@oohhhaaaaaaa
|
Yere inince herkes sırayla çıktı. Doktoru revire götürdüler bizde üstümüzü değişmek için ayrıldık. Kısa bir duş alıp üniformayı giyince çıktım. Yiğit komutanın yanına gittim. Odasında görev raporu yazıyordu. Kapıyı çalıp içeri girince selam verip hazır olda bekledim .
~ Komutanım şu çocuk meselesini ne yapıcaz.
- Albay ile konuşucam. Eğer gerçekten babası askerde hızla buluruz. Doktorda fotoraftan tanırsa operasyon için çalışmalar başlar. O zamana kadar timin yanında dur. Biraz kaynaşın.
~ Emredersiniz.
Odadan içip timin yanına gittim. Bir saat falan tim ile sohbet ettik. Hepsi iyi insanlar . Biz oturmaya devam ederken içeri doktor hanım girdi.
~ Buyrun oturun.
- Ben teşekkür etmek için geldim. Teşekkür ederim beni ordan kurtardınız.
- Görevimiz
Doktor odadan çıkınca Furkan aklındaki soruyu ortaya sordu .
- Kimin çocuğu acaba.
~ Kimin olursa olsun o çocuğu o itin eline bırakamayız.
- Komutanım doğru söylüyor o çocuğu o ite bırakmayız.
Kapı hızla açıldı. Yiğit binbaşı sert bir sesler konuştu.
- İki dakika içerisinde toplantı odasında olun.
Sonrada aynı hızla çıktı.
Tim kendi arasında konuşurken hepimiz çoktan kalkmış ve toplantı odasına geldik. Albay ve binbaşıda gelince sessizce konuşmalarını bekledik.
-Evet tim son görevde doktordan öğrendiğimiz bilgiler ile çocuğu araştırdık ve bulduk. Batu Aytekin. Daha 10 yaşında. Gölge timin komutanı Murat Aytekin'in oğlu. Üç gün önce okul gezisinde kaybolmuş. Üç günün sonunda çocuktan ilk defa haber alındı. Gölge timi ile iletişime geçtik, tim şu anda buraya geliyor. Köstebeğin saklandığı yeni kampını bulduk. Çocuğun yanında olduğunu tahmin ediyoruz. Gölge timi ile birlikte çalışacaksınız. Komuta Binbaşı Yiğit de olacak. Yarım saat içinde burda olurlar. Sizde gidin ve hazırlanın. O çocuğu almadan da gelmeyin.
- Emredersiniz
Odadan çıkıp hazırlanmaya gittik. Hazırlanıncada hep birlikte toplantı odasına geri gittik. Bir süre sonra gölge timi içeri girdi. Başlarında ki komutan gözlerinden ateş saçarken sert adımlarla boş bir yere oturdu hemen ardından albay geldi.
- Batu'nun ve köstebeğin yerini öğrendik. İki tim gisiceksiniz. Komuta binbaşı Yiğit de. Gidin ve sağ salim alıp gelin.
- Emredersiniz.
İki timde odadan çıktı. On üç kişi tek bir helikoptere bindik. Ben Yiğit komutanın yanına oturdum. İnene kadar kimseden ses çıkmadı. Yere iner inmez kampa yaklaşıp güvenli bir konumda durduk.
- Emir , Selim siz yüksekte karşılıklı bir yere yerleşin. Pınar , Hasan ve Güney'i alarak batı tarafına geçin. Ahmet , Barış ve İsmail güney tarfı sizde. Murat, Cenk ve ben önden olucaz. Diğerleri kuzey tarafı sizde. Yaralanmak yok. Sessizce indirerek gidicez. Çocuğu bulan güvenli bir şekilde çıkarsın. Sonrası gürültülü olacak. Anlaşılmayan ?
- Emredersiniz
Hasan ve Güney ile kampın arkasına gittik. Kulaklıktan gelen emir ile sessizce kampa yaklaşmaya başladık. Önümüze çıkan itleri sessizce hallettik. Bir çardırın yanına gelince yanımdaki ikiliye seslendim.
~ Hasan, Güney siz devam edin ben içeriye bakıcam.
- Emredersiniz komutanım
Çadırdan içeri girip etrafa baktım. İçerde bir yatak birde dolap vardı. Etrafı hızlıca arayıp çıktım.
İlerdeki çadıra doğru gittim. Önünde nöbet tutan itin arkasından yaklaşıp kenara çektim. Leşini kenara koyup çadıra girdim. Yatakta mışıl mışıl uyuyan köstebeği gördüm. Yavaşca yanına yaklaşıp silahı alnına dayadım. Yavaşca gözlerini açtı beni görünce korkuyla kendine geldi.
~ Ayağa kalk it.
- Dur, sen nasıl girdin buraya.
~ Kalk lan ayağa.
Korkarak ayağa kalktı.
~ Arkanı dön.
Arkasını dönünce silahın arkası ile ensesine vurup bayılttım. Kulaklığa konuştum.
~ Köstebek bende ama çocuk yok.
- Sıkı bağla oraya ve temizlemeye devam et.
~ Emredersiniz
Köstebeği sıkıca bağlayıp çıktım. İlerlemeye devam ettim. Önüme çıkan bütün itleri birer birer indirip ilerledim. Ortaya gildiğimde diğerlerini gördüm.
- Çocuk yok.
~ Başka bir kampa göndermiş olabilir.
- O iti bana getir yüzbaşı.
Geri çadıra dönüp baygın yatan köstebeği sürükleyerek ortaya getirdim. Murat ve Yiğit komutanın önüne attım. Murat komutan sinirle itin yakasına yapıştı. Sağlamından bir tokat attı. Köstebek acıyla kendine geldi.
- Nerde o?
- Kim nerde?
- Lan köpek Batu nerde?
- Ha şu çocuk hahahah komutan çok salak bir çocuk. Hala babasının gelip onu kurtaracağını sanıyor.
- Nerde o?
- Bilmem nerde?
Murat komutan iti yere yatırıp yumruk atmaya başladı. Timinden iki kişi onu adamdan uzaklaştırdı. Yiğit komutan önünde durup omuzlarından tuttu.
- Onu bulucaz kardeşim ama sakin olman lazım.
Yiğit binbaşı köstebeğin yanına çöküp yakasından tutu.
- Batu nerde?
- Onu bulamıyacaksınız.
Yiğit komutan tabancasını çekip köstebeğin bacağına sıktı.
- Konuş
- Konuş..mayacam
Diziyle yaraya bastırmaya başladı. İt acıyla bağırdı.
- Dur tamam dur söyleyecem ama sizde beni bırakacaksınız.
Komutan silahı alnına dayadı.
- Söyle.
- Yirmi kilometre ilerde bir kamp var. Kuzeybatı tarafında.
Binbaşı ayağa kalkıp yanıma geldi.
- Timi topla. Önden gidin bende gölge timi ile gelicem. Kapmın etrafına yayılım ve durum bildirin.
~ Emredersiniz....Tim toplam.
Hepsi yanıma gelince konuşmaya başladım.
~ Önden gidiyoruz. Kampın etrafını sarıp alanda gözlem yapıcaz. Gölge timi ile Yiğit komutan arkadan gelecekler. Hazırsanız gidelim.
- Hazırız komutanım. |
0% |