@oykuden
|
Kakao ile ilk karşılaşmaları bu şekilde gerçekleşmişti. Hiç beklemediği bir anda karşısında görünen karaltıdan önce biraz irkilmişti ama sonra hemen kendini topladı. Kızmış gibi bir sesle, parmağını kediye doğru sallayarak -İn bakalım o masadan. Masalara çıkmak yasak! Hadi in. İn de sana mama vereyim, diyerek kediye doğru bir adım attı. Melis’in adım atmasıyla kedinin masadan hoplayıp kapıya doğru koşması bir oldu. Melis peşinden koştu. Dışarıya çıktığında kedi uzaktan ona bakıyordu. -Gel hadi, korkma. Mama vereceğim, diye bağırdı. O sırada Refik Amca kapıda belirdi. -Uğraşma onunla. Aç değil o. -Nerden biliyorsun, Refik Amca? -Tüyleri pırıl pırıl. Baksana şişkonun teki. Vardır ona bakan. Melis omuz “Bilemedim” dercesine omuz silkti. Refik Amcayla birlikte kapıdan içeri doğru girerken Çay koyuyorum, dedi. Refik Amca da olumlu anlamda kafasını salladı. Melis mutfakta çay koyarken kara kediyi düşünmekten kendini alamadı. Refik Amca haklıydı muhtemelen ama yine de içi rahat etmemişti. Bugün kapının önüne daha erken mama koymaya karar verdi. Refik Amcaya çayını verdikten sonra mama kabıyla birlikte dışarı çıktı. Gözü kediyi aradı ama kedi gitmişti. Yine de mamayı kapının önüne bıraktı. İçeri girer girmez başka bir kedi kaba üşüştü.
Evet bundan sonra mamayı hep daha erken koymalıydı.
|
0% |