46. Bölüm

Bölüm 46

Duygu Günhan Göndüz
okyanus

"Seni seviyorum ama isterdim ki bu senin karnını doyursun, yaranı onarsın, üstünü örtsün Hiç olmadı bir cam pencere açsın, içine su serpilsin, sırtın bir nebze okşansın ve sen uyurken etrafa göz kulak olsun Oysa hiç bir şey yapmıyor Yani seviyorum ve bunun bu kadar oluşu beni kırıyor"

 

İki ay sonra

Artık üç aylık hamileydim Ayaz üzerime titriyordu Onun zoru ile programımdan vazgeçmesem de kendime daha çok dinlenecek zamanlar bırakıyordum Olabildiği kadar erken toplantı koymuyor bol bol uyuyordum Ayaz bu sürede kızlarımız ile daha çok ilgilenip benim dinlenmemi sağlıyordu

İlk açıkladığımız zaman aklıma geldiğimde gülümsedim İlk haberi verdiğimizde herkes büyük bir coşku ile karşıladı Perimin tepkisinden korkarak nasıl söyleyeceğimizi düşünürken Perim okullar açılmadan önce konuşarak bize en büyük hediyesini verdi Hele ki bize anne baba dediği zaman saatlerce ağlamıştım Tam düzelmişken tekrar içine kapanmasından korktuğum için belli bir süre sakladım

Bir ay gibi bir sürenin sonunda mide bulantılarımdan dolayı Peri korkunca onu karşıma alarak konuştum Bir bebeğimiz olacağını duyunca ağlayarak bahçeye gitti Ayaz peşinden gitse de günlerce benimle konuşmadı Bu durum daha çok ağlamama sebep olurken Ayaz'ın yatıştırıcı sözlerine kulaklarımı kapattım

Bir gece ağlama sesi duyarak kızların odasına gittiğimde Perimin kıvrılarak ağladığı gördüm Saçlarını okşarken "sorun ne kızım Söyle ki çözebilelim" dediğimde toparlanarak yatakta oturdu "Siz artık beni sevmeyeceksiniz" dedi Elini karnıma götürürken "hem ben orada büyümedim" dediğinde gözlerim doldu

Gözyaşlarını silerken "ah be güzelim" dedim "Sen bizim kızımızsın Seni nasıl sevmeyiz Bir çiftin anne ya da baba olması için illa anne karnında büyümen gerekmez Sen bizi seçtin" Kalbimi göstererek "sen burada büyüdün güzel kızım Kardeşin karnımda büyüse de aslında o da burada büyüyor Bizim hepinize yetecek sevgimiz var Beni anlıyor musun" dediğimde "beni göndermeyeceksiniz yani" diye sordu

Bu kalbimi parçalarken "sen bizim kızımızsın bir tanem Burası da senin evin Değil bir, beş kardeşin olsa da seni göndermeyeceğiz Sen her zaman bizim kızımız, onlarında ablaları olacaksın" dediğimde boynuma atlayarak sarıldı "Seni çok seviyorum annecim" dediğinde "bende seni çok seviyorum kızım" dedim

Peri'nin yanına kıvrılarak onu kollarıma aldım Kokusunu çeke çeke saçlarını okşayarak uyuttum Onu izlerken benim de gözlerim kapanmış, Ayaz'ın beni kucağına alması ile odamıza dönebilmiştim Ertesi gün Peri ile konuşmamızı gözyaşları eşliğinde anlatırken o da çok üzülmüştü Pedagog randevusunu öne çekerken Peri'ye daha fazla özen gösterdik

Defnem ise Arın ile arası iyi olduğu için mutlu, teyze olacağı için heyecanlıydı Peri de yaşadığımız sorunları onunla yaşamamış, ondan Peri ile daha fazla ilgilenip, oynamasını rica etmiştim

Böyle bir iki ayı tamamladıktan sonra kitapta okuduğum hamile karakterin kütür kütür erik yemesi ile ilk aşermem başlamıştı Ayaz'a dönüp içli içli bakarken "sevgilim benim eriğe ihtiyacım var Söyle kütür kütür büyük olanlarından" dediğimde halime gülerek yollara düşmüştü

Saatler sonra geldiğinde koşarak elinden kapmıştım Sonrasında Ayaz cebinde çikolata taşımaya evde sürekli pasta bulundurmaya özen gösterdi Dolabımızda her meyve olurken kavanoz kavanoz turşumuz ve reçellerimiz vardı

Daha Ayaz'ı uykusundan kaldıracak seviyeye gelmesem de bazen operasyonda olmasını umursamadan sağ gel, gelirken çilek almayı unutma diyerek telefonu kapatıyordum Ayaz çilek ile geldiğinde hafif şişmiş karnımı okşayarak bebeğimizle konuşup beni şikayet ediyordu O kadar tatlıydı ki

Her zaman olmasa da arada bir bulantı ile yataktan fırlıyordum Ayaz'a gelme desem de gelip saçlarımı tutuyor , yüzümü yıkamama yardımcı oluyordu Beni kucağına alarak yatağa yatırıp alnımdan öperek kızlar ile ilgilenmeye gidiyordu Gerçekten çok şanslı bir eştim

Ayaz'ın son zamanlardaki ciddi operasyonu sebebi ile her zaman bulanmayan midem alt üst olmuş durumdaydı Ortalarda karnımı tutarak bembeyaz bir şekilde geziyordum Ayaz aklım sende kalıyor diye isyan edip üzerime titrerken hormonlar yüzünden kendimi toplayamıyordum Ayaz'ı kaybedeceğim korkusu tüm hücrelerimi kaplarken yatağa düşürüyordu

Kızlar da bu halimden korkarken beni biraz toparlanayım diye bahçeye çıkarmaya geldiler Selin ve Defne gevezelik yaparken bebeğim bugün çok huysuzdu Elimi karnımdan ayıramıyordum Kızların verdiği portakal suyunu içecekken bir anda kalbime bıçak saplanır gibi oldu Kızlar telaş yaparken internetten son dakika haberlerine baktım Çatışma haberini okurken gözlerimin doluluğundan belli bir süre sonra bir şey göremez oldum

"Ayaz'a bir şey oldu" diye ayağa kalkıp arkamı dönerken karşıdan gelen Ayaz'ı gördüm Vücudunu taradığımda yara göremezken elinden sızan kan damla damla yolda iz yapıyordu Göz göze geldiğimizde ben "Ayaz" deyip karnımı tutarken bir sıcaklık hissettim Bacaklarıma baktığımda süzülen kanı görürken ağrım şiddetlendi

"Ayaz bebeğimiz" dediğimde beni hızlıca kucağına alırken ağlayarak omzuna yaslandım Elimi karnımdan çekemezken Ayaz "merak etme güzelim bir şey olmayacak" diye beni yatıştırmaya çalışıyordu Hemen arabalara atlarken kısa sürede hastaneye geçtik Sedyeye yatırıldığımda sadece "bebeğim" diyerek ağlıyordum Müdahale odasına alınırken bilincimi kaybetmeye başlayıp en son Ayaz'ın bağırışlarını duydum

Uyandığımda yanımda Ayazdan başka kimse yoktu Elimi karnıma götürüp "bebeğim" dediğimde Ayaz'ın kan çanağına dönmüş gözleri ile karşılaştım O bir süre söylemese de anlamıştım "Hayır bebeğim, bebeğim" diye bağırırken doktorlar gelip sakinleştirici yaptılar Gözlerim yavaşça kapanırken kendimi karanlığa bıraktım

🎶 "Öldürdüm çiçeğimi yaşatamadım"

Bebeğimi kaybetmemin üzerinden bir hafta geçti Bu bir hafta da kimse ile konuşmadım Odadan çıkmayıp sadece yatakta kıvrılarak yattım Her gece bebeğimi tekrar tekrar kaybettiren kabuslar görüp acı içinde kıvrandım

Daha ne kadar acı çekmem gerekiyordu Bu zamana kadar bir çok bedel ödememiş miydim zaten Bu ceza hangi yanlışımın sonucuydu Ben bebeğimi nasıl koruyamamıştım

Yanıma kızlar, abim, Mete, Ayaz hatta Bora gelerek bir şeyler anlattılar ama ne anlattıkları ile ilgili hiç bir fikrim yoktu Sadece bir an önce gitmelerini istediğimi biliyorum Gitsinler ve beni sessizliğimi yalnızlığım ile baş başa bıraksınlar

Ayaz'ın halini de az çok görüyordum Bitmişti Dağılmasına rağmen ayakta kalarak kızlara bakmaya çalışıyordu Ona haksızlık yaptığımı bilsem de devam edemiyordum Hayat benim için durmuştu

Gözlerimi kapattığımda yanımda küçük bir hareketlilik hissettim Yüzüme minicik bir el değerken gözlerimi açtığımdan Perim ile göz göze geldim Perim "çok üzgünüm annecim" dediğimde ona gülümsemeye çalıştım Bu bile o kadar çok canımı yakmıştı ki

Başımızda duran Ayaz "hadi Perim gidelim anne dinlensin" diye yanımdan alacakken Peri' ye sarılıp fısıltıdan farksız "kalsın" dedim Ayaz'ın yüzü aydınlanıp saçımı okşarken "kalsın tabi güzelim" dedi Bizi Perim ile yalnız bırakırken ne kadar süre öyle kaldık bilmiyorum

Sonunda Perim "annecim" dedi Göz göze geldiğimizde "kardeşim onu başta istemedim diye mi gitti" dediğinde gözlerim dolmuştu "Özür dilerim annecim" diyerek ağladığında ona sarıldım "Senin bir suçun yok güzel kızım" dedim "Kimsenin bir suçu yok Kardeşin sadece bize katılmaya hazır değilmiş" dedikten sonra hıçkırarak ağladık

Bölüm : 17.09.2024 00:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...