Emre masada 10 dakika kadar oturmuştu. Sonra işlerinin yoğun olduğunu söyleyip izin isteyerek kalktı. Refik Amca da gazetesine kaldığı yerden devam etti.
Adam kahvenin parasını vermek için kasaya doğru yanaştı. Parayı uzattıktan sonra Melis’in boynundaki yara izini gördü. Hafif bir tebessümle sordu;
- Kedi mi?
Para üstünü ayarlamakla meşgul olan Melis, kafasını kaldırıp adamın suratına şaşkın ve boş bakışlarla baktı. Anlamamıştı. Emre ise kollarını tezgaha dayayarak eğildi. Aynı tebessümle ama biraz daha sessiz bir şekilde parmağını Melis’in boynuna yaklaştırdı. Dokunmadan;
- Boynundaki iz. Kedi mi yaptı?
- A evet. Evet kedi, diye tutuk bir cevap verirken parayı uzatıyordu. Adam gülümsemesini genişleterek
- Belli. Üç hafta önce benimki de aynısını yaptı.
Kadın cevap vermedi. Birkaç saniye sadece adamın suratına bakarak donakaldı. Sonra birden kendini toplayarak;
- Çok. çok geçmiş olsun.
Adam bu cevaba sessizce güldü. Gülerken omuzları hafif sarsılmıştı. Geri çekildi ve arkasını dönmeden, kadının gözlerine bakarak;
- İyi günler, dedi.
O kapıdan çıkana kadar Melis şaşkın şaşkın arkasından baktı. Ardından tezgahı toparlamak için arkasını döndü. Kendi kendine kesik kesik, fısıltıyla konuşmaya başladı;
- Üç hafta önce. Kedi.
Sonra birden durakladı ve sırıtarak devam etti;
- Bana hesap mı verdi o?
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
6.92k Okunma |
906 Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |