Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Nehirde Yanında Okyanus

@okyanustutkunu

 

"Hâlâ babamı ve büyükbabamı çok özlüyorum. Onları bir daha göremeyecek olmak ve beni tamamen unuttuklarını bilmek o kadar canımı acıtıyor ki... keşke veda etmeye şansım olsaydı." gözlerimden istemsizce yaşlar aktı. Ne kadar kendimi buraya alıştırsam ve bağlanmaya çalışsam da onları unutamıyordum. Onlar benim ailemdi."

 

 

"Üzgünüm... çok üzgünüm Nova ama elimden bir şey gelmez. Bozulmayan bir sihir hepinizi dünyada unutturan tılsım." sesi acıyla çıkmıştı. Başımı ona yasladım. Sessizce ağladım yol boyunca.

 

 

"Söz veriyorum Nova... bir gün bütün bu acılarını unutacaksın. Bağışla beni."

 

 

"Sen bir şey yapmadın ki... eskiden de vâristim ve şimdi de vârisim. Senin vârisinim bundan da şikayetçi değilim ama onları çok özlüyorum." atın yönünü değiştirdi.

 

 

"Onlara seni hatırlatamam ama seni güldürebilecek ya da rahatlayabilecek bir yer biliyorum. Söylesene Nova en çok yapmak istediğin şey nedir?"

 

 

"Hep yağmurun altında dans etmek istemişimdir. Bir de suyun altından gökyüzünü izlemek." bana döndü bir kaç saniyeliğine ve yola döndü tekrar.

 

 

"Bunları sana verebilirim işte." keyifle gülümseyerek söyledi.

 

 

"Sudan hâlâ korkuyorum."

 

 

"Ama okyanusun kollarındasın."

 

 

"Güvenli sulardayım." öyle bir gülümsedi ki tekrar o gülümsemeyi görmek için her şeyi yapabilirim. Sessizce ormanın içinde ilerledik en son bir nehrin kıyısında durdu ve artan inip elini uzattı. Ben de indiğimde elimden tutarak beni ağaçların azaldığı ve çiçeklerle dolup taşmış olan nehir kenarına getirdi.

 

 

"Burası... burası çok güzel."

 

 

"Seveceğini biliyordum. Gel hadi." önden gitti eliyle de beni arkasından götürdü. Peşinden gittim. Parmaklarını şıklattı ve etrafımız aydınlandı.

 

 

"Nehir senin için sorun olmayacaksa benimle gelmeni isterim. Zaten derin değil en fazla bileğine gelir ve yanında olacağım."

 

 

"O kadarından korkmam merak etme." elimden tuttu ve nehrin üzerinde yürümeye başladık.

 

 

"Suyun üzerindeyiz?"

 

 

"Elbette üzerindeyiz güzel vârisim. İstemiyor musun?"

 

 

"Çok farklı. Ama şikayetçi değilim çok güzel bir hissiyatı var." yan yana yavaşta nehrim üstünde ilerlerdik.

 

 

"Nova ben, sen geldikten sonra çok daha iyi oldum."

 

 

"Nasıl yani? Neyi değiştirmiş olabilirim ki?"

 

 

"Her şeyi. Çalışma odamdan asla çıkmayan biriyimdir ama sen geldiğinden beri çalışmaktan sıkılıyorum. Babam zaten kafasına göre yeni yerlere gidiyor. Ah doğru sana söylememiştim. Ben babası hayattayken lord be hükümdar olan ilk kişiyim. Ve en genç yaşta lord olan da benim. Babam ise bu günlerde sarayda değil nerede bilmiyorum. Gelir bir kaç güne. Sanırım."

 

 

"Baban hayattaysa senin prens olman gerekmiyor mu?"

 

 

"Dediğim gibi bunu yapan ilk kişiyim."

 

 

"Anladım. Peki baban sık sık gidiyor mu saraydan?"

 

 

"Canı sıkıldıkça gidiyor ama çok değil. Aniden gidiyor bazen de istesem de saraydan çıkaramıyorum. İçeride çürümeyecek diye korkuyorum." kahkaha attı.

 

 

"Babanla tanışmayı çok isterdim eğer gelirse. Eminim seninle gurur duyuyordur." gözleri parladı bana bakarken.

 

 

"Çok mu iyiyim sana göre? Sence başarılı ve güçlü müyüm?"

 

 

"Bu nasıl soru? Elbette öylesin. Senin yakınında olmak bile ne kadar güçlü olduğunu hissettiriyor. Gerçi artık hissetmiyorum sanırım o hisse alıştım."

 

 

"Böyle düşünmen gururumu okşadı güzel vârisim."

 

 

"Herkese karşı ketumsun bana gelince kahkaha atıp gülüyorsun."

 

 

"Sen diğerleri gibi değilsin. Sen benim en yakınımsın Nova." bu sözüyle gerçekten içim ısınmıştı. Yanımdayken çok farklıydı. Bazen benim alaycılığıma alaycılıkla cevap veriyordu ve çok tatlı oluyordu.

 

 

"Sanırım diyarı ne kadar reddetsem de benim de en yakınım sensin."

 

 

"Krallığını reddetmediğin sürece her şeyi reddedebilirsin."

 

 

"Krallığımı reddedebiliyor muyum?"

 

 

"Bunu istemiyorsun değil mi?"

 

 

"Elbette istemiyorum. Sadece merak ettim."

 

 

"Evet reddedebiliyorsun ve sadakatsiz oluyorsun o zaman da. Sadakatsizler ormanda yaşarlar ve kimseye bağlılıkları yoktur."

 

 

"Anladım. Neyse ben kendi krallığımla mutluyum."

 

 

"Buraya alıştığını görmek çok güzel."

 

 

"Kabullendim. Reddederek bir yere varamazdım sonuçta." başıyla dediklerimi onayladı.

 

 

"Buradan sonrası derinleşiyor geri dönelim istersen?"

 

 

"Nehirde yanımda okyanus varken korkmama gerek yok bence."

 

 

"Bu gece beni çok şaşırtıyorsunuz vârisim."

 

 

"Ben de kendime şaşırıyorum lordum ama size tavsiye şaşırmayı bırakın. Sağım solum belli olmaz."

 

 

"Deli vârisimden de bunu beklerdim."

 

 

"Deli... deli olmak artık hoşuma gitmeye başlıyor. Yani değilim de öyle gibiyim de."

 

 

"Bana kafa tutan bir kadın daha görmedim. Delilik için yeterli bence." dediğine güldüm.

 

 

"Ben tüm diyara kafa tuttum ve bence böyle bir kadın da görmedin ve göremezsin."

 

 

"Haklısın. Ve en çok da bu huyun hoşuma gidiyor. Başına buyruksun ve karşında kim olursa olsun asla bildiğinden şaşmıyorsun. İşte benim deli vârisim."

 

 

"Sen de az değilsin. Beni okyanusa götürmeni cidden beklemiyorum. Ciddi olduğunu görmüştüm anlamıştım ama... çok korkunçtu."

 

 

"Odama girip okyanusa düşmeyi biliyorsun ama!"

 

 

"Bu konuyu açma bir daha. Gerçekten seninle konuşmak için gelmiştim."

 

 

"Ne konuşacaktın?"

 

 

"Bana o gün söylediklerinden sonra uyuyamayacağımı anlayınca yanına gelip konuşmak istedim. Yani ailen konusunda. Eğer konuşmak istemezsen anlarım."

 

 

Derin bir nefes alıp iç çekerek verdi.

 

 

"Dediklerim tamamen doğruydu. Babam diyorum da sana kim olduğunu söylemek için baba diyorum ona. Normalde adıyla seslenirim ya da hiç konuşmam. Pek iyi bir baba değildi ya da bir oğlu olduğunu düşünen biri değildi. Beni sadece çok mükemmel bir hükümdar olarak yetiştirdi. Pek aile nedir görmedim Hava Lordu'yla tanışmıştın. Sinâ benim çocukluk arkadaşım annesi Hava Leydisi anne sevgisini ve şefkatini bana ve Daren'e veriyordu. Daren de kimsesiz. Abisi onu pek sevmez tehdit olarak görüyor annesi babasından babası cadılardan kaçırdı hepsi farklı yetiştirmeye çalıştı. Serserinin teki olabilir ama çok duygusal ve iyi biridir. Yine de ona tamamen sırtını yaralayamazsın. Hayalbazdır. Zihninle oynar sana olmayan şeyleri yaşatır. Tehlikelidir. Biraz ciddi olsa ne kadar güçlü olduğunu gösterecek de herkese umursamıyor. Kardeşim gibidir. Kendi abisinden önce bana abi demişti ve Evran ona saldırmaya kalmıştı bunun için."

 

 

"Kendi kardeşine mi saldırdı?"

 

 

"Engel oldum. Evran gerçekten kötünün kötüsü Nova. O adam tacı aldığında çok güçlenecek. Krallıktan çıkmamamız ve gerçek anlamda bir savaşa hazır olmamız gerekiyor."

 

 

"Savaş mı? Ben... ben nasıl savaşabilirim? Beni daha sık eğitmen gerekiyor Arın. Bu sefer okyanustan başlayalım es geç korkumu ben de es geçiyorum. Halkımızı korumamız lazım. Bence sen şimdilik krallık işlerini de diyar işlerini de boşver. Ciddi olmadığı sürece sadece nasıl seninle savaşabileceğimi öğret." suya bakarak söylemiştim hepsini ve dik bir şekilde kendimden eminim. Korda döndüm. Şaşkınlık ve mutlulukla bana bakıyordu. Gururla bana bakıyordu. Minnetle bana bakıyordu.

 

 

"Benden de çok daha sadakatle halkımıza bağlısın. Sana zarar gelmesine izin vermem Nova. Eğiteceğim. Dediğini yapacağım ve sadece seni eğiteceğim önümde en fazla üç gün var. O cadılar şimdi bile kapımıza dayanıp tacı isteyebilir. Bizi yok etmek istiyorlar Nova." dolmuş gözlerini sildi. Sesi titriyordu.

 

 

"Onlar benim canımdan da öteler Nova. Benim parçamlar halkım benim ailem onlara zarar gelirse ölmekten daha kötü olurum. Tek umudum sendin. Krallıktan olan bütün kadınlar oradaydı ve hepsinin izi belliydi ama hiç biri vâris değildi hissetmiştim ki onları hemen göndermiştim. İçeri girdiğimde gözüme ilk çarpan sendin. Herkes kalkıp eğilirken sen dimdik durmuştun karşımda. İzi bile olmayan bir vârissin ama benden bile güçlüsün. Sen benim krallığım için ailem için tek umudumdun Nova. Bir şey hatırlamıyorsun ve bana tamamen bağlı da değilsin izin olmadığı için ama sen tamamen halkımız için yanımda kaldın. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun Nova? Bu sadece vârislik değil ve olamazda. Sen sadakatin beden bulmuş hâlisin. Bu kadar sadık olacağını tahmin bile edemezdim. Teşekkür ederim." ve gözlerinden bir damla yaş aktı aynı anda benim de. Elimi yüzüne götürüp yaşını sildim.

 

 

"Yanındayım Arın. Her zaman halkımızın da senin de yanındayım."

Loading...
0%