@okyanustutkunu
|
Muhafızlar ve Arın önüme geçmiş gelen dev alev dalgasını yok etmişlerdi. Büyük bir kargaşa çıkmıştı.
Arın Evran'a saldırdı Evran karşılık verdi muhafızlar karıştı ve işler ben daha ne olduğunu anlayamadan birkaç saniye içinde cadıların gelmesiyle bitti. İkisini de tutmuştu cadılar. Arın bir su küresinde Evran ise ateş. Onları özlerinde hapsetmişlerdi sadece birkaç saniyede.
"Bırakın Arın'ı!" hızla su küresine koştum ama birinin elini sallamasıyla geriye itildim. Arın resmen içeriden çıkmak için debeleniyordu Evran da farklı değildi. Canı yanıyordu. Su lorduna su acı veriyordu. Hızla tekrar koştum. Yine geri atıldım. Arın tırnaklarıyla buza dönen su küresinden kurtulmaya çalışıyordu ama sadece didinip duruyordu. Lordum can havliyle kıvranıyordu. Onu acı çektirerek öldürüyorlardı. Durmadan devam ettim. Bu sefer ben de bir su küresine alındım. Boğuluyordum ama tek odağım Arın'dı. Tırnaklarıyla kazıyordu buz tutmuş su küresini.
"HAYIR!" suya hükmetmeye çalıştım, sadakatsizliği bıraktım.
"Bana izimi ver elemental! Vârisliğimi ver! Bana lordumu ver! Sevgilimi bana ver!" haykırışlarım duyulmuyordu.
Durdu. Düşünmeyi bıraktı ve gözlerime baktı. Elini çevresi buza dönmüş içinde hâlâ su olan kürenin kenarına koydu. Elimi uzattım ama sadece bakabildim. Gözleri söyledi dudaklarını kıpırdattı. Daha da haykırdım.
"Sana güveniyorum sevgilim. Bir gün geri döneceğim tıpkı senin gibi."
"Hayır! Arın hayır! Yalvarırım yapma!" sadece burukça gülümsedi ve derin bir nefes aldı. Son kez gözlerime bakarken suyun içinde olsa da göz yaşlarının aktığını gördüm ve hepsi kalbime düştü birer ok gibi. Yalvarmaya devam ettim.
"Yalvarıyorum bırakın Arın'ı! Ne isterseniz kabul ederim bırakın yeter ki!" haykırışlarım ve yalvarmam cevapsız kaldı. Sadece Arın'ı öldürmeye odaklanmışlardı. Ve büyük bir haykırış koptu.
"ARIN!" Okyanus intihar etti gözlerimin önünde. Küreler yok oldu ve ben hızla bedenine ulaştım. Kollarımın arasına alıp sardım ama bedeni bir buzdan farksızdı.
"Hayır hayır hayır! Olamaz... aç gözlerini lütfen." başımı artık soluklarını da kalbinin atışlarını da duyamadığım lordumun cansız bedenine yasladım. Başımı göğsüne koydum ama o huzur veren atışları yoktu. Nefesi boynuma değmiyordu artık. Herkes donup kalmış ve sadece bana bakıyordu. Kollarımda artık cansız bedeniyle duran lordlarına bakıyorlardı.
"Arın..." ve sadece ağladım. Hıçkırarak ağladım. Gitmişti. Benden de hayattan da tamamen gitmişti. Başım cansız bedeninin omuzlarındaydı. Önümde diz çöken birini duydum. Başımı hafifçe kaldırdığımda göz yaşları akıp duran eski su lordunu gördüm. Titreyen elleriyle ben çekildiğimde Arın'ın yüzünü avuçları arasına alıp alnından öptü.
"Oğlum...Arın'ım...sen değil ben ölmeliydim yavrum." acı içinde kıvranıp ağladı. Bir baba evlat acısı çekmişti ne kadar ona hayatı zindan etmiş olsa da. Bir krallık lordundan olmuştu. Ve ben... ben ailemden tekrar olmuştum. Keşke senin yerine ben ölseydim.
"Veliahtın artık dönmeyecek Nahu. Eskiden olduğu gibi lord sensin. Yanlış yaptığın vakit krallığın da yok olacak."
"SİZİ ADİ PİSLİKLER BUNU YANINIZA BIRAKMAYACAĞIM!"
"Ölmek mi istiyorsun Su Vârisi?" bana vâris dediği gibi şakağımda o tanıdık yanma ve kaşıntı birden bire tekrar meydana gelip durdu. Vâris olmuştum ama artık bir lordum yoktu. İzim belirdiği gibi o cadılar da yok oldular. Kollarımda cansız sevgilime baktım. Tek kalan aileme. Beni seven sevdiğime. Artık gerçekten kimsesizdim. Keşke senin yerine ben ölseydim de sen o acıları çekerek ölmeseydin sevgilim.
"Lordum..." başımızı kaldırdığımızda yas içinde eski lordlarına sadakatlerini bildiren ve diz çöken halkımı gördüm. Diz çöküşleri sadece Nahu'ya değil aynı zamanda da ölen lordlarınaydı.
Deli Su Lordu Arın'ın ölüm günüydü... intiharıydı. O bana aşkla bakan ama artık rengi bile olmayan mavi gözlerini son kez kapatmıştı.
Ben seni uyurken izlemeyi severdim ama böyle değil. Daha yeni kavuşmamış mıydık biz? Biz bir olmayacak mıydık sevgilim? Hani hep yanımda olacaktın? Beni sensiz bıraktın. Ben sensiz var mıydım sevgilim? |
0% |