Yeni Üyelik
32.
Bölüm

FİNAL

@okyanus

Tüm hayatımız gibi doğumumuzda olaylı olmuştu

 

Güneş sekizinci ayında gecenin bir yarısı sancı ile uyanmıştı Doktor yalancı sancı olabileceğini söylediği için belli bir süre beklemiş, dolaşmış, daha fazla dayanamayarak Güven i uyandırmıştı

"Güven" diye seslenir seslenmez gözlerini açarken hemen doğrulmuş "sorun ne güzelim" diye sormuştu Güneş "Güven sancılarım başladı" dediğinde Güven ilk etapta anlayamazken Güneş "hayatım kımıldamayı düşünüyor musun yoksa kıvranmam ki gerekiyor" dediğimde kendine gelerek ayaklandı Evin için bir oraya bir buraya koştururken "ne yapacaktım ben şimdi" dedi sonunda Güneş kendini sakinleştirmeye çalışarak "hazırladığımız çantayı, arabanın anahtarları ve üzerimize bir şeyler al Sonrada beni al Çünkü adım atamayacağım" dediğimde Güven ne dediysem hızlıca yaparak elinde hırka ile geldi

Hırkayı giydirirken kendine biraz daha gelmişti "Canın yanıyor mu güzelim" diye sorduğunda çığlık atmak için kendimi zor tutsam da hayır diye kafamı sallamıştım Güven "canın yandığında yanıyor demeyi öğrenebilsen keşke" diye sinirle söylenirken gözümden bir yaş süzüldü "Çok yanıyor" diyebildim Güven beni kucağına alırken hızlıca hastaneye geçtiler

Güneş arabadan indiğinde rengi atarken Güven "ne oldu güzelim" diye vücudunu yoklarken "suyum geldi Güven" dedi korkuyla Güven hemen Güneş i kucaklarken "korkma güzelim sakin korkma" diye hastanenin içine girdi

Hemen sedyeye yatırılırken kontroller sonrasında doğuma alınması kararlaştırıldı Güneş çok erken derken Güven normal doğum olmayacaktı diyordu Doktor artık doğumun başladığını başka yolun olmadığını söylemesi ile Güven ne yapacağını şaşırdı Güneş doğumhaneye alınırken Güven elini tutarak "sadece kızımız sabırsız güzelim Sakın korkma" dediğinde Güneş "çok erken Güven" diyebildi Güven alnından öperken "seni ve kızımızı burada bekleyeceğim Beni fazla bekletme olur mu Seni seviyorum" diyerek gönderdi

Gönderdi ama kendi de onlarla içeriye gitmişti çoktan Güneş olmadan sadece yarım olmaz yok olurdu Normal doğum onun için riskli iken bir de erken doğum üstüne eklenmişti Güven kapıda kendini paralarken dakikalar saat gibi geliyor, üzerinden saatler geçmesine rağmen tek bir haber bile alamıyordu

Sonunda duvarın kenarına çökerken göz yaşlarını tutamadı Güneş ne olur bana geri gel Sen olmadan gün doğmaz benim için Ne olur beni bırakma diye ağlamaya başladı Canından can giderken ne yapabilirdi ki insan O gece çaresizliğin en koyusu yaşanmıştı

Saatler sonra doktor çıktığında Güven yerden kalkacak gücü zor buldu Doktor "çok zor bir doğum oldu Bebeğimiz gayet sağlıklı ama anne çok fazla hırpalandı Doğum sonrasında ağrıları fazla olacaktır Kemikler tekrar yerinden oynadığı için iyi bir tedavi görürse eskisinden bile iyi olabilir" dedi Ben teşekkür ederken Güneş çıkartıldı Bembeyaz yüzü ile baygın yatıyordu Odaya kadar elini tutup eşlik ederken içimden şükürler olsun diyordum

Güneş saatler sonra gözlerini açıp bana bakarken gün doğmuştu bana "İyi misin güzelim" diyerek yanına giderken elini kaldırıp yanağıma koyarak "ben iyiyim ama sen çok kötü gözüküyorsun Hiç uyumadın değil mi Kızımızı gördün mü Beni görür görmez büyüledi" diye ardı ardına sorularını sordu Güven "daha görmedim güzelim Beraber görürüz diye düşündüm" dediğinde Güneş i yatakta tutamazken tekerlekli sandalye ile aşağıya indiler

Efsun u gördüklerinde ise göz yaşlarını tutamadılar Bu çok başka benzersiz bir duyguydu

 

Defne ise sekizinci ayın sonunda "Selim bebeğimi hissetmiyorum" demesi ile apar topar hastaneye gittiler Kontrollerden sonra hemen doğuma alınırken ikisi de şaşkındı

Selim kapıda nöbet beklerken canından can gitmişti sanki Bir oturuyor, bir volta atıyor, bir duvar kenarına çöküyordu Saatler sonra doktor çıkarken müjdeli haberi vermişti Defne de Asel de çok iyiydi Odaya ilk Defne alırken yorgun ama huzurlu bir ifadesi vardı Selim hemen yanında bitip saçlarını okşayarak alnını öptü

Defne hevesle "Selim kızımızı bir görsen aynı ismi gibi bal bal" diye gülümserken Selim de ona katılmıştı Kızları geldiğinde Selim in gözleri dolarken nasıl tutacağını şaşırmıştı İncitmek istemezken kucağında olduğu, kokusunu duyduğu anlar eşsizdi

Küçücük olmasına rağmen huysuzluğu üstünde olan bebekleri uykusuz gecelere davet ederken Defne çoğu zaman Selim uykusunu alsın diye evin uzak köşesini seçiyordu Çünkü Selim uyandığında Defne nin uykusuz kalmasına dayanamazken işe göz altları mor mor gidiyordu İkisi de birbirlerini düşünürken bir günde kızlarının onları düşünerek geceleri uyumasını istiyorlardı

Şimdi ise iki kardeş yan yana bebekleri yan yana idi Evleri bir anda hareketlenmiş, kendilerini sonsuz bir döngünün içinde buluvermişlerdi Gözlerinin önünde bebekleri gün ve gün büyürken değişimleri ile göz kamaştırıyorlardı

Volkan ise tüm ailenin içinde olduğu büyük bir organizasyonla evlenme teklifi etmişti Rüya nın hayır diyeceğini düşündüğümüz an geldiğinde evet diyerek bizi rahatlatmıştı

Yıllar sonra

Asel dört yaşına girerken kucağımda Alaz ile Selim in kızımızla koşuşturmasını izliyordum Başta kardeş krizi yaşasak da kısa zamanda bunu çözmüş, oyun arkadaşımızın biraz büyüyüp bize katılmasını bekliyorduk

Ben bu arada iki sergi daha açmış, bir otel için grafiti yapmıştım Sonunda doyuma ulaştığımda sanat galerisi sorumlusu olarak çalışmaya başlamıştım Artık sadece özel tablolar yapıyordum

Güneş Efsun dan sonra bir fotoğraf sergisi daha açmış, annelik duygularını aktarırken şimdi özel bir kursta fotoğrafçılık dersi veriyordu Arada özel resimler için dolaşırken Güven yine dağdan bayırdan topluyordu İkinci çocukları için üç sene bekledikten sonra dağda doğuramaya karar vererek ortalığı birbirine katmıştı

Defne yi takip ederek ikinci erkek bebek olurken, ismi Atlas olmuştu

Aile günden güne büyürken, çıktıkları bu güzel yolda yol arkadaşları ile daha da keyifli bir hale gelmişti

Selim ve Defne nefes almak için sahil kenarında yürürken Defne romantikliğe son vererek Selim e su atmaya başlamıştı Kısa sürede bu bir savaş dönerken kahkahalar havada uçuyordu Selim Defne yi kollarına alırken "seni hak etmek için ne yaptım" diye sordu Defne gülümserken "bir sene boyunca beni izledin daha ne olsun" dedi Selim Defne nin dudaklarından ateşli bir öpücük koparırken akşam neler olacağının sinyalini vermişti

Deniz sonrasında Defne ye çikolatalı pasta ısmarlarken son dönemde ele avuca sığmayan kızları Asel hakkında konuşup gülüyorlardı Kızları Asel gözüne şimdiden Aras ı kestirmiş, ya benim ya kara toprağın moduna girmişti bile Defne "ya sorma babası Ben diyorum baban beni bir sene izledi sende sabırlı olmalısın kızım diye ama pek dinlemiyor" diye gülerken Selim "anneye bak anneye Bir sene izlese tamam mı yani bu iş" diye söyleniyordu

Güven ise bu sefer Güneş i ağacın tepesinden alırken Güneş in sakin sakin elma kemirmesi ile deliye dönmüştü Güneş "ne var yani Güven çok güzel gözüküyordu İçimde mi kalsın yani" diye isyan ederken Güven sabır diliyordu Sonunda el ele eve dönmeye karar verirlerken kızları Efsun meşhur arkadaşı Emrah dan uzattığı papatyaları alıyordu

Efsun un babasını görmesi ile ikisi de toz olurken Güven çocuğu yok etmenin planlarını yapıyordu Güneş "çocuğun babası polismiş yakında tayinleri çıkar merak etme" diye dalga geçerken Güven in sinirli bakışlarından nasibini almıştı Güneş Güven in önüne geçip dururken "onlar daha çocuk hayatım" diye rahatlatmaya çalıştı Baktı işe yaramıyor dudaklarına öpücük bırakacakken Güven öpücüğü derinleştirdi

Eve hızlıca varırlarken Efsun un odasına saklanmasını fırsat bilerek unutulmaz dakikalar yaşadılar Güven her şeyi ve bacak kadar boyu ile damadı olacak olan Emrah ı unuttu

Beylerin tek beklentisi kızların kardeşlerinin büyümeleri idi Onları kızlarını koruyan savaşçı olarak büyüteceklerdi Böylece rahatça arkalarına yaslanıp eşleri ile geçen zamanın tadını çıkartabilirlerdi

 

Defne bu zamana kadar ödediği bedelleri içtenlikle kabul etmişti

Çünkü ona Selim i getirmişti

 

Güneş bu zamana kadar ödediği bedelleri içtenlikle kabul etmişti

Çünkü ona Güven i getirmişti

 

Hayatınız da ödediğiniz bedelleri sevin Belki sizlere beklenmedik mutluluk getirirler

SON

Loading...
0%