Yeni Üyelik
25.
Bölüm

Bölüm 25

@okyanus

Otel de son bir tur atıyorum Bir kaç gün sonra açılış var Selim buradan çıkacağım için rahatlasa da ben işimin önüne böyle bir durum geçsin istemiyorum Sırf bir kadın çalışanım diye evli olmama rağmen bana asılan adamın emeklerimi boşa çıkarmasını istemiyorum

O yüzden aşırı gergin bir şekilde son hazırlıkları tamamlıyordum Mide bulantılarım ve baş dönmelerim gittikçe artsa da açılıştan sonra biteceğini düşünüyordum Stres beni mahvetmişti Güneş de hala bulunamamıştı

Tüm bu olumsuzlukların yanında tek iyi şey resimlerimdi

Selim in de mimarı olarak yaptıklarını es geçemeyiz Sürekli fikir alışverişi yaparak onun çalışmalarına uygun grafiti seçmeye çalıştım Selim ile çalışmak çok keyifliydi Bu iş bizi sürekli bir arada tutarken bunalırız sanmıştım ama çok iyi gelmişti Selim çalışırken tamamen profesyoneldi

Güneş neredeyse bir ayı arkasında bırakmıştı Güven e olan özlemi gün geçtikçe artarken onun varlığı kanıtlayan tek şey ondan aldığı polardı Beraber çekilmiş tek bir resim, beraber dinledikleri bir şarkı, mesaj bile yoktu O sadece gözünü kapattığında önüne gelen bir hayaldi Bazen gerçek olmama ihtimali korkutmaya başlamıştı

Son zamanlarda artan bulantıları ve yorgun hissetmesi zor anlar yaşatırken bir anda kalkıp olabilir mi diye düşünmeye başladı Koşarak atölyeden çıkarken eczaneye uğrayıp gergin bekleyişini başlattı

Uzun süre attığı voltalardan sonra işte oradaydı Minik fasulyesi ben geldim diyordu Tam Güvenden vazgeçmişken ben varım diyordu Kollarımla karnımı sararken teşekkür ederim bebeğim dedim Onun parçası olduğun için bizim bir parçamız olduğu için teşekkür ederim

Günlerimi bulantılarım yüzünden yıkılacakmış gibi hissederek, klozetin başında ağlayarak geçiriyordum Kusarken saçlarımı çekecek bile kimse yoktu Bunu ben istesem de zorlanıyordum Çok zorlanıyordum

Banyoda geçirmiş olduğum uzun bir seanstan sonra hava almak için dışarıya çıktım Deniz kesinlikle bana iyi gelecekti Karnımı sararak denize baktım Şimdi ne yapmalıydım Bir atölye odasında kalırken fasulyeme nasıl bakacaktım Tek başıma bu süreci atlatabilir miydim Doğuma tek başıma girmekten korkuyordum

Bu düşüncelerle boğuşurken yan dönerek yürümeye başladım Kafamı kaldırdığımda ise karşımda o vardı Bir aydır rüyaları ve hayaliyle özlemimi bastırmaya çalıştığım adam Güven Yıkılmış, dağılmış, karşımda zorlukla ayakta duruyordu Şimdi ne yapmalıydım Koşup sarılsam beni sarar mıydı El ele gidebilir miydik Ya minik fasulyem Duyunca sevinir miydi

Kızmış mıydı bana Belki biraz öfkelenmiştir Karşımda olduğuna göre benden vazgeçmemiştir İçimdeki çatışmayı sürdürürken gözlerimden yaşlar süzülüyordu Canım yanıyordu Adım atacak gücü bile kendimde bulamıyordum

Sonunda Güven bana doğru hızlıca yürürken kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu Göz açıp kapayana kadar karşıma gelirken beni çekerek kocaman sarıldı Derin nefesler ile kokumu içine hapis ederken aramızdan rüzgar bile geçmiyordu

Uzun bir süre öyle kaldıktan sonra benden ayrılarak yüzümü ellerinin arasına aldı "İyi misin" diye sordu Başımı sallayarak cevap verirken bana tekrar sarıldı "Beni o kadar korkuttun ki Sensizliğin beni delirteceğini sandım Nefes alamadım Güneş Sensiz gün doğmadı Sensiz her şey anlamını yitirdi Geriye sadece pişmanlıklarım kaldı

Bir resmimizin olmaması Bir video ya da ses kaydımızın olmaması Senin için hiç bir şey yapamamış olmam Eğer yastığımda kokun olmasa delirebilirdim Senin odanı hiç havalandırmadım o yüzden Kapısını bile açtırmadım Seni senin odanda bekledim ben" dedikten sonra benden ayrılırken "neden yaptın bunu bize Güneş" dedi

Ne cevap verecektim O zaman ki mazeretlerim şuan o kadar anlamsız geliyordu ki Evet Güvenden gitmeyi planlamıştım Yaşadıklarımızı aşmamız mümkün değildi Yaralarım kapanmış gibi gözükse de minik bir darbe de kanayacaklarını biliyordum Kendime teyze olayını bahane ederek arkasına saklanmıştım Asıl sorun Güven e güvenemememdi Yaşadıklarımı kabus olarak bile görsem ondan uzaklaşabilme ihtimalim beni bitirecekti

"Ben" diyebildim sadece "Ben aramızda olanları aşamayacağımızı düşündüm Sevginden emin olamazken yaşadıklarım tekrar tekrar canımı yakar diye korktum Bahanelerimin arkasına saklanırken ileride seni suçlayacağım günleri engellemek istedim İçimde senin için atan kalp kırılmasın, hissettiğim aşk bozulmasın istedim" derken göz yaşlarım birbirinin ardından benden izinsiz süzülüyordu

Güven gözyaşlarımı tek tek dudaklarıyla yok ederken "ah be güzelim Ah Güneşim Sana hiç sevgimi gösteremedim değil mi İçim dışım tüm hücrelerim senin olmuşken sana anlatamadım, anlatmadım Senin için hiç bir şey yapamadım ki bunu yapmış olayım"

Güven beni serbest bıraktığında üşümüştüm Bu zamana kadar buz tutup tam ısınmışken, şimdi donmak üzereydim Güven bana elini uzatırken "senin karşına çıktığımdan beri sayısız hata yaptım Sürekli bocalayıp sana ne gerçek beni ne de sevgimi gösteremedim Ama Güneş Kaya seni öyle içten, öyle derin seviyorum ki

Hadi tut elimi ve benimle gel Gel ki seni sarıp sarmayabileyim Gel ki seni sevebileyim Güneş gel ki yaşayabileyim"

Sonunda otelin tüm hazırlıkları biterken bize sadece açılış gününü beklemek kalmıştı Güven bizi arayarak Güneş i bulduğunu söylediğinde sonunda rahat bir nefes alabilmiştik Şimdi ise evimizin bahçesinde çıplak ayak Selim ile dans ediyorduk

Birbirimizin gözlerinin içine bakarken "aldı verdi aşk beni yendi" şarkısını söylüyorduk Sanki dünya yok olmuş, sadece o ve ben kalmıştık O kadar özel ve eşsizdi ki Zaten onunla yaşadığım tüm anlar öyleydi

Tam biz kendimizi kaybetmişken beklenmedik misafirlerimiz çoktan bahçemize gelmişlerdi Bu zamana kadar sessiz kalmaları beni şaşırtırken Selim beni korumak istercesine arkasına almıştı "Sizin ne işiniz var burada" diye öfke ile sorarken Özcan ın yüzündeki pis gülümseme yine bir işler çevirdiğinin kanıtıydı

Beni süzmesi Selim i daha da gererken beni tamamen arkasına alarak yok etti Özcan sırıtarak "enişte bey size büyük bir sürprizimiz var Hatta öyle büyük ki bir çok şeyi yok edebilir" dediğinde Selim "zırlamayı bırak da gelme sebebine gel" dedi

Özcan "peki" diyerek elini gösterdi "Şuan elimde gördüğün kumanda bil bakalım nereye bağlı" diye sordu Biraz bekledikten sonra "dur sen kendini fazla zorlamadan ben söyleyeyim Senin son yaptığın otelin bodrumundaki bombaya Kısaca beni sinirlendirdiğin tek bir anda her şeyi yok edebilecek güce sahibim"

"Şuan yüzlerce insanın çalıştığı ve ablanın senin için yapıp bıraktığı heykel bir anda yok olabilir" dediğinde Selim in yüzündeki değişim gözle görülürdü Canı yanmıştı Onun canını yakan ise bu sefer bendim Benim yüzümden Özcan başına bela olmuştu Babam böyle şeylerle uğraşmazdı Onun uzmanlık alanı tecavüz ve adam öldürmeydi Ne kadar mükemmel bir ailem vardı değil mi

Selim konuşamazken ben sordum "Ne istiyorsun" diye Özcan pis gülüşlerinden birini sunarken "sonunda aramıza katıldın Sen olmasan bu konuşma çok uzardı bebeğim" dedi Bizimle eğleniyordu "Seni istiyorum tabi ki Hayatımda tek isteğim sensin" Özcan cevabıyla Selim gerilip tutuğu elimi sıkarken onu rahatlatmaya çalıştım "Ben evliyim Özcan biliyorsun" dediğimde "bunun benim için sorun olacağını düşünmedin herhalde Aranızda olanlarda umurumda değil Seni istiyorum Onun izlerini silebileceğime eminim" dedi Bu iyice aklını kaçırmıştı Başka bir cevabı olamaz

Selim ile göz göze geldiğimizde "asla" dedi "asla" Ama ben onu dinleyemezdim Onun elindeki son hatıranın da alınmasını izleyemezdim Gözlerine bir daha bakamazdım Başımı acı ile sallarken Özcan a döndüm "Gelirim ama babamın evine gelirim Ayrıca bomba imha ekipleri otele gidip işlerini halledip heykeli buraya getirdikten sonra kabul mü" diye sordum Özcan "sen yeter ki gel Her şey kabulüm" dedi

Kısa bir zamanda bomba imha edildi Heykel getirildi Özcan dan dışarıda beklemesini isterken ayakkabılarımı giyiyordum Selim öfkeden deliye dönerken "neden bunu yaptın Defne Neden beni dinlemeyip, seni korumama izin vermiyorsun" diye sordu Hem kızgın hem kırgındı Ellerini tutup gözlerine bakarken "sen beni bu zamana kadar o kadar güzel korudun ki Şimdi sıra bende Eğer elindeki son hatıranın da alınmasına izin verip onlarla gitmeseydim yarın bambaşka bir oyunla karşımıza dikilirlerdi Ben artık onların karşısında durabilecek kadar güçlü hissediyorum Bu kaçışa bir son vermek istiyorum Selim seni çok seviyorum Açılışta yanında olabilmek için her şeyi yapacağıma söz veriyorum" dedim

Selim ikna olamazken "seni onlarla gönderip nasıl hiç bir şey olmamış gibi evde beklerim Bunu bana neden yapıyorsun Defne Güçsüz düşmeme elimin kolumun bağlanmasına neden izin veriyorsun" diye sorarken gözleri dolmuştu

"Sevgilim ben seni ezip geçmiyorum Ben yıllardır bağlı gezdiğim ipleri kesmeye gidiyorum Kesip sana koşmak için elimden ne gelirse yapacağım Kendimi koruyacağım ve bol bol seni özleyeceğim" diyerek dudaklarına masum bir öpücük kondurdum "Ne olur babamla hesaplaşmama izin ver Yoksa yaralarımı kapatmam, sırtımdaki yükleri atmam mümkün olmayacak"

Arkamı dönüp gitmeden önce "Sana döneceğim sevgilim Ne olursa olsun sana döneceğim" diyerek uzaklaşırken arkama tekrar dönüp "şuan sana sarılmıyorum ama döndüğümde koşarak boynuna atlayacağım" diyerek arkamı döndüğümde tuttuğum göz yaşımın süzülmesine izin verdim

Loading...
0%