Güven in kollarında uyanırken biraz daha ona sığınıp beni sarmasını izliyorum Başımı kaldırıp yüzünü ezberlercesine izlerken, bir daha ne zaman görebileceğimi düşünüyorum Bir daha onu görme ihtimalim var mı ki

Saçını, yanağını okşuyorum Alnından çenesine kadar yol çiziyorum Bu dokunuşum onu rahatsız ederken huysuz mırıldanmalarına gülümsüyorum Yataktan yavaşça kalkarken bacak aramdaki sızıyı umursamıyorum bile Çünkü kalbim çiziklerle dolu

Üzerime Güven in yatağa attığı polar ve eşofman takımını giyiyorum En azından kokusu bende kalmalı Güven e son kez bakarken günler önce çözülen düğümü görüyorum

Güven in aylardır yürüttüğü arama çalışması sonunda sonuç verirken benim kopyam olan kadın ile salonda birbirimize bakışıyorduk Kadını tutan Güven in koruması öne doğru ittirip "anlat" diyor Ben hala ne olduğunu anlayamazken anlatmaya başlıyor

Benim teyzemmiş, teyzem Benzememiz buna dayanırken kopya olmamız için estetik ameliyatlar geçirecek kadar öfkeli bana Annemin ölüp benim yaşamamı kabul edemezken Güven e tutunmuş İlk baş sadece Güven i istese de onun reddetmesi delirtirken servet düşkünlüğü ve Güven e olan öfkesi babasının hayatına sessizce girmesini sağlamış Babasını öldürdüğünde aldıkları ona yetmezken gözünü tekrar Güven e dikmiş Tüm servet onun olmalı, Güven ret ettiği için pişman olmalıydı Eve giriş çıkışı babası sayesinde kolay olurken Güven i sadece öldürmekle yetinmeyip ona olan zaafından vazgeçemezken, onunla sayısız kez yatmış Güven in olanları anlaması ile ortadan toz olmuş

Masumluğum ortamızda dikilirken ne demeliydim Aylardır yaşadıklarım, kabuslarım teyzem yüzündendi İnsan masum olduğu için üzülür mü Ama ben kan ağlıyordum Artık Güven ile hiç bir şansımız kalmamıştı O bana bakarken teyzemi görecek, ben ona bakarken alakam olmasa bile benim yüzümden babasının ölümünü görecektim Artık aramızda o geceden daha büyük uçurumlar vardı Artık aramızda ölüm vardı

Zaten gidiş vaktimin geldiğini bilirken bu evden masum olduğum kanıtlanarak çıkmam omzumdaki yükleri hafifletecekti Gidişimi planlarken Güven e not bırakmayı ihmal etmedim Ona veda etmeliydim

Yazdığım notu daha doğrusu aşk mektubunu biraz önce kollarında olduğum yatağa bırakırken sessizce çıktım odadan Sadece kişisel eşyamın ve bir kaç kıyafetin olduğu valizi alırken fazlasını istememiştim

Eve son bir kez bakıp ilerlerken değişen güvenlik görevlileri sayesinde kolayca çıkıp gidebilmiştim Taksiye binmeden önce son kez arkama dönüp bakarken gözümden bir damla süzüldü Artık bu kırık dökük aşkımla tek başımaydım

Güven huzurlu uykusundan uyanırken Güneş i yanında görememek onu gerse de yaşadıkları muhteşem geceyi düşünmek yüzünü gülümsetmeye yetti Güneş de onu seviyordu Sonunda o geceyi atlatabilmişlerdi Babasının ölümü çözülürken artık Güneş in elini rahatlıkla tutabilirdi Tüm olanları onunla unutabilirdi

Yataktan kalkıp Güneş e bakacakken onu bekleyen sürpriz zarfı gördü Eline alıp hızlıca açarken kalbi bir terslik olduğunu çoktan anlamıştı

Güvenim

Benim için hayatından çıkma zamanı geldi

Biz hep seninle yanlış zaman yanlış yerdeydik Doğru kişi miydik hiç bir zaman bilemeyeceğiz çünkü yolumuz burada bitiyor

Ben ne zaman gözlerine baksam babanın ölümünü görecekken, sen teyzemi göreceksin Ben gözlerine bakmadan yaşayamayacağım gibi gözlerinde acıyı görerek de yaşayamam

Şimdi imkansız olsa da bir gün beni anlayacağını biliyorum

Her bitiş bir başlangıçtır derler ama ben bu bitişin bir bitiş olacağını biliyorum

Seni seviyorum Güven Seni tüm kalbimle seviyorum Ama bu sevgimin bize yetemeyeceğini biliyorum

Hayatlarımızdan geçip giden iki yabancı olmaktan başka yolumuz yok bizim

Kendine iyi bak Kendini suçlama ve beni unut

Güneşin

****

Defne gözlerini Selim in kollarında açarken dün gece aklına gelince utanarak daha fazla sokuluyor Selim onu sarıp sarmalarken anın tadını çıkartıyor

Gözlerimi tekrar açarken Selim in beni izleyen gözleri ile karşılaştım Birbirimize gülümserken alnıma sonrasında gözlerime, gözlerimden dudaklarıma geçerek minik masum öpücükler kondurdu "Seni seviyorum kadın Seni seviyorum Defne Kara" derken gülümseyerek "seni seviyorum adam Seni seviyorum Selim Kara" diyorum

Kısa zamanda toparlanırken Selim benim için banyoyu hazırlıyor Kırılacak bir çiçekmişim gibi beni nazikçe yıkıyor Kahvaltımızı havaların soğumasından ötürü kış bahçesinde yapıyoruz İkimizin de yüzünde saf gülümsememiz silinmiyor

Kahvelerimizi koltukta sarmaş dolaş içiyoruz Ben Selim e sırtımı dayarken o da tek koluyla beni sarıyor İşte bu diyorum Yıllardır beklediğim huzur bu

Selim in evraklar için şirkete gitmesi gerekince oteli bana göstermek için beni de sürüklüyor Arabada radyoda denk geldiğimiz şarkılar bile kıpır kıpır olurken tamamen aptal aşığa döndüğümü hissediyorum Sesimin kötü olmasına rağmen şarkılara eşlik ederken Selim bana gülümseyerek elimi tutuyor

Otele geldiğimizde daha içeri girmeden bayılıyorum Tabi Selim e belli etmeden Duvarlara baktığımda resimler gözümde canlanırken, otel sahibi ile görüştük Ben orta yaşta birini beklerken Selim yaşlarında biri çıkageldi Karşılıklı anlaştıktan sonra bir ay içerisinde bitirmemiz gerekiyordu

Otelden çıkıp Selim in şirketine geçerken içim içime sığmıyordu Bu çalışma bana çok iyi gelecek, kendimi farklı bir alanda da gösterecektim Bunun için Selim e teşekkür ederken "senin tablonu gören bu işi verirdi zaten Defne" dedi

Şirkete geçtiğimizde Selim evraklara gömülürken bana ısmarladığı meyve suyunu içtim Sosyal medyada takıldım Hatta yabancı dizimden bir bölüm bile izledim Ama bitmiyordu bir türlü Allahtan şöyle bir uğramıştık Şirkette herkesin çıkmasıyla Selim in yanına gittim Tepesinde dikilirken göz göze geldik "Sıkıldın değil mi Az kaldı" dediğinde "biraz geriye gider misin" diye sordum Kendime göre yer açtığımda kucağına oturup başımı göğsüne yaslayarak sarıldım Selim gülümserken saçlarımı okşadı Geriye yaslanıp rahat bir pozisyona geçerken evraklarını okumaya devam etti

Gözlerimi açtığımda arabanın içinde sahildeydik Üzerimde Selim in ceketi Kafamı çevirdiğimde bana gülümsüyordu "Niye uyandırmadın beni Sıkılmadın mı" diye sordum "Seni bir ömür izlemek isterken ne sıkılması" dediğinde bir an nefes almayı unuttum Yaklaşarak dudaklarımdan bir öpücük çalarken "nefes al Defne" dedi O an durumu fark ederken derin bir nefes aldım

Selim "köfte ekmek" diye sorarken "bayılırım" dedim Saatlerdir bir şey yememiştim ve bunu yeni fark ediyordum Selim kısa zamanda köfte ekmeklerle gelirken yıllardır aç bırakılmış gibi yedim Selim bir tane daha alacakken zorlukla durdurdum İçtiğimiz çay ile içimiz ısınırken birbirimize sarılarak denizi izledik

Birbirimize yeni açıldığımız için mi yoksa mutluluğumuz bozulacak diye mi bilemesem de Sürekli sarılıp konuşmadan duruyor Huzuru hissetmeye çalışıyorduk Aklıma gelen detay ile Selim e dönerken "nikahta taktığın kolye anlamı neydi" diye sordum

Selim düşünüyormuş gibi yaparken "sonsuzluk simgeli kolye nin kaç anlamı var ki Sonsuza kadar yanımda kalmanı istedim sadece" diye cevap verdi "Ben de sonsuza kadar sürecek esaretimi simgeliyor diye düşünmüştüm" dedim "Eğer birbirimize adım atamasaydık ne yapacaktın" diye sordum Selim elimi tutarken "o kolyeyi boşuna takmadım ben Seni sonsuza kadar bekleyip, kendimi sevdirecektim" dediğinde dudaklarından masum bir öpücük çaldım Bu adımım ateşli bir öpücüğe davet olurken bunu memnuniyetle kabul ettim

El ele gülümseyerek eve gelirken bahçemizde dağılmış bir Güven buluyoruz Bizim geldiğimizi anlayınca gözlerimize acı ile bakarken "Güneş burada deyin" diyor "Güneş burada olsun"