Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@olumsuzusavar

” Bitiyorum her nefestee aç sesini aç aç” sağ elimi direksiyondan çekerek şarkının sesini yükselttim. ”Ne halim varsa gördüm çok koştum çok yoruldumve şimdi ben de düştüm” Yan koltukta oturan Banu telefonunu indirip sinirle arka koltukta oturan çiseye döndü ”Ay üf ya story çekiyordum sesin çıktı kızım ya”

çisem kahkaha atıp ”Ne güzel işte beni de etiketle” dediğinde gözüme aracın vermekte olduğu uyarı çarptı. şarkının sesini kıstım.

”Kızlar lastik basınç uyarısı veriyor.” çektiği storyle uğraşan Banuya ”Hayatım yakında yol üzerinde baktırabileceğimiz bir yer var mı bakar mısın?” diye sordum.

”Yola çıkarken bakımlarını yaptırdım demiştin.”derken çantasını kucalayan çiseme dikiz aynasından kaşlarımı çatarak bir bakış attım.

”Yaptırdım da yola çıktıktan sonra da bir sorun oluşmuş olabilir. Antalyada da az gezmedik ki”

Banu aniden ” Sağa sağa ”diye bağırdığında yüzümü buruşturup kendimi sağa attığımda tabelayı gördüm.

"Yolu kaçıracağız sandım aşkım ya ondan bağırdım bir sonraki tamirci 2 saat uzakta."

"Yok sorun değil aniden bağırınca öyle tepki verdim" Yavaşça tamirat noktasının önüne parkettim MINI cooper'ımı.

Anahtarları alıp inerken "Geliyor musunuz?" diye sormayı ihmal etmedim.

Tabii ikisi de telefonlara gömülmüşlerdi. Banu telefondan başını kaldırmadan "Yok bebeğim sen halledersin" dedi.

Ben hallederdim...

Burası yol üzerinde bulunan bir benzin istasyonu yanında kurulmuş küçük bir tamirci dükkanıydı. Uzun yolda hayat kurtarırdı. İçeri girdiğimde bu tarz yerlerden hoşlanmadığımı hatırlatan bir koku çarptı yüzüme.

Birini bulma umuduyla "Kimse var mı?" diye seslenerek içeri doğru yürüdüm.

"Buyrun hanımefendi"

Duyduğum sesle olduğum yere mıhlandım. Hayır. Bu gerçek değildi. Hayır, onu burada bulmuş olamazdım. Ben onu bir daha hiç bulamazdım.

Çok eskiye gittim.Derya 18 yaşında,Derya 19 yaşında, Derya 20 yaşında, 21-22 yaşında. Derya 23 yaşına giremedi. O yok oldu.

Yavaşça arkamı döndüm. Görmeyen gözü kalbime kurşun gibi saplandı.

Bu günün geleceğini içten içe hep biliyordum. Bugün geldiğinde ne yapacağımı,nasıl davranacağımı, ne diyeceğimi bilmiyordum.

Koşup boynuna atlamak, Yüzünün her yerini öpüp özürler dilemek istedim. Ne işe yarardı?

Bunun yerine gözlerimi kapattım. Azarlasın istiyordum. Bana kızsın, bağırıp çağırsın. ' Hayallerimi çaldın. Neden yaptın?' desin istedim.

O ise boğazını temizleyip duruşunu dikleştirerek " Buyrun hanımefendi ne vardı?" diye sordu.

" Te-tekerim uyarı veriyor." diyebildim.

Yanındaki masanın üzerinden yeşil pis bir bez alıp elini sildi. Ah o eller...

"Bakalım" dedi. Yüzüme ihanetimi vurmak ister gibi gözlerini dikmiş gözlerime bakıyordu acımasızca. Tüm vücudum sızlıyordu.Kendimi toparlamaya çalıştım.

" Kapının önünde mavi MINI." dedim

çok hafif gülümsediğini gördüm. Ona zamanın birinden kalma eski bir konuşmayı hatırlatmıştım sanki. Eski acı bir anı.

Bir şey demeden arkasını dönüp çıktı. Peşinden yürüdüm. Bir mahkum gibi sessiz, öyle cezasını bekler gibi.

Çisem ve Banu'da arabadan inmiş etrafa bakıyorlardı. O tekerleri incelerken ben arabaya doğru ilerledim. Kapıyı açıp çantamı çıkardım ve " Birazdan geliyorum." diyerek uzaklaştım.

Bir süre yürüyüp oradan uzaklaşınca titreyen ellerimle çantamı açıp bir sigara çıkardım. Çantada çakmak bulmak için karıştırdım fakat bir türlü bulamıyordum.

Hırsla yere çöküp çantayı ters çevirip kaldırımın üstüne boşalttım. Çakmağı bulduğumda ağlıyordum. Sigaramı yakıp yere oturdum.

Yüzümü ellerimin arasına alıp yok olmayı diledim.

Annemden doğmamış olmayı ve babamın kızı olmamayı diledim.

Loading...
0%