@olafsevdalisi
|
....................................... "Ben size hiç ok atmadım demedim ki ben size bu yayla daha önce hiç atmadım dedim. " dedim. O sırada herkes daha da bir şaşırdı. "Ayrıca olimpik yayla atış yapması kolaymış. Sadece tahmin ettiğim gibi ağırmış." dedim. Arkadaşlarım bile şaşırmıştı, okçulukla ilgilendiğimi bilmelerine rağmen. Neyse, arkamı döndüm yayı yerine bırakırken az önce yanıma yaklaşan çocuk konuşmaya başladı. "Daha önceden okçuluk yapıyordun değil mi?" Okçu olduğumu anlamış Allah Allah nasıl anladı acaba, yav akıllısı bizi bulmaz ha. "Evet bende okçuluk ile ilgileniyorum." dedim. Arkadan Gökmen sordu "Hani atmamıştın, yalan mı söyledin bize?" galiba yanlış anlaşıldım. "Hayır ben size yalan söylemedim, gerçekten olimpik yayla atış yapmamıştım bu ilk oldu." dedim. Ne yani yalan mı söyleyeceğim onlara. Gökmen biraz afalladı. "O zaman neyle atış yapıyordun sen?" dedi Gökmen. O sırada arkadaki esmer çocuk sırıtarak benim yerime cevap verdi. "Atış yaparken iki gözü açık atmaya çalıştı ilk başta, tutuşu da ilk kez ok atmış birine göre iyiydi. Oku tutarken de baş parmak tutuşu yaptı el alışkanlığıyla ama sonra düzeltti. Geleneksel okçu, geleneksel yayla çalışıyor. Değil mi? " Yok artık biliyor bu çocuk bir şeyler, aferinn. "Evet, geleneksel okçuyum. Sözlerinizden anladığıma göre siz de okçusunuz değil mi?" dedim gülümseyerek. "Evet ben de okçuyum bütün okçuluk dallarını bilirim ama asıl dalım gelenekseldir, şaşırdım açıkçası çok uzun zamandır geleneksel okçulukla ilgilenen kadın görmemiştim." şimdi böbürlenmek istemem karşılarında ama şuan şalımı savurup 'ya ne sandın aslan parçası.' demek isterdim ama olmaz şimdi hanımefendi kişiliğimize ters. "Ne kadar güzel okçuluğu her haliyle görmek ilerde ben de denemek isterim her birini, kadın okçu konusuna gelirsek, kadın okçularla karşılaşmamışsınız diyelim." ayhh bu hanımefendi kişilik bana ters bee. Neyse yabancılara böyle olmak daha iyidir, mesafe iyidir. "Ben ne oluyorum burada Ayaz, beni okçudan saymıyor musun?" diye atladı bir kız adının Ayaz olduğunu öğrendiğim çocuğun ardından. "Sen benim öğrencimsin Sıla, daha tam sayılmazsın yeni başladın daha." kızdaki özgüvene bak be, içi dolu mu boş mu bu özgüvenin bilmem ama helal kıza. "Ama ben de okçu sayılırım hakkımı yeme bende atabiliyorum." trip mi atıyor o kız, özgüvenin boş olduğunu düşünmeye başladım ama mıh sustum, başıma gelmesin sustumm. Okçu olan çocuk kafa sallayıp geçiştirdi. Tekrar bana döndü konuşmaya başladı. "Ne zamandır yapıyorsun okçuluğu, nasıl tanıştın." bu ne hevestir yav. Neyse bende böyle hissediyorum bir okçuyla karşılaşınca, sormak istiyorum ama çekingenlik zor bir şey, hem de çok zor. "Daha başlayalı 2 yıl olmadı, üniversitede karşılaştım kayıt alıyorlardı, istediğim bir spor dalıydı zaten ama gitmek nasip olmamıştı. Kayıt oldum oraya. Şans yüzüme güldü ki hocamız iyi çıktı sağ olsun bizi geliştirmek için çok çalıştı. Böyle olunca daha bir bağlandım okçuluğa kendimi kısıtlı sürelerde çokça geliştirmeye çalışıyorum işte. Böyle tanıştım okçulukla." uzun bir açıklama yaptım durmadı gene çenem. Bakayım bu ne diye ilgileniyor benle böyle bir de ben sorayım. "Asıl seni sormak lazım, çok ilgilisin bakıyorum da bir de seni dinleyelim. Bu merak nedendir bir soralım sana?" merak ettim da ne diye diğerlerine değil de bana sorup duruyor? Ha bir de garip olan şu ki, etrafa toplanmışlar bizi dinliyorlar hepsi. Herkes aynı merakla adama baktı, bende cevap ister gibi baktım adama. Duruşunu değiştirdi "Tabi cevaplayalım hemen." dedi şakaya vurarak. "Ben 10 yaşımda bu çiftliğe ilk geldiğimde tanıştım okçulukla, çok sevdim gelenekselle başladım tabi ki öncelikle 15 yaşıma kadar geleneksel okçulukla ilgilendim yetmedi, daha fazlasını istedim. Atlı okçuluğa geçtim. O kadar iyi geldi ki bana hala atlı okçuyum. Sonra diğer türleri de merak edip öğrendim, çoğunlukla burası için öğrendim ama. Merakımın sebebine gelirsek uzun süredir geleneksel okçuluk geri planda kalıyordu, herkes modern okçuluk daha popüler olunca ona yelteniyorlar geleneksel okçuluğun olması gereken çiftlikte, gördüğün gibi geleneksel okçuluk malzemelerini kaldırdık. Güneş alınca çabuk zarar görürler biliyorsundur. O yüzden heveslendim okçuluğun hasıyla ilgilenen biri olunca belki bir destekçi bulurum diye düşündüm." dedi bir nefeste helal olsun hayranlıkla dinledim konuşurken. Alkışlayasım geldi ama tuttum kendimi, hala hayranlıkla bakıyordum herhalde, yandan bir dürtükleme geldi "Hare kendine gel, adama gözlerin ışıldayarak bakmayı bırak." Sare böyle yapınca bir irkildim, e haklı kız. Kendine gel Hare, kendine gel. Tövbe Tövbe haram lan haram. Kendime gelince konuşmaya başladım. "Şanslısın okçulukla erken tanışmışsın, gelenekselle başlamak 1-0 önde başlamak demek zaten. Yalan söylemeyi sevmem, açık konuşacağım atlı okçuluk dedin beni benden aldın öncelikle onu söyleyeyim. Diğer türleri burası için öğrenmen buraya verdiğin değeri gösterir. Helal olsun diyorum sana. Ayrıca geleneksel okçuluk konusunda çok haklısın. Özellikle Milli gururumuz Mete Gazoz'un etkisi çok bence o da bir tarih yazdı sonuçta. birçok çocuk, genç, yetişkin Mete Gazozdan sonra başladı. Geleneksel okçuluk arka plana atıldı. Bunu canlandırmayı, tekrar geçmişte gibi hissetmek isterim. Şahsen ben bunun adına kardeşlerimi de soktum geleneksel okçuluğa beraber ilerliyoruz şimdi ne kadar olursa. " ne uzun konuştum be. Ben böyle ona destek çıkınca sanki altın bulmuş gibi oldu, şaşırdım. Baktım daha da uzatacak kısa kesmeye çalışmaya çalıştım. Saçma bir söz oldu ama öyle. Konuşmayı isterim ama arkadaşlarım için geldim buraya olmaz yeter, derken... "Bu böyle olmaz seni ve arkadaşlarına ofisime davet edeyim hem konuşuruz hem de bir çay içeriz ne dersiniz? Hem bizimkilerle de tanışırsınız." dedi arkasındakileri göstererek. Anladım ki kurtuluş yok yardım için kızlara baktım... Nabersiniz, İnşallah beğenmişsinizdir. :):):) |
0% |