@okyanus
|
4 yıl sonra Eylül Miray ve ben kısa sürede Antalya ya alışmıştık İzmir e çok kısa süreli gitmiş genellikle Antalya da çalışarak geçirmiştik Miray üniversite için çalışıyordu Sınava çok az bir zaman kalmıştı Ben de okulun ilk yılının sonunda bazı yazarlık kurslarına gitmiştim Uzun süre kaçtıktan sonra ilk kitabımı çıkarmıştım Satışları ve yorumları gayet iyiydi Kitapta Masal karakteri masalsı bir hayatı ayakta duruşunu anlatıyordu Masal çok sevilmiş herkesin ailesinden biri oluvermişti İlk imza günüm iki gün sonraydı ve ben çok heyecanlıydım Ömer ilk başta arayıp mesajlar atsa da kısa zamanda bitmişti Zaten olmayacağımız için beni nasıl hatırlayacağı pek mühim değildi İmza günüm için Miray yüz maskesi yapmıştı Şimdi de tırnaklarıma işkence yapıyordu Neymiş efendim bu tırnaklarla imza atılmazmış Deli mi ne İlk imza günüm belli olduğunda bir saat imza çalıştırmıştı Hiç birini beğenmeyip daha havalı olmalı bu yetersiz demişti hep Kollarım kopmuştu Yazarken bile bu kadar yorulmamıştım Kıyafet ve uygun ayakkabıyı seçtikten sonra işimiz bitmişti Saç ve makyajımı Miray a asla bırakmayacaktım Çünkü nasıl çıkardım evden bilemiyordum Erkenden uyumak istesek de birbirimize sataşmaktan uyuyamamıştık Ömer ne yapıyordu şuan acaba Her gece yatmadan önce onu düşünüyordum İlk başlarda bu tüm günümü alıyor depresyondan kurtulamıyordum Sonrasında kendimi hırpalayacak işlere bulaşmış yorgun düşünce günde bir demiştim Bir kere sana bu hakkı veriyorum İyi miydi acaba Ömer Kolyem onda mıydı Saklar mıydı benim için Bana hediye ettiği kolyeye gözüm gibi bakıyordum Beraber bir iki tane resmimiz vardı Alt tarafı üç ay geçirmiştik beraber Hem de gırtlak gırtlağa olduğumuz üç ay Nasıl unutamazdım hala Düşüncelerimle uyuyakaldığımda Ömer i rüyamda gördüm Gene ellerimden kayıp gidiyordu Ne zaman bitecekti bu işkence İlk imza günüm için hazırlanmış iddialı olmak yerine tatliş bir kız olmayı seçmiştim Kulağımda kulaklık neşeli şarkılar dinleyip modumu yükseltmeye çalışıyordum Kısa sürede imza yerine gelmiştim Daha şimdiden bir çok kişi vardı Yavaşça yanlarından geçip imza etkinliğini düzenleyen yayın evimin yanına gittim Kısa sürede aile gibi olmuştuk Çok iyi insanlardı Hemen Merhabalaştık Kahvem hazırdı bile Fazla bekletmemek için saatinden önce başlamıştım imzalara Her gelenin gözlerinin içi gülüyordu İmza alanların bir kısmı beklemeyi seçmişlerdi Kitapla ilgili sohbet etmek istiyorlardı Saatler geçtikçe ilgi büyüyor bekleyenler için endişeleniyordum Sonunda başka bir gün için sözleştik anca öyle gittiler Hatta sayfamda paylaştım da anca öyle inandılar İlk baş çok az takipçi olan sayfam kitaptan sonra deli gibi artmıştı Her sözüm her fotoğrafım olay oluyordu Ben kitabım ön planda olsun diye çok fazla paylaşım yapmıyordum Artık günün sonuna gelirken tanıdık bir ses ismini söyledi Yok artık diye kafamı kaldırdığımda Ömer den başkası değildi Yine o çarpık gülümsemelerinden birini sunuyordu Benim için o an donmuştu her şey ne yaptığım nerede olduğum kimlerin olduğu önemsizleşti Dört sene geçmişti ya dört sene Gözlerimle kana kana içtim onu Arkadan oo sesleri gelince kendime gelebildim Titreyen ellerimle imzamı atıp verdim Bana yaklaşıp seni bekliyorum diyerek tam karşıma geçip dikilmeye başladı O andan sonra ne yaptım kiminle konuştum hiç birini hatırlamıyordum İnşallah isimleri doğru yazmışımdır Sonunda gün bitip Ömer in yanına gittiğimde biraz daha toparlanmıştım Ee Ömer bey burada olmanız baya sürpriz oldu Kitabı okudum deme hayatta inanmam diye güldüm Ömer ilk baş benimle gülse de sonrasında ciddileşti Sonunda seni görmek için ciddi bir vesile buldum Bu sefer kaçırmak istemedim Hem evde senin hayranın biri var Gece gündüz kitabı anlatıyor Ezberledim sayılır diye güldü Bende Melis tabi Kitabı sevmesine çok sevindim Onun içinde bir tane imzalayıp vereyim sana Ömer sadece kitap değil olay Sizi çok özlüyor Bir anda yalnız kaldı Mirayla görüşüyorlar ama eskisi gibi değil tabi hiç bir şey Eylül kafa sallayarak doğru O üç ay bir çok kişinin hayatını değiştirdi Yollarımız çok farklı şekilde kesişse de ayrı yollara gidişimiz herkesi hırpaladı diye düşündü Artık İzmir e döneceksin dimi Eylül Hepimiz seni bekliyoruz Eylül duyduğuyla ne düşüneceğini bilemedi Dört senedir onu bekliyor olamazdı Değil mi İnan bilmiyorum Ömer Bu zamandan ilerisini düşünmedim hiç Burada bir düzen kurduk ama kalıcı değil biliyorum Ben burada da İzmir de de devam edebilirim Önemli olan Miray Üniversite sınavına hazırlanıyor Tercihleriyle ilgili hiç konuşmadık Yalnız mı yaşamak ister benimle mi onu da bilmiyorum tabi Ben bana ihtiyacı var diye ev tuttum O arkadaşlarıyla kalmayı isteyebilir Yavaş yavaş kendi ayaklarının üzerinde durmaya başladı Kısaca şuan önceliğim okulumun bitmesi ve kitabım Gerisi sonra Ömer in beklediği cevap olsa da nasıl caydıracağını bilmiyordu Bende buraya bir toplantı için gelmiştim İmza gününü duyunca destek vermek için gelmek istedim Gördüğüm kadarıyla desteğe de ihtiyacın yok ama Bir yemek yer miyiz Yarın geri dönmem lazım Daha yemek yiyecek fırsatı bulamadım Senin de yemen mümkün değildi Eylül tamam dediğinde yollarının üstünde bir yere girdiler Eylül Miray a geç kalacağını haber verdi Eskilerden İzmir den konuştular bir süre Ömer holdinge geçmişti sonunda ama bir ayağı hep çalıştığı şubedeydi Ara ara orada çalışıyor eksikleri görüp menü değişikliği yapıyordu Gitmemesinin en büyük sebebi Eylül dü Orada o kadar izi vardı ki Sanki oradayken bir arada olabiliyordu Kısa bir sohbetten sonra Ömer Eylül ü eve bıraktı Eylül daha fazlasını istemeye hakkı olmadığını bildiği için teşekkür edip iyi geceler iyi yolculuklar dileyerek indi arabadan Ömer koşarak yanına geldi Arka koltuğu açarak bir demet bembeyaz papatyaları verdi bana Hepimiz seni bekliyoruz Eylül Lütfen bunu bir düşün Ömer giderken elimdeki papatyalara baktığımda şu dizeler geldi aklıma
Varsın her şey sonraya kalsın Sonraya, en sonraya Sözgelimi iki bin altı yüz kırk bir mil. Bir papatya ne kadar uzağı görebilirse O kadar yakın kalplerimiz birbirine Edip Cansever
Bahar Arda nın bana dün gibi gelen sözlerinden sonra dört yıl geçmişti İlişkimiz de her anın tadını çıkartarak yaşadık Birbirimizi delicesine severken birbirimizi tanıdıkça daha çok sevdik Ufak tefek sorunlarımız olsa da hatta kavgalarımız gün sonunda tatlıya bağlamasını bildik Arda ilk yılımızda evlenmemiz gerek daha fazla senden ayrı yaşayamıyorum dese de Aslı işleri ve ofisi büyütme Aslan holdingin farklı alanlarda gelişmeye çalışmaları derken bana dün gibi gelen zaman dört yıl olmuştu Aslı nın da hayatında biri vardı ama sen evlen diyerek hep evliliği birbirimize atıyor ve ikimizde evlenmiyorduk Birbirimizden gizli çeyiz alışverişi yapsak da bundan hiç bahsetmiyorduk Aslı benden bir adım öndeydi Evlilik teklifi almış Ailesinden istenmiş ve nişanlanmıştı İsteme töreninde ister istemez gözlerim dolmuştu Beni kimden isteyeceklerdi Aileyi geçtim benim üzerimde emeği olan bile yoktu Tek başıma büyümüştüm Annem duvağımı tutamayacak haşarı kardeşim kuyruğuma basamayacak abimle ailemin evinden çıkamayacaktım Ne kadar çırpınırsam çırpınayım bazı eksikler ve yaralar kapanmıyordu Arda her şeyim olsa da hayatımdaki tüm rolleri canlandıramazdı ya Bir yandan tuzlu kahvesini içerken öbür yandan babammış gibi dertli dertli oturamaz annemmiş gibi gizli gözyaşları dökemezdi Ama ne olursa olsun hayatımın sonuna kadar uzattığı eli tutacaktım Biz böyle bir bütün bir olmuşken başka yolu yoktu Başta gelen tehdit kargoları yavaş yavaş bitmiş Arda nın yanında beni kabullenmeseler de çıkan yüksek sesler azalmıştı Sadece tek bir kişi kendini unutturmayarak ara ara hatırlatıyor her defasında yaratıcılığıyla beni şaşırtıyordu Her gün sosyal medya da farklı evlenme teklifi alıyor Her defasında yüzüğüm ve fiyatı büyüyordu Bu da bana olan nefreti arttırıyordu Şimdi de Aslan holdingin önünde asansör korkusu ile haberi yalancı çıkarmak için Arda nın yanına gidiyordum Arda illa gelmemi isterken ne düşünüyordu acaba Hayır yani en azından yanımda olabilir Beni kapıda karşılayabilirdi Üstelik telefonu da kapalıydı Sanki durumumu bilmiyor Dalga geçer gibi yapmasının bir anlamı da yok Bunları düşünürken asansöre binmeden gerilmiştim Sonunda nalet olası geldiğinde bindim ve başka şeyler düşünmeye çalıştım Kendimden geçmek üzereyken sonunda on sekizinci kata gelmiştim Tam inmeyi beklerken asansör bir anda durdu Yok artık ya dedim sesi bir şekilde Sakin olmaya çalışarak düğmelere bastım Kapıya vurdum Kimse beni duymuyordu Belli süre sonra ışıklarda gitti Bu beni daha da panik yaptı Kimseye sesimi duyuramayacağımı anladığımda nefes almam zorlaşırken titremelerim arttı Sırtımı duvara dayayıp çöktüm Geçmişim karanlığım gözümün önünden geçerken yere kıvrılıp ağlamaya başladım Nefesim kendime yetmemeye başlamıştı Karanlığımda kaybolurken bu defa direnmek istemedim Sürekli nefes almaya çalışmak hayatta kalmak çok zordu Bu sefer yapmak istemedim ve kayboldum Arda telefonunun kapalı olduğunu çok sonra fark etti Neden kapandı ki şimdi bu şarjı da vardı derken telefonu açtı Bahar dan bir sürü mesaj vardı Buraya geliyordu Ama dediği gibi o çağırmamıştı Yazdığı saat çok erkendi Çoktan gelmiş olması gerekirdi Hemen aradım ama cevap vermiyordu Korktuğum şey olmasın diyerek hızlıca çıktım odadan hemen kamera odasına giderken kimsenin olmaması dikkatimi çekti Kameraya baktığımda koktuğum manzara tam olarak karşımdaydı Bahar kendinden geçmiş bir şekilde yatıyordu Hemen ambulansı arayıp holdingi ayağa kaldırdım Ne kadar hoparlörden Baharla konuşmaya çalışsam da cevap vermiyordu Endişem gittikçe artıyordu Sonunda asansör düzeldiğinde hemen Bahar ın yanına gidip kucakladım Buradayım güzelim İyisin güvendesin Beni duyduğunu biliyorum Bunu da atlatacağız güzelim Her şey geride kalacak Böyle konuşmaya devam ederken hastaneye gelmiştik Buraya nasıl geldim Nasıl bir hızla sürdüm Hiç bir fikrim yok Tam tüm işkence bitti derken hastanede kapıda beklediğim zamanlar eklenmişti Bunu Bahar a kim ve neden yapmıştı Biri benim telefonumu kullanmıştı Ama neden Artık sağlıklı düşünemeyecek hale geldiğimde doktor geldi Arda bey Bahar hanım ağır bir panik atak geçirmiş Psikolojik olarak da iyi durumda olmadığını düşünüyoruz Şimdilik tek yapabileceğimiz oksijen vermek ve ağır bir darbe yaşadığı için bu akşam uyutacağız Yanında uzun kalmamak şartıyla görebilirsiniz Geçmiş olsun Yanına girdiğimde bembeyaz solmuş bir yüz sanki mümkünmüş gibi daha da küçülen bir Bahar gördüm Hemen gidip elini tuttum Özür dilerim Bahar Seni koruyamadım Koruyamadığım gibi seni tehlikeye atan da ben oldum Çok özür dilerim Ama tüm bunları çözeceğim Buna kim cesaret ettiyse hesabını en ağır şekilde soracağım Yeter ki sen yanımda ol Bahar Ben ben artık sensiz yaşayamam Ne olur beni sensiz bırakma |
0% |