@oohhhaaaaaaa
|
İLAHİ BAKIŞ
Sevgi ile Ömer okuldan çıkmış yan yana eve gidiyorlardı. Karaca o işteyken yalnız kalmasınlar diye komşuları Ayşe teyze ile anlaşmıştı. Ayşe teyze evde çocuklar gelmeye yakın yemekleri yapmaya başladı. Mustafa istediği gibi kara harp okulunda eğitimine devam ediyordu. Pınar'ın ise seneye üniversite sınavı vardı. Pınar boş odanın birinde soru çözmeye devam ederken kapı çaldı. Ayşe teyze kapıyı açınca Sevgi ve Ömer içeri girdi.
- Hoş geldiniz çocuklar. Hadi üstünüzü değiştirin, elinizi yüzünüzü yıkayın gelin. Bende sofrayı hazırlıyım.
Ayşe teyze masayı hazırlarken Ahmet ve Kemal işten daha yeni çıkıyorlardı. Herzaman ki gibi durakta buluşup eve birlikte gittiler. Ayşe teyze masa hazır olunca evdekileri çağırdı. Bu sırada Ahmet ve Kemal de geldi. Ayşe teyze yemeği doldururken kapı çaldı. Sevgi yerinden kalkıp koşarak kapıya gitti. Kapıyı açtığında karşısında bir adam gördü. İstemsiz içini bir korku sardı.
- Ayşe teyze. diye bağırdı.
Yaşlı kadın Sevgi'nin yanına gitti. Kapıda gördüğü askerlere baktı. Diğer çocuklarda kalkıp kapıya bakmaya gitti. Kapıda duran asker kadına bakarak konuştu.
- Hanımefendi Üsteğmen Karaca Öztürk çıktığı görevde şehit düştü başınız sağ olsun.
O an hepsinin yüreğine bir acı düştü. Kimi yere oturup ağlamaya başladı kimi öylece duvara bakıp bu anların gerçek olmamasını diledi. Yaşlı kadın tek bir şey söyledi.
- Vatan sağolsun
Ayşe teyze tansiyonu düştüğü için sağlık ekipleriyle içeri odaya geçti. Askerler çocukları kaldırıp salona geçti. Daha yarım saat önce neşeyle sohbet eden çocuklar şimdi sadece ağlıyorlardı. Evde herkes yıkılmış vaziyetteyken Mustafa yemekhanede arkadaşları ile oturuyordu. İçinde bir sıkıntı vardı. Çok takmamaya çalışıp arkadaşlarını dinledi. O sırada yanına bir asker gelip komutanın onu çağırdığını söyledi. Mustafa içinde büyüyen sıkıntı ile komutanının yanına geldi.
- Mustafa otur oğlum. Dedi ama Mustafa bir sorun olduğunu anladı.
- Bir sorun mu var komutanım?
Komutan boğazını temizleyip ayağa kalktı. Oğlanın önünde durup elini omzuna koydu.
- Üsteğmen Karaca Öztürk şehit oldu.
Anladı o anda. İçinde ki sıkıntı ablasını kaybettiği içindi. Bir damla gözlerinden firar etti.
- Evine git. Bir hafta izinlisin. Sonrasında toparlan ve karşıma gel. Anlaşıldı mı?
- Emredersiniz komutanım.
Mustafa odadan çıkınca kendi odasına kadar zar zor gitti. Kimse görmeden üstünü değiştirip çıktı ordan. Taksi ile eve geldi. Yolda gelene kadar içinden dua etti. Eve girdiğinde Karaca ablasını görmek için dua etti. Ama bunun gerçekleşmeyeceğini çok çabuk anladı. Binanın önünde duran bir ambulans ve iki askeri araç ile yımruklarını sıktı. Eve doğru koştu. Açık kapıdan hızla girdi. Etrafı görmüyordu. Onun görmek istediği tek bir kişi vardı. Salonda kardeşlerini ve askerleri gördü sonra. Sevgi koşarak Mustafa'ya sarıldı.
- A.bi ab.lam .
Devamını getiremeden ağlamaya başladı. Mustafa boş olan bir yere attı kendini. Sevgiyi kucağına çekip sarıldı. Yıllar önce bu çocuklar harabe bir yerde, çöpler arasında, bu gün aç mı uyuyacağız diye düşünüyorlardı. Taki bir kadın çıkıp onlara yuva olana kadar. Karaca hepsine önce abla sonra anne olmuştu. Kimsenin istemediği bu çocukları istemişti. Akşam nasıl oldu, ertesi güne nasıl geçtiler kimse anlamadı. Hepsi toplanmış merzarlıktaydılar. Çoktan cenaze töreni yapılmıştı. Pınar etrafa baktı. Sadece askerler vardı. Birde kendileri. Ellerinde kürekli askerler ablasının üstüne toprak atıyorlardı. Karaca ablasının söylediği bir şey geldi aklına. " Bir çocuk anasız babasız olur ama vatansız olmaz. " Vatanı için can vermişti ablası. Şu anda bu topraklarda rahatça yaşayabilmesi için. Dualar okundu herkes baş sağlığı diliyerek gitti. Bütün çocuklar mezarın başında ablaları ile konuştu. Bir tek Pınar kaldı. Diğerleri çıkışa doğru giderken o mezarın başına geçti. Alnını toprağa yasladı.
- Abla...
Gözleri doldu. Bir damla göz yaşı toprağa düştü.
- Şimdiden özledim seni... Sanki her an yanıma gelip " ben burdayım Pınarım ağlama, sen güçlü bir kzısın" diyeceksin gibi geliyor. Güçlümüyüm, güçsüzmüyüm bilmem ama bildiğim bir şey var. Ablam...ben senin yolundan gidicem. Söz...bu vatan için bende kanımın son damlasına kadar savaşıcam.
-Pınar
Mustafa'nın sesine kalktı ordan.
- Tekrar gelicem abla.
Mustafa'nın yanına gitti. Mustafa Pınar'ı kolunun altına alıp çıktılar ordan. Bu gün bu çocuklar için her şeyin değiştiği gündü. Bu gün acıyı kor bir ateş gibi bağırlarına bastıkları gündü. Bu gün onları hayata yeniden bağlayan ablalarını toprağın altında bırakıp eve gitmek zorunda oldukları gündü. Karaca'nın hikayesi bitti, ev et. Ama diğerlerinin hikayesi daha devam ediyor. |
0% |