Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.BÖLÜM~ZULÜM~

@orenda

 

 

 

Gözlerim açılmamak için dirense de aklım 'kalk' diye bağırıyordu. Kalk Züleyha, celladın kapına dayanmadan kalk da zıkkımını hazırla!

 

 

Akşam hırsından ayağıma fırlattığı kütük parçası baldırıma gelip canımı bu kadar yakmasaydı daha kolay olurdu yürümek ama şimdi mutfağa gidip kahvaltı hazırlamam gerekliydi.

 

Kudurmuş köpek gibi evi inletmesin diye sesimi kesmem, acımı silmem, kalkıp şeytanıma ekmek yedirmem lazımdı benim!

 

 

İnsan yirmi bir yaşını böyle yaşamamalı. Hele benim gibi analı öksüz hiç olmamalı. Ana dediğin doğurduğunu kollayıp korumalı. Başka bir doğurduğunun önüne böylesi atmamalı.

 

 

Öyle olmalı, böyle olmalı desek de değişmiyodu işte yazgım.

 

Mutfağın karanlığını kırsın diye açtığım ışıkla yengemin yine elinin bulaşığa değdirmediğini gördüm. Kim bilir benden sonra o yılan dili ne zehir saçtı kocası olacak iblise? Sanki daha kötü olmaya ihtiyacı varmış gibi ne kadar daha üstüme saldı mendebur köpeği?

 

 

İç çekmeden edemedim. Babam olsa böyle mi olurdu? O traktör devrilip bi babamın canını almamıştı ya. Beni de katıp götürmüştü mezara. Anam, kocası gidince yaşadığı acıyı hiç bırakmamış, kocamdan kalan ne halde bir kere dememişti.

 

 

Gerçi bana düşmanı da anam doğurmadı mı? Kendi düşmanlığı yetmez gibi oğlunu da üstümden çekmedi hiç.

 

 

İpsiz sapsız bi adam benim ağabeyim. İki evladı var ama baba demeye dilim gitmiyo Allah biliyo ya. İşi gücü kahvede okeye dönse, önüne yemek gelse, ağzı küfürle açılıp kapansa, eli bir vurmaya kalksa!

 

 

Yani Allah affetsin ölse ölüsüne tükürülesi bi adam benim ağabeyim.

 

 

"Kalktın demek! Bak dayak nasıl adam ediyor seni?"

 

 

Sırtıma doğru konuşan yengemle elimdeki bıçağın sapını daha bi kavradım. Şeytan kulağıma hep bişeyler fısıldıyodu ama kör olası vicdanım galip geliyodu hep.

 

 

"Dayak adam etse sen olurdun yenge. Kırılmadık yerin kalmadı hala Hamza diyon."

 

 

"Büküveririm o dilini daha dönderemezsin bana! Ne biçim konuşuyon sen benle?"

 

 

"Gerçeği konuşuyom işte. Ben sen gibi dayak arsızı da hiç görmedim valla bak. Sahip çıkan anan baban var, burda sen hala yatağını ısıtıyo diye kocanım diyen adamla kalıyon. Allah akıl fikir versin."

 

 

Hırsını hissetmek için dönüp yüzüne bile bakmaya gerek yoktu. Ahırdaki ineklerimin soluduğu gibi soluyodu arsız.

 

 

Ben şu dünyada bin yıl daha yaşasam Lalezar yengemin mallığının sebebine akıl sır erdiremeyecektim. Yüzü lokum huyu bokum abimin yanına köpek bağlasan durmazken ne diye kalıyodu sanki?

 

 

Allah var yakışıklı bir yüzü vardı abimin ama içi öyle karaydı ki Yusuf yüzlü olsa dönüp bakılmazdı.

 

 

"Ölüyon dimi bi koca bulamadın da böylece kaldın başımıza diye. Hele benim kocam gibi yakışıklısı, karısına sadığı kime nasip olmuş."

 

 

İstemsiz bi kıkırtı kaçtı dudaklarımdan. Şu ettiği kelamlara essah inanıyodu bile aklı kıt Lalezar.

 

 

"Kız yenge valla sen safsın ya. Hamza abimin eline para geçse merkezdeki lokalden çıkar mı hiç? Az cebi para görsün üstüne kaç sarışın, kızıl, esmer eskitir. Sadık diyo anam bide."

 

 

O koca ayaklarını yere çala çala gerisin geri dönüp içeri odaya yollandı. Ben kıkırtımı tutamadıkça hırs içini yiyodu. Tabi doğrular ağır gelir insana. Sanki ben bilmiyom üç yıl önce sattığı ineğin parasını tek gecede o lokalde yediğini. Burası küçük yer netice de. Burada öksürsen karşı ki köyden kanser diye dile düşersin.

 

 

Kurduğum sofraya ekmeği de getirdiğim de iblisimde geçip kuruldu yerine. Gözünün altından bana bakışına dönüp bakmadım bile. Yedikleri zehir olası mendebur!

 

 

"Ne o? Yüz mü çeviriyon ağabeyine? Ana şunu adam et dedikçe sen mi şımartıyon?"

 

 

Annem gözünün kenarıyla bana öylece bakıp yüzünü yumuşatarak abime çevirdi başını.

 

 

"Yok yavrum, olur mu öyle şey? Utanıyodur ayıbından. Vurduysan ne olmuş sanki, hiç mi sopa yemedik? Kötü laf etti ya ondan sebep gözüne bakamayışı."

 

 

Gözüm öylece anamda asılı kaldı. Bana ölse üç beş saniyeden fazla değmeyen gözünü bi kere olsun yakalarım belki diye baktım yüzüne ama yine öylece kapının ardında bıraktı beni.

 

 

Bu anne işte. Dokuz ay doğuran, emziren, büyüten sonrada ölsün diye gözünün taa içine bakan anne işte.

 

Loading...
0%