Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@osbaldelisiyim

Sahne 5: Kale Zindanı

 

Osman Bey ve Bala Hatun, Bizans askerleri tarafından kale zindanına kapatılmıştır. Zindan karanlık ve soğuktur. Osman Bey’in elleri bağlı, Bala Hatun ise yaralı bir şekilde yerde yatmaktadır.

 

Osman Bey: (Çaresizlikle) Bala'm! Bala'm, iyi misin?

 

Bala Hatun: (Zayıf bir sesle) Osman… Ben iyiyim. Sen nasılsın?

 

Osman Bey: (Öfkeyle) Seni ve yavrumuzu koruyamamak, seni bu halde görmek, elim kolum bağlı kalmak beni kahrediyor.

 

Osman Bey, iplerini çözmek için çırpınır. Bala Hatun, ona cesaret vermeye çalışır.

 

Bala Hatun: (Yumuşak bir sesle) Osman'ım, sakin olasın. Senin gücün ve cesaretin bizi buradan çıkarmaya yeter.

 

Osman Bey, Bala’dan aldığı cesaret ve bebeğini koruma iç güdüsüyle iplerini çözmeyi başarır. Hemen karısının yanına koşar ve yaralarını sarmaya başlar.

 

Osman Bey: (Nazikçe) Bala'm, dayanasın. Sizi burdan çıkaracağım!

 

Bala Hatun: (Gözleri dolarak) Osman, seninle her şeye dayanırım. Yavrumuz için sabredeceğiz.

 

Osman Bey, Bala’nın yaralarını sardıktan sonra onu öpüp koklar. İkisi de birbirlerine sarılarak güç bulurlar.

 

Bir süre sonra içeriye Bizans komutanı girer...

 

Komutanın niyeti bellidir. Zindana girer girmez Osman'ın yüzüne bile bakmadan Bala'ya yaklaşır. Osman, komutanın Bala'ya olan ilgisini fark eder ancak onu tutan askerlerden dolayı yerinden kıpırdayamaz.

 

Bizans Komutanı: Şu karanlık hücrede bile ay gibi parlarsınız Bala Hatun. Güzelliğiniz gözlerimi kamaştırıyor.

 

Bunu duyan Osman'ın gözlerinden öfke fışkırır. Askerler tarafından zar zor zaptedilir.

 

Osman: Uzak durasın ondan! Onun saçının tek bir teline dahi dokunursan bu kaleyi başına yıkarım!

 

Komutan, Osman'ın öfkesini görmezden gelerek Bala'ya yaklaşmaya devam eder. Saçlarını koklamaya kalkışır. Bunu gören Osman delirip askerlerden kurtulur ve komutana saldırır. Komutanın belindeki hançere davranıp onu öldürür. Askerler onu tekrar zincirlerken Osman'ın yüzünde sinir, Bala'nın yüzünde ise hafif bir tebessüm vardır.

 

~Gece vakti....

 

Osman Bey: (Gülümseyerek) Bebeğimiz… Onunla ilgili hayaller kuruyorum, Bala. Onu kollarıma alacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum.

 

Bala Hatun: (Gülümseyerek) Ben de Osman'ım ben de. Diyesin hele, aklında hiç isim var mıdır?

 

Osman Bey: (Tebessümle) Eğer oğlumuz olursa adını Hamid koymak isterim. Yiğitliği ile, gözü karalığı ile övülmesini, adının hakkını vermesini isterim Bala'm.

 

Bala Hatun : Peki ya kız olursa?

 

Osman Bey : Nasıl ki sen benim zümrüdüankamsan, onun da benim zümrütüm olmasını, babasının değerlisi olmasını isterim. Lâkin ne olursa olsun, gözlerinde benim cesaretimi, kalplerinde senin merhametini taşıyacaklar ceylan gözlüm.

 

Osman Bey, bu sözlerinin ardından Bala’nın karnını nazikçe okşar ve ona sevgi dolu gözleriyle bakar.

 

Bala Hatun: Rabbim onu kucağımıza aldığımız, kulağına ismini okuduğumuz günleri de göstersin Osman'ım.

 

Osman amin diyerek Bala'yı öper ve ona sıkıca sarılır. Bala Hatun, Osman Bey’in kollarında, sanki zindanda değil de cennetteymiş gibi huzurla uykuya dalar.

 

Osman Bey: (Fısıldayarak) Ey gül... Kollarımda emniyettesin. Kimse dokunmadan burada uyuyasın.Osman'ın başında bekler....

 

Osman Bey, Bala Hatun’un uykuya dalışını izlerken, yüzünde huzurlu bir gülümseme belirir. Zindanın karanlığına rağmen, ikisi de birbirlerine olan sevgileriyle güç bulurlar

Loading...
0%