@oohhhaaaaaaa
|
Tim ile kuzeybatı yönünde yürümeye başladık. Diğerlerinden hızlı bir şekilde giderek kampa bulaşık.
~ Barış, Demir ile arkaya gidin. Güney, Furkan kaçma ihtimalleri olan yerleri tespit edip konumlanın. Emir yüksek bir yer bul. Hakan benimle burdasın.
- Emredersiniz
Herkes yerine geçince kampı izlemeye başladık.
~ Çocuğu görev var mı?
- Komutanım itlerden biri elinde yemekler ile bir çadıra girdi ve hemen geri çıktı.
~ Çadıra giren çıkana dikkat et Güney.
- Emredersiniz
Telsizden ses gelince açtım.
- Pınar durum ne?
~ Komutanım kampta otuza yakın adam var. Çocuğun tutulduğunu düşündüğüm bir yer var ama kesin değil.
- Tamam izlemeye davam geliyoruz bizde.
On dakika sonra kulaklıktan ses geldi .
- Komutanım çadıra adam girdi , çocuğu çıkardı.
Etrafa bakıp çocuğu gördüm. Adam çekiştirerek çocuğu götürüyordu.
~ Dikkatli olun çocuğa bir şey yapacağı zaman sıkın.
Telsizden Yiğit komutana bağlandım.
~ Komutanım çocuk burda.
- Geldik yüzbaşı.
Dürbünden çocuğu takip ettim. İlerdeki bir mağraya soktular.
~ Güney mağaradan başka çıkış var mı kontrol et.
Güney yerinden çıkıp yavaşca gitti. Arkadan gelen adım sesiyle oraya döndüm. Yiğit binbaşı yanıma gelip çöktü.
- Durum ne?
~ Çocuğu ilerde ki mağraya götürdüler. Güney mağaradan başka giriş çıkış varmı diye bakıyor.
- Güzel...Murat ile ben mağaraya giriyoruz. Çocuğu aldıp çıkıcaz sizde tetikte bekleyin.
~ Emredersiniz
Kulaklıktan konuşmaya başladı.
- Biz Murat ile mağraya giriyoruz. Komuta Pınar da.
Yanımdan ayrılıp Murat komutan ile sessizce mağaraya doğru gittiler. Kulaklıktan Güney'in sesi geldi.
- Komutanım arkada bir çıkış daha buldum.
~ Cenk, Tuna ve Ahmet siz Güney'in yanına gidin.
- Emredersiniz
Bir süre bekledik. Her şey normal gözüküyor. Etrafda gezen bir kaç itten başka bir şey yok. Tam bu sırada mağaradan silah sesi geldi ve kamptaki adamlar hareketlenmeye başladı.
~ Atış serbest. Kimseyi mağraya sokmayın.
Çatışma başladı ve hızla devam etti. Kulaklıktan Komutana seslendim.
~ Komutanım her şey yolunda mı?
- Çocuğu aldık ama burda sıkıştık yüzbaşı.
~ Güney yanındakiler ile ordaki girişten girin ve komutanları alıp çıkın.
- Emredersiniz
Kafasını çıkaran bir iti daha öbür tarafa gönderince başkasını hedef aldım.
Kulaklıktan Yiğit komutanın sesi geldi.
- Pınar biz çıktık sizde orayı temizleyip gelin
~ Emredersiniz
Son kalan itleride öldürüp olduğumuz yerden yavaşca çıktık. Aşağa inip hepsi ölmüşmü diye konturol ettikten sonra diğerlerinin yanına gittik. İlerde bir tepenin arkasında bekliyorlardı.
~ Hepsi temizlendi komutanım.
- Güzel. Hadi beyler gidiyoruz.
Murat komutanın kucağında ki çocuğa baktım. Gülümseyerek babasına yaşadıklarını anlatıyordu.
- Hiç korkmadım baba. Hatta bi ara üstüme geldiler dedimki benim babam sizi bulursa döver. Biliyor musun baba birtane abla gördüm. Onun yanında da söyledim adamlara. Babam asker benim dedim. Bence çok korktular ama saklamaya çalıştılar.
- Afrim benim cesur oğluma.
Yanıma gelen Furkan'a baktım sonra hemen önüme döndüm.
- Komutanım?
~ Efendim Furkan
- Şimdi siz sapsınızya
~ Eeee
- Size birini mi bulsak?
~ O niye ?
- Taş gibi kadınsınız komutanım o yüzden
~ O taş bırazdan senin kafanı yaracak Furkan. Sus Furkan, git Furkan, hadi Furkan.
Yanımdan sessizce gitti. |
0% |