
"Geriye dönmek için geç, ileriye bakmak için erkendi Şu an... işte tam da şuan, her şey için tam zamanıydı"
Geceyi masallardaki gibi on iki olmadan bitirmiştik Komiser benim arabamı kullanırken eve dönüyorduk Onun takım elbiseli haline inanamazken o da topuklu ayakkabılar üzerinde durmama inanamıyordu
Eve geldiğimizde aynada kendime bakmadan duramadım Acaba masallarda ki gibi prenses olarak mi yaşamalıydım Elbiseden de yavaşça yukarıya doğru çıkıp gözlerime baktığımda içlerinin parladığını görmüştüm Yüzümde huzurlu bir ifade vardı Bu halime gülerken gamzelerimi bile görmüştüm Kime borçluydum bunu Komiser mi bunu sağlamıştı Şuan hayatım tehlikede bu kadar huzurlu nasıl olabiliyordum Ailemin yanına döndüğümde artık nasıl yaşayacaktım Elbisemi çıkartıp askıya asarken, dolabın içi yerine kapağına asmayı tercih etmiştim Elbise bana bu geceyi kanıtlasa da, bu gece gibi duygularım da yok olacaktı Yok olmalıydı
Sabah kızlarda kahvaltı için toplaşırken minik kurabiyem Defne' yi uyandırma görevini ben aldım İlk baş öperek, sonrasında zıplayıp gıdıklayarak devam ettim Defnem beni gördüğüne inanamazken Rüyam diyerek kocaman sarıldı Bir türlü abla dedirtmeyi başaramadım Belli bir süre sonra Öykü de bize katılırken yemem gereken iki kurabiyem oldu
Bol kahkahalı ve keyifli bir kahvaltıdan sonra kahveler için koltuklara geçtik Selin ve Ömer' i karşımda sarmaş dolaş gördükçe evlatlarının mutluluğu ile gözleri dolan anneleri gibiyim Bir dizimde Defnem diğer dizimde Öyküm arkama yaslanırken keyfim yerindeydi
Dünya ya dönüp "e şu meşhur restaurantın tatlılarından yok mu" diye soruyorum Dünya' nın kaşları çatılırken "neden bana soruyorsun ki" diyor Bende didişmeyi devam ettirmek için "kime sormalıyım" diye cevap veriyorum Bu didişme böyle devam ederken sonu gelmiyor Dünya' nın ağzından laf alamıyorum Pollyanna olarak dünyaya iyi gözlerle baksa da en çok mutlu olmasını istediğim kişilerden biri Dünya Onun hikayesini bir ara anlatmalıydım
Bugün acil sakin geçerken buna inanamasam da günü bitirmiştim Bol kahveli, dosya işleriyle dolu bir gün olmuştu Duygularımı yok etmek için durmadan çalışıyordum Sanki kendime bakmazsam göremeyecekmişim gibi
Son dosyayı doldururken yanıma Selin geldi Sözde dosya dolduruyor ama bakışlarından birini yaşatmak yerine öldürmeyi hedeflediği belli Baktığı yere baktığımda abimin fıstık gibi bir kızla konuştuğunu gördüm "Öyle ölmez füze at" derken bana inanmayan gözlerle baktı "Kimmiş yanındaki kız" dediğimde tükürür gibi "hastası" dedi Sonra dayanamayarak "hangi hasta doktoruyla bu kadar yakın ki Maşallah dokunmadığı yer kalmadı" dediğinde gülüşümü saklayamadım Kız biraz daha kalırsa hastane yıkılacaktı
Sonunda kız gittiğinde abim yanımıza geldi Bir kolunu bana diğer kolunu Selin' e atarken Selin atarlı bir şekilde kolunu uzaklaştırarak gitti Abim inanmayan gözlerle bakarken "arkasından git ve kızın hastaneden çıktığından emin ol Arkadaşımı hapishanede ziyaret falan edemem" dediğimde inanmayan gözlerle baktı Durumu anladığında gözleri büyüdü Koşarak Selin' in yanına gitti Biraz didiştikten sonra tatlıya bağladılar Onların bu haline gülerken, ben kıskanırsam neşteri saplarım diye düşünmeden edemedim Şaka şaka :)
Tam çıkacakken panoda gördüğüm bir davetiye beni duraklattı Berke & Hira bu mutlu günümüzde diyorlardı Orada doktorlardaki Levent gibi kalırken yanımda bir "şaşırdın mı" diye soracak Zenan eksikti Şaşırmamıştım Tam ondan beklenen bir hareketti Sadece Hira olmasını kabul edememiştim Selin yanıma gelip kolumu tutarken "iyi misin" diye sordu İyi ne kelime bomba gibiydim Her an patlayabilirdim
Ona sahte gülümsemelerimin birini sunarken "tabi ki de iyiyim Eve gidip bir şampanya patlatacağım" diyerek elini okşayarak yanından geçip gittim Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm Caddeleri geçtim, sokakları, parkları geçtim Hava kararmışken kendimi saklandığım yerde buldum Ayaklarımı sallandırarak otururken tüm şehir ayaklarımın altındaydı
Şimdi ne yapmam gerekirdi Ağlamam mı, ya da yaşadıklarımızı düşünüp öfkelenmem, içip içip onu arayıp saydırmam Ne yapacağımı ne hissedeceğimi bilmiyordum Orada öyle ne kadar oturdum bilmiyorum
Sonunda bir karartı yaklaşıp yanıma otururken, dönüp baktım Tabi ki komiserden başkası değildi Telefonunu uzatıp "Selin' i bir ara istersen deliye dönmüş durumda" dedi Yüzümü buruştururken yiyeceğim azara kendimi hazırladım Telefon ilk çalışta açılırken "buldun mu onu tek parça mı" diye sordu "Merak etme kalbim hala yerinde" dediğimde telefonu kendimden uzaklaştırmak zorunda kaldım Sonunda sakinleşirken "bende seni çok seviyorum Selinciğim Tabi tabi yarın birer kahve içeriz Belki de kahvaltı" derken verdiği nefes sesini duyuyordum sadece "Ne halin varsa gör" diyerek telefonu suratıma kapattı
Onun bu haline gülümserken telefonu teşekkür ederek komisere verdim Işıkları izlemeye devam ederken komiser "Selin biraz bahsetti Kırık bir kalp durumu sanırım Ama şaşırdığımı itiraf etmeliyim" dedi Ona dönerken "niye kalbim olmasına mı şaşırdın" diye sordum Komiser kafasını sallarken "hayır tabi ki Sadece olaylara verdiğin tepkiler hep uçta olurken bunu sessizce kabul etmene şaşırdım" dedi Bende "bu basit kırık kalp durumu değil çünkü" diye cevabı yapıştırdım
Komiser devam etmemi beklerken yıllardır günlüğüm haricinde kimseyle konuşmadığım geçmişimi anlatmaya başladım "Berke ile ben çocukluk arkadaşıydık Evlerimiz yan yana, ailelerimiz arkadaştı Ben büyüdükçe bizim ailedeki olaylar büyümeye çirkinleşmeye başladı Abim her şeyin benim doğumumdan sonra başladığını söyleyerek beni suçlamaya başlamıştı Dışarıya babamın alkol probleminden ya da kavgalarımızdan bahsetmiyorduk ama Berke biliyordu Yaşımız büyüdükçe benim daha çok yanımda olarak, beni korumaya başlamıştı Aramızdaki arkadaşlığın aşka dönüştüğünü düşünürken, bir anda örnek çift oluvermiştik
Lise bittiğinde ikimizde tıp kazandık Berke zaten beni o evde bıraktığı için huzursuzken bir de altı sene beklemek istemedi Benim de kalmak gibi bir isteğim yoktu zaten Kısa zamanda zorlukla ailemizi ikna ettik Her şey hazırdı Düğün yeri, ev, eşyalar Son gelinlik provamdaydım Tüm bunlardan çok bunalmış bir şekilde gelin halime bakarken eklenecek taşları evde unuttuğumu fark ettim Son prova olduğu için bir daha uğraşmak istemedim
Aşk ı memnu da ki Nihal gibi uçuşa uçuşa eve gittim Ama bir gariplik vardı Evde benden başkaları da vardı çünkü Yavaşça ilerlediğimde evde kimin olduğunu görmüştüm Berke ve altında en yakın arkadaşım Kapıda gelinlik ile duran ben
Beni aldatmasına mı, bunu en yakın arkadaşımla yapmasına mı, bunu bizim yatak odamızda, bizim yatağımızda mı yapmasına üzüleceğimi şaşırmıştım Ama içten içe en çok ben o evden kurtuluş biletimin yanmasına üzülmüştüm Tek umudumdu Görünen gibi delice aşık olmasam da ona sığınmıştım, güveniyordum" derken bir damla yaş süzüldü yanağıma
"Nişanı düğüne günler kala bozmam büyük olay olmuştu Peşimde sürekli dolaşan Berke de işimi kolaylaştırmıyordu Babam beni hırpalayacakken halime bakıp o bile vazgeçmişti Benim için hayat bitmişti
Bu olaydan sonra çekip gitmeyi düşünsem de Defne nin haberi geldi Annem hamileydi Onu o cehennemde tek başına bırakmak istemedim Benim için bir mucizeydi Ona tutunmak istedim sadece
Şimdi ise o davetiyeyi görünce aşık bir kadın gibi kalbim acımadı Onu yakaladığım arkadaşımla evleniyor Demek ki gerçek aşkı bulmuş, hayatını çoktan yoluna koyduğunu biliyorum zaten O çoktan geçip gitti
Ama ben ben hala o kapıda gelinlikle duran kızım Ailem hala aynı, hala o kapıdan çıkıp gidecek cesareti bulamıyorum Hala kendi hayatım için yaptığım tek bir şey yok Üzüldüğüm tek kişi kendimim" derken gözyaşlarım kendim için dökülüyordu
Komiser sessizliğini koruyarak, yaşlarımı dökmeme izin verdi Sonrasında ise ayağa kalkarak elini uzattı "Hadi" dedi "Hadi o gelinlikli kızı kurtaralım" dedi İlk eline sonrasında gözlerine baktım Büyük eline küçük ve üşümüş elimi bırakarak sıkıca tuttum
Benim için söylediği o kadar özeldi ki Ben bile bunu nasıl yapacağımı bilemezken, onun bildiğine dair güven duyuyordum Yol boyunca konuşmadan el ele yürüdük Eve girdiğimizde ilk benim odama geldik Çantamı ve montumu aldı Beni yatağa yatırdıktan sonra üstümü örttü Tam çıkacakken elini tekrar tutmam ile bana döndü Yana kayarak ona yer açtım
İkimizde sözleşmiş gibi tek kelime etmedik O başını salladı Elimi yavaşça bırakarak yanıma uzandı Beni kollarına alarak göğüsün de yatmamı sağladı
Ben ise o an karar verdim Yarını düşünmeyecektim Karmaşık hayatımı, komisere olan hislerimi, gelinlikli kızı Ben sadece o anı yaşayacaktım Bir kez olsun anı
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 24.16k Okunma |
1.46k Oy |
0 Takip |
48 Bölümlü Kitap |