@okyanus
|
"Kadına bir yüzük alabilmek için gece gündüz bir tamirhanede çalıştı adam, tırnakları kirli diye terk etti kadın Aşk o gün kaybetti"
Derinlerden bir müzik çalıyordu Susunca rahatlarken tekrar tekrar başa dönmesi delirtiyordu Müzik bana gittikçe yaklaşırken bunun benim telefonum olduğunu fark ettim Sıçrayarak doğrulurken yerde duran çantama uzandım Ayaz'ın beni tutması ilk defa işe yaradı Yoksa uzanırken düşebilirdim Israrla çalan telefonu çıkartırken Kenan'a sövmeden edemedim "Rüyam hanım neredesiniz deyince etrafıma baktım Hava çoktan aydınlaşmıştı Panikle "saat kaç" diye sordum "Yedi buçuk" demesiyle hızla kalkarken "sen ekibin yanına geç ben oraya geleceğim" dedim Arkamı döndüğümde Ayaz'ın hala uyuduğunu gördüm Kısa bir süre önce aynı yatağı paylaştığım adamdan şimdi kaçarcasına çıkıp gidiyordum Yatağa oturup seslendim "Ayaz kalk geç kalıyorsun" dedim Bir kaç defa tekrardan sonra uyanırken yataktan kalkarak kendime baktım Korkunç görünüyordum Saçlarım karışmış, makyajım birbirine girmiş Saçımı düzeltemeyeceğim için dağınık bir topuz yaparak çantadaki yedek tokayla tutturdum Makyajımı ıslak mendille sildim Tam çantamı alıp çıkacakken Ayaz bir tayt ve sporcu atleti uzattı "Bu saate bu elbiseyle dolaşman tuhaf olur" dedi Teşekkür ederek alırken odadan çıktım Hızlıca üzerimi değiştirdim Nezaketen hoşçakal diyerek hızlıca çıktım Daha eve geçip duş almam lazımdı Bir daha iş günü içmek mi tövbe Ayaz ise kapanan kapının ardında bakarken hallerine gülmeden edemedi Altmış dört gün önce resmin üzerinde yüzüğü gördüğünde beyninden vurulmuşa dönmüştü Bu özellikle sakladığı bir şey değildi Sadece önemsiz bir ayrıntı olarak görmüştü Ama Rüyam şimdi çok farklı bir şekilde ve de çok farklı anlamlar çıkartılabilecek bir fotoğrafla öğrenmişti Hemen telefonunu aradı Kapalıydı Yüzüğü cebine atıp fotoğrafı çöpe atarken hastaneye doğru gitti Plan gayet basitti Rüyama gereksiz geçmişini anlatacak, belki hemen affetmese de sürünmeyi göze alacak Eninde sonunda yüzüğü geri takacaktı Hastaneye gittiğinde yokluğundan da fazlası istifa ettiğini öğrendiğinde işlerin hiç de istediği gibi gitmeyeceğini fark etti Kızların evi, pastane, deniz kenarı, kendi evi, ailesinin evi her yere baktı ama Rüyam yoktu Ekibi, onun ekibi, kızlar, Defne, Nazlı hepsi ile tek tek görüşürken yerini bilende yoktu Ve Ayaz Alihan'ın Zeynep'i kaybettiği (yasak elma) havaalanı sahnesindeki gibi yıkılmıştı Ayaz korkmaya başlarken hastane kayıtlarını, kredi kartı hareketlerini inceler olmuştu Günden güne hatta saatten saate çökerken kapısını Ömer abinin dayandığında ona karşı koyacak hali bile yoktu Hatta bir temiz dövse memnun bile olurdu Sonrasında Selin'in kendi gibi merak etmediğini fark edince Selin idi yani bu Rüyam kaybolacak ve yerinde öylece duracak Yeri yerinden oynatırdı Selin'in ağzından laf alamasa da en azından iyi olduğunu öğrenmişti Bu yeterdi Sadece biraz süründürür diye düşündüğü geçmişi ona tam altmış bir güne mal olmuştu Vakıftaki tanıdıklarından Rüyam'ın davete katılacağını öğrenirken dipsiz kuyudan çıkarak geceye katıldı Rüyam'ı ilk gördüğünde kalbi yerinden çıkacaktı Çok güzeldi Ama eski Rüyam değildi Çok zayıflamıştı Yüzüne bir acı çökmüştü Hiç gerçekten gülmemiş, gamzelerini hiç göstermemişti Soğuk ve karanlıktı Göz göze geldiğimiz an ise gözlerindeki acıyı görmüştüm Bunu ona ben yapmıştım Tanıştırırken hiç tanımıyormuş gibi davranmasına eşlik etmiş, onu mahcup etmemiştim Gece boyunca onu izlerken bir zamanlar kollarımda, yatağımda olan kadın ile aramdaki mesafeye inanamamıştım Ben onu bir hiç uğruna, yaptığım bir hata yüzünden kayıp etmiştim Gecenin sonunda son bir dans dendiğinde Kenan ile konuşmuş durumu anlatmıştım Benden bile daha iyi bir çözüm bulurken Rüyamın kollarımda olmasını sağlamıştı Kollarımda titreyen bu kadını çok özlemiştim Dans bittiğinde elinden tutarken elinin elimde kaybolması beni gülümsetmişti Eline gözüm kayarken asıl dikkat çeken parmağında yazan ismimdi Konuşmamız kulağımda çınlarken ona benimle evlenmek istediğinde ismimi yazdır ben anlarım demiştim Benim ismimi yazdırmıştı o benim Elini elimden çekip alırken eli gibi geleceğimi de kaybettiğimi anladım Bana koşarak gelen kadını ben kendi ellerimde itmiştim Bunun olmasına izin vermemek için arabamda onun çıkışını bekledim Arabasına binmesi ile onu takip ederken deniz kenarında yürüyüşünü uzaktan izledim Öyle yalnız ve acı içindeydi ki Yanına gittiğimde bu halimizin saçmalığını anlatmak istedim ama söylediklerinde öyle haklıydı ki Benim sözlerim anlamsızlaştı Sonrasında onu geri kazanmak için kollarımı sıvadım Onu böyle kaybedemezdim Ona geçmişimizi, ilişkimizi hatırlatmak istedim Onun için bir sergi düzenledim ama bu onu üzmekten başka bir işe yaramadı Ağlayarak gittiğini ve yanındaki adamın ben olmadığını gördüğümde acı içinde sergideki her şeyi paramparça ettim 🎶 "Belki de biz Öğrenmeliyiz Belki de biz Sevmemeliyiz" Ne yapacağımı bilmez şekilde evde otururken arkadaşlarımın Rüyam ve Selin'in bir mekanda ayakta duramayacak halde olduğunu öğrenince Ömer abiyi alarak yollara düştüm Arkadaşımın dediği gibi ayakta durmak için son gücünü kullanıyordu Selin çoktan kendinden geçmişti Büyük ihtimal buradan çıkabilmek için yol düşünüyordu Ömer abiyi görünce rahatlarken o da kendini bıraktı Beni görse böyle tepki verir miydi Hiç bir fikrim yok Ömer abi Selin'i bende Rüyam'ı kucağıma alarak mekandan çıktık Rüyam kucağımda söylenerek yatarken gülümsedim Ömer abiyi ikna etmek zor olsa da Rüyam'ı eve bırakacağımı söyledim Ama tabi ki kendi evime gittim Rüyamı yine kucağıma alarak arabadan indirdim Eve taşıdım Odamda yatağa yatırırken bırakmamam için yakamdan tutuşuna gülümsedim Alnından öptüm Elini yavaşça çekerek yanına koydum O dağılmış saçları ile kıvrılmış yatağımda uyurken işte dedim Sonunda ait olduğun yeri buldun Zaman kaybetmeden yanına yatarak arkasından sarılarak kendime çektim Artık huzurla uyuyabilirdim Belli bir süre sonra yanımda bir kıpırdanma hissederken Rüyamın doğrulduğunu fark ettim Tam gidecekken son kozumu oynayıp afallamasından yararlanarak onu tekrar kollarıma aldım Beni ittirebilir, çekip gidebilirdi Ama en azından bu gece onsuz uyumayacaktım Ne olursa olsun Rüyam kalkmayıp beni izlerken onu daha fazla kendime çektim Beni seviyordu Bensizlik onu da bitirmişti Buna dayanamazdı Beklediğim gibi uykuya dalarken bu sefer onu izleyen bendim Sabah telefonu çaldığında düşmesin diye onu sıkıca tutmuştum Onu rahatsız etmemek için ne yapacaksa izin vermiş Uyuyor numarası yapmıştım Ama o beni izlemeyi ve kıyamayıp uyandırmayı seçmişti Üstündeki minicik elbiseyi yakılacaklar listesine alırken kimse onu gözleri ile süzemesin diye evde kalan kıyafetlerinden vermiştim Bu benim için çok zordu Evde ona ait olan eşyaları çerçeveletmek istiyordum Şimdi ise anlamsızca arkasında bakarak gülüyordum Aslında benim güldüğüm kendi aptallığımdı |
0% |