Yeni Üyelik
24.
Bölüm

Bölüm 24

@okyanus

"Seninleyken tek kişiyim sen yokken iki başıma..."

Haydar Ergülen

 

Ayaz ile hastaneden çıkacakken Selin'in ağlayarak gittiğini gördüm Ayaz'a beni arabada bekler misin iki dakika diyerek Selin' e doğru koştum Beni görünce yaşlarını silmeye çalışsa da ben göreceğimi görmüştüm

"Hiç numara yapma dökül" dediğimde "Sofia diye bir kız geldi Ömer'in yurt dışından arkadaşıymış sözde Resmen gözümün önünde yedi yani Ömer den de çıt ses yok" dedi "Ah güzelim benim" diyerek sarıldım "Hiç gözyaşlarına değecek bir şey değil bu Abimle konuşup çözeceğinize eminim" desem de Sofia'yı bende biliyordum Allahtan karşımda öyle bir rakip yoktu

Selin'i zorlukla ikna ederken Nazlımın pastanesine geçtik Bize Eylüllerde katılırken keyifli bir sohbet dönüyordu Sonra ne olduysa bir anda Aden'i masamızda buldum Sadece bulmakla kalmadım Ayaz'ı süzmelerini izledim, geçmişten gereksiz sohbetlerini dinledim, neredeyse kur yapmasına izin verdim

Kollarımı bağlayıp Aden'e bön bön bakarken Bora kulağıma eğilerek "senin öyle bakmanla yok olmayacak" dedi Bende ona dönerken "kim bilir Belki bin parçaya bölünerek yok olur Neşterle aram iyidir bilirsin" dedim Bora'nın tüyleri diken diken olurken benden uzaklaştı

Selin hem durumu fark edip hem de canı sıkkın olduğu için "tatlı isteyelim" dedi Bende oyalanmak için kabul ederken, sonuçta kesip parçalayacağım bir şeyler olması lazımdı En favori tatlımı söyledim Ayaz'a dönüp "sende ister misin sevgilim" derken Ayaz yerine Aden "o karamelli tatlı sevmez" dedi Ayaz elimden tutup sakinleştirmeye çalışsa da, ona doğru döndüğümde bakışlarımızdan yıldırım geçti resmen "Nazlımın pastanesinde karamel parçaları yerine, çikolata parçaları kullanılır Önermemdeki sebep bu ama senin Ayaz'ın neyi sevip sevmediğinle ilgilenmen, onun yerine cevap vermen biraz garip Belki benim için sevmese bile yiyecek Bu seni rahatsız mı ediyor" dediğimde masa anında buz kesti Gözlerimle o benim diyerek Ayaz'a döndüm

Garson uçarak tatlıları getirirken kızlar ve Bora konuyu değiştirmeye çalıştılar Ama masa da olanlar gayet açıktı Ben bir daha Aden ile kendimi karşı karşıya getirmezken, pek konuşmadım bile Sadece Ayaz'ın omzuna yatarak yerimin tadını çıkardım Bir kaç kere de fısıldaşmış olabiliriz :)

Ayaz beni eve bırakırken "Aden adına" dediğinde elimi kaldırarak susturdum "Onun adına hiç bir şey yapmanı ve onun aramızda konu olmasını istemiyorum Gerektiğinde onunla başa çıkabilecek biriyim ben" dediğimde "peki" diyerek konuyu kapattı

Eve geldiğimizle benimle birlikte inerken "son zamanlarda aramızda bir huzursuzluk varmış gibi hissediyorum Benim için senden önemli kimse yok Rüyam" dediğinde iki elinden tutarak yanıma doğru çektim "Biz sevgiliyiz Ayaz Birbirinden hoşlanıp da etrafındaki olanlardan etkilenecek kadar güçsüz değiliz Ama senin aklını kurcalayan bir şeyler var sanırım Bunları bu gece sonlandırmanı yarın bana öyle gelmeni istiyorum" dedim Ayaz itiraz edecek olsa da susturdum "İyi geceler" diyerek yanağından öpüp içeriye geçtim

Beni salonda Selin karşılarken bende karşısına yığıldım "Kahve" dediğinde "sence daha sert bir şeye ihtiyacımız yok mu" diye sorduğumda gözleri parladı Likörlü çikolatalar ile gelirken bunları annemden yürüttüğüm için kendime bir kez daha afferim dedim

Çikolatalar bir bir yok olurken sinir seviyemizde bir bir artıyordu "Hayır yani" dedim "Bizim birbirimize kenetlendiğimiz bir ilişkimiz olduğunu düşünürken bir Aden geldi Bizi isminin anlamı gibi yakıp geçti Bu bir saçmalık değil mi yani" dediğimde Selin de "aynen kardeşim" dedi "Bizde de bir Sofia geldi Biz puf" diyerek saydırmaya devam ettik Sonrasında

Sana yanığım ama bu ateşi harlama diye bağırarak söylerken kızların uyuduğunu bile unutmuştuk Sonrasında her şarkıda kendimizi biraz daha biraz daha gaza getirirken sabaha karşı uyuyabilmiştik

Huzursuz bir uyku, ağrıyan göz ve başımla resmen hortlak gibiydim Zorla toparlanıp odadan çıkarken Selin'in de benden farksız olmadığını gördüm Aramızda ki tek normal Eylül idi ve ikimizde onu öldürecekmiş gibi bakıyorduk Şuan kesinlikle ilişkilere ölüm diye bağırabilirdik

Selin ile kol kola girip Eylül'ün önünden geçip giderken "ben ne yaptım şimdi ya" dese de aldırmadık Büyük bir öfke ile kapıyı açtığımızda ellerinde çiçekler ile Ömer ve elinde kalpli çikolatalar ile Ayaz bulduk

Birbirimize bakarken gözlerimizde kolay affetmek yok kardeşim dedik Adamların yanına giderken mümkünmüş gibi daha fazla kaşımızı çatarken elindekileri alıp yarım ağız teşekkür ettik Arabalara kurulurken Eylül'ün arkamızdan güldüğünü gördüm Ona parmak sallamamla gülüşü solarken "ben yürüyerek giderim canım ne olacak" diye söylendi Kesin Bora ile kavga edip yarın buraya onu getirtecekti

Ayaz arabayı deniz kenarında bir yere çekerken "bir kabahatim ya da yanlışım olduğunu düşünmediğim için çiçek almadım Bu anlamsız arkadaşlık bizi etkileyemez O yüzden aramız daha da tatlı olsun diyerek kalpli çikolataları tercih ettim" dediğinde ben şimdi bu adamı nasıl sevmem dedim Başta bir bocalamıştı ama sonuçta bende Berke'yi gördüğümde bocaladım Hem Ayaz onu hala sevse bana gelmezdi diyerek kendimi rahatlattım

Ne olursa olsun kalbime güvenmeyi seçtim O Ayazdı sonuçta Gülümseyerek ona sarılırken "bir daha ne olursa olsun aramızda soğukluk olmasın Dünden beri kendimde değilim ve böyle olalım istemiyorum" derken Ayaz "sana çok aşığım kadın" dedi "Bu bugün de böyle yarın da böyle yıllar sonra da böyle olacak" dediğinde erimedim desem yalan olur Allahtan çikolatalarıma bir şey olmadı

Biraz vaktimiz olduğu için arabadan inerek yakındaki mekana geçtik Kahvaltı tabağı isteyerek atıştırdık Yolda Ayaz kahvemi alırken, çikolatamı yiyerek içtim O an benden mutlusu yoktu Hastaneye gittiğimde Selin'in de gülen yüzünü görürken kahvelerimizi kapıp köşemize geçtik

Selin "Ömer benden özür diledi Sofia'nın her zaman rahat hareketleri olduğunu ama aralarında hiç bir şey olmadığını söyledi Beni söylerse Sofia'nın aralarında bir şey varmış gibi davranıp beni kıracağını, böyle oyunlarını sevdiğini ve bundan korktuğu içinde benden bahsetmediğini söyledi Normalde bunlar bahane gibi gelirdi ama kız beni bilmeden onunmuş gibi davranıyordu zaten

Kesin bir dille bir daha görüşmek istemediğini söylemiş Şuanlık bir problem yok Ama bir daha o kızı görürsem onu parçalara ayıracağımı söyledim Ömer bu söylediğime gülse de pek şakam yok" diyerek özet geçti Bende konuştuklarımızın özetini geçtikten sonra işimizin başına döndük

Sonuçta şuan yapabileceğimiz bir şey yoktu Aşık olduğumuz adamlara başkaları da aşık diye bırakıp gidecek halimiz yoktu Hayatımızda olan kişilerde gitmek isterlerse kendileri bilirdi

Bir kaç gün sonra Ayaz ile aramızdaki minik buzları eritmek için sürpriz yapmaya karar verdim Müdürlüğe doğru yürürken Aden ve Ayaz'ı kapının önünde konuşurken gördüm Ayaz'ın yüzünde sinirli bir ifade varken Aden sürekli konuşuyordu Yanlış olduğunu bilsem de Ayaz'ın arabasının arkasına saklanarak dinlemeye çalıştım

Onları duyamamak beni delirtirken Aden'in benden tarafa baktığını gördüm Aynı zamanda Ayaz arabanın kilidini açarken bir an bile düşünmeden yavaşça arabaya bindim Aden'e yakalanıp da diline düşemezdim

Onlar ayrıldıktan sonra inecekken işler istediğim gibi gitmemiş, sürekli ekipten birileri etrafta belirmişti Her yakaladığım fırsat elimde kalırken Ayaz'ın arabaya binmesi ile büyük bir çıkmaza adım attım

Araba hareket ederken Ayaz'ın arkasında saklanıp kendimi bu işten sıyırmanın yollarını arıyordum İlk durduğu yerde çaktırmadan inebilirdim ama eve gidiyorsa durmama ihtimali de vardı İnerken yakalanma ihtimalim ya da ben inemeden kilitler ise burada kalma ihtimalim Ayrıca adam baş komiserdi yani beni fark etmeme olasılığı çok düşüktü

Sonunda pes ederek yerimden çıkıp arka koltuğa oturdum Ayaz hareketliliği fark ederken araba yalpalasa da toparladı Soru sorar şekilde "Rüyam" dediğinde cansız bir şekilde iki elimi kaldırıp "sürpriz" dedim Bana boş boş baktıktan sonra önüne dönerken bende suçlu çocuklar gibi başımı eğip, ellerimi önümde birleştirerek oturdum

Ayaz'ın soru sormaması beni rahatlatırken ne kadar süre o gerginlikle gittik bilemiyorum Sonunda Ayaz "anlatmak ister misin" dediğinde saf ayağına yatmaya çalışarak "neyi" dedim Bana inanmayan gözlerle bakarken "arabamın neden arka koltuğunda belirdiğini" dediğinde "istediğimde anlatırım tabi" diye cevap verdim Hayır yani zaten suçlusun Neden bir de üste çıkmaya çalışıyorsun ki dimi Ama suç kesinlikle mekandaydı Benim uzmanlık alanım hastanelerdi Emniyet müdürlüğünde kendimi kayıp ediyordum

Ayaz "anlatmayacaksın değil mi" diye sorduğunda evet anlamında başımı sallarken belli bir süre sonra Ayaz'ın güldüğünü gördüm Göz göze geldiğimizde "aç mısın" dedi Hevesle başımı sallarken "ah be güzelim Seninle nasıl baş edeceğim ben" dediğinde gülümsemem yüzümde daha fazla yayıldı "Çok basit" dedim "çok severek" bu sözüm gözlerimizin kesişmesine sebep olurken kesinlikle kalpler fışkırdığını söyleyebilirdim

Loading...
0%