Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@only_jeon97


Jungkook


"Yani kısaca..."


Bakışlarımı kitaptan kaldırdığımda dikkatle beni dinleyerek not alan sınıfta sadece bir kişinin kafasını sıraya koyduğunu görmüştüm ve açıkçası şaşırmamıştım.


Zil çaldığında kitabı kapatıp sıkıntıyla nefes verdim.


"Gelecek ders, bu konunun özetini ve örnek soru çözümlerini istiyorum! Çıkabilirsiniz."


Herkes ayaklanırken bakışlarım kafasını hâlâ kaldırmamış bedende dolandı. Dosyamın arasından çıkardığım dört testi alarak yanına ilerledim. Testleri sertçe sıraya koyduğumda gözleri yavaşça açıldı.


" Bu testler yarın elime ulaşsın. "


Başını sıradan kaldırırken bakışları bir süre testlerde gezinmişti. Ardından bana bakmış, bir şey demeden ayaklanıp sınıftan çıkmıştı.


Olduğum yerde kalakalırken kaşlarımın çatılmasına engel olamamıştım.


Bu kıza nasıl ulaşacağımı asla kestiremiyordum.


Sınıftan eşyalarımı alarak çıkıp odama gittiğimde düşünmeden edemiyordum.


Vanessa Park... 


Gizemli bir lise son öğrencisi.

Hayatında ne yaşadığından bir haber olsakta derslere katılmadığı hâlde okulda derecesi olan biri oluşu tüm öğretmenleri şaşkına uğratıyordu.


Derse katılmıyordu, en dikkatli hocanın sınıfına düştüğünde bile kopya yakalanmamıştı. Bunca nota nasıl sahipti, kimsenin fikri yoktu. Geçen sene matematikçisinin sözlülerini 20 girmesine rağmen zaten bir sınavından 100 diğerinden 90 alması sayesinde geçmişti.


Onun kimseye ihtiyacı yoktu cidden.


Kendi sorunu vardı. 

Yaşadığı bir sıkıntı.

Ama ne olduğu... Tam bir muammaydı.


Sadece Yoongi ile, coğrafya öğretmeniyle konuşuyordu. Ve o da çok nadirdi.


Tek bildiğimiz babasının üç sene önce intihar ettiğiydi.


Gerçi... O olaydan önce de böyleydi ya.


"Jeon?" 


Yoongi hyungun odaya girmesiyle bakışlarım ona dönmüştü.


"Yine sizin dedikodularınız dönüyor?"


Anlamaz bakışlarım onda gezindiğinde koltuğa oturup saçlarını geriye attı.


"Ne dedikodusu ya?"


"Penny'le."


Göz devirdiğimde başımı sıkıntıyla iki yana salladım.


"Gerçekten sıkıldım bu meseleden. Kadın bana yapışıp duruyor, ben ne yapabilirim?"


Omuz silkerek telefonuna bakmaya başladığında sıkıntıyla nefes verdim.


"Hyung... Sormak istediğim bir şey var."


Bakışlarını telefondan çekip bana çevirdiğinde derin bir nefes aldım.


"Vanessa..."


Göz devirerek telefonu kapatmış cebine sıkıştırarak geri bana bakmıştı.


"Jungkook, şu kızı sal artık. Ben olsam ağzını yüzünü dağıtmıştım şimdiye."


"Merak ediyorum..."


O sıkılmış bir nefes verirken, bir yandan yutkundum.


"Sana daha yakın."


Bana boş bir şekilde bakmış ardından başını sallayarak bakışlarını odada gezdirdi.


"Vanessa sadece onu anlayabilecek kişilere karşı kendini yoruyor."


Bileğini açıp kolundaki gümüş olduğu her halinden belli olan, ismi yazılı, Yoongi hyungun serseri tarzını belli eden bilekliği salladı.


"Doğum günü hediyesi."


Dediğiyle şaşkınlıkla kalakaldığımda bakışları bilekliğe düşmüştü.


"Sanırım ona ulaşmayı başaran tek kişi olduğumu bilmek beni mutlu ediyor. O yüzden..."


O ayağa kalkarken kaşlarım hızla çatılmıştı. Ne demekti bu şimdi?


"Küçük kızımı rahat bırak Jungkook. Onun canını yeterince sıktığını bilmeni isterim. Sadece ufak bir bilgi sızıntısı."


Odadan çıkarken bakışlarım düşmüştü. Sadece amacım ona ulaşmaktı. Canını sıkmak değil...



Sınıfta ödevleri kontrol ederken bir an önce arka tarafa ilerlemek istiyordum.


Yapıp yapmadığını merak ediyordum.


Öndekilerinde ödevlerini kontrol edip artılarını attığımda doğrularak ona doğru adımladım. Başı sırada olduğundan elimdeki kalemi hafifçe sıraya vurdum. Bıkkınca kalktığında tek kaşımı kaldırmıştım.


"Ödevler?"


Yok. 


Bir şey demeden sıranın altından çıkardığı testleri bana uzattığında sıkıntıyla nefes verip sessizce konuştum.


Herkesin yanında onu rencide edecek değildim. Kurallarıma aykırıydı.


"Vanessa, bunlar yapılmamış."


Bakışları uzunca bende dururken yavaşça başını eğdi sola doğru.


"Testler yapılmış hâlde elime ulaşsın, demediniz. Yarın elime ulaşsın, dediniz. Ben de ulaştırdım."


Kaşlarım yavaşça çatılırken mal gibi kalakaldığımı kabul ediyordum. Ağzı iyi laf yapıyordu küçük hanımın...


"Benimle kelime oyunu yapma Vanessa."


"Doğrular."


Kaşları hafifçe yukarı kalkarken omuz silktiğinde alayla gülmüştüm.


"O zaman tekrar ediyorum öğrenci."


Testleri önünde bırakırken elimdeki dosyadan çıkarttığım beş kağıtta göz gezdirmiş, ona bırakmıştım.


"Gördüğün bu dokuz testi, yarın çözülmüş ve sözlüye hazır hâlde bana getir."


Kaşlarımı kaldırdığımda ifadesizce bakışlarını kağıtlarda gezdirmiş ardından bana çevirmişti. Bana neden böyle bakıyordu?


"Anlaştık mı?"


Sesimi yumuşak tutmaya çalıştığımda gözlerini kaçırdığına şahit olmuştum. Elini kağıtlara attığında yüzümde ufak bir tebessüm oluşmuştu.


"Teşekkürler, Vanessa."


Hızlıca dosyamı sıradan alıp masama geçerken bir yandan derin bir nefes alıp seslendim.


"Test kitapları açılsın!"


Tüm sınıf oflayıp puflarken bakışlarım en arka sıraya kaymıştı.


Verdiğim testleri çözen Vanessa'ya...



Loading...
0%