@okyanus
|
"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, yine aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin" Sabahattin Ali
Muhteşem bir günün ardından kendimi kızlarda büyük bir sorguda bulmuştum Artık Ayaz ile yaşadıklarımı yaşadıklarımızı saklamaktan vazgeçerken, dün yaşananları ballandıra ballandıra anlatıp kızları eritmiştim O kadar bekledikten sonra kızları eriten bir adamla olmak muhteşem bir olaydı Kahvaltı hazır olduğunda Defnem ile Öykümü klasik kaldırışım ile uyandırmıştım Hep beraber keyifli bir kahvaltı ederken Dünya "önümüzdeki hafta sonu evleniyoruz" dediğinde hepimiz ufak bir kalp krizi geçirdik "Dünyam güzelim tamam git ona diyen benim ama bu da çok hızlı olmadı mı" diye sorarken kızlar gülüyordu Dünya Mete ile aralarında geçen konuşmayı ve Oğuz'a yaptığı konuşmayı anlatırken kesmeden onu dinledik Öykü'yü anaokulundan alırken Oğuz ile karşılaşmış O da birisinin oğlunu alacakmış Bir sürü anaokulu varken aynı yerde olmaları tesadüflerin en kötüsüydü Yanımda Öykü'yü görünce ona benzerliği ve yaşı bir şey söylemesem de ortadaydı Oğuz şok olmuş şekilde yoksa derken hızla Öykü'yü uzaklaştırıp arabaya bindirdim Tekrar Oğuz'a dönerken "sakın" dedim "O sadece benim kızım" dediğimde beni suçlamaya başladı Sanki beni terk eden o değilmiş gibi Ama umurunda olanın Öykü olmadığını biliyordum O baba olacak kızına sahip çıkacak biri değildi Eğer öyle biri olabilseydi zaten kızıyla arasına girmezdim Onun tek amacı bana acı çektirmekti Daha fazla dayanmayarak "bu zamana kadar nasıl bir kızın olduğunu bilmeden yaşadıysan bundan sonra da öyle yaşamaya devam et Yoksa evlilik dışı bir çocuk olduğunu annenin bir hayat kadını olduğunu herkese anlatırım" dedim Bunu söylemem bile renginin atmasına sebep olurken ailesinin bu gerçeğin duyulmasını kaldıramayacağını biliyordum Oğuz anında yok olurken benim korkuma düğün tarihini öne çekerek evlenip tekrar yurt dışına döndü Onun derdi kızı falan değil Varsa yoksa ismi, parası, itibarı Oğuz gittikten sonra ben belli bir süre nefes alamadım Öykü de olanları anlayamasa da korkmuştu Bizi alması için Mete'yi çağırdığımda hemen geldi Bana sarılarak sakinleştirdi Öykü'ye bakmak için arabanın kapısını açtığında Öykü baba diye ağlayarak sarıldı Öykü baba olarak Mete'yi seçti Ne olduğunu bilmese de kalbi babasının onu terk ettiğini anlamıştı Mete benimle ve kızımla bir aile olmak istiyor Onun babası benimde kocam olmaya çoktan hazır Onunla bir aile olmak istiyorum Hepimiz bu kadar istekliyken beklemek niye dediğinde kendimi ağlamamak için zor tuttum Dünya'ya sarılırken "tam ben bu eve gelecekken oldu mu bu şimdi" diye sızlanmayı ihmal etmedim Dünya "hadi oradan Ayaz ile evlenmeye dünden razısın" dediğinde gülmeden edemedim Eylül ise bu duygusal ortamı bozarak Bora'nın boşboğazlığı yüzünden Ayaz'dan aldığı cezalardan şikayetçiydi Sürekli buluşmalara geç kalıyor dediğinde gülmeden edemedik Ayaz'ın verdiği cezaları bende biliyordum Kaç kere yapma desem de Bora da sınırları fazla zorluyordu Onu da biliyordum Selin ise Ömer ile geçirdiği tatili ballandıra ballandıra anlatırken ne zaman aptal aşıklara döndüğümüzü sorgulamadan edemedim Bu adamlar resmen başımızı döndürmüştü Kızlarla kahve keyfimizden sonra kendi hayatım için savaşmaya gidiyordum Annemin vakıfta olduğunu öğrendiğimde günlüğünü ve hazırladığım evrakları alarak yanına gittim Annem her zaman ki gibi mükemmeli oynayarak vakıf toplantısını yürütürken izledim Herkes çıktıktan sonra odasına girdiğimde bundan çok memnunmuş gibi rol yaptı Lafı uzatmadan evrakları önüne koyduğumda bir bana bir de evraklara bakarak incelemeye başladı "Nedir bu" dediğinde "Defne'nin vasisinin ben olacağımı bildiren evraklar" dediğimde inanmayan gözlerle bana bakıyordu "Bunu imzalamamı bekliyor olamazsın" dediğinde "yapma anne" dedim "Sen Defne ile hiç bir zaman ilgilenmedin Onu büyüten bendim Babamın" kelimesini söylerken resmen tükürüyordum "ona zarar vermemesi bir mucize Onu sadece bana karşı kullandınız" dediğimde yüzünde sinir kat sayımı arttıran bir gülümseme belirdi Koltuğuna yerleşirken "böyle düşünüyorsan imzalamamı beklemen bir saçmalık olur" dediğinde sabrım kalmamıştı Günlüğünü önüne atarken "bu fikrini değiştirmene yardımcı olur mu Hatta onun yerine ben bile fikrini değiştirebilirim" diyerek derin bir nefes aldım "Belki Ertan babanın gerçek babam olduğunu öğrenmem Hatta bunun tecavüz sonucu olmadığını öğrenmem Hatta bunun sözde babamın bilmemesi Çevirdiğin anlamsız oyunlar fikrini değiştirir" dediğimde yüzü bembeyaz olmuştu Masaya doğru gidip ellerimi koyarak eğildim "Ben senin kızınım ve inan yapabileceklerimi tahmin bile edemezsin Şimdi imzala şunu anne" dedim Göz göze geldiğimizde delici bakışlarımı kaçırmadan bekledim Sonunda imzaladığında günlüğü onda bırakarak "sözde babama açıklamayı sen yaparsın" diyerek çıktım Arkamı döndüğümde onu yakacağını biliyordum ama gerekli yerlerini almıştım Unutmayın ben onun kızıyım İmzaladığı belgeye tekrar tekrar bakarken kahkahalar atmak istiyordum Ayazdan beni bir saat sonra almasını rica ettim Hemen eve gidip bence son kez kendimin ve Defnemin eşyalarını topladım Yıllarımı harcadığım bu evden toparlanmam on dakika bile sürmemişti Valizleri kapıya koydum Son kez evde dolaştım Tavan arasında duran çelloyu gördüğümde gözlerim doldu Ertan babanın götürdüğü bir etkinlikte gördüğüm çello ile büyülenmiştim Ertan baba bunu fark ederken beni kursa göndermekle kalmayıp çello da almıştı Çello onun evinde dururken ben de sadece ona çalmıştım Zaten beni dinleyecek kimse yoktu Çelloyu kılıfına koyarak arabama yerleştirdim Arabam da Ertan babanın son hediyesiydi Bir gün arabamla onu almaya gelecektim Son kez boşalttığım odaya baktığımda duvarın önünde oturmuş, bacaklarını kendine doğru çekerek ağlayan o küçük kızı gördüm Hala umutsuzca sevgi dilendiği için ağlıyordu Neden sevilmediğini anlayamadığı için ağlıyordu Ona yaklaşıp önünde oturdum Saçlarını okşarken "bu senin suçun değildi" dedim "Sen sevilmeyi sonuna kadar hak ediyorsun Bu tamamen seni nasıl seveceklerini bilmeyenlerinin sorunu Gün gelecek seni doğru bir şekilde tüm kalbiyle seveni bulacaksın" dedim Küçük kız göz yaşlarını silerken bana gülümsedi Evet sonunda beni tüm kalbiyle sevenleri bulmuştum Kızlar, abim, Defnem, Ayaz onlar benim ailemdi Ayaz geldiğini belirten mesajı attığında büyük bir rahatlama ile odadan ve evden çıktım Yürümüyor adeta koşuyordum Böyle güçlü olmamı, ailemin karşında dik durmamı en çok Ayaz'a borçluydum O hayatıma girmeseydi ben hala aynı noktada durup yapılanları görmezden gelen biri olacaktım Ayaz ile birlikte kapıda gelinlikle duran kızı kurtarırken, artık hayatımı geri almıştım Artık hayatımda figüran değil Baş rol olmayı seçmiştim Bunda Ayaz'ı başrole kaptırmak istemememde olabilir ama siz bu düşünceyi görmezden gelin :) Elimde belge ile Ayaz'a doğru koşarken üstüne atlayarak sarıldım "artık özgürüm" dedim "Ben artık özgürüm" |
0% |