@okyanus
|
Defne bavulları açtığında ilk özel eşyalarını yerleştirdi Fotoğraflar, annesinden kalanlar, çocukluğundan beri biriktiği eşyalar, takıları, müzik kutusu, kar küresi.... Hepsini yerleştirdikten sonra sıra kıyafetlere geldi Hepsini alıp soyunma odasına giderken ilk baş alınmış olanlara baktı Çeşit çeşit pantolon, gömlek, tişört, ayakkabı, çanta hepsini elden geçirip düzenini oluşturduktan sonra giymeyecek olduklarını ayırdı Yerlerine kendi kıyafetlerini koydu Sonunda bavulda sadece makyaj malzemeleri kalırken onları masaya döktü Tam enerjim bitti derken portakal suyu ile kendine gelerek devam etti Sanki boş bırakılmış yerler, onun eşyaları içindi Tüm her şey bittiğinde odaya bakarken memnundu Oda da ortada yatak, camın önünde iki berjer, ortasında sehpa, diğer tarafta ketıl ile sayısız kahve ve yeşil çay vardı Giyinme odasına girişi olduğu yerin ilerisin de makyaj masası dururken diğer tarafta banyo vardı Defne sade ve aydınlık olmasını sevmişti Diğer odaları merak etse de izinsiz gezmenin doğru olmayacağı için şimdilik bakmadı Balkonda hava alırken Selim in geldiğini gördü Göz göze geldiklerinde birbirimize gülümsediler Hızlıca merdivenleri inerken bu yeni evli olayına kendimi fazla kaptırdığımı hissettim Selim in yanına geldiğimde "erken geldin Sekiz demiştin" diye sorarken yemek masasına doğru ilerliyorduk "İşlerimi çabuk toparladım Evde yapmam gerekenlerde vardı" dediğinde Defne masaya baktı İstediklerinin dışında zeytinyağlı dolma ve mercimek köftesi de yapılmıştı Defne buna bayılırken Selim" ben bir ellerimi yıkayıp geliyorum Sen otur lütfen" diyerek yavaşça yürümeye başladı Defne Doğa yı sıkıştırırken "Emel ablaya söyler misin bu böyle olmuyor Her gün çıtayı biraz daha yükseltiyor Böyle lezzetli yapılmaz ki" diye söylenirken Selim evde çalışanlarla kaynaşması ile mutlu olmuştu Selim çabucak masaya gelirken Defne küçük çocuklar gibi parmaklarıyla dolma aşırmaya çalışıyordu Selim i gördüğünde gülümserken "ben canım isteği için İzmir köfte istedim ama senin için sorun olur mu" "Hayır bende severim" diyerek oturdu Yemek sessiz geçerken Defne konuyu nasıl açacağını düşünerek kıvranıyordu Selim fark etse bile bir şey demezken sonunda dayanamadı "Sorun ne Defne" dediğinde göz göze geldiler "Nasıl Ne sorunu" "Bir saattir kıvranıyorsun söyle hadi" diyerek arkasına yaslandı Defne çekinerek "şey benim tablolarımı koyup, resim yapabileceğim bir alan lazım ve malzeme Yapabilir miyiz" "Evi dolaşıp kendine yer seçmedin mi" "Eşyalarımı odaya yerleştirdim ama başka yere bakmadım İzinsiz doğru olmayacağını düşündüm" derken Selim başını salladı "Biraz sonra gezeriz" "Telefonumu alamasam da bilgisayar kullanabilir miyim Almam gerekenler de var Ben müziksiz yaşayamam da" Selim biraz düşünürken "bilgisayar olmaz, sosyal medya hesaplarından başıma iş alabilirim Ne istersen söyle alıp gelirler İlla internet alışverişi dersen benim hesaplarımdan gözümün önünde yaparsın" dediğinde Defne nin kaşları çatıldı "Bundan bana güvenmediğini mi çıkarmalıyım" "Şimdilik evet" "Ama biz zaten evlendik Kaçırılmış da değilim Yerleşmeye çalışıyorum Ne yapabilirim ki" "Sosyal medyadan arkadaşlarınla konuşabilirsin, birilerine sahte evlilik diye söz edebilirsin" "Benim yardım isteyecek kimsem yok" dediğimde söylediğime ben bile inanamamıştım Daha kendime bile itiraf edemediğimi nasıl da öylece söyleyivermiştim Konuyu değiştirmek istercesine "yemeğin bittiyse odaları gezelim mi" diye sordum Selim in aklına kimsesi olmaması takılırken bunu sonra halletmek için aklına not etti "Peki" diyerek kalktılar masadan "evin girişi salon ile başlarken sağda mutfak ileride çapraz oda vardı Odalardan biri kilitli iken diğeri misafir odasıydı Yukarıda dört oda ve ortak banyo vardı Odalardan biri çalışma, öbürü yatak odası, spor ve son odaya gelmiştik Selim kapının kulpunu tutarken "burada daha fazla vakit geçireceğini düşünüyorum" diyerek açtığında gördüklerime inanamadım **** Güneş zamanla kendine gelirken ağrıları azalmış, morluk ve yaraları yavaş yavaş yok olmuştu Güven bir kaç tehditle yeme düzeni de oluştururken aynı odada kalmaya bile alışmışlardı Güneş bahçeye bile çıkmazken sadece balkonda oturuyordu Kendi evinde de balkona alışıktı zaten Ayrıca burada başına ne geleceğini beklemekten başka yapabileceği hiç bir şey yoktu Televizyon, kitap, internet hayatını zaten bu üçü oluştururken şimdi tutsaktı Güven ise ne yapacağını şaşırmıştı Bir yanda içinde yanan intikam ateşi, diğer yanda ellerinde eriyip giden kız İyileşip, toparlanmasını beklemeye karar vererek, en azından yemek yemesini sağlamıştı Balkondan bahçeye bakan kızı görünce neden kaçmaya çalışmadığını da sorgulamaya başladı Ara ara tüm adamlarını çekse de dönüp bakmamıştı bile Şuan koşabilecek kadar iyileşmişti ama odadan başka bir yere gitmemişti bile Güven Güneş in yanına giderken "kalk üstünü değiştir gidiyoruz" dedi Güneş yerinde zıplarken "nasıl yanı dışarıya mı çıkacağız" diye korkuyla sordu "Üstünü değiştir" dedi sadece Güneş titreyerek üstünü zorlukla değiştirdi Güven in yanına giderek "hazırım" dedi Güven Güneş in kolunu tutarken adeta sürükleyerek götürmeye başladı İlk baş kattan indiler Sonra evden çıktılar Bahçeyi geçerken Güneş in bacakları bile tutmuyordu Demir kapı aranırken Güven en sonunda durdu Güneş i ittirerek "özgürsün" dedi Güneş duyduğuna inanamayıp Güven e bakarken ciddi olduğunu anladı Güven ise Güneş gitse bile nereye ve kime gideceğini öğrenmek istiyordu Belki işin arkasında başkası vardı Güneş in titremeleri artarken iki adım atarak, duvara tutundu Etrafına bakarken başı dönüyor, gözleri kararıyordu Bir adım daha attığında nefes alamamaya başlarken, tüm gücü çekilerek yere düştü Gidemem gidemem diye dakikalarca ağlarken, oraya yığıldı Güven olanlara anlam veremezken Güneş i kucağına alarak geri eve girdi Yatak odasına çıkartıp geri yatağa yatırırken bayılmasına rağmen gözünden düşen yaşı sildi Odadan çıktıktan sonra araştırma yapan çalışanına "Güneş hakkında en ince ayrıntısına kadar bilgi istiyorum İzlediği diziden, sevdiği yemeğe, okulları, ailesi her şey tamam mı" diyerek bahçeye çıktı Bu kızda bir gizem vardı İlk ismini öğrendiğinde sadece getirin diyerek hakkında tek bir kelime bile sormamıştı Ama şimdi bu kızı en ince ayrıntısına kadar bilmek istiyordu Güneş aralıksız sabaha kadar uyurken uyandığında Güven yanında yatıyordu Sessizce kalkıp aynadan kendine baktığında gözlerinin kan çanağına döndüğünü gördü Artık aynaya baktığında her gün kendini daha kötü göreceğinden emindi Hava almak için balkona çıkarken dün Güven in ittirdiği yere bakamadı bile Balkonda kanepeye oturup bacaklarını kendine çekerken öylece kaldı Güven uyandığında Güneş i yanında göremeyince panik oldu Yoksa dün yapamadığı kaçışı gece mi yapmıştı diye yataktan hızla çıkarken balkondaki gölgeyi gördü Yanına gittiğinde öylece boşluğa baktığını fark ederken hemen battaniye alarak üstüne örttü "Donmuşsun burada Güneş Sabah ayazında bu halde burada oturulur mu" diye kızarken içeriye götürüp kapıyı kapattı Koltuğa oturtarak battaniyeyi iyice sardı Belli bir süre baktıktan sonra üstünü değiştirmek için giyinme odasına geçti Güneş ise gözlerini odada gezdirdikten sonra gözleri Güven in telefonuna kilitlenirken koşarak eline aldı Şansına kilit yoktu Hemen Aras ın telefonunu tuşlarken sabırsızca açmasını bekledi Güven görmesin diye arkasını da kollarken sonunda telefon açıldı Güneş in sesi titrerken "Aras" diyebildi sadece "Neredesin sen Güneş Her yerde seni aradım Aklımı kaçıracaktım Bana bunu nasıl yapabildin Nikah dairesindeki arkadaşım evlendiğini söylediğinde neler hissettim biliyor musun" derken Güneş nefes almaya çalıştı "O zorla kıyılmış bir nikahtı Haftalarca işkence gördüm ben" dediğimde Aras gülüyordu Dediklerime gülüyordu "Ne saçmalıyorsun kızım sen Doğru düzgün bir bahane bulamadın mı Evlenmişsin ya Evet deyip imza atan sensin Hamile olduğun dedikodusu dolaşıyor Baban bile buymuş hayırlısı diyor Yıllarıma yazık" diyerek telefonu kapattı Ben öylece kalakalırken zamanımın olmadığını bilerek babamı aradım Açar açmaz "baba beni kurtar ne olur" dediğimde nasıl olduğumu, neler yaşadığımı sormadı bile sadece "kızım benim Güven Kaya ya gücüm yetmez Vereceği imkanlarla çok rahat yaşarsın Mutluluklar kızım" diye kapattığında kalakaldım Babam her zaman ki gibi bana arkasını dönerken Aras ın da hakkımda böyle düşünmesi bitirmişti beni Arkamda güvenin sesini duyarken "geliyorlar mı" diye sordu Arkamı dönerken telefon elimden düştü Gözümden bir damla yaş firar ederken, boynum büküldü Sadece "kimsem yokmuş" diyebildim |
0% |