Melis o sabah kafeyi biraz erken açtı. Çiçekleriyle daha uzun konuştu. Kapının önüne hayvanlar için mama koyduktan sonra kahvesini alıp tezgahta düşünmeye başladı. Ağzı sulanıyordu.
Yeni bir tarif bulmadan önce hep aynısı olurdu. Ağzında bilmediği bir tat olurdu ve o tadı yakalamak için günlerce hatta belki aylarca uğraşırdı. Şimdi de tatlı bir şeyler olduğuna emindi ama o kadar. Nasıl bir tat olduğunu anlamak için kendini daha fazla dinlemesi gerekiyordu.
Saat 8.00 i geçtiğinde bir panik hali başlamıştı. Bulduğu her fırsatta lavaboya gitti. Sadece aynaya bakıp suratına su çarpıyordu aslında. Tuhaf bir gerginlik vardı üzerinde.
Kendi kendine “sakin ol” deyip duruyordu.
Emre kapıdan içeri girdiğinde nefesinin kesildiğini ve tüm vücudunun titrediğini hissetmişti. Normal davranmaya çalıştı. Gülümsedi. Umuyordu ki bu gülümseme normalden daha fazla değildi.
- Günaydın. Ekspresso shot?
Emre sakin ve zorlama bir gülümsemeyle
- Evet, lütfen dedi.
Melis parmağı ile dolabı işaret ederek
- Teşekkür ederim. Gerçekten şaşırdım.
- Hayvanları severim, dedi kestirme bir şekilde.
“Duvar” dedi Melis içinden. Kendisi çok sıradan ve insani bir tavır sergiliyordu oysa. Heyecanı mı anlaşılmıştı acaba?
Adama kahvesini uzatırken
- Bu bizden olsun. Teşekkür için. dedi.
Emre başını onaylar biçimde aşağı yukarı sallayarak, gülümsedi.
- Bir seferlik ama.
- Pekala. Sadece bu seferlik.
Adam arkasını dönüp giderken Melis kırgın bir şekilde “soğuk” dedi içinden. Sonra ağzı sulandı.
Evet, evet. Soğuk bir tatlı olmalı bu.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
6.9k Okunma |
906 Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |