@osbaldelisiyim
|
Bölüm 24: Tehlikenin Gölgesi
Bala ve Osman, köyün yakınındaki ormanda yürüyüş yapmaya karar verdiler. Hava güzel, ağaçların arasında güneş ışıkları dans ediyordu. Bala, “Bu manzara ne kadar güzel, değil mi? Seninle her anı paylaşmak, hayatımın en büyük hediyesi,” dedi gülümseyerek.
Osman, “Sultanım, senin yanında olmak her şeyden daha değerli,” diye yanıtladı. Ancak, ormanın derinliklerine daldıkça, bir şeylerin ters gittiğini hissettiler.
Birden, ormanın derinliklerinden bir ses duyuldu. Osman, hemen dikkat kesildi. “Bala, burada kal. Ben bakacağım,” dedi. Ama Bala, “Hayır, ben de seninle geliyorum! Senin cesaretin, benim en büyük gücüm,” diye ısrar etti.
Bölüm 25: Karanlık Anlar
Osman, derin bir nefes alarak ormanın karanlık köşelerine doğru ilerledi. Ancak, bir anda bir grup haydut belirdi. Osman, onlarla yüzleşmek zorundayd. Bala, Osman’ın sesini duyunca endişelendi ama cesaretini topladı. Osman, “Bala, geri çekil!” diye bağırdı ama çok geçti. Bir haydut, Bala’nın yanına doğru hamle yaptı.
Bala, savaşçı kimliğiyle hayduta karşı koydu ama bir bıçak, karnına doğru saplandı. “Bala!” diye feryat etti Osman, gözleri dolarak. Bala, yere düştüğünde, Osman hemen yanına koştu. “Seni bırakmam, ay parçam!” dedi, panik içinde.
Bölüm 26: Dram ve Umut
Bala, acı içinde kıvranarak, “Osman… Ben… dayanamayacağım,” dedi. Osman, “Hayır, hayır! Olmaz böyle!” diyerek onu kucağına aldı. “Seni mağaraya götüreceğim, orada seni tedavi edeceğim.”
Osman, Bala’yı kollarında taşırken, ormanın karanlık köşelerinden uzaklaştı. Bala, gözleri kararmaya başlarken, “Osman, ben… ölüyorum…” dedi. Osman, “Hayır, sultanım! Sen güçlü bir savaşçısın, dayanmalısın!” diye yanıtladı, gözleri dolarak.
Bölüm 27: Aşkın Gücü
Osman, Bala’yı bir mağaraya taşıdı. İçeri girdiğinde, içindeki kaygı daha da arttı. “Lütfen, sultanım, gözlerini aç! Ben buradayım,” dedi. Bala, acı içinde inlerken, Osman hemen yarasına bakmaya başladı. “Bunu durdurmalıyım,” dedi, kendi kıyafetini yırtarak bir bandaj yapmaya çalıştı.
“Osman… beni bırakma,” dedi Bala, sesindeki titreme ile. Osman, “Asla! Senin yanındayım, her şey yoluna girecek,” dedi. Elini onun eline koyarak, “Senin gücün benim gücüm. Lütfen, dayan!” diye fısıldadı.
Bala, “Kara gözlüm, ben seni seviyorum… Ama…” derken, gözleri kapanmaya başladı. Osman, “Hayır! Beni bırakma, lütfen!” diyerek onun yüzünü elleriyle tuttu. “Senin için her şeyi göze alırım. Lütfen, bana dön!”
Osman, yarayı sarmaya çalışırken, içindeki korku daha da büyüdü. “Seni kaybetmeyi düşünemem. Sen benim her şeyimsin!” diye fısıldadı. Bala, gözlerini açarak, “Osman… seni seviyorum…” dedi. Osman, “Ben de seni seviyorum, sultanım. Lütfen, benimle kal,” diye yanıtladı.
Bölüm 28: Umut ve Direniş
Osman, yarayı sarmaya çalışırken, Bala’nın elini sıkıca tuttu. “Senin için savaşacağım, asla pes etmeyeceğim!” dedi. Bala, acının içinde gülümsemeye çalıştı. “Senin cesaretin, bana güç veriyor,” dedi.
Osman, yarayı sarmayı başardığında, Bala’nın yüzü biraz daha rahatladı. “İyi olacaksın, ben yanındayım,” dedi. Bala, “Seninle her zorluğun üstesinden geleceğiz,” diye fısıldadı.
Osman, gözlerinde umutla ona baktı. “Sen güçlü bir savaşçısın. Bu acıyı aşacağız,” dedi. Bala, “Kara gözlüm, senin yanında olmak, hayatımın en büyük hediyesi,” diye yanıtladı.Bu zor an, onların aşkını daha da güçlendirmişti. Her şeyin üstesinden geleceklerine dair inançları, onları ayakta tutuyordu.
Bölüm 29: Ateşin Sıcaklığı
Osman, Bala’nın yarasını sarmayı başardıktan sonra, ona daha fazla yardım edebilmek için ormana doğru yöneldi. “Biraz odun toplayıp ateş yakmalıyım,” dedi kendi kendine. Ormanda dolaşırken, birkaç dal bulduktan sonra, bir yerde oturup ateşi yakmaya çalıştı. Sonunda ateşin alevleri yükselmeye başladı.
“İşte, şimdi sıcak bir ortam sağladım,” diyerek sevinçle gülümsedi. Ateşi iyice büyütüp etrafı aydınlattıktan sonra, avlanmak için ormana geri döndü.
Bölüm 30: Av Peşinde
Osman, ormanda dolaşırken, avlanmak için dikkatlice ilerledi. Birkaç tavşan gördü ve onları yakalamak için sabırsızlandı. Bir süre sonra, sonunda bir tavşanı yakalamayı başardı. “İşte! Bugün akşam yemeğimiz hazır!” diyerek tavşanı kollarında tuttu.
Bölüm 31: Romantik Akşam Yemeği
Osman, tavşanı mağaraya getirdiğinde, ateşin yanında pişirmeye başladı. “Bala, biraz sabret! Şimdi sana güzel bir yemek yapıyorum,” diye seslendi. Bala, gülümseyerek, “Kara gözlüm, senin yemek yapma yeteneğinle gurur duyuyorum,” dedi.
Osman, tavşanı pişirirken, ona bakarak, “Senin için her şeyi yaparım. Bu akşam yemeği, senin güzelliğine layık olmalı,” dedi. Bala, “Bunu duyduğuma sevindim. Ama sen de benim için özel bir şey yapmalısın,” diye yanıtladı, gözlerinde parıltılarla.
Osman, tavşanın piştiğini görünce, “İşte oldu! Şimdi en güzel aşçının ellerinden çıkan bu lezzeti tadacaksın,” dedi. Bala, “Gerçekten harika görünüyor! Ama seninle yemek yemek, bu yemeğin tadını iki katına çıkarıyor,” dedi, gülümseyerek.
Osman, tavşanı dilimleyip, kendi elleriyle Bala’ya yedirmeye başladı. “Bu lezzeti senin için hazırladım. Her lokma, sana olan sevgimi taşıyor,” dedi. Bala, ilk lokmayı alırken, “Bu akşam seninle olmak, hayatımın en güzel anı,” dedi.
Osman, “Seninle her anı paylaşmak, benim için bir hediye. Bu yüzden buradayım,” diye karşılık verdi. İkisi de birbirlerine bakarken ateşin sıcaklığı etraflarını sardı, ikisi de birbirlerine daha da yakınlaştı.
Bölüm 32: Gece Sükuneti
Ateşin sıcak ışığı, mağaranın içini aydınlatırken, Osman ve Bala, gün boyunca yaşadıkları zorlukların ardından yorgun düşmüşlerdi. Osman, Bala’nın yarasına dikkatlice baktı. “Yaraların iyi olacak, merak etme,” dedi, ona güven vermek için elini nazikçe tuttu.Bala, gülümseyerek, “Senin yanımda olman, her şeyin üstesinden gelmemi sağlıyor,” diye yanıtladı. Osman, “Bu gece burada birlikte uyuyalım. Sıcak ateş ve senin yanımda olman, bana güç veriyor,” dedi.Osman, yanına bir örtü alarak, Bala’nın yanına oturdu. “Ben senin koruyucun olacağım,merak etmeyesin” diyerek, onu nazikçe sarıldı. Bala, Osman’ın sıcaklığını hissederek, “Senin kollarında olmak, en güvenli yer,” dedi.
Bölüm 33: Geceyi Paylaşmak
Bala, yarasının acısını unutturacak kadar Osman’ın yanında huzur buluyordu. “Bu geceyi seninle paylaşmak, benim için çok özel,” dedi. Osman, “Seninle her anı paylaşmak, benim için bir hediye. İkimizin arasında bir bağ var,” diye yanıtladı.
Bala, gözlerini kapatırken, “Seninle olmak, her şeyin daha güzel olmasını sağlıyor,” dedi. Osman, “Gece boyunca seni koruyacağım. Hiçbir şey seni incitmeyecek,” diyerek, ona güvence verdi.
Gece ilerledikçe, ateşin cılız ışığı altında, ikisi de yavaşça uykuya daldı. Osman, uykuya dalmadan önce, Bala’nın yarasına dikkatlice bakarak, “Sabah olduğunda, her şey daha iyi olacak,” diye fısıldadı.
Bala, Osman’ın sıcak nefesini duyarken, içindeki huzurla uykuya daldı. “Seninle her şey mümkün,” diye düşündü.
Bölüm 34: Yeni Bir Gün
Gece boyunca, Osman, Bala’yı korumak için her an tetikte kaldı. Ama sabah güneşinin ilk ışıkları mağaranın içine girdiğinde, her şey daha aydınlık görünüyordu. Bala, yavaşça gözlerini açtı ve Osman’ın huzur içinde uyuduğunu gördü.
“Günaydın, kara gözlüm,” dedi Bala, gülümseyerek. Osman, uykulu gözlerle ona baktı. “Günaydın, gönlümün ışığı. Nasıl hissediyorsun?” diye sordu, endişeyle.
Bala, “Daha iyi hissediyorum. Senin yanımda olman her şeyi unutturdu,” dedi. Osman, “O zaman birlikte yeni bir güne başlayalım,” dedi, ona sevgi dolu bir bakışla.
İkisi de, yeni bir günün umutlarıyla doluydu. Yaralar iyileşecek, aşkları daha da güçlenecekti. |
0% |