey değil değil mi" diye sorduğum da "değil güzelim Kardeşini bulduk" dediğinde ne diyeceğimi bilemiyordum Araştırmasını ben istemiştim ama gerçekten öğrenmek istiyor muyum bilemiyordum

"İyi bir hayatı var mıymış" diye sordum İçimden umutsuzca iyi olmasını istiyordum Eğer güzel bir hayatı varsa karşısına çıkmazdım bile Selim gözlerini gözlerimden ayırmazken "pek de iyi bir hayatı yok güzelim" dediğinde canım yanmıştı "En küçük detayı bile bilmek istiyorum" dedim

Güven Güneş in ilk çıkışından sonra bunu sürekli tekrarlıyor İzmir i bırakın ilçelerini bile gezdiriyordu Güneş ilk doğru düzgün evden çıktığında annesinin mezarına gitmek istedi Bunun için araba korkusunu da yenmesi gerekti Bir sınav daha

Arabaya bindiğinde Güven onu yalnız bırakmazken Güneş diken üstünde oturuyordu Güven her olasılığı düşünerek hazırda beklerken arabanın hareket etmesi Güneş için son noktaydı Gözünün önüne annesiyle kazası gelirken nefes alamıyormuş gibi hisseti Gözlerinden yaşlar ondan izinsiz süzülüyordu

Güven daha fazla dayanamayıp Güneş i kendine çekerken kollarına aldı "Nefes al güzelim İstersen hemen durabiliriz" dediğinde dursak bile devam etmek zorunda olduğumuz için bunu aşmaya çalıştım Başka yolum yoktu Yüzümü Güven in göğsüne gömerken, kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum

Selim annelerimizin ölümünden, evliliklerine, Güven ile yaşadıklarına hatta şuan yaptıklarına kadar her detayı anlatırken her duyduğum yeni olay beni daha da dibe çekiyordu Keşke daha önce bulmaya çalışsaydım onu Bulunca engel olabilir miydim tüm bunlara Babam onun hayatına mahvetmişti Selim karşıma çıkmasaydı benim de hayatım Güneş ile aynı olabilirdi Belki daha da kötü Oturduğum yerden hışımla kalkerken "Güneş i görmeye gidelim" dedim

Güneş Güven e sığınarak sonunda mezarlığa gelirken annemin mezarını hemen bulmuştuk Öyle bakımsız, sahipsiz kalmıştı ki Babamdan ilgilenmesini beklemek aptallık olurdu zaten Güven büyük bir özenle otlarını söküp bakımını yaparken "annen hangi çiçeği seviyorsa söyle onlardan dikelim" dedi

"Zambak olsun" dedim Gözlerim mezar taşındaki isimle dolup taşarken damadını görüyorsun değil mi anne dedim Bana ne kadar acı çektirmiş olursa olsun umutsuzca sevdiğim adamı Onu bırakmak zorundayım anne Doğru mu yapıyorum yanlış mı bilemeden, bize bir şans veremeden, hislerimizi birbirimize söyleyemeden bırakmam lazım

Biraz daha yanımda kalamaz mıydın annem Ben daha sana doyamamıştım ki Sen yanımda olsaydın en azından bana yol gösterirdin Yolumu kaybetmiş gibi hissediyorum Sana o kadar çok ihtiyacım var ki Gülümsemene, hayata bakışına, benim sarıp sarmalamana

Babam hepimizi savurup dağıttı Güven in gücü olmasına rağmen beni tekrar tekrar yok etti Senin aşık olup, baba yaptığın adam beni terk etti anne Senin ölümüne sebep olan adam beni defalarca öldürdü Nasıl sevebildin onu Nasıl göremedin gerçek yüzünü Nasıl bu kadar kör olabildin anne

Annemle dertleştikten sonra kendimi rahatlamış hissediyordum Kendisi olmasa bile destek oluyordu Mezarlıktan çıktıktan sonra Güven beni deniz kenarına götürürken moralimi yükseltmeye çalışıyordu Bana meyveli pasta alırken ister istemez gülümsedim

Evde ise bizi başka bir sürpriz bekliyordu Neredeyse ikizim diyebileceğim bir kız bahçemizde ben Defne Aslan Kara Güneş Aslan Kaya nın kardeşi dediğinde söylemese bile onun diğer kadının kızı olduğunu biliyordum Buraya kadar geldiğine göre bir derdi olmalı

"Konuşabilir miyiz" dediğinde Güven ile göz göze geldik Yanıma gelirken "araştırmalarımda bir kardeşin yoktu" dedi Neredeyse kopya olmamıza rağmen şüpheciydi "Babalarımız bir ve ben onunla konuşmak istiyorum" dediğimde Güven çekilmişti Bahçede ki koltukları gösterirken "orada konuşabiliriz" dedim

Beraber koltuklara geçerken eşi olduğunu tahmin ettiğim kişi Güven e bakıyordu Tedirgin olduğu her halinden belliydi Defne ilk söze başlarken kendini tanıttı Aynı zamanlar doğup aynı zamanlarda annemizi kaybetmiştik Babam ikimizin de hayatını etkilerken, bugün annemle konuşmamın üzerine gelmesi tesadüf olamazdı

Defne elimi tutarken "çok üzgünüm Güneş" dedi "Keşke daha önce araştırmalarını söyleseydim Keşke daha önce bulsaydım seni Olanlara engel olamazdım belki ama yanında olurdum en azından Ama anlattığım gibi benim evliliğimde babamın etkisi ile başladı Toparlanmamız yolumuzu bulmamız çok zaman aldı"

"Aslında ben buraya eğer istersen benimle gel demek için geldim Olanlardan sonra burada kalmak istemezsen ben destek olmaya hazırım Babamla bir savaş halindeyiz zaten Güven ile de savaşabiliriz" dedim

Güneş biraz düşündükten sonra "buradan gidiş vaktimin geldiğini bende biliyorum ama kimseyi tehlikeye atmak istemiyorum Daha da önemlisi kendi yolumu bulmak istiyorum Defne Ama bana destek olursan çok mutlu olurum" dedim

O günden sonra Defne ile bağlarımız hiç kopmadı Sürekli bir aradaydık Güven belli bir süre sonra buna bozulsa da sesini çıkarmıyordu Defne ile garip bir şekilde bu zamana kadar hiç görmesek de yıllardır tanışıyor gibiydik

Ben ne kadar içime kapanıksam, o girişken ve güçlüydü Tercihlerimiz de farklıydı hep ben meyveli o çikolatalı pasta seviyordu en basitinden Yiyip, içip geziyorduk

Defne'nin sergisi artık biterken tabloların hepsi satılmıştı Eve götüreceğim hiç bir şey kalmamıştı Bu bana büyük bir gurur vermişti Sosyal medya da ve de bazı gazete köşe yazılarında bile ismim geçmişti Umut vaat eden genç ressamlardandım

Resim odama geçtiğimde beni başka bir sürpriz bekliyordu Büyük hediye paketiyle Selim arkamda bana bakarken ne kadar sorsam da cevap alamadım Sonunda paketi açtığımda karşımda annem için yaptığım tablo vardı "Ya Selim sana inanamıyorum Ne gerek vardı" dediğimde yanıma gelip arkamdan sarılırken "zaten ilk sergine özel bir tablo alacaktım Annen için yaptığın daha doğru olur diye düşündüm Başkalarında olmasını istemedim" dediğinde ona doğru dönerken "düşüncenden öpeyim adam" diyerek sarıldım

İki kardeş o akşam eşleri ile dışarıya çıkmak için hazırlıyordu

Birbirimizden habersiz aynı elbiseyi girerken sabırsız adamları daha fazla bekletmek istemediler Defne Selim ile romantik bir yemek için adımları atarken Güneş kendi yoluna gitmek için adımlarını atıyordu Bir gün dedi Sadece Güven ile geçirebileceğim bir günü istiyorum

Loading...
0%