@okyanus
|
"Yorgunsun. Anlatmaktan değil, susmaktan. Yaşamaktan değil, yaşamamaktan. O kadar yorgunsun..." "Nazan Bekiroğlu" Kahveleri alıp yanına sandalye çekip yayıldım Dünkü hırpalanmam, olanlar, nöbet hepsi üst üste gelmişti Komiser ile belli bir süre geceyi izledik Sonrasında havadan sudan konuştuk Konuşma yüzümdeki ize dayanırken, kapatıcım mı bozuldu ya da su mu değdi diye düşünmeden edemedim Kontrol etmemiştim bugün İstemsiz elim yüzüme giderken "görülmemesi lazımdı" dedim Kendi kendime konuşur gibi Komiser "görülmüyor tabi ki ama ben bir çok kere karşılaştım Morluğu fark edebilirim Ayrıca dün gece olmadığına da eminim" diye ekledi Yalancı bir gülüş sunarken "komiser damarın kabardı sanırım Ama basit bir hikaye herkes çok şanslı doğmuyor" diyerek konuyu kapattım En yakınlarımla bile bu konuda konuşmazken güçsüzlüğümü görsün istemedim Biraz daha havadan sudan konuşurken saatin geç olmasını bahane ederek odasına uğurladım Gece sakin geçerken bir kaç yaralanma ile ilgilendim sadece Sabaha karşı sedyelerden birine kıvrıldım Evdeki kaos yerine burada uyumak daha mantıklıydı İki saat sonra devir için uyandım Üstümün örtülmesine şaşırsam da pek üstünde durmadım Tek düşündüğüm kızlara gidip ayaklarımı uzatıp sessizliği dinlemekti Bankoya ilerlediğimde hemşire kızların fısıldaşmalarını duydum Bu saatte büyük bir dedikodu yakalamış olmalıydılar Yaklaştığımda konunun ben olduğumu anladım Genelde uçarılığımda konu alınırdım ama ilk defa bir aşk hikayesinin kahramanı oluvermiştim Kızların sayesinde üstümü örtenin komiser olduğunu öğrenirken, uzun ve aşk dolu bakışlarıyla beni izlediğini de öğrenmiştim ki bu kesinlikle kızların abartmasıydı Komisere inanamasam da kızlar beni gördüklerinde susmayı bilmişlerdi Kalpli hayaller kuracak biri değildim ben Benim sadece gerçeklerim vardı Acile yaklaşan zorlukla yürüyen kanla kaplanmış gerçekler Hemen onunla ilgilenirken kafamı kaldırdığımda komiseri gördüm Taburcu oluyordu Gülümseyip iki parmağımı alnıma götürüp selam verdikten sonra işime döndüm Bu sayfada böylece kapanmış oldu Devir yaparken kısaca akşam ki vakalardan bahsettikten sonra özgürdüm Kulaklığımı taktım Slow bir parçada güneşin ve esen rüzgarın tadını çıkardım Bu bana yaşadığımı hissettirdi Hala hayattaydım Eve gidip salondaki kanepeye yığıldım Hiç bir şeyi açmadan gözlerimi kapatıp sessizliği dinledim Ailemin evine gitmek için daha enerjimi toplayamamıştım Biraz uyuklayıp bir şeyler atıştırdım Duşa girip enerjimi toparladığımı anladığımda Defnemi okuldan alarak ailemin evine geçtim Ev yine eski haline dönmüştü Sanki o salonda hiç birbirimize bağırmamış gibi, hiç annemi korumak için babam ile arasına girmemişim gibi, babamın beni hırpalaması, Defnemi sakinleştirmek için halime bakmadan onu avutmaya çalışmamışım gibi Her zaman ki gibi yalancı gülümsemelerimiz ile aile olmaya devam ettik Ailem evet ailem Babam profesör annem ise sosyete de ismi geçen biriydi Abim hovardalığı ve para yemesiyle meşhurdu Her gün başını bir belaya sokup bize sığınırdı Kardeşim Defnem Göz bebeğim İlkokul ikinci sınıfta Onu ben büyüttüm sayılır Eğer o olmasaydı çoktan çıkıp gitmiştim Bunu bildikleri için ise zayıflığımı kullanıyorlardı Dışarıdan mükemmel bir aile gibi gözüksek de babam bir alkolikti İçtiği zaman tamamen farklı bir karaktere bürünüyor, bize kök söktürüyordu Şiddet ve hakaretlerde cabası Annem sosyetenin diline düşmemek için sessiz kalırken, abim para için susuyordu Benim diklenmelerim bana acı acı dönerken, artık tek düşündüğüm Defnem olmuştu Onu en az hasarla kurtarmalıydımBen ise küçük deniz kızıydım Yavaş yavaş yok olup baloncuklara dönüşecektim Çalışma odasının önünden geçerken üniversite sınavı sonuçları açıklandığı zamanı hatırlıyorum Babam işletme yazacağımı, annem ise sosyal hizmetler yazacağımı düşünüyordu Babam kendisinin yapmadığı aile şirketini benim almamı, annem ise yardım derneklerinde onu temsilen koşmamı bekliyordu Ben ise sadece bizi korumak istiyordum Bu kavgalar arasında ağır bir hasar alırsak ilk müdahaleyi yapabilmeyi istiyordum Bu tercihim o akşam büyük bir kavganın başlangıcı oldu Babam direk "başarılı olman mümkün değil El bebek gül bebek büyütülürken gece gündüz nasıl çalışabilirsin" demişti Ben ise hiç el bebek gül bebek büyütüldüğümü düşünmüyordum Zaten evin içinde nöbet tutarak dolaşıyordum Sınav için gece gündüz çalışmıştım Evden uzaklaşabilmek için günlerce nefes almadan çalışabilirdim Defnem in ödevlerini bitirdikten sonra guruptan kızlara laf yetiştirmiş, sosyal medyayı bıkıncaya kadar yenileyerek bakmıştım Defnemin uyku saati gelirken onu yatağa yatırıp gıdıklamış, üp koklamıştım Roman okumasına rağmen yine de vazgeçemediği masalları bana okutmuştu Belki de o masalın içinde bu evin ruhsuzluğundan kurtulmak istiyordu İçimdeki kasvete inat komedi dizimi izlerken gizli gözümden abur cuburlarımı çıkarıp kendimi kaybetmiştim Bir kaç gün hem hastane hem de ev sessiz geçerken buna inanamadım Kuzuların sessizliği olduğunu düşünsem de pek aldırmadım Sonunda beklenen gün gelirken bana mektup güvercini görevi verilmişti Acilin kapısında bir adam belirirken komiser için mesaj söylemişti Bunu ve daha fazlasını beklediğim için "telefon denen bir şey var Komiserin numarasının gizli olduğunu sanmam" diyerek yollamıştım Kahve içtiğimiz gece bana kartını verirken vurduğum kişinin belalı biri olduğunu ekiplerin sürekli beni korumak için buralarda olsa da bir sorun olursa aramamı söylemişti Hayır yani bula bula belalı bir adama vurmayı nasıl başarmıştım acaba Bu benim için bile fazlaydı Komiseri ararken telefonu soru dolu bir sesle "beyaz önlük" diye açmıştı Ben onun numarasını kayıt etmesem de o etmişti belli ki "Sana mesajım var komiser" dedim lafı uzatmadan "O adam en üstte gibi gözükse de sadece bir piyon olduğunu, her şey bitmiş gibi gözükse de her şeyin yeni başladığını söyledi" Komiser sessiz bir küfür ederken "bu kadar mı" dediğinde kendim ile ilgili olanı atladım Bir de beni düşünmelerini istemedim Kendi başımın çaresine bakabilirdim "Evet bu kadar" dediğimde "sana zarar vermedi değil mi" diye sorduğunda "merak etme cebimde neşter ile dolaşıyorum" dedim Yüzünü göremesem de gülümsediğini biliyordum "sen yine de dikkat" diyerek telefonu kapattı İş çıkışı gruptan mesajları görürken Dünya: Pasta ve kahve? Selin: Nazlım olursa olur Eylül: Ameliyattan çıktığımda pastam hazır olsun Yoksa uyurken yapabileceklerimi karışmam... Kendimi kızların oturduğu masaya atarken bol şekerli, kremalı bir içecek söylemiştim Selin "ben kendimi kalp uzmanı sanırım ama birileri kalp hırsızı ilan etmiş" dediğinde dedikoduyu sorduğu açıktı İlk defa böyle bir malzeme veriyordum Komisere saygılarımı iletirken "ah kızlar çok hoş bir romantik komedi olabilirdi Ama komiserin kahramanı olmamdan dolayı kendini kötü hissetmesini istemem Ne kadar yüce yürekliğim değil mi" diye sorduğumda kimse yazdığım hikayeye inanamasalar da kısa zamanda savuşturdum Selin "kızlar ben bugün Ömer e aşığım sana dedim" diyerek ortaya bombayı attı Hepimiz donup kalırken "hadi canım" dedik Eylül "daha hastaneye başlayalı ne kadar oldu ki" dediğinde Selin "tam yirmi sekiz gün Bunun bir kısmında eğitimdeydim Ama doğru adam o biliyorum kızlar Ben düşünüp dertleneceğime o düşünsün O benim" dediğinde "Daha önce hiç ilişki yaşamamış, büyük ihtimalle ilişkisi ergen ilişkisi olacak biri için iddialı konuşmuyor musun" diye sordum Selin omzunu silkerken "en kötü ne olabilir ki Hem gerekirse Eylül onu bayıltır sen de üstüne uçarsın ne olacak" dedi "Benim görümcen olduğumu unuttun herhalde" diye kötü gülüşlerimden birini sergilerken kızlar Selin e "bir kez daha düşün" dediler Bunun beni kırması gerekirdi ama umursamadım Kızların yanında ayrılırken kulaklığımdan gelen müziğe eşlik ediyordum ki Son hızla gelen arabayı fark ettim Kendimi zorluklar kenara atarken nefes nefes kalmış, şok olmuştum Bu da neydi böyle Araba büyük bir fren sesiyle durarak geri dönmeye başladı Beni öldürmeden vazgeçmeyecekti Bu da bana mesajıydı Hemen toparlanıp ben önde o arkamda koşarken üst geçide gelmem ile rahatladım Yoksa bir arabayla yarışmaya çalışacak kadar delirmemiştim Hemen üst geçide çıkarken komiseri arıyordum Bu atlayıp, uçmaya benzemiyordu Şimdi ise komiserin karşısında resmen sorguya çekiliyordum İlk başta bembeyaz yüzüm için verdiği su ilk ve son iyiliğiydi resmen Volta atarken "hım demek beyaz önlük mesajı yarım iletti Üfleyince uçacak olmasına rağmen bir organize suçun karşısına dikildi" derken sakin ve alaycı çıkan sesi "tam da beyaz önlükten beklendiği gibi" derken bir öfkeli bir bağırışa dönmüştü Ben bile titremiştim yani o derece Yine de kuyruğu dik tutarak "beni ilgilendiren bir mesajdı Sonuçta sana ait olanları doğru bir şekilde ilettim" dediğimde "ilettin öyle mi Peki ya senin canın Ya arabadan kaçamasaydın, ya üst geçip olmasaydı O hızda giden bir araba neler yapar haberin var mı senin Seni dinlemeyip yakından izlemeliydim Olayların ortasına seni koymamalıydım" dediğinde "ben kendi isteğimle dahil oldum Daha önce böyle büyük bir olaya karışmasam da rahat durmadım hiç Yine o geceye dönsek yine aynı kararı veririm Ben doktorum yapabileceğim bir şey varken geri durmam" söylediklerimle komiser sakinleşirken önüme gelerek çöktü Gözlerimin içine bakarken "eğer iki maganda kozlarını paylaşıyor olsaydı bu olaya dahil olmazdın Ama ben polis olduğum için, masum olduğum için karıştın Benim hayatıma karşılık büyük bir düşman kazandın Eğer sana bu yüzden bir şey olursa bunu kaldıramam anlıyor musun Beni böyle bir yükle baş başa bırakma" dediğinde kafamı sallamaktan başka bir şey yapamamıştım O anki duygular o kadar gerçek, doğru ve yoğundu ki Sen suçlusun dese Onu bile kabul edebilirdim |
0% |