Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Sen Benim Ailemsin

@okyanustutkunu

"Nova."

 

"Efendim?"

 

"Kalbin çok güzel."

 

"Teşekkür ederim."

 

"Etme. Bana teşekkür etme Nova."

 

"Peki, etmem."

 

"Beni hiç merak etmiyor musun?"

 

"Seni kimseyi etmediğim kadar merak ediyorum."

 

"Hiç sormuyorsun."

 

"Seni kendim öğrenmek istiyorum." başıyla onayladı.

 

"Ne kadar zamandır buradasın?"

 

"Beş aydan fazla oldu."

 

"Beş ay..." kendi kendine fısıldadı.

 

"Neden sordun?"

 

"Ne kadar sürede baştan aşağıya değiştiğimi merak ettim."

 

"Değişmek mi?"

 

"Sen beni hep böyle mi sanıyordun?"

 

"Nasıldın ki?"

 

"Yalnızlığı severdim."

 

"Şimdi sevmiyor musun?"

 

"Şimdi yalnız seni seviyorum."

 

"Şey... Sana sarılabilir miyim?" Şaşkınlıkla baktı tekrar. Yüzümü indirdim çok utanmıştım ve yerleri izliyordum. Bilmiyorum ama ona yakın olmak istedim.

 

"Elbette. Sormana bile gerek yok." şefkatli ve davetkârdı. Aramızdaki mesafeyi kapattı ve kollarını açtı ona sarılmam için. Çok utanmış olsam da daha çok istediğim için kollarının arasına girdim ve bütün bedenini kollarımla sardım. Kar ve okyanus kokuyordu. Huzur kokuyordu. Kolları ben ona sarıldığım an etrafımı sarmıştı hızla. Saçımı kokladığını hissettim. Bende onun kokusunu içime çekmiştim. Benim ailemdi artık.

 

"Ne oldu sana böyle? İyi misin Nova?"

 

"Yalnız olmadığını biliyorsun değil mi?"

 

"Biliyorum. O yüzden tereddüt etmeden seni çağırdım ve tacı verdim. Çünkü ben artık yalnız değilim. Sen benim ailemsin."

 

"Sen de benim ailemsin Arın. Seni seviyorum."

 

"O kadar ileriye gitme inanırsam çok kırılırım."

 

"Seviyorum seni. Çok seviyorum seni Arın. Senden uzak kalamıyor hemen seni görmek istiyorum. Lord ve Vâris bağı deme bana. Ben seni seviyorum Arın." elini ben çekildikten sonra yüzüme götürdü. Başımı eline yasladım. Ne olduğunu bilmiyorum ama tek isteğim daha da ona yakın olmaktı.

 

"Nova bunun sebebi sadakatin. Sen gitmekten korkuyorsun."

 

"Hayır sensiz kalmaktan korkuyorum." Nasıl yaptım bilmiyorum ama elimle gömleğinin yakasından tutup hızla kendime çektim. Dudakları hafifçe dudaklarıma değdi.

 

"Pişman olmayacağına emin misin?"

 

Sadece öptüm.

 

Bıraktım ve kaçtım...

Son gördüğüm aşırı şaşkın bir Deliydi.

 

Şimdi benimle uğraşıp duracak. Odama girip kapıyı arkamdan kapattığım gibi yatağıma atladım. Resmen adamı yakalarından tutup öptüm ve bir şey olmamış gibi orada onu bildiğimiz mal gibi bırakmıştım.

 

Of! Son gördüğüm yüzü asla aklımdan çıkmayacak! Çok sevimli ve şaşkındı.

 

"Lala... Lala gel buraya." tam yanımda belirdi.

 

"Ne oldu Nova?"

 

Yerimden doğrulup ona baktım.

 

"Seninle dostuz değil mi?"

 

"Elbette öyleyiz sen öyle demiştin ya aylar önce."

 

"Lala... bir dostumsun ve ben sana yaptığım bir şeyi anlatacağım."

 

"Yalvarırım Arın Lordumla ilgili olmasın."

 

"Tam da onunla ilgili." acı içinde ah çekti.

 

"Kanatlarımı tek koparsa iyi kesin başımı koparacak."

 

"Saçmalama! Dinleyecek misin? Yardıma ihtiyacım var."

 

"Seni dinliyorum."

 

"Ben pat diye adamı yakalarından tutup dudaklarına yapıştım." Gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. Aynı şekilde bana baktı ve birden kahkaha atmaya başladığında ben de onun gibi güldüm.

 

"Arın Lordumu? Yanlarından tuttun ve dudaklarına yapıştın?" Sonra kahkahaları ağlamaya dönüştü.

 

"Sen... sen sonumu getirmeye mi... getirmeye mi çalışıyorsun?" Sonra ağlaması durdu ve karşıma öfkeyle geçti.

 

"Sen bir lordu hele ki Arın Lordum gibi güçlü ve acımasız birini YAKALARINDAN TUTUP NASIL ÖPERSİN? DELİRDİN AMA O KADAR DA İLERİ GİTME!"

 

"Bana bağırma Lala. Hem ne varmış ki çekip öptüysem. Bunun için neden kızsın ki?"

 

"Arın Lordumu bir kaç ay içinde tanıyamazsın Nova. O çok gizemli güçlü öfkeli deli ve tehlikeli bir lord. Nerede ne yaptığına özellikle de karşındakinin kim olduğuna dikkat et. Kendini öldürteceksin."

 

"Daha önce de beni öpmüştü ama."

 

"O seni öpmüştü sen yakalarından tutup öpmemiştin. Fark var. O zaman o istemişti ama bu sefer sen direkt dudaklarına yapışmışsın."

 

"Aslında istiyordu. Yani öyleydi. Ya ama nasıl tatlı ve şaşkınca bakmıştı peşimden." Lala sanki salakmışım gibi bana baktı. Ama istiyordu...

 

"Umarım öyledir Nova."

 

"Vârisime ismiyle hitap etmeye nasıl cüret ediyorsun küçük peri?" Otoriter sesiyle Arın odada belirdi birden bire. Lala bayılmak üzereydi hızla elbisemin kollarından içeriye girdi. İçime gitmişti ama gıdıklanıyorum.

 

"Hey küçük peri dikkat et gıdıklanıyorum." kolumu biraz açıp içeriye doğru bakıp konuştum. Sırtıma doğru gitti.

 

"Dikkat ederim." dedi tatlı bir şekilde fısıldayarak.

 

"İçine mi girdi o peri?" Arın'a döndüm. Şoka girmişti adam. "Ah inanamıyorum. Çık dışarıya küçük peri."

 

"Arın bırak kalsın. Senden korkuyo- Ah! Lala bak yemin ederim bir daha yaparsan seni pat diye çok korktuğun Arın Lordunun önüne atarım!" Sırtımı çimdiklemişti pis peri!

 

"Nova sen ne kadar da tutarlısın öyle?" ve hâlime güldü.

 

"Öyleyimdir."

 

"Dışarı çok küçük peri. Odadan çık."

 

"Kalsaydı olurdu aslında." sesim içime kaçmıştı. Ulan ne diye adamın dudaklarına yapıştım ki ben? Deliyim de ondan.

 

"Kalmaması daha iyi. Kaybol küçük peri." birden bire sırtımdan böcek gibi yakama doğru gelip omzumun içinden önce başını sonra da bütün bedenini çıkardı ve Arın'ın önünde eğilip yok oldu.

 

"Kayboldu. Ne diyecektin?" ne diyecek sence Nova? İyi kendi kendimi de sorguya çektiğime göre temiz delirdim.

 

"Odama gelip pat diye yakamdan tutup beni öptükten sonra mı bunu soruyorsun?"

 

"Evet."

 

Bana doğru yavaş adımlarla yere bakarak geliyordu. Al yedin bir halt şimdi uğraş dur. Ama pişman değilim. Tam karşıma geçip durdu ve gözlerini bana yavaşça kaldırıp gözlerime kilitledi.

 

"Demek yapıyorsun? Yakamdan çekip öptükten sonra direkt soruyorsun."

 

"..."

 

Elini çeneme götürüp kendine çevirdi. Şahsen suratına bakmaya yüz bulamadığımdan gözlerimi onun dışında her yerde dolaştırdım.

 

"Gözlerime bak."

 

"Yok iyiyim böyle sağol."

 

"Gözlerime bak dedim."

 

"Ben de hayır dedim." Ama gözlerine de döndüm.

 

"Bunu nasıl yaptığını zerre kadar anlamıyorum ama... kazandın deli vârisim. Sen kazandın."

 

"Neyi kazandım?"

 

"En cesurumuz kim yarışını."

 

"Öyle bir yarışımız mı vardı?"

 

"Her şeyi dile getirmek zorunda değiliz."

 

"Ben öyle düşünmemiştim."

 

"Biliyorum."

 

"Ne güzel."

 

"Çok güzel."

 

"Beni sevdiğini söyledin."

 

"Ever söyledim. Sen de aynısını yapmadın mı?"

 

"Evet yaptım. Seni seviyorum ve bunu söylemekte bir sakınca görmüyorum."

 

"Sakınca yok zaten."

 

"Olmasın da bi zahmet.

Loading...
0%