Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.Bölüm

@oldest_dream_15

İçeri girdiklerin de ikisi de karşıma dikildi ve ben anın da Madam Yu'nun bakışları altın da ezilmeye başladım. Fakat kafamı kaldırmaya zar zor cesaret etmeme rağmen Madam Yu'dan suratıma okkalı bir tokat yemiştim.


Gelir gelmez neden dinlemek yerine sürekli beni suçluyordu. Bu zamana kadar evlerin de kalmama izin verenler olduğu için gıkımı çıkarmıyordum fakat sürekli başkalarının dediğine inanıyor ve bana güvenilmezmişim gibi davranıyordu.

 

Direkt dinlemeden tokatı yapıştırdığı için amca Fengmian Madam Yu'ya çıkıştı.

 

"Madam Yu! Ne yaptığınızı sanıyorsun? İlk bir ne olduğunu dinleseydik.

 

"Ne dinlemesi! Eminim yine eğlenmek için başlarını belaya sokmuştur, her zaman ki olduğu gibi."

 

Yine, yine yaptı bunu. Beni, herkese karşı rezil ederek utanmamı ve bir daha kavga çıkarmamamı istiyordu. Ona, nasıl karşı çıkarak kendimi açıklayabileceğimi bilmiyordum. Yenilmişlikle ve dolu gözlerimle yumruğumu sıkarak kafamı eğdiğim sırada Nie ortaya atıldı.

 

" Madan Yu, lütfen dinlemeden yargı dağıtmayın. Wei'nin hiç bir suçu yok, asıl suçlu Wen Ruohan'dır. Çünkü ilk olarak köpekleri Wei'nin üzerine saldı ve okula girerken de bayan Yanli'ye görgüsüzce gözlerini dikmiş ve onu iğrenç bakışlarıyla süzmüştür. Buna gören Wei ise kavgayı başlatmış bulunmaktadır, yani kısacası Wei masumken Wen Ruohan alçaktır." diyerek benim masum olduğumu kanıtlamıştır.

 

Ona minnettar bakışlarımı atarken ablam, iki eliyle şaşkınlık ve korku için de ağzını kapatmıştı. Jiang Cheng ise ablamın önüne geçip sinirli bakışlar ile onu arkasına almıştı. Diğerleri tabi ki farkında değillerdi fakat ablam ile ilgili her şey de dikkatliydim.

 

Nie ise anlamış gibi gözlerini bir süre kapatın açtı ve kafasını " sorun değil, yaptıklarının karşılığı" der gibi salladı. Jiang Cheng de ona katıldı.

 

" Evet anne,ilk Wen Ruohan başlattı. Wei Wuxian masum" demişti ve bu birilerinin beni savunduğu nadir anlardandı- ki her zaman haklı olmuştum. Amca Fengmian ise Madan Yu'ya " gördün mü bak" bakışları atıyordu.

 

Madam Yu " Yine de her zaman haklı olduğunu göstermez bu, bir kere haklıysan ne olmuş?" Diyince yine benim devreler atmaya başlamıştı, fakat Amca Fengmian'a saygısızlık olmasın diye yumruklarımı sıkarak çenemi zorlada olsa kapattım ve arkama bakmadan okul kapısından çıktım. Sonuçta masum olduğum için ve ceza almayacağım için umrum da olmadı.

 

her zaman ki gibi geçtiğim alt geçitten geçerken bu sabah gördüğüm tuhaf görünüşlü adamın, serseri gibi görünen 4 kişi tarafından kenara sıkıştırıldığını gördüm. Bu p*çler yine mi insanlardan zorla para alıyorlardı. Zaten sinirliyken üstüne bu da gelince patladım. Koşarak bir çocuğa seslenerek bana dönmesini sağladım ve kafayı göndüm.

 

"Lan gerzekler! Ben size, sizi bir daha zorla para alırken görmeyeceğim demedim mi lan?"


geçen dişini kırdığım çocuk hafif gerileyip bağırmaya başladı.

 

"Lan bu yine gelmiş, kaçın ebemizi belleyecek yine. Kaç salak, çekil!"

kaçmasına izin verince ikisi gitmiş, biri yerde diğeri ise karşımda asabi asabi duruyordu. Ona dik dik baktım ve hafifçe kafamı eğdim.

 

"Sen hala dayak yemeyi mi yoksa kaçmak için vücudunun açılmasının mı bekliyorsun?" diye dalga geçtim, fakat o beklenmedik bir şekilde sırıttı ve elinde fark etmediğim bira şişesini duvara vurup kırarak, hala sersemce ne olduğunu anlayamayan adama doğru sivri yerini tuttu.

 

"Seninle bir anlaşma yapalım kaplan maskeli kedi, bu oğlanı bırakma karşılığı bana para ver yoksa güzel yüzünün çizilmesini istemezsin değil mi?"

 

Ona şüphe dolu gözler ile baktım, nerden bilecektim bırakacağını?

dilimi damağıma vurarak onaylamaz bir ses çıkardım ve kafamı iki yana sallayıp gülümsedim.

 

"Olmaz, sana nasıl güvenebilirim ki? Bence sen ne yap biliyor musun? O kırık şişeyi bir aksilik olmadan köşeye bırak, ben de tıpış tıpış paranı vereyim, ne dersin? Bence güzel bir anlaşma."

 

"Ben aptal değilim, adamı yanına çekip para vermeyeceksin. Bak bakayım alnım da enayi mi yazıyor?"

 

"Yani yazmıyor ama enayi olman için yazmasına gerek yok, neyse asıl benim elimden bir kaza çıkmadan bırak şu şişeyi adam gibi konuşalım hm?"

 

"Ahh, çok uzattın yeter artık. Benden günah gitti" dediği anda cam şişeyi yerde oturan asamın boynuna geçireceği anda, ondan önce davranıp adamın boynunu elimi sardım ve biraz geri ittim. Fakat şişeyi sol omzumdan dirseğime kadar iki üç çizik bırakmasını engelleyememiştm.

 

Neyse zaten çok kanamıyordu bu yüzden çocuğun şaşkın duran suratından yararlanarak elindeki kırık şişeyi alıp çöpe attım. Geri döndüğümdeyse az önce koruduğum adamın diğerini yumrukladığını gördüm.

 

E az önce bu sersem değil miydi? Nasıl kendine geldi de adamı yumruk manyağı yapmaya başladı. Tam onu durdurmak için kolunu tutacağım sırada bir şeyler sayıkladığını duydum ve daha iyi duyabilmek için ona yaklaştım fakat dediği şeyleri anlayamamıştım.

 

"Yine yaptın bunu! Tekrar zarar verdin ona! Nasıl her seferin de bunu başarabiliyorsun!?"

Loading...
0%