Yeni Üyelik
32.
Bölüm

Bölüm 32

@okyanus

"Bütün vücudunu santimetrelere ayırıp

Birer birer öpmeliyim Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana

Böylece ölmeliyiz Aradan yıllar geçip

Bizi buldukları zaman Etlerimiz çürümüş olsa da

Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden

Hadi gel Nefes almak hüner değil

Seninle ölmek istiyorum..."

Ümit Yaşar Oğuzcan

 

Evden dışarıya çıktığımda Ayaz'ın iskelede beni beklediğini gördüm Arkası bana dönüktü Takım elbise giymişti Hemen yanında mumlar ve güllerle dolu bir masa vardı İskeleye doğru yaklaştığımda tüm iskelenin gül yapraklarıyla dolu olduğunu gördüm Kafamı kaldırıp karşıma baktığımda Ayaz ile göz göze geldim Bir an nefes almayı unuttum O kadar yakışıklı olmuştu ki Fonda bir anda müzik çalmaya başladı

"🎶 Aldığım son nefeste sen elimden tut"

Ayaz bana doğru elini uzattığında bir süre manzaramın tadını çıkarttım Gülümsedim, gözlerinin içine bakarak emin adımlarla ona yürümeye başladım Elimi büyük ellerinin arasına bırakırken, elleri titriyordu Beni kendine doğru çekmesine izin verdim

"Rüyam" dedi Nefes alır gibi, "sen benim en büyük rüyamsın Ama artık öyle olsun istemiyorum Uyandığımda yatağımızda seni izlemek. akşamları mutfağımızda şarkı söylerken yemek yapmanı izlemek, camdan dışarıya bakarken arkanda sessizce gelip sarılmak, ömrümün sonuna kadar gamzeni ortaya çıkartan da, gören de tek ben olayım istiyorum Sadece kaçamaklarda bende kalmanı değil Ömrümüzün sonunda kadar evimizden çıkmalıyım istiyorum Artık sadece senin sevgilin değil, senden sorumlu bir koca, minik ayaz ve rüyamların babası olmak istiyorum

Seni çok seviyorum Rüyam" dediğinde ben çoktan ağlamaya başlamıştım Söyledikleri öyle güzel duyguları o kadar gerçekti ki Bir anda önümde diz çökerken "benimle evlenir misin diye sormak istemiyorum Senin tek yolun benim O yüzden evlen benimle Rüyam" diyerek yüzüğü çıkardı

Ona nasıl hayır diyebilirdim ki İlk olarak başımı sallarken evet dedim Tabi ki evet evet evet Ayaz kocaman gülümsemelerinden birini verirken hızlıca kalkarak sarıldı Yakıcı öpücüklerinden birini verdikten sonra yüzüğü parmağıma takarken "mesleğinden dolayı yüzük takmak istemediğini ve aşık olduğun adamı bulduğunda yüzük parmağına ismini yazdırmak istediğini biliyorum" bunu hep beraberken Dünya'nın evlilik teklifinden sonra konuştuk Bunu hatırlamasına gülümsedim "O yüzden evlilik tarihimizi sana bırakıyorum Parmağında ismimi gördüğüm anda seni nikah masasına götürüp evet dedirteceğim"

Bu düşüncesine gülerken bu zamanın çokta uzak olmadığını biliyordum Ellerini belime koyması ile dans etmeye başladık Gözlerimizi birbirimizden alamazken ne kadar dans ettik hiç bir fikrim yok Burada zaman kavramı resmen yok olmuştu

Sonrasında masaya geçerek hazırlanmış güzel yemeğin tadını çıkardık Burası bana çok iyi gelmişti ve kurt gibi açtım Ayaz söylediği gibi evlilikten hiç konuşmadı Bunu bana bırakmıştı Sadece nerede yaşamak istersin, ileride mesleğinde ne yapmak istersin gibi basit sorular sormuştu

Ben lojmanda yaşamak isterdim Hem güvenli, hem de site içerisinde muhteşem bir bahçesi vardı Çocuk parkı bile vardı Benim kaldığım odayı Defnemin odası yapabilirdik Bu fikrimi söylediğimde Ayaz memnun olmuştu Aklınca hazırlık yapmak istediğini biliyordum

Mesleğimi de seviyordum ama bu mesleği seçme nedenim, son zamanda yaşanılanların ağırlığı, bana kalan servet beni düşündürüyordu Biraz dinlenerek, kendime zaman ayırarak kendimi bulmak istiyordum

Yemek yedikten sonra el ele göl kenarında yürüdük İskelenin kenarında oturup ayaklarımı sallandırmak istesem de elbisem buna uygun değildi Bunu yarına bırakmayı tercih ettim Yarın akşam dönüyorduk Kendimizin oluşturduğu rüya balonu yarın hayatın karmaşasına karışırken patlayarak yok olacaktı Ama bu adamın hayatım boyunca yanımda olacağını biliyordum

Çaktırmadan yüzüğüme bakarken olanlara hala inanamıyordum Kızlar yarın yüzüğümü gördüklerinde çığlık atacaklardı

Evin kapısına geldiğimizde Ayaz beni kendine doğru döndürerek alnımdan öperken kapıyı açtı Şömine yanıyordu Her yer gül yaprakları ve mumlarla doluydu Tavandan balonlar sarkıyordu Her şey o kadar özel ve güzeldi ki Ama bunların hiç biri beni umurumda değildi Ayaz'ı istiyordum Ona deli gibi ihtiyacım vardı Onu daha fazla hissetmek istiyordum Vücudum ve kalbim bu istek yüzünden acı çekiyordu

İkimizde titriyorduk Ayaz dudaklarıma kapanmadan önce seni çok seviyorum dedi Dudaklarıma kapandığı an bizi yakan girdap başlamıştı Beni evin içine ilerleterek kapıyı kapattı Sırtımı duvara dayarken eli bacağımda yırtmaca gitti Bacağımı okşayıp boynumdan aşağıya inerken elbisenin açıkta bıraktığı her yerin üzerinden özenle geçti Kendimi kaybetmek üzereydim Her dokunuşunda daha fazlasını daha fazlasını istiyordum Resmen ayak üstü sevişiyorduk ama bana yetmiyordu

Sonunda dayanamayarak ceketini çıkartarak yere attım Ona dokunmak istiyordum Gömleğindeki düğmelerini parçalarken yere düşüşlerini dinledim Gömleği de üstünden giderken elimi muhteşem vücudunda gezdirmeye başladım Her dokunuşumun tadını çıkardım

Ayaz'ın eli elbisenin fermuarına giderken çıkartmasına izin verdim Elbise yere düşerken Ayaz beni kucağına aldı Dudakları dudağımı bulurken yatağa doğru ilerledik Kısa sürede sırtım yatağı bulurken Ayaz üzerime çıktı Göz göze geldiğimizde benden sözsüz izin aldı Gözlerimi kapattığım da ilk alnımı öptü Sonra gözlerimi, burnumu sonra dudaklarıma geldiğinde "o kadar güzelsin ki Aklımı kaybetmene sebep oluyorsun" diyerek dudaklarımı esir aldı Sonrası yakıcı öpücükler ve bir olmak için deliren iki aşıktı Birbirimizin ismini haykırarak yok olurken yine birbirimize sığındık

Saatler sonra kollarında uyandığımda Ayaz'ı izledim İkimizde örtünün altında çıplaktık ve parmağımda yüzük vardı Yaşadığımız bugün, bu gece o kadar özeldi ki Dudaklarına masum bir öpücük bıraktıktan sonra ona biraz daha sokularak kendimi uykuya bıraktım O da sanki mümkünmüş gibi beni daha fazla sardı

Loading...
0%