@oykuden
|
Melis kediyi seyrederken el ele tutuşarak gelen çift kapıda belirdi. Kız eğilerek kediyi sevmeye başladı. Yanındaki genç oğlan halinden memnun bir şekilde kediyi seven sevgilisine bakıyordu. Melis ise bu görüntüyü seyretmekten çok hoşnuttu. İkilinin aralarındaki bağa bir kez daha hayran kaldı. Çift içeri girdiğinde kız yine içeceği şeyi düşünmeye koyuldu. Sonra birden; -Burada hep hayvanları besliyor musunuz? -Evet, elimden geldiğince. Gülümseyerek cevap vermişti. -Daha önce dikkat etmemişim. -Öğlene doğru koyardım genelde. -Buraya hayvanlar için bir bağış kutusu koysanız çok güzel olmaz mı? Hem belki aşılarını bile yaptırabilirsiniz sokak hayvanlarının. -Hiç aklıma gelmedi, dedi düşünceli bir şekilde. -Olmaz öyle şey, diye bir ses geldi arkalarından. Refik Amca söze direkt dalmıştı. O sırada kapıdan içeri yine biri girmişti: espresso shot. Refik hiç o tarafa bakmadan devam etti. -Ne bilecek insanlar dolandırcı olmadığını? -Refik Amca! aşk olsun. -Yahu dolandırıcı mı dedim sana kızım. Ama insanlar ne bilecek onu hayvanlar için kullanacağını? -Doğru dedin amca, bu sefer söze oğlan karışmıştı. Biraz durduktan sonra ekledi; -Yani para bağışı istemek güven sorunu yaratabilir ama en azından mama bağış kutusu gibi bir şey olabilir. Melis bir yandan konuşmayı muhtemelen duymayan müşterisi ile ilgilenirken bir yandan konu üzerine düşünüyordu. -Olabilir aslında, dedi. Hemen ardından diğer kız konuşmaya atıldı. Kapının tam karşısında duvar dibindeki zeytin ağacına doğru parmağını uzattı. Ve heyecanla konuşmaya başladı -Bakın şuraya ufak bir dolap sığar hem kapının tam karşısında. Dikkat de çeker. Bence mutlaka düşünün. Çok güzel olur. O sırada konuşmaya hiç karışmayan adam kahvesini alıp dışarı çıkıyordu. Bir insanın bu kadar tepkisiz daha doğrusu duyarsız olması Melis'in sinirlerini bozuyordu. |
0% |