Yeni Üyelik
29.
Bölüm

Bölüm 29

@okyanus

"Ne demiş şair; Uyuyalım, hiç bir şey olmazsa sabah olur"

 

Gecenin bir yarısı gelen haberle Selin abim Ayaz ve ben hastaneye koşmuştuk Babam aşırı hızla giden arabanın kontrolünü kayıp etmişti Şarampole yuvarlanırken sayısız takla atlamışlardı Babam orada hayatını kayıp ederken annem ağır yaralıydı Şuan yaşam savaşı veriyordu ve ben ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum

Babam verdiğim evraklar sayesinde arananlar listesine eklenirken kaçak hayatı başlamıştı Annem de sanki onu çok seviyormuş gibi yanından ayrılmamıştı Kazanın olduğu gece Berke'nin ailesi ile buluşmuşlardı Bunu onların ortaya çıkardığını zannederken benim olduğunu bilmek ağır bir darbe olmuştu

Babam sonunda uykusundan uyanıp o gece geri plana attığı gerçekler ile yüzleşmişti Annem ile büyük bir kavgaya başlarken annem böyle gitmesini istemeyerek onu bırakıp bindiği arabaya son dakika binmişti Yol boyunca da itiştiklerini tahmin edebiliyorum Bu dikkatsizliği kontrolünü kayıp etmesine sebep olmuştu

Benim babam ölmüştü Annemin hayati riskleri vardı ve ben ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum Babam ile hiç iyi bir anım yoktu Bana kötü davranıp gece uyurken bile odama gelip beni seven bir baba olmamıştı Onun için sadece babamın kim olduğu önemliydi Kabullenmeyi geçtim beni tanımaya bile çalışmamıştı

Annem ise dışarıda saygınlığını ve ismini korurken geceleri babamın karşısında savunmasız rolünü üstlenmişti Onun dayaklarına ve hakaretlerine hiç bir tepki vermemişti Ben bu zamana kadar onunla arasına girip onu korumaya çalışırken çok büyük bir hata yapmıştım Canı yanması gereken o iken ben kendi kendime canımı yakmıştım

Bütün gece boş bakışlarım ile orada bekledim Ayaz ve Selin de benimle beklerken Ayaz beni sarmalayarak omzuna yaslanarak dinlenmemi sağlamıştı Hava aydınlanırken Ayaz'ın zorlayarak yememi istediği simitten bir iki lokma zorla alabilmiştim

Sabahın erken saatlerinde annemin dedikodu arkadaşları ve miras akbabaları hastaneye akın etmişti Üzülmüş numaralarını çok başarılı oynarlarken onlara bakmamıştım bile Herkes bunu üzüntüme verirken ne düşündükleri umurumda değildi

Çalışma arkadaşlarım sürekli yanıma gelirken ne zaman hayatımın yolunda gireceğini merak etmeye başlamışlardı Bazıları kurşun döktürmeyi teklif ederken bazıları da tütsü yakalım diyorlardı Hayatım artık bunlara bağlıydı

Annem otuz altı saatlik yaşam savaşı kayıp ederken hiç bir şey diyememiş, bir tepki bile vermemiştim Hastanede kimsenin olmayacağı karanlık köşeme giderken sırtımı duvara dayayarak çöktüm

Ayaz beni kısa süre de bulurken o da önüme çökerek oturdu Uzun bir süre ikimizde konuşmadık Sonunda "artık kimsem yok" diyebildim Ayaz devam etmemi ve içimdeki tüm zehri akıtmamı bekliyordu "Defnemin yüzüne nasıl bakacağım Onun ailesini yok ettim Ona bunu nasıl anlatacağım" derken gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı

Ayaz bana sarılırken "saçmalama Rüyam Bu olanların sorumlusu sen değilsin" dediğinde öfkelenmiştim Kollarından çıkarken "nasıl ben değilim Ayaz" dedim "Tamam istediğim bu değildi Babam ve annem yaptıkları ile yüzleşsin istedim Seçimlerinin bedelini ödesinler istedim Ama sonuçta kimsesiz kalan biz olduk

Defnem daha çok küçük Babam ve annem ona karşı bana karşı olduğu kadar acımasız değillerdi Belki Defnem sayesinde anne baba olmayı bile öğrenebilirlerdi Ben onun sahip olabileceği aileyi yok ettim" derken delirmiş gibiydim Kafam o kadar hızlı ve kendimi suçlayacak şekilde çalışıyordu ki Düşünler iç içe geçmeye başlamıştı

Ayaz ellerimi tutarak sakinleşmemi beklerken ben daha fazla kendimi kayıp ediyordum Ayaz sonunda "yeter" dediğinde beynim bunu beklermiş gibi bir anda sustu Ayaz "annen ve baban seçimlerini sen daha doğmadan önce yaptılar Ayrıca bu halde olmalarının tek sebebi sen olduğunu sanmıyorum Ailen yaşadıkları hayatı kaldıramadı İnsanın iyiliği de kötülüğü de içinde Onlar kötü yolu seçti ve sonları böyle oldu diye kendini suçlamana izin vermem

Ayrıca ne demek kimsesiz Senin kız kardeşlerin var Selin Eylül Dünya Erkek kardeşlerin var Bora Mete Ömer Hepsini geç ben varım Rüyam Ben sen ne istersen olmaya hazırım Anne, abi, kardeş, baba hangisini istersen

Hani bir söz var ya Ben senin; sevgilin, eşin, baban, ağabeyin, arkadaşınım. Biri bitse biri kalır Seni hiç bırakmayacağım. İşte ben oyum Rüyam" dediğinde boynuna atlayarak daha fazla ağlamaya başladım O bıraksa ben zaten yaşayamazdım Bu sefer olmazdı O olmadan kalbim atmaz, o olmadan nefes alamazdı

Ayaz'ın uzattığı elini tutarak saklandığım karanlıktan çıktım Annem ve babamla çoktan vedalaşmıştım Artık hastanede işimiz kalmadığı için bahçeye çıktık Etrafıma baktığımda herkesin bizi beklediğini gördüm Benim ve Ayaz'ın ekibi, kızlar, abim hatta karnı burnunda Nazlım bile oradaydı Herkes tek tek sarılarak üzgün olduklarını söylediler

En sona abim ve Selin kalırken ilk abim sarıldı Kulağıma "hayatında harika bir adam var ve bende hayatındaki abin, baban, kardeşin hangisine ihtiyacın olursa o olmaya hazırım" dedi Bu sanki hiç ağlamamışım gibi daha fazla ağlamama sebep olurken minnetle baktım ona

Sıra Selin' e geldiğinde kendimi yerlere atıp haykırarak ağlayacak seviyeye gelmiştim Defnemi şimdilik Selin'e emanet ettim Beni böyle görüp korkmasını istemiyordum Yarın onunla gerekli konuşmayı yapacaktım Sonunda Ayaz dayanamayarak beni kucağına aldı "Herkes için zor bir gündü Şimdi herkes evlerine Gerekli mesajı yarın ben atacağım" dedi

Arabaya bindirerek hızla yola çıktık Son günlerdeki uykusuzluğum, yaşananların ağırlığı ile gözlerimi kapattım Belli bir süre sonra kollarla sarıldığımı hissederken "Ayaz" diye sayıkladım Ayaz "uyu sen güzelim Eve geldik" dediğinde başımı göğsüne yaslayarak sözünü dinledim Ayaz yavaşça beni yatırdı Üzerini değiştirdikten sonra yanıma yatıp beni kollarına aldı Şuan burada yıllarca uyuyabilirdim

Ayaz söylediği gibi tüm işleri benim yerime üstlenmiş, herkese gerekli bilgileri vermişti Bu sırada ben mi ne yapıyordum Camın önündeki kanepede dünden kalan tayt, tuniğimle, yapmış olduğum dağınık topuzla bacaklarımı kendime çekerek boş bakışlarla dışarıya bakıyordum

Ayaz yanıma gelip bana sıcak çikolatayı uzatırken, tam tutacakken geri çekti Anlamayan bir ifadeyle ona bakarken bana tostu uzattı "Eğer yersen sıcak çikolatayı hak edersin" dedi Aslında şuan sıcak çikolata umurumda değildi ama Ayaz'ı daha fazla üzmek, haksızlık yapmak istemiyordum Hem Defnem ile konuşmak için enerjiye ihtiyacım vardı

Tostumu zorlukla yedim Üzerine enerjimi fullemek için sıcak çikolatamı içtim Defnem ile önceden konuşmak için duşumu alıp hazırlandım En azından elimi yüzümü düzelttim Ayaz ile el ele evden çıktık Selinlere geldiğimde onlarında daha toparlanamadığını fark ettim Defnem odasındaydı Yanına gittiğimde ders çalıştığını gördüm "Abla" diyerek koşarak sarıldı Onu sarıp kokusunu içime çektikten sonra yatağa geçtim

Defnem ilk defa abla diyordu Ama seçtiği zamana bakın Büyük ihtimal olanları hissedip tek başımıza kaldığımızı biliyordu

Defnemi de karşıma aldım "Bak güzelim" dedim Tane tane titreyen sesim ile anlatmaya başladım "Şimdi seninle çok önemli bir konuda konuşmam gerekiyor Annemiz ve babamız kötü bir kaza geçirdiler Hayata ve bize tutunmak için çabalasalar da başarılı olamadılar Onları bir daha göremeyeceğiz ama tüm anılarımızı, tüm sevgimizi" kalbinin üzerine elimi koyarak "burada tutabiliriz Onlar hissettiğimiz her an bizimle olacaklar" dedim Defnem "Ertan amca gibi mi" diye sorduğunda başımı sallayarak "evet Ertan amca gibi" dedim

Defnem bir anda ağlamaya başlarken ona kocaman sarıldım Artık bizim bizden başka kimsemiz yoktu

Loading...
0%